• Sonuç bulunamadı

Alacağını İflas Masasına Bildirmek

B- Kesen Sebepler

3- Alacağını İflas Masasına Bildirmek

İflasta alacaklılar arasında eşitliği sağlamak için müflisin müeccel borçlarının, iflasın açılması ile muaccel hale geleceği kanunumuzda kabul edilmiştir (İİK. 195).

Bununla beraber, iflasın açılması ile müflisin borçları hakkında zamanaşımı kesilmez592. İşte zamanaşımın kesen sebeplerden biri de senet alacaklısının iflas anında, henüz alacak davasına konu edilmemiş senet alacağını, masaya bildirerek kaydettirmesidir593 594.

589 12.HD. 06.11.2003, 22568/E.-21781/K., www.kazanci.com/külliyat/19.09.2005.

590 HGK., 10.10.1980, 770/E.-231/K., Gürbüz, 383; Aksi yönde görüş için bkz. ‘Borçlu olan davacı icra takibi sırasında zamanaşımı itirazını ileri sürmüş, tetkik merciince bu itiraz tetkik olunarak reddedilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olduğundan ve hadisede muhkem kaziye mevcut bulunduğundan mezkur iddianın mahkemece istimaına cevaz olmadığı halde davanın kabulüyle senet bedelinin tahsiline karar verilmesi kanuna aykırıdır’ (TD. 10.07.1958, 1193/E.-1909/K.), Doğanay, 2029, dpn.42.

591 Dava emre muharrer senetlere istinat ettirildiğine nazaran alacağın tahsili, senedin ibrazı ile ancak imkan dahiline girer. Mahkemenin ibraz edilmeyen iki emre muharrer senede hasren davayı reddetmesi doğrudur. İbraz edilen diğer senedin zamanaşımına uğramış olması sebebiyle bu senede ait davanın reddi de doğrudur. Davalı borçlunun icra takibi esnasında icra memuruna zamanaşımı ileri sürmeyerek, zamanaşımı def’i dışında başka beyanlarda bulunmuş olması zamanaşımı def’inden feragat ettiğini göstermez, davalı borçlu aleyhine açılan tahsil davası esnasında zamanaşımı def’ini ileri sürebilir, davanın reddine dair karar doğrudur. (TD. 01.03.1957, 7244/E.-572/K.), Doğanay, 2029; HGK., 18.11.1981, 165/E.-739/K., Gürbüz, 383.

592 Kıran, 81; Kuru, İcra ve İflas Hukuku, 202.

593 Masaya kaydettirme, iflasın açılmasına kadar dava konusu edilmemiş kambiyo alacakları için söz konusu olmaktadır. Bkz. Domaniç, Kıymetli Evrak Hukuku, 33; Şimşek, 146; Gürbüz, 387; Öztan, 894; Kuru, İcra ve İflas Hukuku, 203; Karayalçın, Ticari Senetler, 256.

594 Emre muharrer senedi tanzim eden borçluya –poliçelerde kabul eden muhataba- karşı açılacak dava ve icra takipleri üç yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Alacaklının iflas takibinde bulunması veya alacağını masaya kaydettirmesi ile TTK’nun 662’nci maddesindeki zamanaşımı kesilmiş olur. (İİD.

02.11.1961 9268/E.-9930/K.), Doğanay, 2029, dpn.45.

İflasın ilan ve açılmasıyla (İİK. 166) borçlu aleyhindeki münferit icra takipleriyle leh ve aleyhindeki davalar durduğundan (İİK. 193, 194) ve bu kuralın sonucu olarak borçlu aleyhine bu muamelelerden bir yenisinin yapılması da mümkün olmadığından, hakkın elde edilmesi hak sahibinin masaya müracaatına inhisar etmektedir595.

Bu nedenle borçlusu iflas eden senet alacaklısının zamanaşımını kesmesi ve hakkını elde etmesi için iflas masasına müracaatla alacağını kaydettirmesi zorunludur596. Yoksa sözlü bildirim hiçbir zaman anılan sonucun doğmasına yetmez597.

Alacaklı masaya müracaatla zamanaşımına kesmesi için, masaya müracaat tarihinde alacağı zamanaşımına uğramamış olmamalıdır aksi takdirde kaydedilen alacak, araştırma sonucunda bu def’e müsteniden iflas idaresince reddedilecektir598.

Alacaklının senet borçlusu hakkında iflas kovuşturması yapmakla, alacağını iflas masasına kaydettirmesi arasında zamanaşımının kesilmesi bakımından bir fark yoktur599.

Alacaklı müracaat tarihinde henüz zamanaşımına uğramamış alacağını, mahkemece borçlu hakkında iflas kararı verilmesinden ve iflas tasfiye memurlarının seçilmesinden sonra, iflas idaresinin davetine uyarak, ilan edilen süreler içinde (basit

595 ‘İİK’nun 193’üncü maddesi her ne kadar sadece aleyhteki takiplerden bahsederse de, İİK’nun 194’üncü maddesine göre kıyasen lehindeki takiplerin de masaya girmesi gerekir’, Domaniç, TTK.

Şerhi IV, 418.

596 Kınacıoğlu, 228; Domaniç, TTK. Şerhi IV, 418.

597 Şimşek, 146.

598 Ertekin/Karataş, 413;Domaniç, TTK. Şerhi IV,418; ‘İİK. 235’inci maddesinde açıklandığı gibi, bir alacaklı, alacağı kabul edilen başka bir alacaklıya karşı, o alacak konusunda dava açabilir.Maddede, başkasının kabul edilen alacağına karşı dava açılabilmesinin kabul edilmesi, genel bir hüküm niteliğindedir. Buna göre, davada her türlü nedenin, bu arada zamanaşımının da ileri sürülmesi olanaklıdır. Buna göre, mahkemenin, davacının borçluya ilişkin bir savunma ileri süremeyeceği yolundaki gerekçesi doğru değildir. TTK’nun 662’nci maddesi dikkate alınarak, alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığının saptanması ve buna göre karar verilmesi gerekir.’ 12.HD.

18.0.976, 7852/E.-10174/K., www.kazanci.com/külliyat/16.08.2005.

599 12.HD. 02.11.1961, 9268/E.-9930/K., Şimşek, 146, dpn.168; Ertekin/Karataş, 413.

tasfiyede yirmi gün ila iki ay, adi tasfiyede bir ay) masaya kaydettirmek mecburiyetindedir (İİK. 218-219)600.

Ancak, İİK’nun 218 ve 219’uncu maddelerinde söz konusu olan müddetler içinde kaydettirme mecburiyetinde riayet etmemenin neticesi, alacağın mutlak olarak zamanaşımına uğraması veya masa ve borçluya karşı dermeyan edilebilmek kabiliyetinin kaybı değildir601. Bu sürelere riayet etmeyen alacaklı, poliçenin tabi olduğu özel zamanaşımı müddeti geçmemişse, sonradan da, iflasın tasfiyesinden evvel, alacağını kaydettirerek İİK’nun 236’ncı maddesinin müsaadesi nispetinde hakkını tahsil ve TTK. 662’nci gereğince zamanaşımını kesebileceği gibi, tasfiyeden sonra ve fakat iflasın kapanmasından evvel de iflasın idaresine veya dairesine müracaatla aciz vesikası alarak zamanaşımını kesebilir602 (İİK. 253). Bu son halde de alacaklının iflas idaresine müracaatı yani hakkını araması söz konusu olduğundan zamanaşımının kesilmiş olduğu kabul edilmelidir. Her ne kadar mevcut paranın paylaşılmış ve tasfiyenin tamamlanmış olması sebebiyle senet alacaklısına herhangi bir ödeme yapılamamakta ise de, alacak aciz vesikasına bağlanmakla, alacaklının İİK’nun 143’üncü maddesinin sağladığı menfaatlerden bu arada, alacağın borçluya karşı zamanaşımına uğramasından yararlanması sağlanmış olmaktadır603.

Masaya yazdırılan kambiyo alacağı, iflas (masa) idaresince reddedilen (İİK. 230) alacaklı, bu ret kararına karşı iflasa hükmeden mahkeme nezdinde, sıra cetvelinin verilmesi ilanı tarihinden başlayan 7 günlük hak düşürücü süre içinde, masa aleyhine sıra cetveline itiraz davası açmak zorundadır. Uygulamada ‘kayıt kabul davası’604 olarak da isimlendirilen bu davanın ikamesi ve muhakemesi dolayısıyla yapılan her hukuki işlem, zamanaşımının yeniden kesilmesine yol açar (BK. 133, 136) ve dava sonucunda verilen karar hem masaya karşı hem de masa kapandıktan sonra, borçlu bakımından kesin hüküm teşkil eder605. Fakat bu yedi

600 Kınacıoğlu, 228; Ertekin/Karataş, 413.

601 Ertekin/Karataş, 413.

602 Öztan, 895; Domaniç, Kıymetli Evrak Hukuku, 334; Ertekin/Karataş, 413; Kınacıoğlu, 228.

603 Domaniç, TTK. Şerhi IV,419; Kınacıoğlu, 228.

604 Can/Güner, 170.

605 Kıran, 81; Domaniç, Kıymetli Evrak Hukuku, 248.

günlük süreyi masaya karşı dava açmaksızın geçiren senet alacaklısı, artık masayı dava imkanını kaybeder. Alacaklının müflisi dava etmesi ise, ikinci alacaklılar toplantısından, eğer bu toplantı mümkün olmamışsa, toplantının yapılması gereken tarihten itibaren on gün sonra kabil olur606 (İİK. 194).

Bu dava sonucunda elde edilen ilam, İİK’nun 236’ncı maddesine göre gecikmiş müracaatlar cümlesinden olmak üzere masaya kaydettirilir ve bu madde dairesinde masadan istifade temin eder. İlam sahibinin masaya hiç müracaat etmemesi halinde ise, İİK’nun 253’üncü maddesine göre aciz vesikası niteliği kazanacak ve zamanaşımını durduracak bu belge ile alacaklı, borçlunun yeniden mal iktisabını bekler607.

Senet alacağı masaya kayıt ve kabul edilen alacaklı bu kayıtla zamanaşımını kesmiş olduğu gibi kesilen zamanaşımını da, TTK’nun 663/2’nci fıkrasında lafzen ifade edildiğinin aksine olarak, yeniden başlaması söz konusu değildir. Masaya müracaat ve alacağın masaca kabulü sonucunda kesilen zamanaşımı ancak iflasa müteallik hükümlere göre alacağı yeniden talep etmek mümkün olduğu zamandan itibaren yeniden cereyana başlar608 (BK. 136/son).

Konkordato halinde, mühlet içinde bir takip muamelesi ile kesilen zamanaşımının işlemeyeceği, İİK’nun 289/1’nci fıkrası ile konulan ‘konkordato mühleti içinde borçlu aleyhine takip yapılması yasağının’ bir sonucudur609.