• Sonuç bulunamadı

TÜRKİYE’DE EKONOMİK KRİZLER VE BANKA KONSOLİDASYONLAR

A. Zorunlu Banka Konsolidasyonları

Bankacılık sistemimizde zorunlu konsolidasyon süreci genelde krizlerden sonra görülmüş ve devlet eliyle gerçekleşmiştir. Ancak bu durumun çok bariz yaşandığı dönem özelikle 2001 krizi ve TSMF’ nin kurulmasından sonra gerçekleşmiştir. TMSF, bu dönemde devraldığı 20 bankanın 12 tanesini birleştirmiş, 6 tanesinin faaliyet gösteren diğer bankalara satışını gerçekleştirmiş ve fon bünyesine alınmayan 1 bankayı da tasfiye etmiştir. Böylelikle, mali bünyesi bozulan ve faaliyetine devam etmesi sektörün sağlığı ve işleyişi için tehlike yaratabilecek 20 banka ile ilgili zorunlu olarak işlem yapılmıştır.

TMSF’ ye devredilen veya sistemden çıkarılan bankaların sektörün aktif toplamı içindeki payına bakıldığında; T. İmar Bankası da dahil 21 banka içinde 16’sının sektördeki payının yüzde 1’in altında olduğu görülmektedir. Bu bankaların başka bir ortak özelliği ise, 1980 sonrası dönemde sisteme lisans alarak yeni giriş yapmaları veya satın alma yoluyla sahipliklerinin değişmesidir.175 Sisteme 1980 ve 1990’lı yıllarda giriş yapan veya el değiştiren 20 banka, sektörün mevcut kâr potansiyelinden yararlanmak amacıyla yüksek seviyede risk almalarına karşın bu riski karşılayabilecek yeterli sermayeyi bulundurmamış ve bu nedenle şoklara karşı hassas bir yapıda faaliyetlerini sürdürmüşlerdir. Temel olarak sahiplik yapısı nedeniyle riski dağıtma, güçlü bir sermaye yapısına ulaşma, eksik yönlerini tamamlayabilecek yeni bir organizasyonel yapılanmaya gitme ve böylece faaliyet ömrünü uzatma gibi amaçlara ulaşmak için birleşme, devralma ve stratejik ortaklıklar kurma yönündeki konsolidasyon yöntemlerini denemedikleri görülmüştür. Amaç zaten aşırı karlı bir piyasadan pay toplamaktır. Dolayısıyla denetim eksikliği ile

birleşen bu süreçte bahsi geçen bankalar sektöre istedikleri gibi girip, çıkmışlardır.

1994 yılında yaşanan ekonomik kriz nedeniyle ortaya çıkan kur riski bankacılık sektörünün büyük kayıplar yaşamasına neden olmuştur. Kriz döneminde yükümlülüklerini yerine getiremeyen ve mali bünyesi bozulan üç banka (Impexbank, TYT Bank ve Marmara Bank) tasfiye edilmiştir. Krizin diğer bir etkisi önceki bölümlerde ortaya çıkabilecek banka hücumu etkisini engellemek amacıyla bütün mevduatlara devlet garantisi verilmesidir. Mevduatlara sınırsız güvencenin kaldırılarak 50.000 YTL’ye düşürüldüğü tarih olan 2004 yılı Temmuz ayına kadarki dönemde, bankacılık sektöründe haksız rekabetin oluşması yanında ahlaki çöküntü problemi de ortaya çıkmıştır. Çünkü 2000 yılına kadar olan süreçte bankalarımız bu güvenceye dayanarak riskli krediler kullandırmışlar, sürekli olarak bünyesine tabii oldukları kuruluşları fonlamışlardır. Kanımızca yine BDDK gibi bir kurumun olmayışı, bankalarımızın sahiplerinin iktidarla yakın ilişkilerinin olması bu tip riskli işlemlerin yapılmasına göz yumulmasına olanak sağlamıştır. Zaten her krizden sonra bankalarda oluşan görev zararları halkın sırtına yüklenmiş vergi artışları ve ödenek kesintilerine bağlı olarak hizmet azalışları olarak kamuya yansımıştır.

1990’lı yıllarla birlikte yanlış yönetim ve denetimsizlik sorunların bankacılık sektöründe sorunların birikmesine yol açmıştır. Biriken sorunlara geçici müdahaleler yapılmış olsa da 2001 krizi bu durumun en yüksek seviyesine ulaşmasını sağlamıştır. Bazı gruplar krizin etkisiyle düşen banka fiyatlarını değerlendirmek ve sektörde büyümek veya grup içinde bulunan farklı bankaları tek çatı altında toplamak amacıyla birleşme ve devralma işlemlerine yönelmişlerdir. Fon bünyesinde bulunan bankaların gerek insan kaynakları gerekse teknolojik altyapı yönünden belli bir kapasitede olması, faaliyette olan bankaların fon bankalarını devralarak büyümesini sağlamıştır. Oyakbank’ın fona devredilen birçok bankanın birleştirilmesinden oluşan Sümerbank’ı, HSBC Bank PLC.’nin Demirbank’ı, Denizbank’ın Tarişbank’ı satın alması, bu gelişmeye örnek olarak gösterilebilmektedir. Ayrıca, Pamukbank’ın TMSF bünyesine

alınmasıyla Pamukbank’taki Yapı Kredi hisseleri ve Çukurova grubunun borçlarına karşılık alınan hisseler sonucunda yüzde 57,4’ lük kısmı Fona geçen Yapı Kredi Bankası hisseleri de Koç Finansal Hizmetler A.Ş.’ye satılmıştır. Bu gelişmeye paralel olarak 2006 Kasım ayında Koçbank lav edilmiş ve piyasa saygınlığı daha fazla olan YapıKredi Bankası adı altında devam etme kararı alınmıştır.

Sistemden çıkarılan ve kapatılan bir banka olarak da İmar Bankası gösterilebilir. Sektörde daha önce benzerine rastlanmamış bir durum İmar Bankasında yaşanmıştır. Bankanın yıllarca karşılığı olmayan hazine bonoları ve devlet tahvillerini alıp satması ve buna müdahale edilememesi veya fark edilememesi denetimsizliğin en bariz örneği olarak karşımıza çıkmıştır. Türkiye İmar Bankası A.Ş.’nin 3 Temmuz 2003 itibarıyla bankacılık faaliyet izni kaldırılmış ve TMSF bünyesine alınmadan sistemden çıkarılmıştır. Haziran 2005 tarihinde iflasına karar verilen bankanın tasfiye işlemleri tamamlanmıştır. Aynı grubun diğer bankası olan Adabank A.Ş.’nin çoğunluk hisseleri ve böylelikle yönetimi TMSF’ ye geçmiştir.

Aşağıda tablo 3.15’ ten ülkemiz kurulduğundan beri konsolidasyon yöntemleriyle tasfiye edilen ve birleştirilen bankaların listesi görülebilir.

Tablo 3.15. Cumhuriyetten Günümüze Zorunlu Banka Konsolidasyonları

Hedef Banka OluşanYeni Banka Tarih Şekli

Türkiye San ve Kredi Bankası Sümerbank 1933 Devir

Üsküdar Bankası Türk Ticaret Bankası 1933 Devir

Muha Bank ve Tümsu Bank Türkiye Birlik Tasarruf ve Kredi

Bankası 1959 Yeniden Kurma

Türkiye Turizm Banaksı T:C. Turizm Bankası 1960 Devir

Türkiye Express ve Buğday Bank Anadolu Bankası 1962 Yeniden Kurma

Ankara,İstanbul ve İzmir

Sandıkları Halk Bankası 1963 Devir

İstanbul Bankası T.C. Ziraat Bankası 1983 Devir

Hisarbank T.C. Ziraat Bankası 1983 Devir

Odibank T.C. Ziraat Bankası 1983 Devir

İstanbul Emniyet Sandığı T.C. Ziraat Bankası 1984 Devir

Anadolu Bank ve Emlak Kredi

Bankası T. Emlak Bankası 1988 Yeniden Kurma

T.C. Turizm Bankası Türkiye Kalkınma Bankası 1989 Devir

Türkiye Öğretmenler Bankası Türkiye Halk Bankası 1992 Devir

Denizcilik Bankası Türkiye Emlak Bankası 1992 Devir

T. Ticaret Bankası Fona Devir 1997 Lisansı İptal

Bank Ekspres Tefkenbank 1998 Satış

Interbank Etibank 1999 Satış

Egebank Sümerbank 1999 Birleşme

Yurtbank Sümerbank 1999 Birleşme

Esbank Etibank 1999 Birleşme

Yaşarbank Sümerbank 1999 Birleşme

Sümerbank Oyakbank 1999 Satış

Etibank Bayındırbank 2000 Birleşme

Bank Kapital Sümerbank 2000 Birleşme

Demirbank HSBC 2000 Satış

Ulusal Bank Sümerbank 2001 Birleşme

İktisat Bankası Bayındırbank 2001 Devir

Tarişbank Denizbank 2001 Satış

Kentbank Bayındırbank 2001 Devir

EGSbank Bayındırbank 2001 Devir

Sitebank Novabank 2001 Satış

Toprakbank Bayırndırbank 2001 Devir

Pamukbank Halkbank 2002 Birleşme

Böylece uzun yıllar Merkez Bankası ve yatırım bankaları dahil olmak üzere 44 olarak tutulan banka sayısı 1990’lı yıllarda 70’leri aşmış, 2000’li yılların başında 80’lere ulaşmıştır. Bugün ise optimal banka sayısına doğru gidilmektedir. 2006 Kasım verilerine göre faaliyete bulunan banka sayımız 50’dir.

B. Piyasa Tarafından Gerçekleşmiş Gönüllü Banka