• Sonuç bulunamadı

18. VE 19 YÜZYILLARDA AVRUPA’DA BEDEN EĞİTİMİ AKIMLARI

5.3. İsveç Jimnastiğini Yapılandırma ve Yaygınlaştırma Süreçleri ile Karşılaşılan

5.3.2. Yaygınlaştırma

İsveç jimnastiğinin İkinci Meşrutiyet döneminde devletin pedagojik, askeri ve sağlık politikalarına hizmet çerçevesinde yaygınlaştırılmasında en önemli araçlar olarak eğitim- öğretim ve basın-yayın faaliyetlerinin ön plana çıkartıldığı anlaşılmaktadır. İsveç’e gitmezden evvel açtığı Terbiye-i Bedeniye Mektebi’nde toplumun her kesiminden ve her yaştan bireylere verdiği jimnastik ve spor dersleri ile beden eğitimini tanıtma ve yaygınlaştırma çalışmalarına başlayan Selim Sırrı Bey’in, İsveç dönüşünde izlediği stratejinin öncelikle öğretmen yetiştirme ekseninde sürdürüldüğü görülmektedir. Bununla, İsveç jimnastiği kapsamlı beden eğitimi öğrenimi gören öğretmen adaylarının, mezuniyetleri sonrası yurdun çeşitli bölgelerine dağılarak ülke genelinde İsveç jimnastiğini yaygınlaştırmaları hedeflenmektedir. 1910 yılında terbiye-i bedeniye müfettişi olarak göreve başladıktan sonra öncelikli hedefini okul ders programlarına beden eğitimi dersini yerleştirmek olarak belirlemiş ve gerçekleştirmeyi düşündüğü reformun bir parçası olarak kız okullarına beden eğitimi dersini sokmaya çalışmıştır.

Beden eğitimi öğretiminde en uygun yöntem konusunda Selim Sırrı Bey’le aynı görüşte olduğu anlaşılan Satı Bey, programına “terbiye-i bedeniye” dersi konulan erkek öğretmen okulu “Darülmuallimin”de dersin yürütülmesi için de Selim Sırrı Bey’i görevlendirmiştir

1

Selim Sırrı [Tarcan] (1932). Radyo konferanslarım. İstanbul: Devlet Matbaası; Selim Sırrı [Tarcan] (1934). Radyo konferanslarım, ikinci kitap. İstanbul: Ülkü Matbaası; Selim Sırrı Tarcan (1935). Radyo

konferanslarım, üçüncü kitap. İstanbul: Ülkü Matbaası.

2

Örnek teşkil etmesi bakımından yalnızca dört radyo programı kaynak olarak gösterilmiştir. 1930’lu yıllarda gazetelerden takip edebildiğimiz radyo programlarında yer alan Selim Sırrı Tarcan ve Azade Hanım’a ait jimnastik derslerine sıklıkla rastlanılmaktadır.

114

([Tarcan, Selim Sırrı], 1922f; Yıldıran, 2012b). Bunun üzerine Selim Sırrı Bey, idadi ve sultanilerde beden eğitimi dersine giren öğretmenlere takip edilecek usul üzerine Darülmuallimin’de haftada bir gün ders vermeye başlamıştır (BOA, MF.MKT., 1163-61). Muhtemelen kendisinin de beklemediği hızlı ve etkili gelişmeler Selim Sırrı Bey’i, yaygınlaştırma fırsatı yakaladığı İsveç sisteminin okullarda uygulanmasında rehber olmak üzere hemen aynı yıl içinde, 1910’da “İsveç Usulünde Jimnastik-Terbiye-i Bedeniye” başlıklı bir kitap yayınlayacak kadar heyecanlandırmıştır (Yıldıran, 2012b).

Eylül 1911’de Maarif Nezaretine sunduğu idadi, sultani ve darülmuallimindeki beden eğitimi derslerine ilişkin “Umum Mekatib-i İdadiye, Sultaniyeler ve Darülmualliminlerde Terbiye-i Bedeniye Derslerine Mahsus Talimat”, 14 Ekim 1911’de kabul olunarak uygulamaya sokulmuş, ders kitabı ihtiyacını karşılamak için Selim Sırrı Bey tarafından 1327’de, 7 yaşından 12 yaşına kadar kız ve erkek okul çocukları için hazırlanan “Terbiyevi İsveç Jimnastikleri ve Mektep Oyunları”, aynı tarihli kararnamede ders kitabı olarak belirlenmiştir (BOA, MF.MKT., 1175-95). Tedrisat-ı İbtidaiye Dergisi ise kitabın bütün öğretmenler tarafından temin edilmesini tavsiye etmiştir (Yeni kitaplar: Terbiyevi İsveç jimnastikleri ve mektep oyunları, 1327).

Selim Sırrı Bey beden eğitimi öğretmeni yetiştirme dayanaklarını oluşturmaya çalıştığı süreçte öğretmenler için “Terbiyevi İsveç Jimnastikleri ve Mektep Oyunları” (1327), “Terbiyevi ve Sıhhi Çocuk Jimnastikleri” (1328), “İsveç Usulü Terbiye-i Bedeniye ve Mekteb Oyunları” (1329), “Terbiye-i Bedeniye: Terbiyevi Jimnastikler ve Jimnastik Oyunları” (1330b) gibi rehber kitaplar yayınlamaya devam etmiştir.

Selim Sırrı Bey, kadının toplumsal ve kamusal alana çıkarılması üzerinde özellikle durmuş, Darülmuallimatta yüz kadar kadın ilkokul öğretmenine İsveç usulü beden eğitimi vermeye başlamış, beden eğitimi dersini medreselere de sokmaya karar vermiş ve bir süre sonra Islah-ı Medaris Nizamnamesi kapsamında programa yerleştirilen beden eğitimi derslerini Medreset’ül Vaizin’de vermeye başlamıştır (Tarcan, 1946). Beden eğitiminin bireysel fonksiyonlarını kendi üzerlerinde deneyimleyen din adamlarının önyargıları kırılmış, kız okullarına dersin girmesi kolaylaşmıştır (Yıldıran, 2008b). Selim Sırrı Bey, 1914’de, kadınlara uygulanacak jimnastik egzersizleri için bir rehber mahiyeti taşıyan “Terbiye-i Bedeniye: Kadınlara” adıyla bir kitap yayınlamıştır.

115

Yayın faaliyetlerini imtiyaz sahibi olduğu Terbiye ve Oyun Dergisi ile sürdürerek toplumun her kesimine ulaşmayı amaçlayan Selim Sırrı Bey, kısa sürede etrafına topladığı uzmanlarla beden eğitiminde İsveç sisteminin yaygınlaştırılması için bir “kurul” oluşturmuştur. Terbiye ve Oyun Dergisi’nde Fransızca “Institution Nationale de L’Education Physique” (Ulusal Beden Eğitimi Kurulu) başlığı altında verilen bir fotoğrafın alt yazısında, fotoğraftakilerin Selim Sırrı Bey ile birlikte İsveç usulünün memlekette yaygınlaştırılmasını sağlayan çeşitli idadi, sultani ve rüştiyelerden beden eğitimi öğretmenleri oldukları belirtilmektedir. Londra’da İsveç jimnastiği eğitimi gören Şavarş Efendi’nin kurulda yer alması, İsveç sisteminin azınlık okullarında da yaygınlaştırılmaya çalışıldığını göstermektedir (İsveç usulünün memleketimizde…, 1328) (Ek 12).

Selim Sırrı Bey’in 1912’de, ilk 1 Eylül 1869 tarihli Maarif-i Umumiye Nizamnamesi ile kurulan ve eğitim-öğretim politikalarını belirleme görevini üzerinde bulunduran Meclis-i Kebir-i Maarif’in daimi üyeliğine getirilmesi, siyasal gücün iradesinin yönünü vurgularken, aynı zamanda reformun öncüsünü problemlerin çözümü konusunda güçlendirmektedir. Daimi Kısmın, ders cetvellerini ve ders kitaplarını seçmek, eğitim- öğretime yönelik her türlü yasal düzenlemeler hakkında görüş bildirmek, öğretmenlik sınavlarını yapmak ve sınav evraklarını incelemek gibi görev ve yetkileri üyelerinin sahip oldukları yaptırım gücünü ifadeye yeterlidir (Yıldıran, 2012b).

Özellikle Balkan Savaşları’nda yaşanan hezimet, dönemin aydınlarında beden eğitimine yönelik ciddi bir farkındalık yaratmıştır. Üstlendiği görevler ve yayın faaliyetlerinde beden eğitimine büyük önem vererek gerek gençliğin gerekse halkın fiziken zayıflığının beden eğitiminin tüm okul programlarında yer alması ile aşılabileceği üzerinde duran Ethem Nejad (1329), Selim Sırrı Bey’in düşüncelerine paralel şekilde derse gerekli önemin verilmediğini belirtirken, beden eğitimi öğretmenlerine, beden eğitiminin faydalarını her fırsatta herkese anlatmaları ve okullarındaki diğer öğretmenleri beden eğitimine yönlendirmeleri çağrısında bulunmaktadır.

Selim Sırrı Bey’in 1919 yılında Darülmuallimin-i Aliye müdürlüğüne atanması ile birlikte, Satı Bey’in müdürlüğü döneminde çıkarılmaya başlanan Tedrisat Mecmuası’nın 44. sayısından itibaren 61. sayıya kadar başyazarlığını da üstlenmesi (Kaya, 2008), İsveç jimnastikleri ve beden eğitimine ilişkin yazılarda önemli bir artışa yol açmıştır. Selim Sırrı Bey’in 1921 yılına kadar sürdürdüğü müdürlük görevi boyunca başyazar olarak yazdığı

116

eğitim, spor ve sağlık hakkındaki makalelerine yer verilen mesleki derginin bir başvuru kaynağı olarak kullanılması, beden eğitiminin öğretmenler tarafından en doğru şekilde anlaşılması, benimsenmesi ve yaygınlaştırılmasında büyük rol oynamıştır. Beden eğitimi dersinin okul programlarında kendisine yer bulmasıyla Selim Sırrı Bey beden eğitimi öğretmeni yetiştirecek bir yükseköğretim kurumu açma çalışmalarını hızlandırmıştır.