• Sonuç bulunamadı

SONUÇ VE ÖNERİLER

4. Her otomobil için 20–25 m 2 park alanı gereklidir.

4.1.3. Donatı elemanları

4.1.3.14. Telefon kabinler

Telefon kabinleri, kent halkının iletişim sağlamak amacıyla kullandıkları donatı elemanlarıdır. Çoğunlukla birkaç tanesi bir arada kullanılır. Kapalı ve yarı açık kabin şeklinde olabilir. Bundan yaklaşık beş yıl önce daha yoğun olarak kullanılmalarına rağmen ülkemizde cep telefonu kullanıcısının artması nedeniyle, eskiye nazaran daha az kullanılmaktadırlar.

Bu elemanlar kolay ulaşılabilen noktalarda yer almalı, bakım ve onarım çalışmaları sürekli yapılmalı, estetik açıdan da diğer donatı elemanları ile uyumlu olmalıdır. Kentin bütününe yayılarak bir yerleştirme yapılmalıdır. Ayrıca telefonla görüşme yapan kişinin

gürültüden etkilenmemesini sağlamalı ve mahremiyeti koruyacak şekilde tasarlanmalıdır.

Telefonların ürün yelpazesine her geçen gün yeni bir ürün eklenmekte, tasarım farklarından dolayı çok fazla çeşit görülmektedir. Ancak tasarlanan telefonların insan boyutunu aşmayan, gürültü, yağmur, kar, rüzgar vb. olumsuz koşullardan etkilenmeyecek biçimde yapılmış ve konumlandırılmış olmasına dikkat edilmelidir. Kapalı kabinlerde insanların rahatça giriş çıkışına olanak gösteren kapı tasarımlarına yer verilmelidir. Özellikle tüm elemanların tasarımında engellilerin dikkate alınması çağdaş bir kentin en önemli göstergesidir. Çünkü günlük yaşam aktiviteleri içinde sayılamayacak kadar çok hareket kombinasyonu vardır. Bu aktivitelerin engelliler için de bağımsız gerçekleşmesi, özürlünün toplumdaki normal yaşantı içinde yerini alabilmesi, önündeki engellerin kaldırılmasına bağlıdır.

Kentlerimizde her 10 telefondan biri özürlülere ayrılmalıdır. Özürlülere ayrılan kapalı telefonların kapı genişliği 90 cm, kabinin eni 120 cm, boyu 125 cm olmalıdır. Telefonun yerden maksimum yüksekliği 130 cm, rehber koyma yeri de maksimum 120 cm olarak tasarlanmalıdır [Anonim, 2005e].

Son zamanlarda ana caddeler üzerine konulan telefon kabinleri kent genelinde ülkemizin diğer büyük şehirlerinde kullanılan camekanlı kabinlerle benzer özelliktedir. Modern tasarımlarıyla hoş görünmektedirler. Ancak estetik açıdan uygunluğun sağlanması için kent dokusu ile uyumlu malzeme kullanımı uygun olacak, bu da kenti görsel açıdan zenginleştirecektir.

Zübeyde Hanım Parkı ile Barış ve Özgürlük Parkı’nda yer alan telefon kabinleri bakımlı olmalarının yanı sıra özürlü kişilerin kullanımına da olanak sağladıklarından dolayı olumlu örneklerden sayılabilirler [Şekil 4.94 ve Şekil 4.95].

Olumlu örneklerinin olmasının yanı sıra, ara sokaklarda bakımsız ve çalışmayan telefonlara da rastlamak mümkündür. Kentimizde ayrıca özürlüler için tasarlanmış telefon kabinlerine daha fazla yer verilmeleri ve tüm kabinlerin modern bir yapıya kavuşturularak her an ulaşılabilecek yerlerde olmaları, Tekirdağ kentinin hak ettiği değeri kazanmasında etkili olacaktır.

Şekil 4.94. Mimar Sinan Caddesi’nde yer alan telefon kabinleri [Özgün]

Şekil 4.95. Barış ve Özgürlük Parkı’nda yer alan engelliler içinde de düşünülmüş telefon kabinleri[Özgün]

4.1.4. Yeşil alanlar

Açık ve yeşil alanların, kentin fiziksel, psikolojik ve sağlık açısından birçok görevleri vardır. Özelikle büyük kentlerde yaşayanların soluk alma yerleri olduğu gibi, kentin yıpratıcı etkisinden kurtulmak için sığınacak bir barınak; trafiği düzenleyen bir araç konumundadırlar. Bu işlevlerine ek olarak, kentin bütününe fiziksel denge sağlar; yerleşim alanlarına mikroklimatik özellikler kazandırır; ışık, gürültü ve yaya emniyeti için önemli bir rol oynar; dinlenme için organize edilmiş bir mekan ortaya koyar; yerleşim alanlarına organik bir doku ve estetik değer kazandırır [Öztan, 1976].

Bir kentin sağlıklı bir gelişim göstermesi, her şeyden önce o kentteki yeşil alan miktarının yeterli olmasıyla mümkündür. Bunun yanı sıra, bu alanların uygun bir dağılışta olması ve onlardan yararlanan insanlar için kentsel mekanlarda uygun bir düzende ve yeterli olanaklara sahip olması zorunluluğu olmalıdır [Öztan, 1968].

Yeşil alan planlamalarında özel olarak kabul edilmiş bir standart olmamakla birlikte her ülkede açık ve yeşil alan gereksinimini doğuran başlıca nedenler farklı olduğundan, planlama çalışmalarında kullanılmak üzere çok sayıda kriter geliştirilmiştir. Her yerde kullanılabilecek kesin kriterler bulmak ve bunları kentsel alanlarda kullanmak olanaksızdır. Bu nedenle her ülke kendi koşullarına uygun standartlar geliştirmiş ve uygulamaya koymuştur [Nasuh, 1993].

Ancak ortak olan şudur ki, yeşil alan planlamasında standart hesaplamak için bir takım genel etmenler dikkate alınmaktadır. Bunlar; alanı kullanacak kentlinin nüfusu, nüfusun dağılımı, yaşı, yoğunluğu, cinsiyeti, medeni durumu, eğilimleri, kültürü ve eğitimi, geliri sağlık gibi özellikleri ile birlikte kentin iklimi, büyüklüğü, doğaya yakınlığı, ulaşımı vb. şeklinde çoğaltılabilir. Kısacası o ülkenin tüm özellikleri yeşil alan standartlarının kriteri olarak sayılabilir.

Ülkemizde 1933-1956 yılları arasında yapılan imar planlarında 2290 sayılı Yapı Yollar Yasası’nın 4. maddesine uyularak, kişi başına 65 m2 kent alanı ayrılmıştır. Bu toplam alan; yeşil alanları, koru, çayır, göl ve oyun yerleri sınıflamasıyla ele almış ve kişi başına 4 m2’ lik bir standart önermiştir [Nasuh, 1993]. 2 Eylül 1999 tarih ve 23804 sayılı resmî gazete’de yayımlanan imar kanununda ise 10 m2/kişi’lik öneri yeşil alan değeri getirilmiştir [Anonim, 1999].

Çizelge 4.3.’den görülüyor ki, ülkemiz açık ve yeşil alanlar bakımından diğer dünya ülkelerinin standartlarının çok altında değerlere sahiptir. Yeşil alan miktarını arttırıcı planlamaların yapılması en azından minimal değerlere ulaşmak ilk hedef olmalıdır. Bu amaçla yapılacak planlama çalışmalarında, saptanmış standartların göz önüne alınması yararlı olabilir [Çizelge 4.4].

Çizelge 4.3. Avrupa’nın bazı kentleri ile ülkemizin bazı kentleri açık ve yeşil alan standartlarının karşılaştırılması [Tümer, 1976]

Kentler m2/kişi Stockholm 100 Rotherdam 30 Ankara 2,3 Adana 0,2 İzmir 2,7

Tekirdağ kentini irdelediğimizde ise, aktif yeşil alanların yetersiz olduğu açıkça görülmektedir. Toplam alan içinde sadece %0.5 lik paya sahip olup 9,3 ha’lık bir alana yayılmıştır [Anonim, 2003b].