• Sonuç bulunamadı

2.3. İlgili Araştırmalar

2.3.2. Yurt İçinde Yapılan Çalışmalar

Çevrimiçi probleme dayalı öğrenmenin öğretmen adaylarının eleştirel düşünme becerilerine ve akademik başarılarına etkisi çalışmasında Odabaşı (2008), çevrimiçi bir öğrenme ortamında işe koşulan Probleme Dayalı Öğrenme (PDÖ) yaklaşımının öğrencilerin Eleştirel Düşünme Becerileri ve Akademik Başarılarına etkisini araştırmayı amaçlamıştır. Araştırmada öntest-sontest kontrol gruplu deneme modeli kullanılmıştır.

Çalışmanın örneklemini İlköğretim Matematik Öğretmenliği Bölümü’nden toplam 40 öğrenci oluşturmaktadır. Sonuç olarak deney ve kontrol gruplarının eleştirel düşünme sontest puanları arasında yapılan t-testi sonucunda deney grubu lehine anlamlı bir fark bulunmuştur. Bunun yanı sıra yapılan karışık ölçümler için iki yönlü varyans analizi ile, eleştirel düşünme becerilerini arttırmada deney grubu olan çevrimiçi PDÖ'de eğitim almanın anlamlı bir etkisinin olduğu ortaya çıkmıştır.

Matematik ve gerçek yaşam bağlantısı ile ilgili olarak “Matematik öğretiminde bağlamsal öğrenme ve öğretme yaklaşımına göre tasarlanan öğrenme ortamlarında öğretmen deneyimleri” adlı çalışma ile Coştu (2009) yapılandırmacı kurama dayandırılan ve bağlama önem veren farklı yaklaşımlar ortaya atmıştır. Bunlardan biri

de “Bağlamsal Öğrenme ve Öğretme” yaklaşımıdır. Nitel bir özel durum araştırması olarak tasarlanmıştır. Çalışma, Trabzon’da bir ilköğretim matematik öğretmeni ve altıncı sınıftaki 17 öğrencisi ile oran-orantı konusu kapsamında REACT stratejisine uygun olarak geliştirilen öğretim materyalleri yardımıyla yürütülmüştür. Diğer yandan öğretmenin uygulamalarından yola çıkarak REACT stratejisinin yetersiz kaldığı ve bir takım aşamaların eklenmesi gerektiği anlaşılmıştır. Ayrıca, bağlamsal öğrenme ortamının bazı açılardan mevcut ortamlarla benzeştiği, bazı açılardan da farklılaştığı ve kendine has özellikler sergilediği sonucuna varılmıştır. Buradan hareketle bu yaklaşımın ve öğretim materyallerinin öğrenme ortamının olumlu yönde farklılaştırdığı sonucuna varılmıştır. Ayrıca, öğretmen bu yaklaşımı geleneksel bakış açısıyla değerlendirmekte ve olumlu düşünceleriyle birlikte bazı kaygılarını da belirtmektedir.

Problem çözme yoluyla eleştirel düşünme becerilerinin gelişim sürecinin incelenmesi adlı doktora çalışmasında Obay (2009) eleştirel düşünme öğretiminde problem çözmeyi bir yöntem olarak kullanmıştır. Bu çalışma Matematik Anabilim Dalı Birinci Sınıf öğrencilerinden dördü ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma nitel özellikte yürütülmüş, verilerin toplanması büyük ölçüde görüşme temelinde yapılmıştır. Bunun yanında öğrenci davranışlarına yönelik gözlem yapılmış ve öğrencilerden dönütler almak amacıyla yazılı belgeler istenmiş ve bunlar da değerlendirmeye alınmıştır. Bu çalışmada görüşme için kullanılan sorular NPEC'in 2001 yılında yayınladığı uluslararası bir broşüründen derlenmiştir. Araştırma sonucunda toplanan veriler fenomenografi tekniğine göre analiz edilmiştir. Sonuç olarak öğretmenlerin matematik dersini işlerken bir takım eleştirel düşünme sorgu yöntemlerini kullanmaları halinde öğrencilerde gerek kavramsal düzeyde gerekse de işlemsel düzeyde gelişmelerin olabileceğine inanılmaktadır.

İlköğretim sekizinci sınıf matematik dersinin disiplinler arası yaklaşımla işlenmesinin öğrencilerin matematik başarıları ve eleştirel düşünme eğilimleri üzerindeki etkisi adlı çalışmasında Çoşkun (2009) disiplinler arası yaklaşım ilkelerine göre tasarlanmış temaların öğrencilerin matematik başarıları ve eleştirel düşünme eğilimleri üzerindeki etkisini belirlemeyi amaçlayan çalışmada ön test- son test kontrol gruplu desen kullanmıştır. Geliştirilen temalar matematik dersi fraktallar, bilimsel gösterim, grafik oluşturma, geometri ve dört işlem konularını içermektedir.

Araştırmanın çalışma grubunu, 66 tane sekizinci sınıf öğrencisi oluşturmaktadır.

Araştırma bulguları, disiplinler arası yaklaşımın geleneksel öğretime göre matematik başarısını olumlu yönde etkilediğini ortaya çıkarmıştır. Bu bulgu, araştırmanın birinci

denencesini desteklemektedir. Araştırmanın diğer bulgusuna göre, disiplinler arası yaklaşımın geleneksel yaklaşımlara göre eleştirel düşünme eğilimi üzerinde anlamlı bir etkisinin olmadığı ortaya çıkarmıştır

Günhan ve Başer (2009) probleme dayalı öğrenmenin öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerine etkisi adlı araştırmasında probleme dayalı öğrenmenin (PDÖ) öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerini gelişimine etkisini deneysel yöntemle araştırmıştır. Araştırma, özel bir okulda 7. sınıfa devam eden 46 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonunda PDÖ yönteminin matematik dersinde öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerini geliştirmede geleneksel öğretim yöntemlerine göre daha etkili olduğu ortaya koyulmuştur.

Çatlıoğlu (2010), matematik öğretmeni adaylarıyla bağlamsal öğrenme ve öğretme deneyiminin değerlendirilmesi adlı çalışmasında; matematik öğretiminde bağlamsal öğrenme ve öğretme yaklaşımına göre tasarlanan öğrenme sürecindeki yansımaları, matematik bilginin yapılanması ve REACT stratejisine ilişkin süreçler bakımından öğrenen ve öğreten deneyimleri doğrultusunda incelemiş, bu süreçlere ilişkin teori ve modeller ortaya koymuştur. Nitel yaklaşımının kullanıldığı bu araştırma,

“Matematik ve Hayat” dersini alan iki farklı şubede toplam 64 matematik öğretmeni adayı ile yürütülmüştür. Veri toplamak amacıyla, katılımcı gözlem, öğrenci günlükleri, öğrenme sürecini yansıtan öğrenci-öğrenci ya da araştırmacı-öğrenci diyalogları ve çalışma yaprakları kullanılmıştır. Nitel verilerin analizi gömülü teori stratejisi kullanılarak yapılmıştır. Bunun için Nvivo 8.0 programından faydalanılmıştır.

Çalışmada öğretmen adaylarının yaşamış oldukları ilişkilendirme, ,deneyim uygulama, işbirliği ve transfer süreçleri değerlendirilmiştir. Her bir süreç ayrıntılı olarak incelenerek matematik bilginin yapılanması ve bu süreçlere etki eden faktörlerin ortaya çıkarılmasına çalışılmıştır. Açık kodlamadan seçici kodlamaya uzanan nitel veri analizi süreci sonucunda ulaşılan teori ve buna ilişkin modeller ortaya konmuştur. Çalışmanın sonunda, ortaya çıkan sonuçlara bağlı olarak araştırmacılara ve eğitimcilere önerilerde bulunulmuştur.

Öğretmenlerin eleştirel düşünme anlayışlarının ve yedinci sınıf düzeyinde eleştirel düşünmeyi geliştirmeye ilişkin uygulamalarının değerlendirilmesi adlı doktora tez çalışmasında Kanık (2010),Türkçe, sosyal bilgiler, fen ve teknoloji ve matematik derslerinde eleştirel düşünmeyi geliştirmeye ilişkin uygulamalarını değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Araştırma 14 okuldan 70 öğretmenin katılımıyla bir olgu bilim çalışması şeklinde gerçekleşmiştir. Veriler, öğretmenlerle derinlemesine görüşmeler

aracılığıyla toplanmıştır. Sonuçlar, aynı zamanda, öğretmenlerin, eleştirel düşünmenin kazanımına, öğrencilerinin eleştirel düşünme becerilerini geliştirme sürecinde üstlendikleri rollere, eleştirel düşünmenin gelişimine yönelik benimsedikleri öğretim yaklaşımlarına ve eleştirel düşünmenin sınıfta gelişimine yönelik gerekli gördükleri koşullara ışık tutmuştur. Bunlara ek olarak, sonuçlar öğretmenlerin, derslerinde eleştirel düşünmeye yer vermek amacıyla yapmış oldukları strateji ve etkinlikleri; öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerini değerlendirmeye ilişkin görüşleri, bu amaç için kullandıkları teknikleri ve eğilimleri, karşılaştıkları engelleri ve fırsatları ortaya koymuştur.

İlköğretim yedinci sınıf öğrencilerinde eleştirel düşünme becerilerinin matematik başarısını yordaması adlı tez çalışmasında Kayagil (2010), ilköğretim yedinci sınıf öğrencilerinin eleştirel düşünme beceri düzeylerini ve matematik başarısı, yaş, cinsiyet ve sosyo-ekonomik düzey değişkenlerinin bu düzeyleri ne kadar etkilediğini ortaya çıkarmayı amaçlamıştır. Araştırma tarama modelinde tasarlanmış olup, 360 yedinci sınıf öğrencileriyle gerçekleştirilmiştir. Elde edilen verilere göre eleştirel düşünme beceri düzeylerinin yetersiz olduğu, öğrencilerin eleştirel düşünme beceri düzeylerindeki varyansa matematik başarısı, cinsiyet, yaş ve sosyo-ekonomik düzeyin önemli katkı yaptığı söylenebilir. Bunların eleştirel düşünme beceri düzeylerinin belirlenmesinde yordayıcı oldukları şeklinde yorumlanabilir.

İlköğretim öğrencilerinin eleştirel düşünme becerileriyle matematik başarıları arasındaki ilişki adlı yüksek lisans çalışmasında Ayrancı (2011) ilköğretim sekizinci sınıf öğrencilerinin eleştirel düşünme becerileri ile matematik başarıları arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. Bu amaçla, ilköğretim 8. sınıf öğrencilerinin eleştirel düşünme beceri düzeyleri ile cinsiyet, okulların bulunduğu sosyo-ekonomik bölge, öğrencilerin SBS (Seviye Belirleme Sınavı) matematik başarıları, karne notları, matematik başarı testi puanları, matematik dersine karşı tutumları arasındaki ilişkiler araştırılmıştır.

Araştırmada betimsel ve ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Çalışma grubu, 285 ilköğretim sekizinci sınıf öğrencisinden oluşmaktadır. Uygulama okulları, alt-orta-üst sosyo-ekonomik bölgelerin her birinden, öğrenci sayısı ve okulun fiziki imkânları göz önünde bulundurularak seçilmiştir. Araştırmada genel olarak şu sonuçlara ulaşılmıştır.

Öğrencilerin eleştirel düşünme beceri düzeylerinin, batı ülkelerindeki öğrencilerin eleştirel düşünme beceri düzeylerine göre görece daha düşük olduğu görülmüştür.

Öğrencilerin eleştirel düşünme becerileri ile cinsiyet değişkeni arasında anlamlı bir fark

bulunamazken, okulların içinde bulunduğu sosyo-ekonomik bölgeler arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur.

Matematik alanında olmamakla birlikte otantik öğrenmeye vurgu yapan diğer bir çalışma da Horzum ve Bektaş (2012) otantik öğrenmenin topluma hizmet uygulamaları dersini alan öğretmen adaylarının derse yönelik tutum ve memnuniyetini incelemişlerdir. Araştırma ön-test son-test kontrol gruplu deneysel desene uygun olarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu Sınıf Öğretmenliği ABD’sinde okuyan topluma hizmet uygulamaları dersini alan toplam 70 öğretmen adayı oluşturmuştur. Bu öğretmen adayları yansız olarak iki gruba ayrılmıştır. Bu gruplardan birincisinde otantik öğrenme etkinlikleri, diğer grupta ise geleneksel yöntemle topluma hizmet uygulamaları dersi gerçekleştirilmiştir. Uygulama, toplam 12 hafta sürmüştür.

Çalışma sonucunda topluma hizmet uygulamaları dersini otantik öğrenme etkinlikleri ile gerçekleştiren öğretmen adaylarının topluma hizmet uygulamaları dersine yönelik tutumları ve memnuniyet düzeyleri, geleneksel öğrenme etkinlikleriyle yürüten öğretmen adaylarına göre anlamlı derecede yüksek bulunmuştur.

Eleştirel düşünme becerisi öğretiminin çok yönlü incelenmesi adlı tez çalışmasında Polat (2014) eleştirel düşünme becerisi öğretimini çok yönlü incelemeyi amaçlamıştır. Karma yönteme göre desenlenen bu çalışmada; araştırmanın nicel boyutu için ilişkisel tarama modeli, nitel boyutu için ise durum çalışması yöntemi kullanılmıştır. Öğretmenlerin eleştirel düşünme eğilim düzeyleri, eleştirel düşünmeyi nasıl kavramsallaştırdıkları, eleştirel düşünme öğretimi ile ilgili sınıf içi uygulamaları ve öğretim programlarında eleştirel düşünme etkinliklerine ne kadar yer verildiği araştırılmıştır. Araştırma bulgularından elde edilen sonuçlar öğretmenlerin eleştirel düşünme eğilimleri orta düzeyde olduğunu göstermektedir. Ayrıca erkek öğretmenlerin eleştirel düşünme eğilim düzeyleri; açık fikirlilik, meraklılık, olgunluk boyutlarında ve toplam puanda kadın öğretmenlerin puan ortalamalarından anlamlı bir şekilde yüksektir.

Türkçe öğretmenlerinin eleştirel düşünme eğilim düzeyleri; analitiklik, sistematiklik, kendine güven ve toplam puanda matematik ve sınıf öğretmenlerinin puan ortalamalarından anlamlı bir şekilde yüksektir. Kıdem değişkenine göre öğretmenlerin eleştirel düşünme eğilim düzeyleri anlamlı bir şekilde değişmemektedir. Öğretmenlerin, eleştirel düşünme kavramını büyük ölçüde literatüre uygun olarak tanımladıkları ve eleştirel düşünme becerisi öğretimi ile ilgili tercih ettikleri yaklaşımların literatürde belirtilen yaklaşımlara büyük ölçüde uygun olduğu ulaşılan diğer bir sonuçtur.

Öğretmenler derslerinde ve öğretim programı ya da öğretmen kılavuz kitaplarında eleştirel düşünme öğretimine önemli ölçüde yer verildiği elde edilen diğer bir sonuçtur.

Fen ve matematik entegrasyonu ile hazırlanan etkinliklerin üstün yetenekli ortaokul altıncı sınıf öğrencilerinin eleştirel düşünme ve bilimsel süreç becerilerine etkisi adlı doktora çalışmasında Kılıç (2015) ön-test ve son-test deneysel deseni ile nicel ve nitel araştırma tekniklerinin aynı çalışmada kullanıldığı karma yöntem araştırması kullanılmıştır. Araştırma, Bilim ve Sanat Merkezi'ne devam eden altıncı sınıf (N=6) öğrencileri ile yürütülmüştür. Ayrıca, nitel veri toplama yöntemiyle öğrencilerin yapılan araştırmaya dair görüşleri alınmıştır. Elde edilen bulgulara göre, öğrencilerin eleştirel düşünme düzeyi ön-test son-test puanları ile bilimsel süreç becerilerinin ön-test son-test puanları arasında anlamlı bir farklılık olduğu görülmüştür. Ayrıca bu öğrencilerin ilgi, merak ve yeteneklerine uygun bir eğitim programına ihtiyaç duydukları sonucuna varılmıştır.

Yurt içi literatür incelendiğinde matematik eğitiminde eleştirel düşünme becerileri ile ilgili çalışmalarda son zamanlarda nitel çalışmalara başlansa da çoğunluğu deneysel olarak planlamış ve uygulanmış araştırmalardır. Matematik eğitimi ve gerçek yaşam bağlantısı olarak değerlendirildiğinde ise matematik öğretim programlarında otantik öğrenme ve öğretme yaklaşımına uygun olacak şekilde günlük hayat deneyimlerine ve öğrenmenin içinde yapılandığı bağlama önem verdiği görülmüştür.

Konuyla ilgili çalışmaların bu yaklaşımın yöntemleri olan durumlu ve bağlaşık öğrenme, bağlam-temelli öğrenme gibi yaklaşımlara konu edildiği görülmüştür (Çatlıoğlu, 2010). Ancak doğrudan matematik eğitimi alanında otantik öğrenme yoluyla eleştirel düşünme becerilerinin gelişimi ile ilgili yurt içinde hemen hemen hiç çalışma yapılmadığı gibi, diğer alanlarda da doğrudan bu konuda yapılan çalışma bulmak mümkün olmamıştır. Özellikle bu çalışmanın başladığı tarih itibari ile bu konuda mevcut bir yurt içi araştırmanın olmadığı görülmüştür.

Eğitim sistemlerinin önemli bir boyutu olan öğrenme öğretme süreci uygulamalarında da öğrencilerin düşünme becerilerini geliştiren yaklaşımların ön plana çıkması gerekmektedir. Düşünme becerilerinin kazandırılması da süreç içinde zaman ve emek isteyen bir durumdur. Bu çalışma, gerek düşünme becerileri gerekse matematik öğretimi program geliştirme alanına katkı sağlayabilir. Çünkü eleştirel düşünme becerilerinin geliştirilmesi için birçok disiplinde eylem araştırması gibi daha nitel derinliğine sahip problemi çözücü araştırma yaklaşımına ihtiyaç vardır.

BÖLÜM III

YÖNTEM

Bu bölümde araştırmanın modeli, çalışma grubu, veri toplama araçları, verilerin toplanması ve verilerin analizinde kullanılan teknikler ve geçerlik- güvenilirlik çalışmaları ile ilgili bilgiler yer almaktadır.