• Sonuç bulunamadı

Zamanaşımına Tabi Olan Alacaklar

Yasada hangi hakların zamanaşımına uğrayacağı, hangilerin uğramayacağı belirli bir sistem halinde düzenlenmiş değildir.

33 Bkz. Berki, A.H., Müruruzaman Nedir ve Ne Vakit Dermeyan Edilir? (Huk.Bil.Mec., 1937, Y.8, s.5402-5404); Erman, E.S., Hukuk Davalarında Zamanaşımı, AD. 1974, S.7, s.501-508; Kuru, HUMK. C.II, s.1247; HGK’nun 07.09.1966 6/E.-38/K. sayılı kararından; ‘Zamanaşımı savunmasının usulün 187’nci maddesinde sayılan ilk itirazlardan olmaması, onun her zaman ileri sürülebileceği anlamına gelmez. İlk itirazlar kanunda belli edilen süreden sonra ileri sürülemez. Fakat esasa cevap verirken zamanaşımını ileri sürmeyen davalının sonradan bunu ileri sürmesi savunmayı genişletmektedir. Karşı tarafın muvafakati olmadan davalı savunmasını genişletemez.’ (ABD. 1966, S.5, s.916); Aynı yönde bir karar için HGK. 25.02.1983, 11/E.-80/K., Tutumlu, age. s.9, dpn. 15.

34 4.HD. 11.01.1988, 5186/E.-8535/K. sayılı kararı ve bkz. E.Taylan’ın karşı oy yazısı (ABD., 1989, S.2, s.371-376).

35 Yılmaz, E., Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süreler, AD. 1975, S.5, s.675-691; Tunçomağ, İ., 1236;

Çandarlı, 23; von Tuhr (çev:Edege, C.), 633-634; Velidedeoğlu/Özdemir, 276.

36 Yılmaz, age. 218.

Mevcut hukuk düzeni ve mevzuata göre, ister borçlar hukukundan, ister ticaret hukukundan, ister eşya hukukundan isterse kamu hukukundan kaynaklanmış olsun bütün alacaklar zamanaşımına tabidir37.

Kural olarak yalnızca alacak hakları zamanaşımına bağlanmıştır. Alacak hakları; alacaklıya, borçludan bir edimi yerine getirmesini isteme yetkisini veren haklardır38. Buna karşılık, ayni haklar, ayni haklara dayanan davalar, zamanaşımına tabi değildir39. Örneğin mülkiyet hakkına dayanan tapu sicilindeki kaydın düzeltilmesi davasında olduğu gibi (4721 s. TMK. 933 vd.; 743 s. MK. 847).

BK’nun 125’inci maddesinde zamanaşımının kapsamı ve süresiyle ilgili genel bir hüküm sevk edilmiştir. Ancak, zamanaşımını düzenleyen BK. 125’inci maddesi hükmü bu açıdan yeterli derecede açık değildir. Bu madde hükmüne göre; ‘Bu kanunda başka bir suretle hüküm mevcut olmadığı takdirde her dava on senelik müruru zamana tabidir’. Kaynak yasa olan İsvBK’nun 127’nci maddesinde ise daha geniş olarak, ‘Medeni hukukun tümünde’ on yıllık genel bir zamanaşımı süresinin geçerli olacağı belirtilmiştir. BK’nun 125’inci maddesinin de bu şekilde anlaşılması gerektiği savunulmuştur40.

Yine, BK’nun 125’inci maddesindeki ‘her dava’ tabirini, İsviçre Borçlar Kanunu’nun Almanca metninde olduğu gibi ‘bütün alacaklar’ tarzında anlamanın uygun olacağı belirtilmiştir41. Zira zamanaşımı hükümleri sadece Türk Borçlar Kanunu’ndan kaynaklanan alacaklar için değil, medeni hukukun diğer dalların da (aile, miras hukuku) uygulama alanına sahiptir42.

37 Çeşitli hukuk sahalarındaki zamanaşımı müessesesi ile ilgili olarak bkz. Tutumlu s.16 vd.; Reisoğlu, 277; Tekinay/Akman/Burcuoğlu/Altop, 1388.

38 Bu haklar hakkında bkz. Eren, 79-86.

39 Tekinay/Akman/Burcuoğlu/Altop, 1388.

40 Velidedeoğlu/Özdemir, 282.

41 Feyzioğlu II, 534; Tekinay/Akman/Burcuoğlu/Altop, 1388-1389; Kuru, B., Tespit Davaları, Ankara 1963, s.107.

42 von Tuhr (çev.Edege, C.), 688.

Doktrinde Tekinay; BK’nun 125’inci maddesi başındaki ‘bu kanunda’ sözü yerine ‘kanunda’ denmesinin daha uygun olacağını, yalnız Borçlar Kanunu’nun da değil, diğer kanunlarda da özel hüküm bulunmaması halinde on yıllık zamanaşımının uygulanacağının kabul edilmesinin gerekli olduğunu belirtmektedir43.

Mülkiyet hakkı ve diğer ayni talepler zamanaşımına uğramazlar44. Gerçekten malik, mülkiyet hakkına yönelik her türlü hukuka aykırı müdahaleleri, istihkak veya müdahalenin men’i davası ile ortadan kaldırma yetkisine sahiptir (4721 s. TMK. 683;

743 s. MK. 618). Bu davalar ayni haklara dayandıklarından zamanaşımına tabi değillerdir45.

Alacağın rehinle teminat altına alınması haliyle ilgili olarak kanun özel bir düzenleme getirmiştir. Kural olarak bütün alacaklar zamanaşımına uğramakla beraber bazı istisnalar da kabul edilmiştir. Bunlardan birisi, alacağın taşınmaz rehini ile güvence altına alınmış olması halidir. 4721 s.TMK. 864’üncü (743 s.MK. 779) maddesine göre : ‘Gayrimenkul bir rehinin tescili, alacak hakkında müruru zamanın cereyanına mani olur’. Aslında burada söz konusu olan, alacak hakkının zamanaşımından bağışık tutulması değil, taşınmaz rehini ile güvence altına alındığı sürece alacak hakkında zamanaşımının işlenmemesidir; başka bir deyişle durmasıdır.

Bir alacağın menkul rehini ile teminat altına alınması zamanaşımının işlemesine engel olmaz (BK. 138). Fakat böyle bir alacak zamanaşımına uğramış olsa bile, alacaklının rehini paraya çevirerek hakkını (rehin tutarı ile sınırlı olarak) elde etme olanağı devam eder (BK. 138/2).

İİK’nun 243/6’ncı fıkrasına göre, aciz vesikasına bağlanmış olan alacaklar da zamanaşımına bağlı değildir. Fakat alacaklı, borçlunun mirasçılarına karşı (mirası

43 Tekinay/Akman/Burcuoğlu/Altop, (11.HD, 31.12.1976, 4802//E.-5736), s.1389, dpn. 46.

44 Giritlioğlu, Necla, Müdahalenin Men’i (Elatmanın Önlenmesi) Davası, İstanbul 1984, s.100;

Kocayusufpaşaoğlu, 68; Ayrıca bkz. 13. HD., 31.03.1986 1335/E.-1912/K. sayılı kararı (YKD. 1986, S.11, s.1670).

45 Bu konuda geniş bilgi için bkz. Giritlioğlu, s.99-102.

kabullerinden itibaren) bir yıl içinde hakkını aramazsa, mevcut borç zamanaşımına uğrar.

Hak sahibine tek taraflı irade beyanı ile bir hukuki ilişkiyi kurmak, değiştirmek veya bozmak yetkisini tanıyan inşai haklarda (yenilik doğuran haklar) da46 zamanaşımı süreleri söz konusu değildir. Bunlarda hak düşürücü süreler kabul edilmiştir47. Zamanaşımının etkisi dışında kalan bir başka hukuki ilişki de geçersizlikle (butlanla) sakatlanmış olan sözleşmelerdir. Örneğin bir sözleşme ahlaka veya hukuka aykırı ise veya konusunun gerçekleşmesi olanaklı değilse, geçersiz bir sözleşmeden söz edilir (BK. 20). Bu geçersizlik belirli bir sürenin geçmesi ile ortadan kalkmaz48. Bu görüş gibi, muvazaa49 iddiaları da zamanaşımına tabi değildir ve her zaman ileri sürülebilir50.

Zamanaşımının kamu hukukuna ilişkin alacaklardaki etkisine gelince; Bu alanda meydana gelen borç ilişkileri için çeşitli zamanaşımı süreleri ilgili yasalarda belirtilmiştir. Örneğin, Vergi Usul Kanunu’nun 114’üncü maddesinde vergi alacağının, doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarih ve mükellefe tebliğ edilmediği takdirde zamanaşımına uğrayacağı açıklanmıştır.

Yine AATUHK’nun 102’nci maddesinde beş yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür51.

46 İnşai hak kavramı ve türleri için bkz. Önen, E.: İnşai Dava, Ankara 1984, s.17 vd.; Oğuzman, K./Seliçi, Ö., Eşya Hukuku, İstanbul 1992, s.102-106; Köprülü, 67; Velidedeoğlu/Özdemir, 250-251.

47 Önen, 29

48 Eren, 357; Güral (Akipek), J., Hükümsüzlük Nazariyeleri Karşısında Türk Medeni Kanunu’nun Sistemi, Ankara 1953, s.111: ‘Butlan müeyyidesi altına alınmış bir hukuki muamelenin zamanla prensip itibariyle muteber bir hukuki muamele mahiyetini kazanamayacağının en basit misali butlan itirazının yıllanmamasında kendini gösterir’.

49 Muvazaanın tanımı ve sonuçları için bkz. Esener, T.: Türk Hususi Hukukunda Muvazaalı Muameleler, İstabul 1956, 49-136.

50 HGK’nun 22.06.1983 tarih 497/E.-719/K. sayılı kararından: ‘…. muvazaalı işlemin hiçbir hüküm doğurmayacağı (butlanı) konusu gerek uygulamada gerekse bilimsel görüşlerde oybirliği ile benimsenmiş bulunduğuna; bu nedenle hakimin muvazaayı istek olmaksızın res’en göz önünde tutması gerektiğine; muvazaa sebebinin ortadan kalkması veya bir zamanın geçmesi ile görünüşteki işlemin geçerli hale gelmeyeceği kuşkusuz bulunduğuna; muvazaanın gerek def’an ve gerekse dava yolu ile her zaman ileri sürülebileceğine, bir başka ifade ile muvazaa iddialarında zamanaşımı söz konusu olmadığına göre…’ (YKD. 1984, C.X, S.2, 189-190).

51 Geniş bilgi için bkz. Çağan, Nami, 103-125; Kayışoğlu, M.B., Kamu Alacaklarında Haciz, ABD.

1979, S.6, s.29-34; Öncel/Çağan/Kumrulu, Türk Vergi Hukuku, C.I, Genel Kısım, B.2, Ankara 1985, s.154 -164.

Fer’i alacakların, zamanaşımı karşısındaki durumu; Bu tür alacaklar başlı başına bir borç konusu oluşturmayıp, asıl borcun varlığına bağlı olarak meydana gelen alacaklardır. Faizler, kefalet, hapis hakkı, rehin hakkı, cezai şart bunlara örnek olarak gösterilebilir. Fer’i alacakların hukuki yazgıları asıl alacağa bağlıdır. Bu nedenle BK’nun 131’inci maddesine göre asıl alacağın zamanaşımına uğraması halinde, faiz gibi yan alacakların da aynı sonucu paylaşacağı kabul edilmiştir.

Tespit davalarında ise; Bu davaların zamanaşımına uğramayacağı konusunda doktrin ve yargılamada görüş birliği vardır52. Gerçekten, zamanaşımına uğrayan, bir davanın kendisi değil, onun içeriğini oluşturan talep haklarıdır. Tespit davaları ise bir hukuki ilişkinin varlığının veya yokluğunun saptanması amacıyla açılan davalardır53. Ancak davacının tespitini istediği ilişkiden bir hukuki menfaati bulunmalıdır.

Zamanaşımına uğramış bir alacağın tespitinde böyle bir çıkarın bulunduğu söylenemez. Bu nedenle zamanaşımına uğramış bir alacağına ilişkin davanın res’en reddi gerekir. Zira burada dava şartı olan ‘hukuki menfaat’ bulunmamaktadır54. Fakat, alacak bir taşınır rehini ile güvence alınmış veya kısmen zamanaşımına uğramış ise, bu konuda açılan bir tespit davası dinlenebilir55.

Düşürücü zamanaşımına eşya hukuku alanında da yer verilmiştir. Örneğin, TMK’nun 995’inci (743 s.MK.908) maddesinde durum böyledir. Buna göre; bir şeye kötü niyetle zilyet olan kişi, o şeyi haksız kullanmaktan ve elde etmeyi ihmal ettiği semerelerden dolayı malike karşı sorumludur. Bu sorumluluğun haksız fiil esasına dayandığı kabul edilmektedir56. Şu halde, kötü niyetli zilyede yöneltilecek tazminat davasının haksız fiil zamanaşımı içinde açılması gerekir57. Yine TMK’nun 730’uncu (743 s.MK. 656) maddesine göre, taşınmaz mülkiyetinin taşkın şekilde

52 Kuru, Tespit Davaları, s.106 ve dpn. 44’te anılan yazarlar ve aynı doğrultudaki Yargıtay kararları.

53 Üstündağ, Saim, İcra Hukukunun Esasları, İstanbul 1990, s.265; Kuru, Tespit Davaları , 108.

54 Üstündağ, 408.

55 Kuru, Tespit Davaları , 108-109; Üstündağ, 408.

56 Gürsoy, K./Eren, F./Cansel, F., Türk Eşya Hukuku, Ankara 1984, s.161; Saymen/Elbir, Eşya Hukuku, s.124.

57 Gürsoy/Eren/Cansel, 161; Saymen/Elbir, 124; Ancak TMK’nun 995’inci (743 s.MK. 908) maddesindeki taleplerin 10 yıllık zamanaşımına (BK. 125) tabi tutulmasını savunan yazarlar da vardır.

Bkz. Akipek, J.G.,:Türk Eşya Hukuku, Zilyetlik ve Tapu Sicili, B.2, Ankara 1972, s.283.

kullanılmasından dolayı zarara uğrayan kişinin malik aleyhine açacağı tazminat davası da düşürücü (haksız fiil) zamanaşımına tabidir58.

Eşya hukukunda kabul edilmiş olan diğer bir süre de kazandırıcı zamanaşımıdır. Bu tür zamanaşımında; bir taşınır veya taşınmaz mülkiyetinin, zilyetlik ve diğer yasal unsurların gerçekleşmesi ile kazanılması söz konusudur59.

Eşya hukukunda sözünü ettiğimiz kurumun kabul edilmemesine yol açan düşünceler şöyle özetlenebilir; uzun süre (5,10,20 yıl gibi) taşınır veya taşınmaz bir mala zilyet olan kişinin yaratmış olduğu fiili durum (de facto) vardır. Hukuka aykırı bu durumun askıda kalması, zilyet ve asıl hak sahibi için güvensizlik yaratır. Fiili duruma, belirli koşulların gerçekleşmesi ile hukukilik (de jura) tanınması, güvensizliği gidermesi yanında, mahkemelerin kanıtlanması güç olan eski iddialarla meşgul edilmesini de önler60.

Taşınmaz mülkiyetinin zamanaşımıyla kazanılması, adi ve olağanüstü olmak üzere iki şekilde mümkün olabilmektedir (4721 s. TMK. 712, 713; 743 s.MK. 638, 639)61.

Kazandırıcı zamanaşımı sürelerinin hesabında, durmasında ve kesilmesinde Borçlar Kanunu’nun düşürücü zamanaşımına ilişkin hükümleri uygulanır (4721 s.

TMK. 714; 743 s.MK. 640). Ancak, ‘borçlunun, alacak üzerinde intifa hakkını haiz olması’ borç ilişkilerinde zamanaşımını durduran bir sebep olarak kabul edilirken (BK. 132/5), aynı nedenin kazandırıcı zamanaşımında uygulanması mümkün görülmemektedir62.

58 Bkz. Akipek, J.G., Türk Eşya Hukuku, Mülkiyet, Ankara 1971, s.241; Saymen/Elbir, 422;

Gürsoy/Eren/Cansel, 703.

59 Bkz. TMK. 638, 639 ve 701. maddeleri.

60 Sungurbey, İsmet, İsviçre-Türk Hukukuna Göre İktisabi Müruruzaman, İstanbul 1956, s.1;

Oğuzman/Seliçi, 361.

61 Konumuzun dışında olduğundan bunların incelenmesine geçmiyoruz.Bu konuda geniş bilgi için bkz. Oğuzman/Seliçi, 361-392; Akipek, J.G., Mülkiyet, 127-151; Saymen/Elbir, 319-328.

62 Sungurbey, s.49, dpn. 208.

Yukarıda belirtilen esaslar taşınır bir malın kazandırıcı zamanaşımıyla elde edilmesinde de geçerlidir ( 4721 s. TMK. 777; 743 s.MK. 701/2).