• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM II: ALANYAZIN/ İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

2.3. Şema Terapi Tedavi Yaklaşımı

2.3.2. Değişim Aşaması

2.3.2.6. Şemaların Ölçülmesi

2.3.2.6.1. Yetişkin Şema Ölçekleri

Şema Terapi’de kullanılan pek çok yetişkin ölçeği vardır. Aşağıda bu ölçekler hakkında bilgiler verilmiştir.

2.3.2.6.1.1. Young Şema Ölçeği- YŞÖ (Young Schema Questionnaire- YSQ)

Young Şema Ölçeği (YŞÖ) Young tarafından geliştirilen (1990), şemaların belirlenmesi için kullanılan, kişinin öz bildirimine dayanan bir ölçektir. Ölçek altılı Likert tipi bir araçtır. Her madde 1-6 arasında (1: tamamen yanlış; 2: çoğunlukla yanlış; 3: doğru olan yanı yanlış olan yanından daha fazla; 4: orta derecede doğru; 5: çoğunlukla doğru; 6: beni mükemmel biçimde tanımlıyor) puanlanmaktadır. Erken Dönem Uyumsuz Şemalar’ın değerlendirilmesini sağlayan Young Şema Ölçeği’nin klinik deneyimlerden yola çıkarak hazırlanan oldukça derin ve ayrıntılı maddelerden oluşan uzun formu ve daha hızlı uygulamayı olanaklı kılan kısa formu bulunmaktadır.

Pek çok çalışmada Young Şema Ölçeği’nin uzun ve kısa formları psikometrik açıdan benzer sonuçlar ortaya koymuştur (Stopa, Thorne, Waters ve Preston, 2001).

2.3.2.6.1.1.1. Young Şema Ölçeğinin Zaman İçerisindeki Değişimi

Young Şema Ölçekleri (Uzun Form, ‘L’; Kısa Form ‘S’) klinik gözlemler ve geçerlilik çalışmalarındaki gelişmelere bağlı olarak pek çok değişimden geçmişlerdir. Şu an yaygın olarak kullanılan form Young Şema Ölçeği Kısa Form’un 3. versiyonudur. Young Şema Ölçeği Uzun Formun ilk versiyonu, 15 Erken Dönem Uyumsuz Şema, 3 alan ve 123 maddeden oluşmaktadır (Young, 1990). Daha sonra oluşturulan uzun

formun ikinci versiyonu, 16 Erken Dönem Uyumsuz Şema, 5 alan ve 205 maddeden oluşmaktadır (Young ve Brown, 2003).

Uygulamada kolaylık sağlaması açısından geliştirilen kısa formun ilk versiyonu 15 Erken Dönem Uyumsuz Şema, 5 alan ve 75 maddeden oluşmaktadır. Kısa formun analiz çalışmaları esnasında, Keşfedici Faktör Analizinde “Sosyal Olarak İstenmeme” şemasının ortaya çıkmaması üzerine bu şema kısa forma dâhil edilmemiştir (Young-S) (Young ve Brown, 2003).

Daha sonra halen kullanılmakta olan 18 Erken Dönem Uyumsuz Şema’yı kapsayan 232 maddelik uzun form (YSQ-L) (Young, 2003) ve yine aynı 18 şemanın her birini değerlendiren 5’er maddeden oluşan ve toplam 90 maddeyi kapsayan (YSQ-S3) (Young, 2005) kısa form geliştirilmiştir. Teoride ve ölçme değerlendirmede yapılan son çalışmalardan sonra, Young Şema Ölçeği Kısa Form-3’e Karamsarlık, Onay Arayıcılık ve Cezalandırıcılık şemaları dâhil edilmiştir.

2.3.2.6.1.1.2. Young Şema Ölçeği- Uzun Formun Psikometrik Özellikleri

205 madde ve 16 faktörden oluşan Young Şema Ölçeği- Uzun Formun ilk faktör analizi Schmidt, Telch, Young ve Joiner (1995) tarafından öğrenci örneklemi üzerinde gerçekleştirilmiştir. Birleşik Devletleri’nden 575 katılımcının yer aldığı çalışmada, Schmidt, Telch, Young ve Joiner (1995) ölçeğin psikometrik yapısı ile ilgili geçmiş bir çalışma olmadığını göz önünde bulundurularak, Keşfedici Faktör Analizi Tekniği ile Temel Bileşenler Analizi uygulamışlardır. Faktör Analizinden önce Schmidt ve arkadaşları yaşam olaylarını ya da semptomlarını ölçtükleri gerekçesi ile 12 maddeyi ölçekten çıkarmıştır. Daha sonra sonuçların yorumlanabilirliğini artırmak amacı ile Varimax (Orthogonal) döndürme işlemi uygulanmış, Temel Bileşenler Analizinin sonucunda, 17 faktör elde edilmiştir. Young’ın (1994) ileri sürdüğü 16 faktörün 15’i bu çalışma ile desteklenmiştir.

Yapılan analizde Young’ın ileri sürdüğü Sosyal Olarak İstenmeme faktörünün çıkmadığı, bu faktörün Başarısızlık ve Kusurluluk/ Utanma faktörleri üzerine dağıldığı görülmüştür.

Schmidt, Telch, Young ve Joiner (1995) bu analizde Young’ın savunduğu (1990) şemalardan türemiş olan iki yeni faktör elde edilmişlerdir. Bunlardan ilki Hastalıklara

ve Tehditlere Karşı Dayanıksızlık şemasındaki maddelerden oluşan Maddi Kaygılar; ikincisi ise Duyguları Bastırma faktörünün maddelerinden türemiş olan Kontrolü Kaybetme Korkusu olmuştur.

Schmidt, Telch, Young ve Joiner (1995) Young Şema Ölçeği uzun formu üzerinde gerçekleştirdikleri bu faktör analizinin sonuçları, Young’ın (1990, 1994) tamamen klinik deneyimleri sonucunda geliştirerek varsaydığı şemalar ile oldukça benzerlik göstermiştir.

Aynı çalışmanın bir parçası olarak Schmidt ve arkadaşları aynı örneklem havuzundan toplanmış olan 554 kişilik ek bir örneklem ile Varimax döndürme işlemi ile tekrar Temel Bileşenler Analizi uygulamışlardır. Bu kez ilk örneklem ile elde edilen 17 faktörün sadece 13 tanesi tekrar elde edilmiştir. Bu analizde elde edilemeyen faktörler Sosyal Olarak İstenmeme, Başarısızlık, Boyun Eğicilik ve Haklılık/Büyüklenmecilik olmuştur.

Uyum kat sayıları matrisi ve belirgin değişken indeksleri, 13 faktörün ilk çalışmada yer alan 13 faktör ile en az orta seviyede uyum gösterdiğini ortaya koymuştur. Schmidt, Telch, Young ve Joiner (1995) Başarısızlık faktörünü Yetersizlik olarak yeniden adlandırmışlardır. Young’ın savunduğu şemalar arasında yer almayan ve Schmidt ve arkadaşlarının ilk çalışmasında ortaya çıkan Kontrolü Kaybetme Korkusu ikinci çalışmada da ortaya çıkmıştır. Sosyal Olarak İstenmeme faktöründe yer alan maddeler Kusurluluk/ Utanma Şemasında, Sosyal İzolasyon Şemasında yer alan maddeler Duygusal Yoksunlukla, Boyun Eğicilik Şemasında yer alan maddeler ise Bağımlılık/ Yetersizlik ile ve Haklılık/Büyüklenmecilik Şemasının maddeleri Yetersiz Özdenetim Şemasına yüklenmiştir. Bu araştırmanın sonuçları Sosyal Olarak İstenmeme şemasının ileri versiyonlarda yer alıp almaması konusunda ve Başarısızlık Şemasının tutarlılığı hakkında şüphe uyandırmıştır.

Daha sonra Schmidt, Telch, Young ve Joiner (1995), yatılı olmayan ve psikolojik tedavi gören 181 kişilik klinik grup ile Temel Bileşenler Analizi kullanarak üçüncü bir faktör analizi gerçekleştirmişlerdir. Klinik grup Eksen I ve Eken II tanısı almış kişilerden oluşmuştur.

Young’ın savunmuş olduğu (1990) 16 şemanın 15’i klinik örneklemde ortaya çıkmıştır. Sosyal Olarak İstenmeme şeması öğrenci örnekleminde olduğu gibi klinik grupta da

ortaya çıkmamış, Sosyal İzolasyon, Duygusal Yoksunluk, Boyun Eğicilik, Bağımlılık/ Yetersizlik, Haklılık/ Büyüklenmecilik ve Yetersiz Özdenetim şemaları ikinci öğrenci örnekleminden farklı olarak bağımsız faktörler olarak ortaya çıkmışlardır. Söz konusu şemaların normal örneklemdeki varlığı ile ilgili olarak değerlendirme yapılırken öğrenci örnekleminin ağır bir psikopatolojisi olmadığı ve buna bağlı olarak bu şemalarda taban etkisinin görülüyor olabileceği olasılığı göz önünde bulundurulmuştur. Bu durum Young ve Klosko’nun (1994) şemaların normal örneklemde de var oldukları ancak klinik örneklemde çok daha fazla seviyede oldukları görüşünü destekler yönde olmuştur. Schmidt ve arkadaşlarının gerçekleştirmiş olduğu bu çalışma oldukça önemli olmakla birlikte, çalışmanın örnekleminin küçük olması çalışma açısından önemli bir sınırlılık olmuştur.

Bir başka çalışmada Lee, Taylor ve Dunn (1999), Avustralya’dan 433 kişilik klinik bir grup ile 205 maddelik ölçeğin uzun formu üzerinden Temel Bileşenler Analizi gerçekleştirmişlerdir. DSM-IV’e göre grubun %60’ı Eksen II, geri kalan %40’ı ise Eksen I’den tanı almıştır. Lee ve arkadaşları toplam varyansın %60’ını açıklayan toplamda 16 faktör elde etmişlerdir. Schmidt ve arkadaşlarının çalışmasında olduğu gibi “Sosyal Olarak İstenmeme” şeması bulunamamış, bu şema ile ilgili maddeler maddelerin Sosyal İzolasyon faktörünün altında yer aldığı görülmüştür. Lee ve arkadaşlarının çalışmasında ortaya çıkan 16. faktör daha önce Young tarafından ileri sürülen şemalardan biri olmamakla beraber daha önceki Temel Bileşenler Analizlerinde de ortaya çıkmamıştır. Bu yeni faktör Duyguları Bastırma Şemasının altında yer alan 4 maddeden oluşmaktadır. Ancak bu bastırmanın arkasındaki neden Duygusal Sınırlılık’tan ziyade, Kontrolü Kaybetme Korkusu gibi görünmektedir (Lee, Taylor ve Dunn 1999). Duygusal Sınırlılık terimi Lee, Taylor ve Dunn tarafından (1999) Duyguları Bastırma Şemasının altında kalan maddeler için kullanmıştır. Bu durumda Duyguları Bastırma Şemasının altında Duygusal Sınırlılık ve Kontrolü Kaybetme Korkusu adı ile iki ayrı faktör yer alıyor gibi görünmektedir.

Lee, Taylor ve Dunn (1999), üst sıra faktör analizinde dört üst sıra faktör (ihtiyaç alanı) elde etmişlerdir. İlk üst sıra faktör Bağımlılık/ Yetersizlik, Yapışıklık ve Gelişmemiş Benlik, Başarısızlık, Boyun Eğicilik ve Hastalık ve Tehditlere Karşı Dayanıksızlık şemalarının yüklenmesi ile oluşan Zedelenmiş Özerklik faktörü olmuştur. İkinci üst sıra faktör Terk Edilme, Kusurluluk/ Utanma, Duygusal Yoksunluk, Duygusal Daralma/

Sıkışma, Kuşkuculuk, Sosyal İzolasyon faktörlerinin yüklenmeleri ile oluşan Ayrılma/ Kopukluk/ Bağlantısızlık (Disconnection) alanı olmuştur. Üst sıra faktörlerden üçüncüsü Zedelenmiş Sınırlar olarak adlandırılmış ve Haklılık/ Büyüklenmecilik ve Kontrolü Kaybetme Korkusu şemalarının yüklenmesi ile meydana gelmiştir. Dördüncü üst sıra faktör Kendini Feda Etme, Yüksek Standartlar ve Aşırı Eleştiricilik faktörlerinin yüklenmesi ile oluşan Aşırı Kontrol (Overcontrol) faktörü olmuştur.

Bir başka çalışmada Waller, Meyer ve Ohanian ise (2001), Young Şema Ölçeğinin ayırt edici özelliğine beş farklı grup ile bakmışlardır. İlk grup DSM-IV’e göre “herhangi bir tanı almamış kişiler”den, ikinci grup “depresyonu olmayan sadece bulumiya tanısı almış kişiler”den, üçüncü grup “orta seviyede depresyonu olan ve bulumiya tanısı almış kişiler”den, dördüncü grup “şiddetli depresyonu olan ve bulumiya tanısı almış kişiler”den beşinci grup ise sadece “majör depresyon tanısı almış kişiler”den oluşmuştur. Depresyon seviyeleri “Beck Depresyon Ölçeği” ile değerlendirilirken, bulumiya seviyeleri “Yeme Bozukluğu Envanteri” (Eating Disorders Inventory) ile değerlendirilmiştir. Sonuçlar ilk tanının ne olduğuna bakılmaksızın daha yüksek depresyon değerleri olan kişilerin normal gruba veya hafif depresyonu olan bulumiya hastalarına kıyasla daha fazla uyumsuz şemaları olduğunu göstermiştir. Çok düşük seviyede depresyonu olan bulumiya hastaları diğer klinik gruplardan daha sağlıklı inançlar ortaya koymuşlardır. Orta seviyede depresyonu olan bulumiya hastaları ile majör depresyon tanısı almış hastalar arasında anlamlı farklar gerilmemiş ve bu iki grup Terk Edilme ve Tutarsızlık, Duygusal Yoksunluk, Duyguları Bastırma, Haklılık/ Büyüklenmecilik, Güvensizlik, Sosyal İzolasyon ve Yüksek Standartlar ve Aşırı Eleştiricilik şemalarında diğer üç gruba göre anlamlı derecede yüksek değerler ortaya koymuşlardır.

Rijkeboer, van den Bergh ve van den Bout (2005) ise, Young Şema ölçeği uzun formunun klinik ve normal grupta tutarlılığına ve ayırt edici özelliklerine bakmışlardır. Klinik grup 172, öğrenci grup 162 kişiden oluşmuş, çalışmada toplam 334 kişi yer almıştır. Klinik olmayan gruptan 82 kişi ile 6 hafta ara ile yapılan test-tekrar test güvenirlik çalışmasında yüksek korelasyon katsayıları elde edilmiştir. Çapraz geçerliliğe bakabilmek için madde havuzundaki sorulardan paralel iki alt test kullanılmıştır. Ayırt edici geçerlik çalışması, ölçeğin psikopatolojinin olup olmadığını ayırt etme konusunda oldukça hassas olduğunu göstermiş, yaş, cinsiyet ve eğitim

düzeylerindeki farklılıklar kaldırıldığında dahi iki grup arasında anlamlı farklar bulunmuştur. Ölçek kişileri %88’lik başarı ile doğru sınıflandırsa da klinik grubu sınıflandırmada normal grubu sınıflandırmadan biraz daha fazla zorlanmıştır.

Başka bir çalışmada, Rijkeboer ve van den Bergh (2006), Young Şema Ölçeği Uzun Form’un 205 maddelik versiyonunu kullanarak, 172 kişilik klinik ve 162 kişilik normal gruptan oluşan Hollanda örnekleminde ölçeğin gizli yapısını araştırmışlardır. Doğrulayıcı Faktör Analizi, Young’ın (1994) savunmuş olduğu 16 şemanın hepsini hem klinik hem de normal örneklemde var olduğunu ortaya koymuştur. Ancak “sosyal olarak istenmeme” Şemasının öğrenci örnekleminde açıklamış olduğu varyans miktarı tatmin edici düzeyde olmamıştır. Ölçekte tüm şemaların her iki örneklemde de iç tutarlılık katsayıları α= .73 ile α= .93 arasında değişiklik göstermiştir. Klinik örneklemin normal örnekleme kıyasla iç tutarlılık katsayılarının daha yüksek olduğu görülmüştür.

Riso ve arkadaşları (2006) ise, Erken Dönem Uyumsuz Şemalar’ın uzun süreli tutarlılığını DSM-IV’e göre majör depresyon tanısı almış 55 kişi ile değerlendirmişlerdir. İlk uygulamaya 100 kişi katılmış, ancak ikinci uygulamada sadece 55 kişiye ulaşılabilmiştir. Bu iki uygulama arasında geçen süre 2.5 ile 5 yıl arasında değişiklik göstermiştir. Depresyonun seviyesi ve duygusal dengeler arasındaki farklılıklar kontrol edildiğinde dahi Spearman’ın sıra farkları korelasyon katsayısına dayalı test tekrar-test tutarlılık seviyesi genel olarak yüksek bulunmuştur. İki uygulama arasındaki depresyon seviyelerinde %18’lik azalma görülmüştür. Riso ve arkadaşları ölçeğin ayıt edici geçerliğinin (2006) orta ile üst seviye arasında yer aldığını göstermişlerdir.

2.3.2.6.1.1.3. Young Şema Ölçeği-Kısa Formun Psikometrik Özellikleri

Waller ve arkadaşları (2001), DSM-IV kriterlerine göre bulumiya tanısı almış 60 kadın ve herhangi bir tanı almamış 60 kadından oluşan örneklemine Young Şema Ölçeği’nin hem uzun hem de kısa formunu uygulamıştır. Sonuçlar, her iki formun anlamlı derecede ayırt edici özelliği olduğu ortaya konmuştur. Kısa Formun false-pozitif oranı (klinik olmayan kadınların bulumiya olarak diğer dataya aktarılması) %7 iken uzun form için bu oran %10 olmuştur. False-negatif oranı (bulumiya olup da klinik olmayan gruba aktarılan kadınlar) kısa form için %18, uzun form için ise %12 olmuştur. Bu sonuçlar

özetle uzun ve kısa formun benzer ayırt edici özellikleri olduğunu ve kısa formun az da olsa daha tutucu sonuçlar ortaya koyduğunu göstermiştir. Ancak sonuçların faklı klinik gruplar ile tekrarlanması gerektiği vurgulanmıştır.

Stopa, Thorne, Waters ve Preston’ın (2001) çalışmalarında Young Şema Ölçeği’nin uzun ve kısa formlarını karşılaştırmışlardır. Araştırma her iki formun benzer sonuçlar ortaya koyduğunu ve ölçeğin kısa formunun iç tutarlığının iyi olduğunu göstermiştir. Kısa formda yer alan 10 alt boyutun Cronbach alfa değerleri α= .8’in üzerinde yer alırken 5 alt boyutun Cronbach alfa iç tutarlılık değerleri α= .7 ile .8 arasında yer almış, Bağımlılık şemasının iç tutarlılık Cronbach alfa değeri α= .7’nin altında yer almıştır. Bir başka çalışmada, Welburn, Coristine, Dagg, Pontefract ve Jordan (2002), psikiyatri servisinden 203 kişilik bir örneklem üzerinde açımlayıcı faktör analizi yapılmıştır. Açımlayıcı faktör analizinde temel bileşenler analizi yöntemine bağlı olarak Varimax dik döndürme işlemi yapılmıştır. Yapılan bu işlemlerin sonuçları Şema Ölçeği’nin 205 maddelik uzun formu ile yapılan diğer çalışmalara benzerlik göstermiştir (Lee, Taylor ve Dunn, 1999; Schmidt, Telch, Young ve Joiner 1995). Kısa form ile yapılan bu çalışmada Young’ın savunmuş olduğu 15 şema elde edilmiş ve iç tutarlıkların yüksek olduğu anlaşılmıştır. Bu çalışmada, ölçeğin kısa formundan elde edilen alt ölçeklerin uzun formun sonuçları ile benzerlik göstermesi ve dolayısı ile kuramsal boyutların doğrulanmış olması kısa formun yapısal geçerliğinin yüksek olduğunu ortaya koymuştur.

Cecero, Nelson ve Gillie (2004) ise, Young Şema Ölçeği’nin 75 maddelik formu ve 292 kişilik öğrenci örneklemi ile yaptıkları çalışmada Temel Eksen Faktör Yöntemi ile ölçeğin faktör yapısına bakmışlardır. Sonuçta 14 faktör ortaya çıkmış ve bu faktörler toplam varyansın %52.93’ünü açıklamıştır. Çalışmada Kusurluluk/ Utanma Şeması ayrı bir faktör olarak ortaya çıkmamış, bu şema ile ilgili madde yükleri Terk Edilme ve Tutarsızlık, Sosyal İzolasyon, Duygusal Yoksunluk ve Duyguları Bastırma şemaları üzerine dağılmıştır. Haklılık/ Büyüklenmecilik Şeması ile ilgili maddeler yüksek oranla Yetersiz Özdenetim Şemasına yüklenmiş, Yetersiz Özdenetim’deki maddelerin bir kısmı da Haklılık/ Büyüklenmecilik Şemasına yüklenmiştir. Ayrıca Haklılık/ Büyüklenmecilik, Kusurluluk/ Utanma, Yüksek Standartlar ve Aşırı Eleştiricilik şemalarından 1’er maddenin yüklenmesi ile yeni bir şema ortaya çıkmıştır. Ortaya çıkan

14 faktör ile Faktör Korelasyon Matrisi kullanarak üst sıra faktör yapısına bakılmıştır. Üst sıra faktör analizi sonucunda dört faktörlü yapı ortaya çıkmış ve bu dört faktör toplam varyansın %44.41’ini açıklamıştır. Duyguları Bastırma, Sosyal İzolasyon, Duygusal Yoksunluk, Kuşkuculuk ve Kötüye Kullanma şemaları birinci üst sıra faktörde toplanmıştır. İkinci üst sıra faktör Terk Edilme ve Tutarsızlık, Yapışıklık ve Gelişmemiş Benlik, Boyun Eğicilik ve Hastalık ve Tehditlere Karşı Dayanıksızlık şemalarından oluşmuştur. Üçüncü üst sıra faktör sadece Haklılık/ Büyüklenmecilik Şemasından oluşurken, dördüncü üst sıra faktör Bağımlılık/ Yetersizlik, Kendini Feda Etme, Yüksek Standartlar ve Aşırı Eleştiricilik ve Yetersiz Özdenetim şemalarından oluşmuştur.

Başka bir çalışmada, Calvete ve arkadaşları (2005), Young Şema Ölçeği-Kısa Form’un İspanyolca versiyonu üzerinde Doğrulayıcı Faktör Analizi uygulamışlardır. Analiz sonucunda Young’ın ileri sürdüğü 15 faktörün varlığını doğrulanmıştır. Bu sonuç Erken Dönem Uyumsuz Şemalar’ın evrenselliğini destekler yönde olmuştur. Ancak yapılan üst sıra faktör analizi sonucunda beş ihtiyaç alanı çıkması beklenirken, 3 ihtiyaç alanı elde edilmiştir.

Hoffart ve arkadaşları (2005) ise, 6 alt grup ile klinik grupta yer alan ve almayan kişilerden oluşan toplam 1037 kişilik örneklemi ile ölçeğin hem uzun hem de kısa formunu kullanarak psikometrik özelliklerini araştırmışlardır. Örneklemden tamamı klinik grupta yer alan 888 kişi ve kısa formda yer alan 75 madde ile doğrulayıcı faktör analizi yapılmış ve sonuçta Young’ın (1990) ileri sürmüş olduğu 15 Erken Dönem Uyumsuz Şema elde edilmiştir. Üst sıra faktör analizinde Young’ın (1990) ileri sürdüğü beş faktörlü yapı, Lee, Taylor ve Dunn (1999) faktör analizinde ortaya koydukları dört faktörlü yapı ve üç faktörlü yapı karşılaştırılmıştır. Sonuçlar dört faktörlü yapının en uygun üst sıra faktör yapısı olduğunu göstermiştir. Şema alanı da diyebileceğimiz dört üst sıra faktör: Ayrılma, Zedelenmiş Özerklik, Yüksek Standartlar ve Zedelenmiş Sınırlar olmuştur. Birinci sıra faktörlerin Cronbach Alfa değerleri α= .76 ile α= .95 arasında değişirken, sekizer maddeden oluşan dört şema alanının değerleri α= .82 ile α= .93 arasında yer almıştır. Panik bozukluğu veya agorafobisi olan ve DSM-IV’e göre kişilik bozuklukları C kümesinde yer alan kişilerden oluşan 45 kişilik örneklemde test-tekrar test güvenirliğine bakılmış ve dört şema alanı için değerler .63 ile .84 arasında yer almıştır.

Baranoff, Oei, Ho Cho ve Kwon (2006), kısa formun faktör yapısını ve psikometrik özelliklerini değerlendirmek üzere 833 Güney Koreli ve 271 Avustralyalı öğrenciye Young Şema Ölçeği-Kısa formu uygulamış ve kültürler arası farklılıkları değerlendirmişlerdir. Çalışmada Güney Koreli örneklem rastlantısal şekilde iki ayrı alt örnekleme ayrılmış ve birinci alt örneklem ile açımlayıcı ve ikinci alt örneklem ile doğrulayıcı faktör analizi yapılmıştır. Birinci alt örnekleme ile yapılan açımlayıcı faktör analizi sonucunda 13 faktör elde edilmiş, ikinci alt örneklem ile yapılan doğrulayıcı faktör analizinin sonucu ile 13 faktörlü yapının uygunluğu desteklenmiştir. Avustralyalı örneklem ile yapılan doğrulayıcı faktör analizi sonuçları aynı yönde olmuş ve 13 faktörlü yapının uygunluğu desteklenmiştir. Farklı örneklemlerden elde edilen bu sonuçlar, Batılı olmayan toplumlarda 13 faktörlü yapının daha uygun olabileceğini düşündürmüştür. Schmidt, Telch, Young ve Joiner’in (1995) çalışmasında yer alan Boyun Eğicilik ve Bağımlılık şemalarının Güney Kore örnekleminde yer almamıştır. Sonuçlar, Güney Koreli örneklemin, Terk Edilme, Kusurluluk/ Utanma, Hastalıklara ve Tehditlere Karşı Dayanıksızlık, Yapışıklık ve Gelişmemiş Benlik, Haklılık/ Büyüklenmecilik ve Yetersiz Özdenetim şemalarında Avustralyalı örnekleme göre anlamı derece yüksek puanlar aldığını; Avustralyalı örneklemin ise Kendini Feda Etme ve Duygusal Yoksunluk şemalarında Güney Koreli örnekleme göre anlamlı derecede daha yüksek puanlar aldığını göstermiştir. Birlikte değerlendirildiklerinde, elde edilen sonuçların kültürlerin kendilerine özgü özellikleri ile ilişkili olduğu düşünülmüştür (Baranoff, 2006).

Trip (2006) ise, Young Şema Ölçeği Kısa Form-3’ün Romanya adaptasyonu için yaptıkları çalışmada Erken Dönem Uyumsuz Şemalar’ın güvenirlik katsayılarının α= .68 ile α= .93 arasında yer aldıklarını ortaya koymuşlar ancak faktör yapısı araştırılmamıştır.

Başka bir çalışmada, Chevallet, Mauchand, Cottraux, Bouvard ve Martin (2006) kısa formun Fransızca versiyonu ile 263 kişilik normal örneklemde ölçeğin psikometrik özelliklerine bakmışlardır. Temel Bileşenler Analizi ile keşfedici faktör analizi uygulanmış, ortaya 19 şema çıkmıştır. Ancak 13 tanesi Young’ın savundukları ile aynı