• Sonuç bulunamadı

SONUÇ VE ÖNERİLER

4. Her otomobil için 20–25 m 2 park alanı gereklidir.

4.1.3. Donatı elemanları

4.1.4.4. Çarşı pazar yerler

Pazar yeri kavramı kentleşme ile başlamıştır. Ticaret merkezlerinde yer alarak geleneksel bir karakter taşımalıdır. Pazar yerleri sosyo-ekonomik olduğu kadar sosyo- kültürel eylemlerin de bütünleştiği yerlerdir. Kırsal kesimin kentlilerle karşılaştığı pazar yerleri, kentsel dış mekanlarda mümkün olduğunca geniş boşluklara kurulurlar. Haftalık ya da günlük kurulan ve zaman zaman canlanan bu mekanlar, eylemler açısından

gelenekseldir. 30 000 kişilik bir kent ünitesinde pazar yeri olarak 6 000 m2 ortalama bir yer ayırmak gerekir [Bakan ve Konuk, 1987].

Şekil 4.109. Barış ve Özgürlük Parkı’nda yoğun olarak kullanılan Açıkhava Spor Alanı’ndan bir görünüm [Özgün]

En eski form olan çarşı- pazar yerleri bir takım satış tezgahlarından oluşur ve bazen tamamen açıktır, bazen de basit örtülerle kapatılmış olabilir. Çok küçük sermaye gerektirdiğinden malların genellikle en ucuz satıldığı yerler olarak, şehir planlamasında ihmal edilmemesi gereken alanlardır. Satıcı ile alıcı arasında bir ayrım olmadığından, alışverişin özünde bulunan seçme eylemine en basit, fakat çok uygun olanak sağlayan bir ticaret formudur.

Pazar yeri yakınında bir otopark alanı planlanması çok uygun olur. Pazar yerinin kendisinin de bazı şehirlerde olduğu gibi, pazar kurulduğu günler dışında otopark olarak kullanılma imkanı vardır. Birçok kentte, pazarlar bazı sokaklar üzerinde kuruluyorsa da bunların pazar meydanları kadar uygun olmadığı bir gerçektir [Gibberd, 1967].

5.3.2003 tarihinde yürürlüğe giren TS 10080 no’lu standart, sabit pazar yerlerinin genel yerleşim, işletmecilik, personel, fiziki yapısı, ile ilgili genel kurallarını kapsar [Anonim, 2007a].

Birçok kentte pazar yeri olarak ayılan mekanın yeterli olmamasından dolayı bazı acil durumların yaşanması halinde itfaiye, ambulans gibi taşıtların sokağa girmesi zorlaşmaktadır. Bu nedenle alan olabildiğince geniş tutulmalı, ayrıca ileride

yaşanmaması istenen durumları engellemek için altyapı hizmetleri önceden tamamlanmalıdır.

Pazar yerlerinde, pazarın dağılmasından sonra özellikle sebze- meyve satılan kısımlarda çöp miktarı artmaktadır. Bu durumun önüne geçmek için, alana sıkça çöp bidonu ve konteynır konmalı ve yerel yönetimlerce sıkça kontrol edilmelidir.

Tekirdağ kentinde pazar haftanın belli günlerinde farklı mahallelerde kurulmaktadır. Yavuz Mahallesi içinde perşembe, Ertuğrul Mahallesi’nde salı, Yüzüncü Yıl Mahallesi’nde de pazar olmak üzere haftanın üç günü, halk pazar alışverişini yapabilmektedir. Ancak Yavuz Mahallesi dışındaki pazarlar, sokak arasında seyyar tezgahlar üzerinde gelişigüzel kurulur. Seyyar olarak kurulan branda ve tezgahlar gün sonunda toplanır. Yavuz Mahallesi pazarı, pazar sokağı olarak ta adlandırılan sokakta yer alır [Şekil 4.110]. Burası basit örtülerle kapatılmış, seyyar tezgahların olduğu bir mekandır. Perşembe günleri haricinde trafiğe açık olan bu yol, pazarın kurulduğu gün araç trafiğine kapatılmaktadır.

Yarı kapalı olarak ta nitelendirilebilecek bu Pazar yerindeki tezgahlar pazarın olmadığı günlerde toplanmakta, bir sonraki Pazar gününe kadar yol kenarlarında bırakılmaktadır. Kent olmanın genel yapısına uymayan bu görüntü, görsel açıdan hiç de estetik olmayan bir görüntüdür. Ayrıca pazarın dağılmasından sonra, ortaya bırakılan çöpler, kenti ve o sokağı bakımsız bir hale sokmaktadır.

Şekil 4.111’de Yüzüncü Yıl Mahallesi’nde Pazar günleri kurulan pazar görülmektedir. Sadece birkaç sokakla sınırlandırılarak kurulan bu pazar, oldukça küçüktür.

Kentte kurulan pazarların hiçbirinde araçlar için bir otopark düşünülmemiştir. Alışveriş yapan halk araçlarını pazar etrafındaki sokaklara park etmektedir. Kurulum alanı olarak yeterli bir alana kurulmayan pazarlara, sıkışık ve iç içe bir görünüm hakimdir.

Şekil 4.110. Yavuz Mahallesi’nde halk pazarı olarak kullanılan alandan bir görünüm [Özgün]

5. SONUÇ VE ÖNERİLER

Bu çalışmada Tekirdağ kentinde yer alan mevcut kullanım birimleri tek tek ele alınmış, bu amaçla gerek TSE gerekse halen kullanılan diğer standartlar dikkate alınarak irdelenmiştir. Kentteki mevcut donatıların, kentsel mekanlarda olması gereken ideal donatılarla karşılaştırılması yapılarak, kent ve kentlinin ihtiyacına cevap verilip verilmediği veya ne ölçüde yeterli oldukları saptanmıştır. Bu anlamda, çıkan sonuçlar göz önüne alınarak Tekirdağ kentinin görsel açıdan estetik değerleri belirlenmiştir.

Hızlı değişme sürecinde bozulan, taşlaşan, sağlıksız kent çevrelerinde, sosyo-kültürel değerlerin de erozyona uğraması; kentli insanın sağlığı ve mutluluğu ile toplum yaşamının da yaratılan bu çevreden kötü biçimde etkilenmesi kaçınılmazdır. Ülkemizde, büyük kentlerden başlayarak, estetik ve kültür değerleri korunmuş, mekansal kalitesi iyileştirilmiş, görsel estetik yönünden zengin ve sağlıklı kentlerde insanca yaşama özlemi yerleşmeye başlamıştır. Bu gelişim sevindirici olmasına rağmen, ne yazık ki, hedefe varmada izlenen uygulamaların büyük çoğunluğu tekdüzelikten kurtulamamış, insan ölçeği dışında oluşan aşırı yoğun, hızlı ve kalitesiz yapılaşmalar ile bir o kadar da sağlıksız kentlerin oluşumu kaçınılmaz olmuştur. Tekirdağ kentinde net olarak gözlenen bu değişim süreci, maalesef ki kentin görsel kimliğinden oldukça fazla şey götürmüştür. Genel olarak bakıldığında belirli bir fonksiyonun öne çıkıp kent kimliğini oluşturmadığı ve çeşitli fonksiyonların bir arada bulunduğu görülmektedir. Farklı kültürlerin beşiği olan, tarihi kimliğiyle ender sayılabilecek yapısının yanı sıra turizm açısından da değerlendirilmesi gereken kent gelişigüzel yapılanmalar ve rastgele seçilmiş donatı elemanlarıyla karmaşık bir şehir halini almıştır. Topografyasının az engebeli oluşu, zengin doğal özellikleri, İstanbul’a yakınlığı ve birçok tarihi kalıntıyı bünyesinde taşıması nedeniyle ender kentlerimizden birisidir. Bunun yanı sıra yapılacak planlamalarla bu nitelikleri belirginleştirmek kenti özgünleştirecek, diğer kentlerden ayıracak ve adeta can verecektir. Bu amaçla öncelikli yapılması gerekenler:

• Öncelikle kentin halihazırda var olan değerleri saptanmalı ve bu değerleri kaybetmeden modern yapılanmaların kente uyarlanması sağlanmalıdır.

• Kentsel mekana sürekli devinim kazandıracak, özgün bir kimlik kazandırılmalıdır. Şekil 5.1’de Amsterdam’ın bir balıkçı kasabasından bir

görünümler verilmiştir. Kent sahil kasaba kimliğine uygun şekilde yapılanarak özgün ve düzenli bir yapılanma içindedir. Kasabanın ara sokakları dahil hemen hemen tüm mekanlarındaki evler tek katlı ve üçgen çatılıdır. Aynı yapıdaki evlerin dış cephe özellikleri de (boyut, renk, malzeme vb.)birbiriyle uyumludur. Bu tarz uygulamaların tarihi bir sahil kenti olan Tekirdağ’da da benimsenmesi gerekmektedir.

Şekil 5.1. Amsterdam kenti’nde bir balıkçı kasabası olan Volendam’dan cephe görünümleri [Anonim, 2007b]

• Tasarım ve uygulamalarda var olan ve ülkemizde halen uyulan standartlar dikkate alınarak bir yapılaşmaya gidilmelidir.

• Standartlar elbette ki gözetilmeli ancak birebir almak yerine kente hayat veren, kimliğini koruyan tasarımlar geliştirilmelidir.

• Kentli insana saygı ve insan ölçeğine uygunluk kuralı hiç yitirilmeden gözetilmelidir.

• Kentin doğal yapısına en uygun, sosyal hayatına olumlu yön verecek uygulamalara yer verilmelidir. Bu uygulamalardan önce ilk etapta kentin doğal ve kültürel yapısı daha net bir şekilde ortaya konmalıdır. Şekil 5.2’de Selanik’teki Atatürk ‘ün evi görülmektedir. Günümüzde müze olarak kullanılan ev, restore edilerek korunmuş, yıllara meydan okuyan görüntüsüyle dimdik ayakta kalmıştır. Tekirdağ kenti tarihi binalarının da, bu türden uygulamalarla topluma kazandırılması kentin kimliği açısından olumlu bir kazanım olacaktır.

Şekil 5.2. Selanik’teki Atatürk Evi’nin görünümü [Anonim, 2007b]

• Kentin idari binaları her durumda meydan ile kombine edilmeli, en sıkışık yerlerde yapılacak ikinci derecede idare binaları dahi sokak cephelerinden mümkünse biraz geri çekilmeli, kaldırım üstünde bile olsa dikkat çekecek unsurlarla belirtilmelidir.

• Kentlilere yaşadıkları çevreyi anımsatacak, kültürel özellikler başta olmak üzere birtakım farklı yapılaşmalar mekana katılmalıdır.

• Tarihi dokudan günümüze kalan değerler günümüzde kentsel sit kapsamına alınarak korunmalıdır.

• Farklı biçim, boyut ve renkteki konutların arasında birlik yaratacak bir tasarım arasında birlik yaratacak bir tasarım anlyışı benimsenmelidir(tek renk uygulaması, tek tip ağaç vb).

• Şişli Belediyesi’nin başarıyla uyguladığı bina cephelerinde tek tip uygulaması yaygınlaştırılmalı, bu konuda belediyeler zorunluluk getirmelidir.

• Cadde ve sokakların donatı elemanların taşıyacak nitelikte ve kapasitede olması gerekmektedir. Kullanılan elemanların alanla bir bütünlük içinde durmasına dikkat edilmelidir.

• Ülkemiz için önemi yeterince kavranamamış olduğu düşünülen dış mekanların organizasyonu ve bu alanların dış mekan donatı elemanları ile donanımı, peyzaj

mimarlarının günden güne eğilmeleri gerekli olan bir alan olmakta ve bu konuda eğitim kurumlarına daha fazla görevler düşmektedir.

• Donatı elemanlarından sorumlu Belediye, Park Bahçeler Müdürlüğü, Telekom, Tredaş ve bunun gibi birçok yerel yönetimin birbirinden ve ilgili kurumlardan bağımsız çalışmaması gerekmektedir. Bu birimlerin ve bir çok sivil toplum örgütünün birbirleriyle koordinasyon ve işbirliği sağlamaması nedeniyle kişiliksiz, düzensiz mekanlar yaratılmaktadır. Bu nedenle farklı kurumların daha koordineli çalışması sağlanarak kent ortamları daha yaşanabilir hale getirilmelidir.

• Kentsel mekanlara yerleştirilen donatı elemanları özel birer seçimle yapılmalıdır. Özellikle aydınlatma, döşeme, oturma vb. donatı elemanları kentin genel dokusuna uygun olarak seçilmelidir. Bazı ülkelerde, sadece bu tür elemanları denetleyen kurum veya kişiler vardır. Ülkemizde de yerel yönetimler bünyesinde bu tür denetleyici birimler oluşturulmalı ve bu konuda bir takım estetik değerleri göz önünde bulunduran profesyonel kurum veya kişilere başvurulmalıdır.

• Diğer bir taraftan benzer donatı elemanlarının farklı şehirlerde kullanılması, benzer kentsel mekanların yaratılmasına neden olmaktadır. Böyle bir uygulamanın yerine kentin kendine özgü niteliklerini üzerinde barındıran kentsel donatı elemanlarına yer verilmesi ve belki de o kente özgü tasarımların yapılması, kentin kimliğini kaybetmemesi için son derece önemlidir.

• Donatı elemanlarının boyutlarında, malzemede, renkte ve konumlandırmada bir disiplin getirilerek mevcut görsel kirlenme ortadan kaldırılmalıdır. Tarihi cephelerden gelen boyut, oran ve renklerin bu elemanların tasarımında ve konumlandırılmasında katkısı olmalıdır.

• Yaya yollarında kullanılan donatı elemanlarının, kent kimliğinin belirgin özelliklerini üzerinde taşıması son derece önemlidir. Aydınlatma ve oturma birimlerinin, döşeme elemanlarının kentin görünümüne uygun nitelikte seçilmeleri gerekir. Tekirdağ kentinin de tarihi bir kent olduğu gerçeği göz önünde bulundurulursa, tasarımların da bu boyutta yapılması kentin görsel açıdan zenginleşmesini sağlayacaktır. Örneğin beton ve asfalt ile kaplı yollar yerine arnavut taşlarının, tekdüze aydınlatma birimleri yerine 1927 öncesinde

Tekirdağ kenti ile özdeşleşmiş gaz lambası görünümlü örnek Şekil 5.3’de görüldüğü gibi, özgün aydınlatma birimlerinin kullanılması kente estetik açıdan daha zengin bir görünüm kazandıracaktır.

• Şekil 5.3’de aynı zamanda örnek sayılabilecek bir kaldırım bitkilendirmesi görülmektedir. Alana dikilen ağacın kök kısmı düşünülerek ızgara ile sınırlandırılmış ve ağaç gövdesinin dik gelişimini bozmamak için ahşap bir kafesle de korumaya alınmıştır. Bu tür uygulamaların kent merkezinde yer verilmesi estetik anlamda kentte olumlu bir farklılık yaratacaktır. Ayrıca kaldırımlara dikilen ağaçların gelişimine de katkıda bulunacaktır.

Şekil 5.3. Budapeşte’de ağaç çevresine yapılmış ızgara ve koruma elemanı ile sokak lambası örneği

• Dükkanların kaldırımlara taşması engellenerek yaya yürüme alanlarının daha kullanışlı hale getirilmesi sağlanmalıdır.

• • •

• Koridor niteliğindeki caddenin genişliğini daraltmayacak biçimde düşünülmesi gereken reklam ve tanıtım panoları, düşeyde uygulanırken, belli bir çıkma mesafesi kabul edilmelidir. Binanın yüksekliği boyunca değil, ancak zemin kat hizalarında, standart boyutlarda yer almalıdır. Yatayda ise, cephe özelliğini bozmayacak biçimde salt zemin kat üst hizasında standart boyutlarda olmalıdır.

• • •

• Dükkanların tenteleri aynı zamanda tanıtım ve levha amacına da hizmet edebilir. Yazılar standart olmalı ve tenteler tarihi çevrenin karakterine uygun, monotonluğu kıracak bir renk armonisi içinde düzenlenmelidir.

• • •

• Yapılanmış tarihi bir çevrede ele alınan reklam ve tanıtım panoları, kentsel mekan düzenini tamamlayıcı nitelikte olup diğer kent donatı elemanlarıyla da uyumlu olmalıdır.

• • •

• Genellikle yol kenarlarında sıklıkla rastladığınız bilgi edinme ve tanıtım levhaları da bir karmaşa içerisindedir. Bu tür bir düzensizlik yerine toplu olarak düzenlenmiş bilgi veren ve yön gösteren işaretlerin kullanıldığı uygulamalar, görsel açıdan önemli boyutta bir düzelmeyi sağlayabilir. Bunların yanısıra tarihsel önemi olan yerler ile yaya bölgelerini belirleyen yollarda seyahat edenlere yol gösterici tarzda levha ve işaretlere bir standart getirilmesi zorunlu olmalıdır. Bu anlamda yazının boyutu, stili hatta harf aralığı bile önemle irdelenmelidir.

• • •

• Birçok kentimizde olduğu gibi Tekirdağ’da da dükkanların isimlendirilmesi konusu birtakım esaslara dayandırılmalı, levhaların boyutlarında azaltmaya, süslemelerinde sadeleştirmelere gidilerek görsel karmaşa engellenmelidir. Böylelikle donanım ve bakım masrafları azalacak, enerji tasarrufu sağlanacak, birbirleriyle yarışan levhalar yerine caddelerde bir çekicilik olacaktır.

• Reklam ve tanıtım panolarında olduğu gibi belediyelere yetki veren esnek yasanın, belli bir disiplin yaratacak biçimde ek yönetmeliklerle desteklenmesi gerekmektedir. Bunun için de belediyelerin kendi bünyelerinde oluşturacakları bir komisyon tarafından birçok donatı elemanı gibi reklam ve tanıtım panoları başta olmak üzere, planlanması öngörülen kent çevresinin özelliklerinin de yansıtıldığı tasarım ilkeleri belirlenmelidir. Kısacası her kanunda olabileceği gibi açıklıkları kapatacak ek yönetmelikler çıkarılmalıdır.

• Vandalizm olarak adlandırılan bilinçli zarar verme, kentlerimizde yaygın olarak görülmektedir. Bilerek kırıp dökme, duvarlara, döşemelere, duraklara, bitki kasalarına, aydınlatma birimlerine vb. alanlara duvar yazıları yazma [grafiti], zarar verebilecek şekilde donatı elemanlarının vidalarını sökme veya bozma gibi eylemlere çok sık rastlanmaktadır. Bu tür eylemlere karşı daha duyarlı olunması, bakım ve temizlikleri konusunda yetersiz kalınmaması ve engelleyici önlemlerin

alınması gerekmektedir. Örneğin grafiti ile mücadelede duvar kaplama elemanlarının yazı yazmaya elverişsiz, kolay temizlenebilen malzemelerle kaplanması bir derece çözüm olabilir. Ortak kullanılan mekanların geceleri daha iyi aydınlatılması da vandal eylemleri engelleyebilir. Düşmelere ve yaralanmalara sebep olabilecek donatı elemanlarının [oturma birimi, çocuk oyun elemanları vb.] kontrolü ve onarımı yoğun kullanım ve vandalizm olan yerlerde çok sık yapılmalı, tüm bağlantı detayları gizlenmeli, sadece özel aletlerle sökülebilmeli, hareketli parçaların kolay sökülme ve ayrılmaları engellenmeli ve yapımında sağlam materyaller kullanılmalıdır.

• Bu irdelemeler sonucunda genel olarak; Tekirdağ kentinde yer alan mekanların yeşil alan gereksinimini karşılayamadığı, gerekli tasarım kurallarını içermediği, rekreasyonel fonksiyonların yer almadığı ve bunların sonucu olarak kentin görsel açıdan hiç de estetik olmadığı saptanmıştır. Bu anlamda, planlama ve tasarım eylemini üstlenen şehir planlamacılar, peyzaj mimarları ve bunun gibi birçok meslek grubu bir arada koordineli bir şekilde çalışmalılar, halkın bilinçlenmesi ve koruma kültürünü öğretme konusunda da ciddi görevler üstlenmelidirler.

KAYNAKLAR

Akdoğan, G., 1992. “Kuruçeşme Parkı”. Peyzaj Mimarlığı Dergisi. 92 / 3. Sayı:33, Ankara.

Anonim, 1984. 09.07.1984 tarih ve 18453 sayılı Resmi Gazete. Anonim, 1999. 02.09.1999 tarih ve 23804 sayılı Resmi Gazete.

Anonim, 2003a. “Birleşmiş Milletler 2300’de Dünya Nüfusu”, Aralık -2003.

Anonim, 2003b. “İl Tarım ve Kırsal Kalkınma Master Planlarının Hazırlanmasına Destek Projesi”. Tekirdağ Tarım Master Planı, Tarım ve Köy İşleri Müdürlüğü Tekirdağ Tarım İl Müdürlüğü, Tekirdağ.

Anonim, 2005a. http://www.çevre.org Sitesinin, 12.10.2005 Tarihli İnternet Sayfasından

Anonim, 2005b. “Standard”, Ekonomik ve Teknik Dergi, Kasım ve Aralık Sayıları, ISSN 1300–8366.Ankara.

Anonim, 2005c. Http://www.tekirdagbelediyesi.com Anonim, 2005d.Tekirdağ Belediyesi Arşivi. Tekirdağ.

Anonim, 2005e. http:// www.engelliler.net/Akademik/Tskkicmei.htm

Anonim, 2005f. “Çocuk Parkları-Oyun Elemanları Tasarım ve Yerleştirme Kuralları”, Türk Standardı, Ts En 1177-Nisan 2002, Türk Standartları Enstitüsü, Ankara. Anonim, 2005g. “Oyuncak Güvenliği-Bölüm1:Mekanik ve Fiziksel Özellikler”, Türk

Standardı, TS 5217 En 71–1,Nisan 2001, Türk Standartları Enstitüsü, Ankara. Anonim, 2006a. “ Tekirdağ 1/5000 Nazım İmar Planı ve 1/1000 Uygulama İmar Planı

Açıklama Raporu”. Tekirdağ.

Anonim, 2006b. “ Tekirdağ Belediyesi İmar Müdürlüğü”. Tekirdağ.

Anonim, 2006c. http:// www.gosb.com/filem/Y1-3194sayiliımarkanunu.doc

Anonim, 2006d. “ Şehir İçi Yollar- Yaya Kaldırımı Koruyucusu Engelleri- Tasarım Kuralları” , Türk Standardı, TS 12716, Nisan 2001, Türk Standartları Enstitüsü, Ankara.

Anonim, 2006e “Çöp Kutuları / Konteynırları Hacimlerine Ait TSE Standartları”, Türk Standardı, TS Pren840–1,Nisan 1996, Türk Standartları Enstitüsü, Ankara.

Anonim, 2006f. “Şehir İçi Yollar- Yaya Korkulukları, Yol Kenarı İçin (Metal) Yer Seçimi ve Tasarım Kuralları” , Türk Standardı, TS 9827, Şubat 1992, Türk Standartları Enstitüsü, Ankara.

Anonim, 2006g. “Oyuncak Güvenliği-Bölüm2:Alevlenebilirlik”, Türk Standardı, TS En 71-2, Aralık 2005, Türk Standartları Enstitüsü, Ankara.

Anonim, 2006h. “Oyuncak Güvenliği-Bölüm3:Bazı Elementlerin Göçü”, Türk Standardı, TS 5219 En 71-3,Nisan 1997, Türk Standartları Enstitüsü, Ankara. Anonim, 2007a. www. tse.org. tr

Anonim, 2007b.www.geziyazilari.blogcu.com./Gezi+Yazilerim+Yurtdisi.

Aslanboğa, İ., 1986. “Kentlerde Yol Ağaçlandırması”,Tübitak Yapı Araştırma Enstitüsü, Yayın No:U3, Uygulama Kılavuzu, Ankara.

Bakan, K., 1981. “Türkiye’de Kentsel Dış Mekanların Düzenlenmesi”.Tübitak , Ankara.

Bakan, K., Konuk, G., 1987. “Türkiye’de Kentsel Dış Mekanların Düzenlenmesi”. Yayın No:U5, Uygulama Kılavuzu, Tübitak Araştırma Enstitüsü, Ankara. Banu, G., 1991. “Kent Mobilyalarının İnsan Yaşamındaki Yeri ve Önemi”. Peyzaj

Mimarlığı Dergisi No:1, Ankara.

Başal, M., Memlük, Y., Yılmaz, O., 1993. “Peyzaj Konstrüksiyonu”. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları:1322, Ders Kitabı: 381, Ankara. Başal, M., Memlük, Y., Yılmaz, O., Kurum, E., 1997. “Peyzaj Konstrüksiyonu”.

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları:1484, Ders Kitabı: 445, Ankara.

Bayrakçı, O., 1991. “Kent Mobilyaları Tasarımında Kimlik Sorunu ve Kent Kimliği İçindeki Yeri”. Kamu Mekanları Tasarımı ve Mobilyaları Sempozyumu(15-16 Mayıs 1989], Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Endüstri Tasarımı Bölümü, İstanbul.

Bayraktar, A., 1973. “İzmir Şehrinin İmarında Peyzaj Mimarlığı İle İlgili Problemler ve Prensiplerin Tespiti”. Yalova Bahçe Kültürleri Araştırma ve Eğitim Merkezi, Yayın No: 33, Birlik Matbaası, Bornova; İzmir.

Boynukalın, İ., 1980. “Yaya Yolları Ve Yayalaştırma Teknikleri”. A.D.M.M.A. Mimarlık Fakültesi Şehircilik ve Proje Kürsüsü, Ankara.

Butler, G., D., 1959. “Introduction To Community Recreation”. Mcgraw-Hill Book Company, Inc., New York.

Chamberlin, A., O., 1998. “Toplu Konut Alanları İle Kent Parkları İçerisindeki Çocuk Oyun Alanlarının Karşılaştırılması”, İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi (Yayınlanmamış), 151, İstanbul. Cömert, Y., S., 2003. “Tekirdağ’ın Mevcut Geleneksel Konut Çevresinin Kültür

Bağlamında İncelenmesi”. Trakya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Mimarlık AnaBilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, Edirne.

Cranz, G., 1989. “The Politics Of Park Design”, The Mıt Press, Usa

Çınar, B., 1986. “Konut Dışı Alanların Düzenlenmesinde Esaslar”, Mimar Sinan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Şehircilik Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Çatal, H. Ü., Alkan, A., Fıstıkoğlu, O., 1995. “İnşaat Mühendisliği Açısından Sağlıklı Yerleşim Bölgelerinin ve Yapılarının Seçimi İçin Temel İlkeler”, Sağlıklı Kentler ve İnşaat Mühendisliği Sempozyumu, 20-21 Ekim,69-76 S., İzmir. Çilek, S., M., 2005. “Kent Parkları ve Tekirdağ Merkez İlçe Gündoğdu Mahallesi Kent

Parkı Planlama İlkeleri”, Trakya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi,Tekirdağ.

Çokar, A., 1994. “Kent Mobilyaları-Çöp Kutuları İstanbul Fenerbahçe Örneğinde Bir Değerlendirme Çalışması”, İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi (Yayınlanmamış), 129, İstanbul.

Ergen, Y., B.,1981. “Şehircilik”, Yüksek Teknik Öğretmen Okulu, Yayın No:46. Yüksek Teknik Öğretmen Okulu Matbaası. Ankara.

Eryıldız, S., 1994. “İspanya Örneğinde Kentsel Eylemlerin Mekansal Sonuçları”, Mimarlık Dergisi, Sayı.256, İstanbul.

Gibberd, F., 1967. “Town Design”, The Architectural Press, London.

Gökçen, B., 2001. “Trafiğe Kapalı Bölgelerde Kent Donatı ve Mobilyalarına Çevre Tasarımı Açısından Bir Yaklaşım”. Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.

Güney, A., Ümit, E., Zafer B., Hepcan, Ş., 1996. “Peyzaj Konstrüksiyonu (Donatı Elemanları)”, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü,(149), İzmir.

Gürel, 1970.“Kent Planlamasına Giriş”, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları, Ankara.

Gürel, F., 1990. “Tarihi Konut Yapılarının Cephe Mimarisi Üzerine Tipolojik Araştırma (Tekirdağ Örneği)”. T:Ü: Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, Edirne.

Gürsel, Y., 1992. “Mimarlık ve Çevre”. Anahtar Kitaplar Yayınları, İstanbul. Hasol, D., 1988. “Ansiklopedik Mimarlık Sözlüğü ” ,Yem Yayınları: A3, İstanbul. Hofe, G, D, 1970. “Outdoor Recreation Space Standart Bureav Of Outdoor Recreation”. Usa.

Kadıoğlu, S., 2001. “Kentsel Çevrede Görsel Kirlilik ve Denizli Örneği”. Pamukkale Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Denizli.

Karaçorlu, A. T., Demir, R. ve Gedizoğlu L., 1998. “Fiziki Planlama ve Uygulama”, İzmir’in Kentleşme-Çevre-Göç Sorunları ve Çözüm Önerileri, 209-215s., Yerel Gündem 21 Yürütme Kurulu Yayını, İzmir.

Keleş, R., 1990. “Kentleşme Politikası”, İmge Kitapevi, Ankara.

Keskin, A., 1975. “Ulaşım ve Şehirsel Yerleşme İlişkileri”,İTÜ Mimarlık Fakültesi, İstanbul.

Kılıç, A.,N., 1997. “Kent Parklarının Standartları ve Dağılışları”. Ankara Üniversitesi