• Sonuç bulunamadı

Hürriyet ve İtilaf lideri Sadık (bey) vatana döndüğü gün vefat etti

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Hürriyet ve İtilaf lideri Sadık (bey) vatana döndüğü gün vefat etti"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Hürriyet

ve

itilâf lideri

'Y Sadık (bey) vatana

döndüğü gün vefat etti

Be Sadık evvelki

gün

Romanya vapurile îstanbula gelmiş ve vapur

Boğazdan girince büyük bir heyecana kapılarak

hastalanmış, hastanede vefat etmiştir

H ürriyet ve İtiiâf fırkasının lideri m iralay S a d ık ( t e y ) uzun yıllar, i vatan haricinde yaşadıktan sonra

evvelki gün R om anya vapurile şeh­ rim ize gelm iştir. B. S adık vapur

Boğazdan içeriye girerken büyük bir heyecana kapılm ış ve sıhhati b ir­

denbire tehlikeli bir vaziyete gir­ miştir. B. S adık G alata rıhtım ın­ dan K adıköyünde A ltıyo lağzın d aki evine gitm iş fakat hastalığı arttığın­

dan ailesi tarafından H ayd arp aşa Numune hastanesine nakledilm iştir. B. Sadık gece hastanede vefat et­ miştir.

.Meşrutiyet inkilâp hareketlerinin başında bulunanlardan biri olan bu zatın h ayatı m aceralarla doludur.

Babası, enderun m uallim lerinden ve (huzuru hüm ayun) dersleri baş­ m uharriri F ilibeli A b dullah efendi­ dir. Am cası, meşhur büyük Filibeli H ali! efendidir. A ilesi, aslen Bur- salı olm akla beraber, vaktile Bur- sadan F ilibeye hicret etm işlerdi. B.

Sadık Filibede doğmuştur.

Bursa Ulemasından büyük babası (A y a k lı kütüphane) nam ile m aruf olan M ustafa efendi, Bursanın (Şehreküstü) m ahallesinde oturdu­ ğu için S ad ık (b e yin ) de son za­ m anlarda (Şehreküstü) soyadını a l­ mıştı. Merhum, bu suretle geçirdiği d ağ d ağ alı hayatın ve uğradığı felâ­ ketle! in bu soyadm a uygun düştü­ ğünü düşünüyordu.

Sadık (b e y ) 60 sene evvel H arbi­ ye m ektebinden süvari mülâzım ı ola­ rak çıktıktan sonra yüzbaşılığında H arbiye m ektebinin süvarilik, meç, fransızca m uallim liklerinde bulun­ muş, bundan sonra Rum elideki üçüncü orduya tayin edilmişti.

Sadık (b e y ) ordu m erkezi olan M anastır şehrinde bulunduğu zam an m utlakıyet idaresini devirm ek ve m em leketi hürriyete kavuşturm ak düşüncesini kendisine bir fikri sabit haline getirm işti. Bir m üddet son­ ra bu fikir ordunun genç zabitleri arasında yayılm ağa başlayınca P a­ riste ve Cenevrede çalışan Jön T ürk­ lerle gizlice tem asa gelm işler, Ru- m elide (T erakki ve Ittihad cemi­ y e ti) ni kurm uşlardı. C em iyet, faa­ liyetini b ilhassa M anastır ve Selâ- nik şehirlerinde teksif etmişti. M a­ nastır, o zam an üçüncü ordunun m erkezi idi. Bu itib arla cem iyetin inkişaf ve teazzuv edebilm esi için genç elem anları k o layca tedarik et­ m ek mümkündü.

B. S adık

sonra S ad ık (b e y ) lib eral fikirlere aykırı bir program la (H izbi C edid) ism i!e yeni siyasî b ir teşekkül kur­ m ağa başlam ıştır. Bunun üzerine

(ittih ad ve T erak k i) ile büsbütün arası açılmıştı.

Mahmud Şevket paşa H arbiye Nazırı iken, evvelce süvari dairesi reisliğine getirilen Sad ık (b e y ) in asker olduğu halde politika yap m a­ sını d o ğ ru » bulm am ış ve kendisini tekaüde sevketm işti. A rtık S ad ık (b e y ) tam am ile cem iyetten ay rıl­ mıştı. O zamar. bazı m ebuslarla ve meclis harici şahsiyetlerle birleşerek (H ürriyet ve itilâ f) fırkasını kur­ muştu.

M ahmud Şevket paşanın katli üzerine gıyaben idam a mahkûm olan Sadık (b e y ) m ütarekeden son­ ra m em lekete dönmüş ve tekrar

(H ürriyet ve İtilâf) fırkasını ih ya et­ mişti. O zaman şeyhislâm olan eski T okat mebusu M ustafa Sabri efendi ile (yüz elliliklerd en ) ihti­ lâfa düşmüş, fırka ikiye ayrılm ıştı.

Z aferden sonra m em leketi terk eden m iralay S ad ık (b e y ) on sekiz seneden beri R om anyada yaşıy o r­ du. Y akın zam anlara k ad ar kendi­ sinin hayatta olup olm adığı h ak ­ k ın d a burada bulunan akrabasının b ile m alûm atı yoktu.

Y üz elliliklerin affından aonra ailesile beraber Rom anyanın H ar- sova kasabasında olduğu an laşıl­ mıştır.

E vvelki gün v atan ın a dönen S a ­ dık (b e y ) A n k a ray a gidip M illî Ş e­ fe m innettarlığını arzetm ek arzusun­ da idi.

Kendisi R om anyada iken geçir­ diği 18 senelik iztırablı h ayatın d a bir aralık bazı şirketlerde hendesî re­ sim ler yapm ış, köy hocalığı ile m eş­ gul olmuş, son zam anlarda d a oğ­ lu M uhiddinin bir köyde kurduğu bir kum aş atelyesinin kazancile öl- m iyecek k ad ar kendisini ve ailesini yaşatm ağa m uvaffak olmuştu. •

S ad ık (b e y ) siyasî hatıratını y a z ­ m ıştır. Bunlar m eşrutiyetten evvel ve sonra (Ittihad ve T erak k i) nin ve kendi faaliyetlerine, ve m ütare­ kedeki h ayatın a ait olm ak üzere üç kısım dır. Bu hatıratının büyük bir kısmı tam am lanm ıştır.

83 yaşın d a vefat eden merhumun cenazesi bugün öğle vakti H ayd ar­ paşa Nümune hastanesinden k a ld ı­ rılacak ve Sahrayıcedid k ab rista­ nına defnedilecektir.

S ad ık (b e y ) in ölümü ile m eşîu- tiyet tarihim izin fırtınalarla, m üca­ d elelerle geçmiş bir sahifesi daha kapanıyo r.. A llah rahm et eylesin.

M ustafa R agıb

Sadık (b e y ) cem iyetin (M anas- i tır heyeti m erkeziyesi reisliğini de­ ruhte etmiş ve bütün m esaisini istip- dadı devirm eğe, hürriyeti ilân a hasretmişti. Etrafına bütün genç za­ bitleri ve bazı sivilleri toplıyan Sadık (b e y ) m utlakıyet idaresi aleyh in de dağa çıkan Resneli Niyazi b eyle diğer inkılâpçıların isyan hareketle­ rini teşvik ediyor, bunlara azam î m üzaherette bulunuyordu.

Şemsi paşa hâdisesinden sonra, baştı Sad ık (b e y ) olduğu halde bü­ tün inkılâpçılar artık sarayın sarsıldı­ ğını ve y ıllard an beri devam eden

m utlakıyet idaresinin yıkılacağın ı tahminde güçlük çekm ediler.

Bu sırada padişah, Şem si p aşa­ nın yap am ad ığı işe devam etm ek üzere müşir T atar Osman p aşayı M anastıra göndermişti. Eyüp S ab ­ ri (şim di Çcrum mebusu B. Eyüp Sabri A k g ö l) ve Niyazi b ey­

lerle diğer inkılâpçı zabitler, Os­ man p aşayı d a bir gece d ağ a kald ı­ rınca artık S adık (b e y ) m eşrutiyetin ilânında bir mahzur kalm adığını görmüş, topçu yüzbaşısı K ayserili Z iya beye 10 f pare top attırm ak 6uretile M anastırda 9 temmuz, 1 324 (1 9 0 8 ) tarihinde (kanunu e s a s i ­ nin iade edildiğini ilân etmişti.

H albuki m eşrutiyet, Selânikte 10 temmuzda ve îstanbulda d a II tem m uzda ilân edilm iştir.

M eşrutiyetten sonra bir m üddet cem iyetin kâtibi um um îliğini deruh- de eden S adık (b e y ) arad an çök îan ıan geçm eden inkılâpçı arkadaş- larile uyuşam am ağa başlam ıştı. Ken­ disi tasavvufî itik a d la ra saplandı­ ğından tasavvufla cem iyet ve b a­ yat işlerini telif edecek bir hâleti rııhiyede değildi. Bir aralık Debre m utasarrıflığını tayin edilmiş, fa­ kat T alât ve doktor Nâzım b ey­ ler gibi cem iyet erkânının farm a- *on olm alarına kızarak bunların (Ittihad ve T erakki) den çıkm ala- (uo.ı istem eğe başlam ıştı. Bundan

Referanslar

Benzer Belgeler

Binanın monolit yani yekpare ve endeformabil yani da- ğılmaz ve parçalanmaz şekilde inşası lâzımdır. Eldeki muhtelif vasıtalarla malzeme gibi işçi ve usta gibi malî

Evvelce tüccardan kre- di ile çimento tedarik eden inşaat müteahhitleri, tüccarın elinde stok mal olmadığı için kendi namlarına ve bedelini peşinen ödemek suretile ve bir

İnşaat esna- Esas itibarile bina kumandanlıkça verilen programa uy- sında projede başka ufak tefek tadilât ta yapılmıştır, gun olarak-ve en iktisadî şartlar

Filhakika asrımızda şimendifer ve otomobil gibi vesaitle kolayca seyahat edip hava tebdili ihtiyaçları tatmin ediliyorsa da bu her sınıf halk için kabil ola- m ı y o r... Bu -

Mimar Semih Rüstem, mühendis İrfan ve mi- mar Cemal Beylerden teşekkül eden jüri heye- ti ilk ayırmada Bekir İhsan, Hüsnü ve Âbidin imzalı üç proje seçmişler;

Sinanın son senelerine isabet eden bu tarihler bizi büyük Hassa mimarı ölürken meydana ge- tirdiği çırakların mektebi ve yaptığı teşkilât

[r]

Bu büyük arsanın ilk zamanlarda, şehir içinde hususî ikametgâhlara mahsus bir mahalle teşkil edeceği düşünülerek, ilk bina ya- panlar, bunun gibi azamî üç katlı