• Sonuç bulunamadı

Göksu by moonlight

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Göksu by moonlight"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T 7 - S O Í

L)>7-Geçmiş Zaman Olur ki / ONCE UPON A TIME

~By NECDET SAKAOĞLU

O

Boğaziçi’ni, “Dâhi bir ressam tara­ fından yapılmış resim gibi, mana­ larla hislerle taşkın bir muhit” ola­ rak betim leyen Abdülhak Şinasi Hisar; eski İstanbulluların burada geliştirdikleri özgün kültüre de “Boğaziçi Medeniyeti” der.

Gerçek o ki, 16. yüzyılda yalı yaşa­ mına açılan Boğaziçi’nde, sivil mi­ marî, edebiyat, müzik, günlük ya­ şam, hatta kimi inanç gelenekleri; korularla bahçelerin örttüğü ya­

maçların eteğinde, iki kıyı boyunca giderek daha ay­ rıntılı, anlamlı ve şairane boyutlar kazanmıştı. Kuşluk kahvaltısından nesim (poyraz) havası almaya, limon­ luk ve kameriye söyleşilerine, akşam gezintilerine, ikindi üzeri uykusuna değin yaşamın tüm inceliklerine özgünlükler katan Boğaziçi medeniyetinde en ilginç gelenek ise yaz aylarının dolunaylı gecelerinde düzen­ lenen mehtap gezileriydi.

Koyların menekşe rengindeki gece sularına inen ayışı- ğında Kalenderle Kuruçeşme arasında yapılan bu san­ dal gezilerine “mehtap”, katılanlara da “mehtapçı” de­ nilirdi. Bu gecelerde sazendeleri, hanendeleri, mehtap- çıları taşıyan kayık ve sandal kafilelerinin; sesleri ve müziği amfiteatr gibi yansıtan, ayın en güzel aydınlattı­ ğı Kanlıca, Göksu ve Bebek önlerinde durması, bu molalarda gür sesli hanendelerin gazeller okumaları, sazendelerin bir-iki fasıl geçmeleri adetti.

Abdülhak Şinasi Hisar, “mazi cen n eti” diye andığı Boğaziçi yaşayışının bu soylu geleneğini “Boğaziçi Mehtapları” adlı eserinde tüm ayrıntılarıyla anlatmıştır.

Göksu by Moonlight

9 T

ísul

da

e

A

b d ü lh a k

Ş in asi

H isar

described the Bosphorus as “like

a p a in tin g by a gen iu s, an

ocean overflowing with m ean­

ings a n d e m o tio n s ”, a n d

dubbed the unique culture cre­

ated here in past centuries as

the Bosphorus Civilisation.

Not until the 16th century did

sultans an d statesmen build the

first waterfront pavilions along

the beautiful Bosphorus strait.

Increasingly it becam e fashion able fo r wealthy citi­

zens fo r spend the summers here, in grand wooden

houses with terraced g arden s rising up the hills

behind an d bay windows jutting out over the water.

Life along the Bosphorus took on a character o f its

own, with its own architecture, literature, music an d

customs. Throughout the long warm months its inhab­

itants enjoyed breakfast in the gentle Bosphorus

breezes, conversed in the shady bowers an d conserva­

tories, slept in the hot afternoons, an d took walks

through gardens an d woods in the evenings. But the

best loved activity o f all was to go out in rowing boats

on moonlit nights, to watch its reflection on the dark

violet water.

These excursions by “m oonlighters” as they were

called, were elaborate affairs. They were accompanied

by singers an d musicians, whose music echoed across

the bays o f Kanlıca, Göksu an d Bebek. Abdülhak.

Şinasi Hisar recalls this tradition o f Bosphorus life in

his hook “Boğaziçi Mehtapları ”.

200

S K Y L I F E EKİM O C T O B E R 1997

Kişisel Arşivlerde Istanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

[r]

[r]

Düşünülecek nokta bu tecrid ameliyesini bütün dö- şeme ve tavanlara teşmil ederek hastaların odalarım ve tâlî mahiyetteki odaları tecrid etmek mi, yoksa yalnız

Şimdilik bu hususda bulunmuş olan çareler (stratifikas- yon) esasına müstenid (yani kat kat tabakalar teşkil etmek) dir. yine bir ta- kım mahzurlar gösteriyorlar.

İngiliz paviyonunun yanında bulunan ve nisbeten çok küçük olan Avustralya paviyonu teşhir ettiği ufak mikyastaki mahsusatıyle, bilhassa fotoğraflara istinaden, sanki

Sergiyi muntazam süreçte tertip etmek, ona muhteşem bir manzara vermek için (Mense) nehrinin bir kolunun iki kilometre kadar doldurmak, çukur yerleri yükseltmek için yedi yüz

Merkezi Kompresör vasıtasile işleyen anidrid sülfürölü frijider cihazının işleme tarzı Kompresör, B işaretli boru içerisinden, (P3 işaretli supap vasıtasile) A

Fakat bu, biraz ileri giderek kültürsüzlük demiyelim de kültür buhranı daha doğrusu kültür hareketsizliği içinde güzellik ve iyilik gibi insan saadetine ait iki manevî