• Sonuç bulunamadı

18. VE 19 YÜZYILLARDA AVRUPA’DA BEDEN EĞİTİMİ AKIMLARI

5.2. İsveç Jimnastiği’nin Türkiye’de Tercih Nedenleri

5.2.2. Sıhhi Nedenler

Beden eğitimi ve sporun halk sağlığı politikalarına eklemlenmesi, 19. yüzyılda Avrupa’da özellikle Victoria İngilteresi bağlamında ortaya çıkmış büyük bir yeniliktir. Sağlığın, yalnızca hastalık ve zayıflık halinin yokluğuyla tanımlanmaktan, bedenen ve zihnen tam bir afiyette olma durumuyla tanımlanmaya dönüşmesi, beden eğitiminin halk sağlığı perspektifinde önem kazanmasını belirleyen temel etken olmuştur. Bu süreçte rasyonel beden eğitiminin hem bireysel hemde kolektif sağlığı en hesaplı şekilde restore etmeye katkıda bulunduğu anlaşılınca, fiziki egzersizler hem toplumun orta ve üst sınıfları hem de siyasi ve entelektüel elitler arasında popülarite kazanmıştır (Akın, 2004).

İsveç jimnastiği eğitiminin amacı sıra dışı ve mükemmelliğin arayışından ziyade zayıfların, normal sağlık ve kuvvete sahip olmalarını sağlamak, hayat şartlarından dolayı çoğalan, fiziksel problemleri yüzünden toplumdan dışlananların sayısını azaltmaktır. Egzersizler, bilimsel yaklaşımlar çerçevesinde, özellikle omurgaya ilişkin duruş bozukluklarını gidermeye ve iç organların ağır egzersizler sonucu zarar görmesini engellemeye yöneliktir. Genel amaç vücudun her bölgesinin ahenkli bir gelişiminin sağlanmasıdır (GCI, 1902). İsveç jimnastiğinin merkezi kuruluşu GCI’nın temel kılavuzunda belirtilen bu basit fakat etkili fonksiyonlarının Türk aydınları tarafından da benimsendiği görülmektedir bu durum Selim Sırrı Bey’in İsveç jimnastiğini yaygınlaştırma çabalarında elverişli zemini hazırlamış olmalıdır. Nitekim A. Seyfi (1329b), ilk kapsamlı spor dergisi İdman’da doğrudan İsveç jimnastiklerini ele aldığı yazısında İsveç jimnastiklerinin fonksiyonlarına değinmektedir. Buna göre İsveç jimnastiği, kassal gelişimden ziyade vücudun tüm uzuvları

99

ve organlarının birbiriyle uyumlu bir şekilde gelişimi ve sağlıklı çalışmalarını kolaylaştıracak biçimde temrinlerden oluşmaktadır. Tıbbi jimnastik egzersizleri ile neslin kuvveti temin edilebileceği gibi çeşitli hastalıklar ve postür bozuklukları giderilebilmekte (A. Seyfi, 1329a), yapılan egzersizler kan dolaşımını hızlandırdığı için cilde düzgün bir görünüm verirken, sıcağa, soğuğa ve hastalıklara karşı dayanıklılık sağlamaktadır (Roth, 1876). Bu bağlamda beden eğitimi ve sporun nüfusa yönelik fonksiyonları nedeniyle biyo- politik çerçevesinde ilk olarak yer aldığı İttihatçı beden kültürü politikaları (Akın, 2004) ile tam bir uyumluluk göstermektedir.

Ling’in özellikle üzerinde duruduğu konu olan tıbbi jimnastik uygulamalarının İsveç jimnastiğinin en gelişmiş branşlarından biri olması ve ortopedi vakaları dahil çok sayıda hastalık için uygulamalı tedavi yöntemleri bulunması (GCI, 1902), toplumun ilgisinin bu fikir üzerine yoğunlaşmasını sağlayarak, insanların hastalık ve kaygılarını gidermek, sağlıklarını yeniden kazanmak için İsveç jimnastiklerine yönelmelerini sağlamıştır (Rothstein, 1853).

Dönemin aydınları tarafından, bilimsel temellere dayandırılan İsveç jimnastiğinin engelliler ve genel sağlık üzerindeki etkileri (Rıza Tevfik, 1315), çeşitli badireler sebebi ile ondokuzuncu yüzyılda sıhhi yönden çökme noktasına gelen İsveç toplumunun Ling jimnastikleri ile kendini tekrar toparlama süreci süreli yayınlarda işlenmiştir (Mehmed Refet, 1329). Benzer şekilde Burhaneddin, İsveç örneğinden yola çıkarak zayıf düşmüş neslin ancak beden eğitimi ile kendine getirilebileceği (Burhaneddin, 1329a), neslin güçlendirilmesi için halkın ve doktorların beden eğitimine gereken önemi vermesi ve okullarda tatbik edilen yanlış yöntemlerin geride bırakılarak en iyi neticelerin elde edileceği İsveç jimnastiğinin okul programlarına dahil edilmesi konusunu işlemektedir (Burhaneddin, 1329b). Celal Sıtkı (1928) ise nüfusu ve çocuk sayısı az olan ülkede, hastaları, ihtiyarları ve sakatları harekete geçirmek bakımından İsveç jimnastiğinin yaygınlaştırılarak milli bir görev olması gerektiğini savunmaktadır. Bu durum, konunun elitler ve idari erk tarafından desteklenmesini sağlamış ve neslin ıslahı konusunda devletin öjenik politikalarına katkıda bulunmuştur.

19. yüzyıl sonları ile 20. yüzyıl başlarında süregelen savaşlar ve çeşitli salgın hastalıklar dolayısıyla sağlık bakımından zayıf düşmüş olan Türk toplumunun yeniden sağlıklı ve dinç olmasını sağlayabilmek bakımından, İsveç jimnastikleri diğer sistemlere oranla

100

barındırdığı her yaş ve cinsiyet için olduğu kadar, her mekân ve ortamda uygulanabilirliği açısından da dönemin ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Nitekim sağlıksız bir nüfus, iktisadi kalkınma sürecine katkıda bulunamayacağı gibi sosyal düzeni ve milli serveti de olumsuz yönde etkiler. Çünkü “vatan, müdafaası, esenliği ve kalkınması için sağlam ellere ihtiyaç duyar” (Akın, 2004).

Bu yaklaşımın küçük yaşlardan itibaren verilerek sağlıklı nesiller yetiştirilmesi, idari kadroların biyo-politikaları ile paralellik göstermektedir. Selim Sırrı Tarcan’ın okullarda uyguladığı beden eğitimi programında, İsveç jimnastiğinin pedagojik jimnastik uygulamalarının yanında, sağlıkla ilgili yaklaşımları da kendisine yer bulmuştur (Daver, 1942). Selim Sırrı Bey’in çeşitli makale ve konferanslarında, kendisindeki postür bozuklukları ([Tarcan, Selim Sırrı], 1922h) ve Alman jimnastiğinin sağlığı üzerinde yolaçtığı tahribattan örnekler vererek (Altıncı spor konferansı, 1324), İsveç jimnastiklerinin okul programlarında uygulanmasının, fiziksel problemleri ve postür bozukluklarını önleyebileceğini; çocukların sağlıklı ve uzun ömürlü olmasına katkıda bulunacağını belirtmektedir ([Tarcan], Selim Sırrı, 1932a). Ayrıca buluğ çağından önce yapılacak olan zorlayıcı fiziksel aktivitelerin sağlık problemlerini beraberinde getireceği üzerinde durarak okul programlarının çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimlerine göre İsveç jimnastiği ile yapılandırılması gerektini belirtmektedir (Tarcan, 1940). 1926 yılında beden eğitimi öğretmenlerine rehber olarak yazdığı “Muallimlere Terbiye-i Bedeniye Rehberi” isimli kitabında “terbiye-i bedeniyeden ne bekliyorsunuz?” sorusuna “ilk olarak sıhhat” cevabını vermekte, öğretmenlerden öğrencilerine sıhhat, ahenk, denge, ahlak gibi özelliklerin kazandırılarak egzersizlerde basitten karmaşığa doğru bir yol izlenmesini ve sadece yaşı büyük çocuklara sportif aktiviteler yaptırılmasını önermektedir ([Tarcan], Selim Sırrı, 1926a).

İsveç jimnastiğinde, karın kasları ile birlikte sırt ve ense kaslarının çalıştırılması, günlük yaşantının ve okul hayatının omurgada meydana getirdiği çarpıklığın önüne geçmek, duruş hatalarını, karşı kas gruplarını çalıştırmak suretiyle düzeltmesi bakımından oldukça önemlidir. İsveç jimnastiğinin bu ortopedik yanı, okul gençliğindeki hatalı duruşların sıklığı düşünüldüğünde, en güçlü taraflarından biri olarak değerlendirilir (Mengütay, 1992). Hekimler tarafından sağlık için en uygun yöntem olarak görülen İsveç jimnastiğinin hemen hemen hiç bir zararı olmadığı gibi fazla yağları erittiği, vucüdu biçimlendirdiği, postürü düzelttiği ve göğsü genişlettiği 20. yüzyıl başlarından itibaren savunulmaktadır

101

(İdmanlar hakkında varit olan istizaha cevap, 1923). Nitekim, Selim Sırrı Bey’in de İsveç’ten dönüşününün ardından İsveç usülü verdiği derslerin yanında hastalar içinde tıbbi jimnastik seansları uyguladığı süreli yayınlara verdiği ilanlardan anlaşılmaktadır (Selim Sırrı Bey, 1326).

Geç Osmanlı döneminden başlayarak beden eğitimi ve sporun halk sağlığı politikalarıyla birlikte düşünülmeye başlanması, Erken Cumhuriyet döneminde de önde gelen hükümet yaklaşımlarından birini oluşturmaktadır. Bu politikalar, kadınlar ve beden eğitimi ilişkisi bakımından önemli bir kilometre taşı olmuş, beden eğitimi ve sporun öjenik bağlamda ırkın ıslahı açısından kazandığı anlam, kadınların beden eğitimi ve spora teşvik edilmesinde en etkili faktörlerden birisi olmuştur (Akın, 2004).