• Sonuç bulunamadı

Akademik açıdan ZEFTM gelişim süreci incelendiğinde, geleneksel FTM yaklaşımından bağımsız şekilde bir değerlendirme yapılmasının uygun olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle ZEFTM yazın değerlendirilmesi sürecinde FTM yazınından da bahsedilmektedir.

Bazı yazarlar ZEFTM sistemini 21. yüzyılın en önemli iki ya da üç maliyet ve yönetim muhasebesi yeniliklerinden biri olarak görmektedir. Ancak Raiborn ve Kinney (2011, s.131), bu sistemin maliyet yönetimi ile ilgili her durum ya da sorun için çözüm olabilecek bir kurtarıcı olmadığını ileri sürmektedir. Bu bağlamda ZEFTM sisteminden mümkün olabildiğince en üst düzeylerde verimin alınabilmesi için bir takım temel noktaların bilinmesi gerekir. Özellikle ZEFTM uygulama öncesinde göz önünde bulundurulması gereken ilgili noktalar şunlardır (Siguenza-Guzman vd., 2013, s.58);

 ZEFTM, FTM başarısızlıklarına karşı kısmi çözüm sağlamaktadır.

 ZEFTM’de zaman ölçümleri kolay değildir. Zaman geçtikçe homojenliğin korunması ve sürdürülmesi güçleşmektedir.

 ZEFTM modelinde hala belli bir düzeyde de olsa öznellik bulunmaktadır.

 Özellikle personelden elde edilen zaman verileri yanlı olarak fazla olabilmektedir.  Zaman denklemleri ya da ölçümleri için önemli ölçüde veriye ihtiyaç duyulmaktadır.  Sağlam ve güvenilir verilerle ancak kabul edilebilir bir doğruluk düzeyine ulaşılabilmektedir.

 Sürekliliğin sağlanması için belli düzeyde bilgi gerekmektedir.  Önceden belirlenmiş işler ve faaliyetlerde modelin etkinliği sınırlıdır.

 Sürekli olmayan ya da tahmin edilemeyen faaliyetler için zaman ölçümleri zordur.

1.3.1. Zaman Etkenli Faaliyet Tabanlı Maliyetleme Uygulama Çevresi

ZEFTM uygulama çevresi, geleneksel FTM gibi imalat işletmelerinden hizmet işletmelerine, ticaret işletmelerinden kamu kurumlarına kadar farklı sektörlerdeki çok sayıda işletmeye yayılmıştır (Siguenza-Guzman vd., 2013). Bununla birlikte ZEFTM

uygulamalarında iki farklı özellik dikkat çekmektedir. Bunlardan ilki FTM gibi sadece büyük ölçekli işletmelerde değil küçük ölçekli işletmelerin de içinde bulunduğu her türlü işletmede verimli bir şekilde uygulanabilir olmasıdır. Bunun en temel nedeni ZEFTM’nin nispeten daha kolay ve daha ekonomik bir sistem olmasından kaynaklanmaktadır (Dejnega, 2011). Uygulamada dikkat çeken bir diğer özellik ise, ZEFTM sisteminde özellikle hizmet işletmelerinin daha faydalı sonuçlar çıkarabilmesidir. ZEFTM, süre ve pratik kapasite faktörlerini ön plana çıkaran bir uygulamadır. Bu nedenle özellikle atıl kapasitenin ve zaman unsurunun çok önemli olduğu sektörler ya da işletmeler için ideal bir uygulama olarak önerilmektedir (Terungwa, 2013). Dolayısıyla ZEFTM sistemiyle geleneksel FTM sisteminin uygulama çevresi de geliştirilmiştir (Szychta, 2010; Siguenza-Guzman vd., 2013).

1.3.2. Zaman Etkenli Faaliyet Tabanlı Maliyetleme Sisteminin Güçlü Yönleri

Kaplan ve Anderson (2007) ZEFTM yöntemini tamamıyla yeni bir yaklaşım olarak sunmuştur. Bu bağlamda sonraki yıllarda “eski şarap yeni şişe” şeklinde yapılan eleştirileri kabul etmemişlerdir. Ancak yazında her iki yaklaşım sürekli karşılaştırılmakta ve iç içe değerlendirilmektedir. Yine de birçok araştırmacıya göre ZEFTM, geleneksel FTM’den daha doğru ve daha dinamik bir yöntemdir. Dolayısıyla ZEFTM gücünü büyük ölçüde geleneksel FTM sisteminin eksiklerinden almaktadır. Bu kapsamda yöntemin ifade edilen belli başlı faydalarının aşağıdaki şekilde sıralanması mümkündür (Kaplan ve Anderson, 2007; Basuki ve Riediansyaf, 2014).

 Kurumsal Kaynak Planlaması ve Müşteri İlişkileri Yönetimi sistemlerinden alınan verilerle iyi bir entegrasyon sağlanabilir.

 Maliyetler siparişlerin, süreçlerin, tedarikçilerin ve müşterilerin ayırt edici belirli özelliklerini kullanarak yönlendirilir.

 En son faaliyetlerin ekonomik durumunu yansıtması için aylık olarak kullanılabilir.  Süreç etkinliği ve kapasite kullanımını görme imkânı sağlar.

 Kaynak ihtiyacı tahmin edilebilir. Böylece işletmeler, kaynak kapasitelerini bütçeleme imkânına sahip olabilmektedir.

 Kurumsal düzeyde yazılım programları ve veritabanı teknolojileri kullanılarak işletme düzeyinde kolaylıkla ölçeklenebilir.

 Uygulanması ve güncellenmesi daha kolay, daha hızlı ve daha ekonomiktir.

 Çok farklı ve çok karmaşık faaliyetlere sahip büyük ölçekli işletmelerin de içinde olduğu her türlü işletmede ya da sektörde etkin şekilde kullanılabilir.

Robert Kaplan (2007) ZEFTM uygulamalarının genellikle 1 yıldan kısa bir sürede, aylık net kar marjlarını %1-2 arttırarak değerini ortaya koyabildiğini ifade etmektedir. FTM sisteminin aksine ZEFTM sisteminde bu ve benzeri başarılı sonuçlar sadece büyük değil aynı zamanda küçük ölçekli işletmelerde de sağlanabilmektedir (Gilbert, 2007, s.2).

ZEFTM tüketici ya da müşteri grupları bazında daha iyi maliyet bilgisi sağlayabilen ve faaliyet süreçlerini geliştirebilen bir maliyet yönetim yaklaşımdır. ZEFTM sayesinde müşteri gruplarına göre maliyet profilleri oluşturularak müşteri tabanlı karlılık analizi yapılabilmektedir (Dalcı vd., 2010; Hajiha ve Alishah, 2011; Ören ve Tetik, 2012). Böylece işletme için gerçekten hangi müşterilerin karlı olduğu, hangilerinin olmadığı ortaya çıkabilmektedir. Diğer taraftan ZEFTM sayesinde faaliyet süreçleriyle ilgili maliyetlerin belirlenmesiyle faaliyetlerin daha düşük maliyetlerle optimizasyonu mümkün olabilmektedir. ZEFTM yönteminin diğer bir özelliği ise gereksiz kaynaklar ve faaliyetler hakkında önemli bilgiler sağlayabilmesidir (Kaplan ve Anderson, 2007, s.255; Adeoti ve Valverde, 2014, s.111). Yoğun rekabet koşullarında faaliyet göstermek zorunda kalan turizm işletmeleri için bunun ayrı bir anlamı bulunmaktadır. ZEFTM uygulamaları sayesinde ilgili işletmeler bir taraftan gereksiz faaliyetlerini eleyerek ya da sınırlayarak maliyet tasarrufları sağlayabilmekte (Öker ve Adıgüzel, 2010, s.91), diğer taraftan ise değer katan faaliyetleri üzerinde odaklanarak rekabet avantajı elde edebilmektedir (Kırlıoğlu ve Atalay, 2014, s.102).

1.3.3. Zaman Etkenli Faaliyet Tabanlı Maliyetleme Sisteminin Zayıf Yönleri

Bütün olumlu yanlarına karşın, ZEFTM yönteminin kusursuz bir maliyet yönetim aracı olduğunu ifade etmek elbette mümkün değildir. Diğer maliyet yöntemleri kadar çok olmasa da ZEFTM’nin de bazı zayıflıkları bulunmaktadır. Bu kapsamda yazınında ifade edilen başlıca ZEFTM eksikleri şunlardır;

 ZEFTM sisteminde işletme büyüklüğü çok önemli değil ürün ve müşteri çeşitliliği önemlidir. Az sayıda ürünün az sayıda müşteri grubuna satılması durumunda ZEFTM anlamlı olmamaktadır (Gilbert, 2007, s.1).

 ZEFTM hayati düzeyde önemli olan maliyet bilgileri sağlamakta ama müşteri değerinin tam olarak ne olduğu konusunda çok az bilgi verebilmektedir (Gilbert, 2007, s.2).

 ZEFTM sisteminde ifade edilen pratik kapasite ve atıl kapasite oranları tartışmaya açık bir konudur. Bu bağlamda yazında %80-85 olarak belirtilen pratik kapasite oranlarının geçmişi 1920’li yıllara kadar gitmektedir (Gervais vd., 2010, s.1).

 FTM sisteminde olduğu gibi ZEFTM sisteminde de doğru bilgilere ulaşabilmesi için oldukça yüksek düzeylerde verinin toplanması gerekmektedir (Barrett, 2005, s.39).

 ZEFTM sisteminde özellikle hizmet faaliyetlerinin zaman hesaplaması sorunludur. Çünkü hizmet faaliyet süreleri düzenli değildir. Bu durumda bazı koşullar altında belirlenen faaliyet döngüsü sürelerinin standart olarak kabul edilmesi hatalı maliyet sonuçları doğurabilmektedir (Gervais vd., 2010, s.1).

Şurası kesin ki; her ürün ya da işletme için tam maliyet bilgisi sağlayacak bir muhasebe sisteminin ya da tekniğinin olduğunu söylemek mümkün değildir. Diğer taraftan FTM gibi çağdaş maliyetleme yaklaşımlarının her koşulda tatmin edici düzeyde uygulanabildiğini düşünmek de doğru olmamaktadır. Ancak Öker’in (2003, s.55) de ifade ettiği gibi yaklaşık olarak doğru sonuç almak, hiç ya da yanlış sonuç almaktan her zaman daha iyidir. Dolayısıyla FTM, mevcut maliyet sistemlerinin hatalı sonuçlar vermesi durumunda göreceli olarak daha avantajlı olabilen bir sistemdir. FTM ya da ZEFTM yaklaşımlarının temel felsefesi ve aynı zamanda güçlü tarafı mevcut maliyet sistemlerine göre daha iyi sonuçlar sağlamasıdır. Akademik yazın dikkate alındığında ZEFTM yöntemi FTM’ye, FTM yöntemi ise GMS’ye göre daha doğru ve daha güvenilir bilgiler vermektedir. Yinede FTM ve ZEFTM yaklaşımlarından hangisinin daha iyi bir yöntem olduğu konusunda kesin bir değerlendirme yapmak doğru değildir. Çünkü işletme özellikleri, ilgili ülke ya da bölgelerdeki mevzuat, işletme türü, ürün ya da hizmetleri, faaliyetleri ve rekabet ortamı gibi bir takım etmenlere bağlı olarak ilgili yöntemlerin etkinliği değişebilmektedir (Dejnega, 2011, s.10).