• Sonuç bulunamadı

İnsanlar üzerinde etkileri olan medya önemli görev ve işlevlere sahiptir. Medyanın temel işlevinin başında haber verme gelmektedir. Medyanın haber verme işlevinin yanında bilgilendirme, kamuoyu oluşturma ve eğitme gibi önemli görevleri bulunmaktadır.

Tüm kitle iletişim araçlarının ortak işlevi olan haber verme işlevi, kitle iletişim araçlarının varlık nedenidir. Haber verme ve alma, denilebilir ki insanlık tarihi ile başlamış, insanın var olması ile iletişim gereksinmesi de kendini göstermiştir (Aziz, 2002: 55).

Medyanın kamusal görevlerinin başında haber verme işlevi gelmektedir. Modern demokrasilerde basının hiçbir engele uğramadan tüm yönleriyle haberleri nakledebilmesi özgürlükçü düzen açısından hayati bir öneme sahiptir. Çünkü özgürlükçü hukuk devleti gücünü vatandaşlarının iradesinden alır; seçmen vatandaş ülkesinde ve ülkesi dışında cereyan eden olaylar hakkında yetersiz, tek yanlı veya yanlış

bilgi edinirse, oyunu gerektiği gibi kullanamaz. Bu durum doğrudan doğruya demokrasiye zarar verir ve milli iradenin doğru tecelli etmesine engel olur (Demir, 2007: 15). Demokratik bir düzende kitle iletişim araçlarının en temek işlevi, kamuoyunun oluşturulmasıdır. Kitle iletişim araçları kamuoyunu oluştururken, toplumdaki mevcut görüş ve fikirleri ayrım yapmaksızın duyurma ve inceleme sorumluluğuyla çevreden gelen girdilere cevap vererek siyasi düzenin korunması yönünde bir işlev görmektedir (Yüksel, 2001: 8). Medya sadece belli bir kesime söz hakkı vererek yayınlarını bu doğrultuda gerçekleştirdiği taktirde tarafsızlığının ve güvenirliğinin zedelenmesine neden olabilmektedir.

Haber ve bilgi vermenin yanı sıra, siyasal sistemin sağlıklı işleyebilmesi için hükümeti ve diğer demokratik kurumları halk adına denetleyip varsa eksikleri ve aksaklıkları gösterip, bunları yapıcı bir üslupla eleştirmek basının görevleri arasındadır (Işık, 2008: 114).

En etkili kitle iletişim aracı olan televizyonda yer alan haberlerin toplumsal işlevi açısından bakıldığında, bilgilendirmenin oldukça önemli olduğu görülmektedir. Çaplı, bir olay ve konunun haber değeri taşıyabilmesi için mutlaka hükümet çalışmaları, seçimler, siyasi karşıtlıklar, anlaşmazlıklar, politika kararları, ve siyasilerin olması gerektiğini vurgulamaktadır. Çünkü böylece medya vatandaşlar ile kendi arasında var olduğu düşünülen sözleşme gereğince, yönetenlerin ellerindeki yetkileri kötüye kullanmaları sonucunda bireylerin sahip olduğu hakların ve özgürlüklerin sınırlanması olasılıklarının önüne geçilebilecektir. Bütün bunlar medyanın toplumsal bağlamdaki koruyucu işlevini tanımlamaya yaramaktadır (Çaplı, 2002: 77).

Tokgöz, kitle iletişim araçlarının görevlerini gözcülük, kitleleri karar almaya katma ve öğreticilik olarak belirtmiştir (1972: 37). Bu bağlamda yerel medya bölge halkının adeta gözü kulağı olup şehirle ilgi en ufak bir gelişmede bilgi sahibi olmalıdır. Yerel medya, şehri ilgilendiren önemli bir mevzuyu gündeme taşıyarak kitlelerin dikkatini çekebilmektedir. Kitleleri karar almaya katma görevinde yerel medya yaptığı programlarla ya da röportajlarla halkın fikirlerini alarak konuyla ilgili halkın nabzını tutabilmektedir. Böylece yetkililere ulaştırılan halkın sesi karar alma noktasında etkili olabilmektedir. Yerel medya insanların bilmedikleri, görmedikleri, tanımadıkları yer, mekan, kişi ve farklı konulara dair yaptığı yayınlarla bilgilendirme görevini yerine getirmektedir.

“Yerel basın, yayımladığı haberler, fotoğraflar, ele aldığı sorunlar, kentin gereksinimleri, kentteki kültürel ve sosyal etkinliklere ilişkin aktardığı bilgilerle bireylere “yaşanan yer” duygusunu, yaşadığı yerin bir parçası olduğu düşüncesini kazandırmaktadır” (Girgin, 2009: 236).

Yerel medya, yöre toplumunun özelliklerini yansıtan bir ayna görevindedir. Çünkü yerel medya o yörede yaşayan insanların gerçek sesidir. Yöneten-yönetilen ilişkisi çerçevesinde kamu hizmetlerinin sağlıklı ve doğru bir biçimde halka duyurulması; yöneteni halk adına denetlemesi, kamuoyu oluşturması yerel medyanın en birincil görevidir. Demokrasi kültürünün tam olarak yerleştirilmesi, genel haberlerin yanı sıra yaşanılan dar bölgeye ilişkin haberlerin yayımlanması o bölgenin gelişimine katkıda bulunacak niteliktedir. Nitekim yaşadığı yerdeki olaylar ve gelişmeler hakkında bilgi sahibi olan birey bu sorunlara karşı duyarlılık kazanır. Dolayısıyla bu duyarlık sorunların çözümünde birlik, ortak amaç ve dayanışmayı doğurur (Gezgin’den akt. Yavalar, 2009: 4-5 ). Bölge halkı yerel basında kendi bölgesindeki gelişmeleri görmek istemektedir. Çünkü ülke ve dünya gündemine dair her türlü bilgiye ulusal medyayla ulaşabilmek zaten mümkündür.

Yerel yönetimlerin olumlu veya olumsuz icraatlarının kamuoyu tarafından bilinmesi ve bu icraatların gündem ve kamuoyuna etkileri kitle iletişim araçları aracılığıyla yapılmaktadır. Böylelikle yerel yönetimler ister dolaylı ister dolaysız olsun, kitle iletişim araçlarını bir yerde kendi lehlerinde kullanıyorlar. Yerel yönetimler, kitle iletişim araçlarının gözünün sürekli üzerlerinde olduklarını anladıkları an dolaylı olarak kamuoyu denetimlerine alınmaktadırlar. Yerel yönetimlerin böylelikle olumsuz ve keyfi uygulamalardan kaçınmaları da sağlanmış olacaktır. Yerel kitle iletişim araçları, böylelikle kendi haber kaynaklarının büyük bir kısmını yerel yönetimlerin her türlü (mali yatırımlar, sosyokültürel etkinlikler vb.) icraat ve faaliyetlerinden sağlamaktadırlar (Alav, 2001: 119). Yerel medya yerel yönetimleri denetleme olanağına sahiptir. Bu anlamda bölgedeki sivil toplum örgütlerinin çalışmalarını, isteklerini, programlarını, karşı duruşlarını, yandaş oluşlarını dile getirebilmekte ve bulundukları coğrafya içersinde kamuoyu yaratılmasının doğrudan aracısı olma özelliğindedir. Demokrasinin kurumsallaşıp kökleşmesi, yurttaşlık bilincinin artmasını, sivil toplum örgütlerinin güçlenmesine çok önemli katkıları bulunan yerel medyanın beklide en önemli fonksiyonlarından birisi de medyada tekelleşmeyi engelleyebilmesidir. Yerel

medyanın bir başka özelliliği de; kültürel, yerel mirasın ve farklılıkların korunmasını sağlayabilecek bir işleve sahip olmasıdır (Çakır, 2006: 14).

Yerel medya, demokratik sürecin sağlıklı bir şekilde işlemesine, siyasal katılımın artmasına, demokrasinin yerleşmesi ve kurumsallaşmasına katlıda bulunan bir araçtır. Yaygın basının içinde bulunduğu tekelleşmeden uzak, bağımsız ve güçlü bir yerel basın; halkla bütünleşik, halkın beklentilerini, isteklerini, sorunlarını yönetime ileten ve yönetimle halk arasındaki iletişimi sağlayan demokratik bir yapının temel taşını oluşturma potansiyeline sahiptir (Çağlar, 2011: 154-155). Yerel medya, yerel politikada, karar vericiler ve bu karardan etkilenecekler arasında bir köprü rolü oynayabilir. Medya yaptığı habercilikte, kentli/yurttaş haklarının savunucusu olmalıdır (Bek, 2005:146). Yerel medya toplumu ilgilendiren önemli mevzularda cesurca araştırmacı habercilik anlayışıyla olayların üzerine gidebilmelidir. Medya bölge halkını doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyen olayların içeriğini doğru kaynaklara ulaşarak öğrenmelidir.