• Sonuç bulunamadı

Zamanaşımı Def’inin Dermeyan Edilememesi

C- Zamanaşımının Kesilmesinin Sonuçları

IV- Zamanaşımı Def’inin Dermeyan Edilememesi

Zamanaşımına uğramış olan senet ciro edildiği takdirde zamanaşımı def’i, borçlu tarafından temlik eden kimseye karşı ileri sürülebilecek diğer def’iler gibi hamile karşı da ileri sürülebilir726. Bu durumda ispat yükü borçludadır727. Davalının

takipsiz kalan devrede zamanaşımının gerçekleştiği anlaşılmakla…’ 12.HD. 13.10.2003, 16372/E.-19818/K., YKD. 2003, S.10., s.987.

723 ‘Borçlu vekili tarafından icra mahkemesine başvurularak dayanak çeklerin, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede zamanaşımına uğradığı ileri sürülmüş ve icranın geri bırakılması isteminde bulunulmuştur. İİK’nun 71/2 ve 33/a-1 maddelerinden de görüldüğü üzere, borçlunun İİK’nun 71. maddesine dayanan isteminin incelenebilmesi, bu istemin belli bir süre içinde ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK. 04.11.1998, 1998/12-763/797 sayılı kararı). Dairemizin yeniden oluşan içtihatları Hukuk Genel Kurulunun anılan kararı doğrultusunda süreklilik kazanmıştır.Bu durumda işin esasına girilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken…’, 12.HD. 16.03.2004, 998/E.-6175/K. (Yayınlanmamış).

724 12.HD. 23.09.2003, 14267/E.-18278/K. YKD. 2003, S.9, s.735.

725 Kuru, İİK. C.3, 2298; Uyar, İİK. Şerhi, C.2, 3137; Üstündağ, 367; HGK. 07.03.1986, 1985/12/E.-1986/214/K., YKD. 1986, S.3., s.201;HGK. 04.11.1998, 763/E.-797/K., 12.HD. 22.01.2002, 2001/22304/E.-2002/945/K., ve 12.HD. 15.03.2004, 358/E.-5941/K. sayılı ilamları www.yargitay.gov.tr/emsalarama/22.07.2005.

726 Bozgeyik, 177; 11.HD.27.11.1975, 4381/E.-6877/K., Eriş, 544.

727 ‘Taraflar arasındaki uyuşmazlık BK’nun 355’inci ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Davacı, davalıya yaptığı imalatın bedelini istediğinden olayda BK’nun 126/4’üncü maddesinde düzenlenen beş yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması zorunludur.

Ortada çeke dayalı bir dava yoktur. Çeke delil olarak dayanılmıştır. Bu nedenle mahkemece TTK’nun 726’ncı maddesindeki zamanaşımı müddetinin geçtiğinden bahisle davanın reddedilmesi yerinde değildir.’ 12.HD. 08.04.2004, 1268/E.-2003/K., (Yayınlanmamış); ‘Mahkemece, yapılan icra takibine davalının (borçlunun) ödeme itirazında bulunduğu, bu durumda ispat yükünün ödeme itirazında bulunan davalı da olduğu ve ödeme konusunda herhangi bir delil ibraz edemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik olmamakla …onanmasına’, 19.HD. 25.02.2005, 2004/8327/E.-2005/1899/K. (Yayınlanmamış).

(borçlu), davaya hiç katılmayarak gıyabında yürümesi veya hiç cevap vermemesi hallerinde zamanaşımı savunması yapılmamış sayılır728.

Alacaklıya karşı haiz olduğu zamanaşımı def’i dermeyanında bulunmak imkanını zamanında kullanmayan kambiyo senedi borçlusunun, sonradan böyle bir sebebe dayanarak ‘menfi tespit davası’ veya ‘istirdat davası’ açması mümkün değildir729. Borçlunun, bu hakkını, yetkili merci önünde zamanında ve usulüne uygun şekilde kullanmamış olmasını Yargıtay, bundan vazgeçtiği anlamında kabul etmektedir730 731. Zira zamanaşımı def’i takip sırasında ileri sürülebileceği gibi, dava sırasında da ileri sürülebilir732.

Borçlunun hileli ve oyalayıcı hareketleri yüzünden zamanaşımı süresinin geçirilmesine sebebiyet vermişse, alacaklı zamanaşımı def’inde bulunmak imkanını kaybeder733. Örneğin borçlu, tutum ve davranışlarıyla alacaklıyı kandırarak oyalamış; borçluda dava açmasının gereksiz olduğu inancının doğmasına yol açmış;

alacağın kabul edildiği veya edileceği intibaını verecek şekilde müzakereler ve yazışmalar yapmış ve bütün bunların sonucunda da zamanaşımının geçmesini

728 ‘Davacı senedin zamanaşımına uğradığından bahisle akdi ilişkiye dayanmış olduğundan kabulü gerekir. Kaldı ki duruşma davalının gıyabında yapılmış ve bir cevap da vermemiş olmasına göre zamanaşımı def'inde bulunduğundan da söz edilmemiş BK’nun 114’üncü maddesi gereğince kambiyo senedi tanzimi borcun tecdidini de tezammun etmediğinden zamanaşımının süresinin akdi ilişkiye göre hesaplanması gerekir. Bunlara rağmen mahkemece kambiyo senedine ilişkin TTK’nun 661’inci maddesinde yazılı zamanaşımına dayanılarak davanın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.’ 11.HD. 28.12.1978, 6010/E.-5988/K., www.kazanci.com/külliyat/18.08.2005.

729 Başbuğoğlu, 886; ‘Alacaklıya karşı haiz olduğu zamanaşımı def`ini "takip" veya "dava" sırasında ileri sürmeyen borçlunun, sonradan böyle bir nedene dayanarak "menfi tespit" veya "istirdat davası"

açması da mümkün olamaz. Çünkü borçlunun bu hakkını kullanmamış olması, bundan vazgeçtiği anlamına gelir (HGK`nun 15.04.1972,265/242).’, 11.HD. 21.12.1979, 5603/E.-5827/K., www.kazanci.com/külliyat/16./8.2005; ‘…İcra takibine karşı borçlunun zamanaşımı itirazında bulunmaması, bu itirazından vazgeçmesi anlamındadır. Aynı nedenlerle, ödeme emrine karşı zamanaşımı savunmasında bulunmayan ya da hiç itiraz edemeyen borçlunun, artık borcun zamanaşımına uğradığından söz ederek "menfi tespit davası" açması olanağı yoktur.’ 11. HD.

07.07.1975, 2912/E.-4679/K., www.kazanci.com/külliyat/16.08.2005.

730 HGK., 15.04.1972, 265/E.-242/K., Ertekin/Karataş, 425; 11.HD. 07.07.1975, 975/E.-2912/K. ve 11.HD. 22.12.1979, 5603/E.-5824/K., Doğanay, 2020.

731 ‘İİK’nun 168’inci maddesinde açıklandığı gibi, kambiyo senetlerine mahsus özel yolla yapılan takiplerde imza inkarı dışında her türlü itirazın mercie yapılması gerekir. Borçlunun süresinde mercie yapılmış zamanaşımı itirazı bulunmadığı gözetilmeden, imza inkarına ait itirazın kaldırılması murafaasında ileri sürülen zamanaşımı sebebiyle, takibin zamanaşımı yönünden iptal olunması isabetsizdir’ (12.HD. 12.06.19779, 5204/E.-5431/K.), Kaçak, 250.

732 Başbuğoğlu, 886.

733 Durgut, 95; Zamanaşımı savunmasında hakkın kötüye kullanılması konusunda bkz. Tutumlu, s.210-213.

sağlamışsa, TMK’nun 2’nci maddesi gereğince, alacaklı zamanaşımı def’inde bulunmak hakkını kaybeder734. Kötü niyetli olmasa bile borçlunun alacaklıyı süresi içinde dava açmaktan alıkoyan bu davranışları, bu sebeple borcunu ödemekten kaçındığı takdirde hakkın kötüye kullanılması niteliğinde kabul edilebilir735. Zamanaşımı süresinin dolmasından sonra alacaklıya karşı bir borç ikrarında bulunan borçlunun da bu borç ikrarına dayanılarak açılan davada zamanaşımı def`ini ileri sürmesi çelişkili davranış yasağını oluşturur ve TMK’nun 2’nci maddesine aykırılığından, hukuken korunamaz736. Bu hususların mahkeme tarafından res’en dikkate alınması gerekir737.

Zamanaşımı def’i ancak senet borçlusu ile senet hamili arasında dermeyan edilebilir. Senedi birlikte keşide eden müşterek borçlular arasında, her birinin yaptığı ödemelerden dolayı diğerine rücu etmesinde kambiyo senetlerine mahsus kısa zamanaşımı süreleri uygulanamayacağından (bu durumlarda BK’nun 69 ve 146’ncı maddeleri gereğince taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tabi olduğu zamanaşımı süreleri uygulanır), bu def’i de ileri sürülemez738.

Zamanaşımı gerçekleştikten sonra, borçlunun zamanaşımı def’inden feragat ederek onu ileri sürmemesi mümkündür; ancak zamanaşımından önceden vazgeçme

734 ‘Zamanaşımı konusunda TTK’nun 1’inci maddesi yollamasıyla genel hükümlerden yararlanmak mümkündür. Borçlunun tutum ve davranışı ile alacaklıyı kandırarak oyalaması, onda dava açılmasının gereksiz olduğu kanısını uyandırması ya da alacak üzerinde onun kabul edildiği veya edileceği intibaını verecek biçimde müzakereler ve yazışmalar yaparak zamanaşımı süresini geçirmiş olması halleri, TMK’nun 2’nci maddesindeki objektif iyiniyet kurallarına aykırı düşeceğinden davalı borçlu zamanaşımı def’inde bulunamaz. Bu husus resen nazara alınır’ 11.HD. 16.02.1978, 327/E.-482/K., Başbuğoğlu, 896.

735 Reisoğlu, 335 vd.; Feyzioğlu, 606; Bozgeyik, 178.

736 HGK. 23.02.2000, 71/E.-16/K., www.kazanci.com/külliyat/20.08.2005.

737 İçtBirK., 09.03.1955, 22/E.-2/K. ve ‘ Kanunlarımızda hak düşürücü sürenin kesilmesi ya da kat’i hususunda herhangi bir hüküm yoksa da, 09.03.1955 tarih 22/2 sayılı İBK. Kararı gerekçesinde belirtildiği gibi, objektif iyiniyet kurallarına aykırı olarak, davalı hileli bir hareketi ile davacıyı hakkını zamanında ileri sürmekten alıkoymuş olduğu takdirde, sürenin geçirilmesi nedeniyle hakkın düştüğü iddiasında bulunamaz’ 11. HD.05.04.1977, 896/E.-1689/K. Başbuğoğlu, 891; 11.HD.16.02.1978, 327/E.-588/K. Başbuğoğlu, 896; Reisoğlu, 336;Durgut, 95; Öztan, 891; Bozgeyik, 178..

738 11.HD. 07.03.1978, 584/E.-982/K., Kaçak, 250.

geçersizdir (BK. 139)739. Bu ilke BK’nun 139/1’inci fıkrasında ‘İptidaen müruru zamandan feragat batıldır’ şeklinde ifade edilmiştir. Türk Ticaret Kanunu, bu bakımdan özel bir hükmü ihtiva etmemektedir. İİK’nun 20’inci maddesine göre ise, bir sürenin geçmesinden faydalanma hakkı olan borçlunun bu hakkından vazgeçebileceğini öngörmüştür740.

Zamanaşımı süresinin dolmasından sonra yapılan borç ikrarı zamanaşımını kesmez, ancak mahkemece bu durum zamanaşımı def`inden zımni feragat olarak değerlendirilmelidir741.

V - Zamanaşımına Uğramış Kambiyo Senetlerinin Akıbeti