• Sonuç bulunamadı

SONUÇ VE ÖNERİLER

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA

4.1. Tekirdağ Kentinin Görsel ve Estetik Açıdan İncelenmes

4.1.2. Yollar ve İlişkili Kullanımlar

4.1.2.5. Yol ağaçlandırması

Ağaçlar bir kentin solunum organlarıdır. Kentin genel görünümünü güzelleştirmek ve taşıt trafiğinin kent insanı üzerindeki olumsuz etkisini azaltabilmek için yol kenarları ağaçlandırılmalıdır. Özellikle gün içerisinde daha çok zararlı gaz ve havaya maruz kalan yollar, şehrin önemli akslarıdır. Bu ulaşım elemanlarının daha temiz ve estetik olmaları, yeşille iç içe olma özellikleriyle doğru orantılıdır. Birçok nedenle ağaçlandırma

yapılabilir. Bunlar; alanın ve yolun doğal etkilere daha az maruz kalması (rüzgar, heyelan, çığ, kar vb.), görüş alanı dışında bırakılmak istenen objelerin gizlenmesi, gürültü ve toza karşı perdeleme, yol güzergahındaki değişik peyzaj ünitelerinin birbirine bağlanması, birleştirme, değiştirme ve yeni bir peyzaj motifi oluşturma şeklinde çoğaltılabilir. Doğru uygulama yapılmadığı sürece de, yollar bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.

Lorenz [1975]’e göre; bitki materyalinin tespitinde planlanan yolun karakterine, takip ettiği güzergaha, yol genişliğine özellikle dikkate etmek gerekir. Buna göre bitkiler arasındaki mesafeler, bitki gruplarının büyüklükleri ve bitkilerin taç genişlikleri tespit edilmelidir. Ortamın ve yolun karakterine uygun materyaller seçilmeli, gereksiz tekrarlardan kaçınılmalıdır. Özellikle yolların genişliği, yönü, türü ve konumları (konut çevresinde, endüstri yöresinde, kent merkezinde, yaya yollarında, tören yolarında vb.) yapıların yüksekliği ve biçimleri dikkate alınmalıdır. Kullanılan bitkinin dayanıklılığı, iklim koşulları ve kullanım amacı dikkatle irdelenmeli planlamada önemle üzerinde durulmalıdır. Kent iklimi, toprak nitelikleri, bitkilerin su kullanımı, trafiğin niteliğine uygun bitki seçilip seçilmediği gibi pek çok etmen üzerinde önemle durulmalıdır.

Büyük taçlı ağaçlar gerek toprak altı gerekse toprak üstü organlarıyla geniş yer kapladıkları için, kentlerde yerlerini giderek daha küçük taç yapan bitkilere terk etmektedirler. Küçük taç yapan ağaçların bakımı kolaydır, elektrik ve telefon tellerine zarar vermezler. Ancak çevrelerine sağlayacakları etkiler de sınırlıdır.

Trafik güvenliği yönünden öncelikle taçları altında yeterli “net boş mekan” bırakan ağaç türleri üzerinde durulur. Bu nedenle;

• Düzgün ve en az 2-2,5 m yükseklikte ve aşırı kalın gövdeler oluşturmayan dikey yönde dallanan ağaç türleri aranır.

• İğne yapraklı ağaçlar, sarkık formlu ve doğal olarak düzgün gövde geliştirmeyen ağaç türleri 1,80 cm boyunda taç yüksekliğine uzun yıllarda ulaşır. Bu süre içinde bu tür ağaçların fidanlıklarda bekletilmeleri rizikolu ve masraflıdır. Yeterli boya ulaşmadan yol mekanına dikilmeleri halinde trafik baskısı altında zarar görürler. Bütün çam türleri, Schinus molle (Yalancı karabiber), Salix

• Doğal olarak küçük taç geliştiren ve budanarak yükseltilme olanağı sınırlı olan ağaç veya ağaççık türleri (Örn: Laurus nobilis (Defne), Ligustrum vulgare (Kurtbağrı), Pyracantha coccinea (Ateşdikeni), Cercis siliquastrum (Erguvan) vb.) daha çok yayalara ayrılmış yollarda kullanılmalı, ya da taçları taşıt trafiğine geçmeyecek şekilde dikilmelidir.

• Olgunluk çağlarında yol ağaçlarının gövde kalınlıkları elektrik direklerinin kalınlığı kadar olmalıdır.

• Alana yeni dikilen bitkiler ahşap kazıklar yardımıyla (mümkünse sac ayağı şeklinde) desteklenmelidir.

• Refüjlere ağaç dikilebilmesi için refüjün en az 4 m genişliğinde olması gerekir. 1 m den daha dar olan ayrım şeritlerine ağaç dikilmesi sakıncalıdır. 10 m2 den daha dar olan trafik adalarında, grup ağaçlandırmasıyla bir etkinin yaratılması olası değildir. Ancak tek ağaç dikilebilir, bunun da görüşü engellememesine özen gösterilmelidir [Aslanboğa, 1986].

Elbette ki sorun sadece yol boyunca ağaç ve çalı dikmekle çözümlenemez. Ağaçların yol boyunca bakımının düzenli yapılması, uzayan ve kuruyan dalların kesilmesi de son derece önemlidir. Uzayan ve düzensizce uzayan bu dallar hem görsel açıdan bir kirlilik oluşturduğu gibi hem de yol boyu trafiğini olumsuz etkilemektedir. Trafik ikaz lambalarının ve seyir halindeki araçların görüşlerini engelledikleri için tehlike arz etmektedirler.

Ağaç dikilen yollara özellikle yaya yollarına, ağacın çevresinden 1 m çapındaki kısmına ağacın köklerinin havalanabilmesi için ızgara konulması ve uygun döşemelerle zenginleştirilmeleri gerekir

Tekirdağ kentinde yol ağaçlandırması yeterli değildir. Kent merkezindeki yollarının dar olmasının yanı sıra cadde ve sokaklarda gelişigüzel seçilmiş, taç genişlikleri dikkate alınmayan bir ağaçlandırma göze çarpmaktadır. Konut parsel ve mülkiyet yapılarından dolayı bahçe mekanına sahip olmayan, doğrudan doğruya sokak ve caddeye açılan yapıları olan konut sahipleri yeşil alana hasret durumdadırlar. Ancak özellikle bu yıl içerisinde en azından ana transit yolunda yapılan ağaçlandırma çalışmaları sevindirici bir gelişmedir. Şekil 4.34’de görüldüğü üzere Atatürk Bulvarı’na geniş refüjlere

Platanus spp. (Çınar) dikimi yapılmıştır. Ancak taç yapısı geniş olan bu ağaçların sık

dikimlerinden dolayı, ileride birtakım güçlüklerle karşılaşılacağı düşünülmektedir. Dikimlerinden sonra ağaçlar doğru olarak desteklenmişlerdir. Dar refüjlerde ise,

Pyracantha coccinea (Ateş Dikeni) gibi görüşü engellemeyen bitkiler seçilmiştir.

Şekil 4.34. Atatürk Bulvarı’nda refüjün ağaçlandırılmasıyla elde edilen görünüm [Özgün]

Şekil 4.35’de Cumhuriyet Meydanı’na yapılan ağaçlandırma görülmektedir. Refüj ağaçlandırmalarında özellikle genişliği 4 m’den az olan mesafelere ağaç dikmek sakıncalıdır. Bunun yanı sıra bazı ağaç türleri örneğin palmiye ve hurmalar gençlik yıllarından itibaren 50-60 cm kalınlığında gövde geliştirmekte, görüşü ve trafiği engellemektedirler. Bu kriterlerin tersine araç trafiğinin yoğun olarak gözlendiği Cumhuriyet Meydanı’nda bazı bölümlerinin 4 m den az olduğu görülen refüje,

Washingtonia filifera (Palmiye) dikimi yapılmıştır.

Kent içindeki kaldırımlarda gözlenen ağaçların, belli bir düzen içinde olmadıkları görülmektedir. Ağaçlandırma yer yer boşluklu, cılız görünümlü ve birbirleriyle uyumsuz taç yapısı olan ağaçlarla yapılmıştır. Ayrıca kaldırım üzerinde, ağacın kök sisteminin havalanmasını ve su alımını kolaylaştırmayı sağlayıcı ızgaraların düşünülmemesi nedeniyle, ağaçlar gelişememiştir. Çoğunlukla kullanılan ağaç, ağaççık ve çalılar; Robinia pseudoacacia (Yalancı Akasya), Acer negundo (Akçaağaç),

Aesculus hippocastanum (At kestanesi), Catalpa bignonoides (Catalpa), Cercis

(Ihlamur), Fraxinus excelsior (Dişbudak), Ligustrum vulgare (Kurtbağrı), Laurus

nobilis (Defne), Pyracantha coccinea (Ateş Dikeni), Pinus spp. (Çam), Thuja orientalis

(Mazı), Cupressus spp. (Servi), Euonymus japonica (Taflan) şeklinde sayılabilir. Ancak Tekirdağ kentinin fazlasıyla hak ettiği görsel zenginliğine ulaşması daha fazla çaba gerektirmektedir. Kaldırımlara, belirli aralıklarla yeterli gövde yüksekliğine sahip küçük taçlı ağaçların dikilmesi, kent merkezinde organik bir doku oluşturmak açısından yararlı olacaktır. Ayrıca ağaçların dikim noktası etrafında, yeterli genişlikte, su ve havanın ağacın toprak altı aksamına rahat girişini sağlayacak örtü ızgara tesis edilmelidir.

Şekil 4.35. Cumhuriyet Meydanı’nın ağaçlandırılmasıyla elde edilen bir görünüm [Özgün]

Şekil 4.36’da ise, D-100 karayolu üzerindeki sahil boyunca uzanan cılız bir ağaçlandırma görülmektedir.

4.1.2.6. Otoparklar

Ulaşım sorunları, hareket etmek isteyen taşıtların yüzünden ortaya çıkmasına rağmen, bu taşıtların durmak istemeleri de daha büyük sorunlar oluşturur. Fransız şehircisi Gaston Bardet, “şehirlerde özel otomobillerin 24 saatlik yaşamlarının 2 saati hareket ise geri kalan 22 saati durma eylemidir” der. Bunun sonucu gündüz işyerlerinde gece de konut bölgelerinde otopark ayrılması zorunlu olmuştur. Özellikle kentlerde bazı alanları otopark olarak ayırmak, önemli ekonomik sorunlar yaratmaktadır.

Şekil 4.36. Sahil boyunca uzanan cılız görünümlü bir ağaçlandırma [Özgün]

Otoparkları süre ve yer bakımından dikkate almak gerekmektedir. Süre açısından bakıldığında;

• Duraklama-(şoför arabasını park etmez, inme -binme olayı gerçekleşir) • Kısa süreli park- (1–2 saat kadar)

• Devamlı park-(bir alanı uzun süreli işgal etme şeklindedir. Duran trafiği temsil eder) [Keskin, 1975].

Ulaşım sorunlarının önemli bir kısmını, devamlı park etmek isteyen otomobiller yaratmaktadır. Bu nedenle de daha fazla yer ayırmamız gereken otoparklara olan ihtiyaç bir kat daha artmaktadır. Yeterince düzenli yer ayrılmadığından dolayı da, görsel açıdan bir kirlik söz konusudur.

Neufert [1983]’e göre; otopark yeri planlaması yöresel ihtiyaçlara göre, farklı şekillerde hesaplanır. Bunlar;

1. Nüfus (şehir merkezinde gerekli park yeri= şehirdeki tüm nüfusun %0,5-%1),

2. Motorize olma derecesi (Şehir merkezinde, o şehirdeki kayıtlı her 5-8 otomobil için 1 otopark yeri),

3. Şehir merkezine akan trafik (Şehir merkezine gelen araçların %7–8’ i için 1 otopark yeri),