• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM II: ALANYAZIN/ İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

2.2. Young’ın Şema Terapi Modeli

2.2.4. Erken Dönem Uyumsuz Şemaların Davranışlara Etkisi

Şemalar çocukluk döneminde kişinin çevresinde olan gerçek olay ve tutumlardan meydana gelmektedir. Ancak yetişkinlikte bu olaylar süregelmediği halde şemalar devam ederek, işlevselliği önemli derecede bozarlar ve adeta ölümsüzleşirler. Yetişkinlikte şemalar, kişilerin çocukluk dönemindeki toksik yaşam deneyiminin benzeri olarak algıladığı başka yaşam deneyimleri ile tetiklenir. Şema tetiklendiğinde, kişi utanç, hüzün, korku ve öfke gibi oldukça güçlü negatif duygular deneyimler. Bazen şemalar az sayıdaki yaşam olayı ile aktive olurken, bazen de daha fazla sayıda yaşam olayı ile aktive olurlar. Bu koşulda şemalar genellikle daha uzun süreli negatif etki ve yoğunluğa sahiptirler. Örneğin, çocukluğunda her iki ebeveyni tarafından da şiddetli ve sık eleştiriye maruz kalan bir birey, neredeyse iletişim halinde olduğu herkesle olan ilişkisinde Kusurluluk/ Utanma Şemasına sahip olur. Bunun yanında, babası tarafından hafif ve ara sıra eleştirilen bir bireyin Kusurluluk/ Utanma Şeması sadece otoriter erkek figürüyle olan negatif etkileşiminde tetiklenebilir.

Şemalar, kişinin nasıl düşündüğünün, hissettiğinin, davrandığının ve sosyal olarak etkileşime geçtiğinin esas belirleyicisidir. Şemalar, deneyimin oluşumunda büyük bir etkiye sahip olmalarına rağmen, genellikle farkındalık dışıdırlar. Hatta pek çok kişi için şemalar tanıdık ve rahatlatıcıdırlar. Dolayısıyla kişiler şemalarını tetikleyen insanları adeta kendilerine çekerler. Bu olguya “şema kimyası” denir. Şemalar hayatta kalmak için adeta savaşır. Şema acı çekmeye sebep olsa da, kişi için rahat ve tanıdık olduğu için “doğru” olarak hissedilir ve kişi böylece şemalarını tetikleyen bireyleri ve olayları bulur.

“Şemanın ölümsüzleşmesi” terimi ise kişinin şemayı başarılı kılmak için yaptığı bütün içsel ve davranışsal tepkileri açıklar (düşünceler, hisler, hareketler ve etkileşimler). Örneğin, Kuşkuculuk ve Kötüye Kullanılma şeması olan bir kadın erkek arkadaşına borç para verir. Erkek arkadaşı parayı ödemekte gecikir, kadın kendini aşağılanmış hisseder ve erkek arkadaşı tarafından kullanıldığını düşünür. Kadın bu güçlü hislerini ifade ederken ve erkek arkadaşını ondan “para koparmak”la suçlar. Bu davranış adamı alarma geçirir ve kadından ayrılır. Kadın bu deneyimi, erkeklere güvenememekle sonuçlandırır. Kadının olayla ilgili bilişsel çarpıtmaları, olağanüstü duygusal tepkileri ve kendini engelleyici davranışları şemasının ölümsüzleşmesine hizmet eder. Şema Terapinin amacı, şemanın yoğunluğunu ve etkisini azaltmaktır. Şema Terapi ile danışan uyumsuz başa çıkma stilleri yerine daha uyumlu davranış biçimleri kullanmasını öğrenir (Dobson, 2010).

Erken Dönem Uyumsuz Şemalar ve hastaların onlarla baş etmenin yolu olarak öğrendikleri uyumsuz yönler genellikle anksiyete, depresyon, madde kullanımı ve psikosomatik bozukluklar gibi kronik Eksen I semptomlarının temelini oluşturmaktadır. Şemalar ayrıca bağımlılık, kaçınma, ilgi çekme meraklılığı ya da mükemmeliyetçilik gibi Eksen II’de yer alan kronik semptomların temelinde yatmaktadır.

Tablo 2.4. Erken Dönem Uyumsuz Şemalar ve Uyumsuz Başa Çıkma Örnekleri Erken Dönem Uyumsuz Şema Teslim Olma Örnekleri Kaçınma Örnekleri Aşırı Telafi Örnekleri Terk Edilme ve Tutarsızlık İlişkide karar veremeyen ve ilişkide kalan partnerleri seçer. Yakın ilişkilerden kaçınır; yalnız kaldığında çok içer.

Partneri uzaklaştırmak için bağlanır ve baskı altına alır; her küçük ayrılma için partnere şiddetle saldırır. Kuşkuculuk ve Kötüye Kullanılma İstismarcı partner seçer ve istismara müsaade eder. İncinebilir olmaktan ve birisine güvenmekten kaçınır; sır saklar. Başkalarını kullanır ve istismar eder (onlar seni ele geçirmeden önce sen onları ele geçir).

Tablo 2.4’ün devamı Erken Dönem Uyumsuz Şema Teslim Olma Örnekleri Kaçınma Örnekleri Aşırı Telafi Örnekleri Duygusal Yoksunluk Duygusal olarak baskıcı partner seçer ve ihtiyaçların karşılanmasını onlardan beklemez. Tamamıyla yakın ilişkilerden kaçınır. Partnerleri ve yakın arkadaşlarına duygusal olarak talepkâr davranır. Kusurluluk/ Utanma Eleştirel ve reddedici arkadaşlar seçer ve kendini küçültür. Gerçek duygu ve düşüncelerini ifade etmekten ve başkalarının yakınlaşmasından kaçınır. Mükemmel gibi görünürken başkalarını eleştirir ve reddeder. Sosyal İzolasyon Sosyal toplantılarda benzerlikler yerine özellikle farklılıklara odaklanır. Sosyal ortamlardan ve gruplardan kaçınır.

Gruplara girmek için bukalemun olur.

Bağımlılık

Tüm verdikleri önemli mali kararları başkalarına (ebeveyn, eş) sorar.

Araba sürmeyi öğrenmek gibi yeni mücadelelere girişmekten kaçınır.

Kimseden hiçbir şey istemeyen kendine güvenen biri olur (karşı bağımlı).

Hastalık ve Tehditlere Karşı Dayanıksızlık

Gazetelerdeki felaketleri obsesif bir şekilde okur ve günlük yaşamda onları bekler. Tümüyle güvenli görünmeyen yerlere gitmekten kaçınır. Tehlikeye aldırış etmeden pervasızca hareket eder (karşı fobik).

Yapışıklık/ Gelişmemiş Benlik

Yetişkinken bile anneye her şeyi söyler, partner sayesinde yaşar.

Yakınlıktan kaçınır, bağımsız kalır.

Önem verdiği kişilere her şekilde karşı olmaya çalışır.

Başarısızlık

İsteksiz ya da

gelişigüzel bir tavırda görevleri yapar.

İş zorluklarından tamamen kaçınır; işleri ağırdan alır.

Durmadan kendisini zorlayarak ''aşırı başarılı'' olur.

Haklılık/

Büyüklenmecilik

Kendi yoluna giren başkalarına zorbalık eder, kendi becerileri hakkında övünür.

Üstün değil, vasat olduğu durumlardan kaçınır.

Aşırı bir şekilde başkalarının

ihtiyaçlarıyla ilgilenir.

Yetersiz Özdenetim

Rutin işleri kolaylıkla bırakır. Sorumluluk almaktan ve görevlendirilmekten kaçınır. Aşırı özdenetimli ya da özdisiplinli olur.

Tablo 2.4’ün devamı Erken Dönem Uyumsuz Şema Teslim Olma Örnekleri Kaçınma Örnekleri Aşırı Telafi Örnekleri Boyun Eğicilik Diğer bireylerin durumu kontrol etmesine ve karar vermesine izin verir.

Diğer bireylerle çatışma gerektirecek durumlardan kaçınır.

Otoriteye karşı isyan eder.

Kendini Feda Etme

Başkalarına birçok şey verir ve

karşılığında hiçbir şey istemez.

Verme ve alma gerektiren

durumlardan kaçınır.

Mümkün olduğunca başkalarına çok şey verir.

Onay Arayıcılık Başkalarını etkilemek

için hareket eder.

Onay isteyenlerle iletişimden kaçınır.

Başkalarının onaylamamasını kışkırtacak biçime girmez, arka planda kalır.

Karamsarlık

Olumsuz üzerine odaklanır, olumluyu inkâr eder, sürekli endişe duyar, olası olumsuz sonuçlardan kaçınmak için her çareye başvurur.

Kötümser duygular ve mutsuzluğu gizlemek için içer.

Aşırı iyimserdir (polyannacılık) ; hoş olmayan gerçekleri inkâr eder. Duyguları Bastırma Durgun, duygusal olarak sakin davranışı sürdürür. İnsanlarla tartışacağı ya da duyguları ifade edeceği durumlardan kaçınır. Zoraki ve anormal görülse bile beceriksizce ''parti yaşamı'' olmasına çabalar. Yüksek Standartlar ve Aşırı Eleştiricilik Mükemmel olma çabasına aşırı derecede zaman harcar. Performansın değerlendirileceği görevler ve durumları geciktirir ya da kaçınır. Standartlarla hiç ilgilenmez. Acele dikkatsiz bir tavırda görevlerini yapar. Cezalandırıcılık Kendine ve başkalarına sert ve cezalandırıcı bir tavırda davranır. Cezalandırılma korkusu için başkalarından kaçınır.

Aşırı affedici biçimde davranır.

Tablo 2.4’de uyumsuz baş etme tepkilerinin şemalarda nasıl davranışlara yol açtığı görülmektedir (Young Klosko ve Weishaar, 2003; van Vreeswijk, Broarsen ve Nadort, 2012).

Aslında şemalar organizma için bir tehdittir. Organizmalar tehdide üç temel tepki ile yanıt verirler. Bunlar; savaşma, kaçma ve hareketsiz kalmadır. Bu yanıtlar bireylerin şemalarıyla karşılaştıklarında kullandıkları üç baş etme biçimi ile benzerlik gösterir. Sözü edilen bu üç baş etme biçimi “aşrı telafi”, “kaçınma” ve “teslim olma”dır. Bunlar Şema Terapide uyumsuz baş etme tepkileri olarak görülür.

Şemalarına teslim olan bireyler şemanın gerçek olduğunu kabul ederek, duygusal acıyı doğrudan hissederler. Farkına bile varmadan şema yönelimli örüntülerini tekrar ederler. Adeta şemalarını doğrulamak için, sözgelimi incitici olan ebeveynlerine benzer insanlarla ilişki kurarlar ve şemalarının güçlenerek devamını sağlarlar.

Şemalarından kaçınan bireyler şema hakkında düşünmekten kaçınırlar. Şemalarının aktive olmasına izin vermemek için tetikleyici imgeler ve düşüncelerden kaçarlar. Şema hiç var olmamış gibi yaşamaya çalışırlar. Şema kaçınması yaşayan pek çok kişi incinebilir/ hassas hissettiği tüm yaşam alanlarından uzak durur. Bu danışanlar terapide de duygularını ifade etmekten kaçınırlar, seanslara geç kalabilirler, ev ödevlerini tamamlamayı unutabilirler, sadece yüzeysel konulardan söz edebilirler.

Şemalarını aşırı telafi eden bireyler şemalarıyla savaşarak tam tersi davranışlar sergilemeye gayret ederler. Örneğin; eğer çocukken değersiz hissettilerse erişkin olduklarında mükemmel olmaya çalışırlar. Çocukken boyun eğici olmak zorunda kaldılarsa, yetişkin olduklarında herkese karşı gelirler. Suistimal edilmişlerse, başkalarını suistimal ederler. Görünüşte kendilerine güvenli ve emin bir halleri olsa da, alttan alta patlama tehlikesi olan şemalarının tehdidi altındadırlar. Aşırı telaficiler karşı saldırı içinde takılır kalırlar ve şemaları iyileşmek yerine devam eder.

Ayrıca Young “şema modu” denilen bir kavram da geliştirmiştir. Aslında bu kavramı geliştirme ihtiyacı özellikle sınırdurum hastalarla çalışırken ortaya çıkmıştır. Şema modları pek çok unsuru kapsar. Birey için o anda aktif olan şemalar ya da uyumlu uyumsuz şema faaliyetlerine verilen genel addır. İçerisinde şemalar dışında pek çok boyutu da içerdiği ve özellikle sınırdurum ve narsistik kişilik bozukluklarının tedavisini kolaylaştırmak için geliştirilmiş bir kavram olduğu için bu bölümde kısaca değinilecek ancak ayrıntılarına girilmeyecektir.

İşlevsiz şema modu uyumsuz şemaları, baş etme biçimlerini, sıkıntılı duyguları, kaçınma tepkilerini, yıkıcı davranışları içerebilmektedir. Şema modları genel olarak dört

temel kategoride toplanır. Bunlar çocuk modları, işlevsiz baş etme modları, işlevsiz ebeveynlik modları ve sağlıklı erişkin modudur. Sağlıklı erişkin modu işlevsiz modları iyileştirebilir ve yatıştırabilir. Örneğin: herkes öfkelenebilir. Ama sağlıklı erişkin modunda olanlar öfkelerini kontrol altına alabilirken, öfkeli çocuk modunda olanlar öfkeye teslim olurlar. Öfke tüm kişiliklerini etkisi altına alır. Kişiler bir moddan diğerine atlayarak, değişik davranış kalıpları sergileyebilirler.

Tablo 2.5. Şema Modları

Modlar

Çocuk Modları

İncinebilir Çocuk

Danışan, kimsenin onun ihtiyaçlarını karşılamayacağına ve er ya da geç herkesin onu terk edeceğine inanır. Başkalarına

güvenmez ve onu suistimal edeceklerini düşünür. Kendinden utanır ve genellikle kendini dışlanmış hisseder. Tıpkı incinebilir, savunmasız küçük bir çocuk gibi davranır. Kendini yalnız hissettiği ve her yerin tehlikeli olduğuna inandığı için terapiste yapışır.

Öfkeli Çocuk

Danışan kendini şiddetli biçimde öfkeli, çılgına dönmüş hisseder ve temel ihtiyaçları karşılanmadığı için sabırsızdır. Aynı

zamanda kendini sürekli terk edilmiş, aşağılanmış ve ihanete uğramış hisseder. Öfkesini tıpkı küçük öfke patlaması yaşayan bir çocuk gibi, hem sözel hem de sözel olmayan şekillerde aşırı tepkilerle gösterir.

Çılgına Dönmüş Çocuk

Danışan Öfkeli Çocukla aynı nedenden dolayı bir şeye kızgınlık duyar ancak burada kontrolünü tamamen kaybeder. Tıpkı küçük bir çocuğun ebeveynlerine kızıp vurmaya başlaması gibi, öfkesini insanlara ve objelere karşı saldırgan ve kırıcı biçimde dışa vurur.

Dürtüsel Çocuk

Danışan bencil ve kontrolsüz bir tutum ile temel olmayan ihtiyaçlarının tatmin edilmesini ister. Duygularını ve dürtülerini kontrol edemez ve temel olmayan ihtiyaçları karşılanmadığında kızgınlık duyar. Şımarık bir çocuk gibi davranır.

Disiplinsiz Çocuk

Danışanın hayal kırıklıklarına karşı hiç toleransı yoktur ve rutin ya da sıkıcı konular üzerine çalışmak için kendini hiç zorlamaz. Tatminsizlik ve rahatsızlıklara (acı, ikilem veya aşırı çaba) katlanamaz, şımarıkça davranır.

Mutlu Çocuk

Danışan kendini sevilmiş, tatmin edilmiş, korunmuş, anlaşılmış ve onaylanmış hisseder. Kendine güvenir, kendini kontrollü, özerk ve becerikli bulur. Optimist ve cesaretli bir spontanlığı vardır, mutlu genç bir çocuk gibi oyun oynar.

Tablo 2.5’in devamı Modlar İşlevsiz Başetme Modları Söz Dinleyen Teslimci

Danışan, negatif sonuçlardan kaçınabilmek için başkalarının isteklerine adeta kendini adar. Kendi ihtiyaçlarını ya da duygularını bastırır ve öfkesini içine atar. Hizmetsever ve pasiftir. İtaatkar kalarak onay toplamayı umar. Başkaları tarafından suistimal edilmeyi iyi tolere eder.

Kopuk Korungan

Danışan güçlü duygularının önünü keser çünkü bu tür

duyguların ona denetimsiz tehlikeler getirdiğine inanır. Sosyal hayattan kendini soyutlar. Danışan kendini boş, sıkılmış ve kişiliksizleşmiş hisseder. Başkalarıyla arasına mesafe koyabilmek için alaycı ya da pesimist bir tavır takınır.

Kopuk Kendi Kendini Yatıştırıcı

Danışan negatif duygulardan uzaklaşmak için avuntu arayışına girer. Bunu kendi kendini yatıştırıcı davranışlar (uyumak ya da madde kullanımı) ile ya da kendini uyarıcı aktiviteler (fanatik olma veya iş, internet, spor,seks ile meşgul olma) başarır.

Aşırı Telafi Modları

Kendiyle Övünmeci

Danışan başkalarından daha iyi olduğuna ve özel haklara sahip olduğuna inanır. Başkalarının ne düşüneceğini hiçe sayarak ne isterse yapabileceği ya da yapması gerektiği konusunda ısrarcıdır. Gösteriş yapar ve kendi özgüvenini artırmak için başkalarına iftiralar atar, onları çekiştirir.

Zorba ve Saldırgan

Danışan başkaları tarafından kontrol edilmeyi ve zarar görmeyi engellemek ister, bunun yerine kendisi onları kontrol etmeye çalışır. Tehdit, gözdağı, saldırı kullanır ve ulaşmak istediği sonuç için etrafındakileri zorlar. Her zaman baskın olmak ister ve başkalarına zarar vermekten sadistçe zevk alır.

İşlevsiz Ebeveynlik Modları

Cezalandırıcı Ebeveyn

Danışan, kendine karşı agresif, toleranssız, sabırsızdır ve kendini affedici değildir. Her zaman kendini eleştirir ve suçluluk duyar. Hatalarından utanır ve bunlar için ağır biçimde cezalandırılması gerektiğine inanır.

Talepkar Ebeveyn

Danışan katı kuralları, normları ve değerleri yerine getirmesi gerektiğini hisseder. Bunu yapmakta oldukça beceriklidir. Yaptığı hiçbir şeyin yeterince iyi olmayacağına ve hep daha fazlasını zorlaması gerektiğine inanır. Sonuçla hiçbir zaman tatmin olmaz. Bu kurallar ve normlar ebeveynlerden biri tarafından içselleştirilmişlerdir.

Sağlıklı Erişkin Modu

Danışanın kendiyle ilgili pozitif ve nötrleşmiş düşünceleri, duyguları vardır. Kendine iyi gelen şeyleri yapar ve bu, sağlıklı ilişki ve eylemlere alan açar. Sağlıklı Erişkin Modu uyumsuz değildir.

Rijkeboer, Genderen ve Arntz’ın (2012) kategorize ettiği beş temel başlıkta yer alan 10 şema modu Tablo 2.5’te görülmektedir (Akt: van Vreeswijk, Broersen ve Nadort, 2012).

Diğer terapi yöntemlerinde de kişilerin davranışlarını biçimlendiren şema, baş etme biçimleri ve mod kavramlarına benzer unsurlardan söz edilmiştir. Bu bölümün bundan sonraki kısmında bu benzerliklerden ve farklılıklardan söz edilecektir.

Bilişsel Davranışçı Terapi’de de Beck, Freeman ve Associates (1990) önceleri uyumsuz baş etme stratejilerinden söz etmelerine rağmen, Beck’in daha sonraki formülasyonlarında bahşetme stratejileri giderek önemini kaybetmiştir (Beck, Steer ve Brown,1996). Young ise şemaların devam etmesinde baş etme biçimlerine merkezi bir rol vermektedir.

Beck Bilişsel Davranışçı Terapi’de mod kavramından da söz etmiştir. Ancak onun mod kavramı ile Young’ın mod kavramı arasında çok az bağlantı vardır. Beck hayatta kalma ve amaca yönelik şiddetli psikolojik reaksiyonları açıklamak için mod kavramını kullanmıştır. (Beck, Steer ve Brown, 1996). Young ise mod kavramını şemalar ve baş etme biçimlerinin arasındaki farkı ortaya koymak için geliştirmiştir.

Young’ın mod kavramı Transaksiyonel Analizdeki “ego durumları” ile oldukça örtüşmektedir. Eric Berne tarafından ortaya atılmış olan Transaksiyonel Analiz’in temel taşları arasında belki de en önemli olanı “ego durumları”dır. Transaksiyonel Analiz, Eric Berne tarafından “Ebeveyn”, “Yetişkin” ve “Çocuk” olarak adlandırılmış olan üç ego durumunun üzerine temellendirilmiştir (Akkoyun, 2007). Sözü edilen bu ego durumları Young’ın mod kavramı ile çok büyük benzerlikler göstermektedir.

“Kişi Şemaları Teorisi”ni ortaya atan Horrowitz’in “zihin durumları” kavramı da mod kavramı ile benzerlik göstermektedir. Zihin durumu bilinçli deneyimler ve kişilerarası ilişkilerin bir örüntüsü olup, duygular, düşünceler, sözel ve sözel olmayan elementler içerir. Yine Horrowitz’in “savunmacı kontrol işlemler” kavramı ise, Young’ın baş etme biçimlerine benzer (Horrowitz, 1997).

Bu araştırma kapsamında geliştirilen ölçek Şema Terapi seanslarında terapiste danışanın şemaları hakkında bilgi vermek üzere tasarlanmıştır. Ölçeğin verileri terapinin şekillenmesinde önemli bir role sahip olacaktır. Ölçek verilerinin terapideki rolünün ne

olacağının daha kolay irdelenmesi açısından, bundan sonraki bölümde Şema Terapinin tedavisinde kullanılan bazı yaklaşımlardan söz edilecektir.