• Sonuç bulunamadı

Yaralama Davalar nda Uygulanan Tâ zîr Cezâlar

B- OSMANLI CEZÂ HUKUKUNDA TÂZÎR

2- Yaralama Davalar nda Uygulanan Tâ zîr Cezâlar

Yaralama davalar kasten yaralamalar, taksirle yaralamalar, kast n a lmas suretiyle meydana gelen yaralamalar olmak üzere üçe ayr l r. Konya erri ye sicillerinde bu tür yaralama olaylar ile ilgili bir çok örnek mevcuttur. Yaralama davalar ile ilgili Osmanl

uygulamalar na bak ld nda ise suçun türüne göre de i ik tâzir cezâlar uygulanm t r.

a-Kasten Yaralama Suçlar na Verilen Cezâlar

Kasten yaralama bir ki inin bilerek ve isteyerek bir kimseyi yaralay c ve kesici bir alet kullanarak yaralamaya ya da müessir fiile denir. Buna te ebbüs dahi tâ zir cezâs n gerektirir kanunlara göre kavgada silah olarak k l ç çekene k rk sopa, b çak çekene ise on sopa vurulur291.

Kasten yaralama suçunda e itlik söz konusu ise k sas cezâs uygulan r e er k sas

uygulanm yorsa yaralama diyeti ya da slah oluncaya kadar hapis cezâs verilir292. Bunun

d nda yaralama suçunun cezâs n n fetva kitaplar nda k sas oldu u görülür. Örne in Zeyd

Amr n sol elinin üç Barma n mafsallar ndan amden kat eylese Zeyd e ne laz m olur? El Cevap: K sas 293. Konu ile ilgili ba ka bir fetvada ise Zeyd yumruk ile Amr n a z n darp edüp Amr n bir di ini ç karsa Zeyde ne laz m olur ? El cevap k sas mümkün ise k sas, de il ise diyet 294. Cezas n n uygulanabilece i belirtilmi tir.

Osmanl kanunnâmelerine bak ld nda ise yaralama suçlar na verilen cezâlar u

ekilde belirlenmi tir. Fatih kanunnâmesine göre ba yar l p kemik ç ksa, zenginden üç yüz akçe, orta halliden elli akçe, fakirden otuz akçe, ba yar l p kan ç ksa, otuz akçe, saç-sakal

yolunsa zenginse yirmi akçe, fakirden on akçe al nmas uygun görülmü tür295. Ancak

Konya sicillerinde bu miktarlardan daha dü ük diyet bedellerinin ödendi i tespit edilebilir. 290 K S 49 / 22-3 ( 19 Zî l-ka de 1135 / 21 A ustos 1723). 291 Avc , s. 129. 292 Ak it, s. 127. 293 Abdürrahim Efendi, s. 255. 294

Çatalcal Ali Efendi bin Muhammed, Fetâvâ-y Âli Efendi, C.I, stanbul 1311, s.301.

295

Bir örnek verilecek olursa Mahmiye-i Konya da Tobhâne Mahallesi sâkinlerinden

Mehmed bin Mehmed nâm kimesne meclis-i er-i hatîr- lâz mü t-tevkîrde râfi ü l-kitâb Süleymân bin Mustafâ nâm kimesne taraf ndan husûs- âti z-zikri ikrâra vekîl-i er îsi dây s Receb bin Receb nâm kimesne mahzar nda ikrâr- tâm ve takrîr-i kelâm idüb bundan akdem merkûm Süleymân Buzhânede beni kebîr b çâk ile bile imden darb- edîd ile darb ve cerh eyledi deyü da vâ sadedinde olmu dum hâlâ bi-tavassuti l-müslimîn alâ tarîki s- sulh da vâ-y me rûham mukâbelesinde merkûm Süleymân yedinden merhem behâ üç guru ve üç rub alub kabz ve kabûl idüb darb ve cerhe müte allik âmme-i da vâdan merkûm Süleymân n zimmetini ibrâ-i âmm ve kati ü l-hüzâm ile ibrâ ve iskât eyledim... 296. Diyerek Mehmed davadan çekilmi tir. Kasten yaralama olaylar nda bölgeler

aras nda diyet bedelleri aç s ndan farkl uygulamalar söz konusuydu mesela Erzurum sancak kanununa göre k l ç veya di er yaralay c aletlerden birini kullanarak bir kimseyi yaralayan ki iden, suç i leyenin ekonomik durumuna göre yüz, otuz ya da on akçe al nmas

ön görülmü tür297. Konya ile Erzurum Sanca k yasland nda hemen hemen yak n

de erler ortaya ç kamktad r. Örne in Konya Karaarslan Mahallesinden es-Seyyid Mehmed bin Hüseyin e vekil olan Mustafa bin Hasan, Ç ral Mescid Mahallesinden David veled-i Artin adl zimmîden davac olmu tur. Çünkü David k l çla Mehmed bin Hüseyin i elinden yaralam t r. Daha sonra araya giren arabulucularla taraflar yirmi be kuru a anla m lar ve

anla ma mahkeme taraf ndan tescil edilmi tir298. Bu tür davalardan da anla laca üzere

genellikle mahkemelik olan ki iler, birbirlerinin ekonomik artlar n da gözeterek diyet

miktar n belirliyerek mahkemeye tescil ettirmi lerdir. Bunun d nda ekonomik olarak

gelir seviyesi daha dü ük olan ki ilerden ise on kuru ya da daha a a s al n yordu. Örne in Karacihan Mahallesinden Mehmed bin aban seyyid Mehmed bin Ali yi kendisini

b çakla sol taraf n yaralad ndan dolay davac olmu ancak taraflar be kuru kar l

anla arak davay dü ürmü lerdir299. Farkl bir ceza uygulamas nda ise Amasya da kasten

yaralama suçu i lemi bir ki iye kürek cezas verilmi tir 300. 296 K S 49 / 258-3 20 Ramazan 1136 / 12 Haziran 1724). 297 Barkan, Kanunlar, s. 71. 298 K S 48 / 131-3 (16 evval 1130 / 12 Eylül 1718). 299 K S 42/ 175-1 (13 Zilhicce 1118 / 19 Mart 1707). 300

6 numaral Mühimme Defteri, s. 301. Amassiyye be ine ve Mudurn kâdîs na hüküm ki: Sen ki sancakbe isin, mektûp göderüp; Kazâ-i mezbûrdan Bâlî nâm sipahi deryâ seferinde iken Haydar nâm sûhte birkaç nefer kimesnelerle iki hâtunnîn dö üp ve k z na muhkem ât urup mecruh itdü ü ühûd- udûlde sâbit olunup; mezbûre avretleri dö di in ikrâr idüp ve k z mecrûh itdü i ühûd- udûlle sabit olup kefîl talep olundukta kimesne kefîl olmad deyü sicill olmu imi . Mezbûre hatunlara itdü ü te addîden gayri bir kimesnenün samanlu n yakdu ve bir kimesneyi dahi tarlada okla urdu u Mudurn kâdîs meclisinde sicill

oldu n arzeyledü ün ecilden buyurdumki: Göresin arzolund gibiyse mezbûr yarar âdemlere ko up

b- Taksirle Yaralama Suçlar na Uygulanan Cezâlar

Taksirle yaralama ki inin ba ka bir ki iyi istemeden yaralama fiiline denir. Burada yaralama eyleminde bir tedbirsizlik, dikkatsizlik söz konusudur. Taksirle müessir fiilin cezâs nda diyet uygulanmas na gidilmi tir. Ancak diyet miktar n n tespiti mahkemenin

takdirine b rak lm t r301. Bu durum mahkemeye intikal etmi bir örnekle aç klanacak

olunursa bir olayda Konya Kasap Sinan Mahallesinden Mehmed bin brahim, daha yeni bulu ça na girmi olan Ahmed bin Süleyman kendisinin iki di ini ta la ç karmas ndan

sorumlu tutarak davac olmu tur. Buna kar l k Ahmed savunmas nda olay n

sorumlulu unu kabul etmi ancak ta n yanl l kla isabet etti ini belirtmi tir302. Bu olayda

diyet miktar aç kça belirtilmemi tir. Ancak Fatih kanunnâmesinde taksirle yaralama suçlar nda ki iden maddi durumuna göre yüz, elli ya da otuz akçe al nmas takdir edilmi tir303.

c-Kast n A lmas Suretiyle Yaralama Suçlar na Uygulanan Cezâlar

Kast n a lmas sonucu meydana gelen yaralama olaylar nda uygulanan cezalarda genellikle suç i leyen ki ilere yapt r m olarak diyet cezas uygulanm t r. Örne in bir fetvaya göre Zeyd Amr n bir gözünü bir a aç ile urup ihraç idüp ol gözü akup görmez

olsa Zeyd e ne alz m olur ? El Cevap: N sf- diyet304. Kast n a lmas suretiyle meydana

gelen yaralmalara ili kin ba ka bir fetva örne inde ise Zeyd amr i kakup yüksek yerden

dü ürmekle Amr n iki aya k r lup ba de l-bur-î bi l küllîye amel olsa Zeyd e diyete kamile olur mu? El- cevap: Olur 305. Osmanl uygulamas nda kast n a lmas suretiyle

meydana gelen olaylara genelde diyet uygulanm t r. Bir örnek verilecek olunursa Konya n n Sinanperâkendesi Mahallesi sakinlerinden iken ölen Asiye bint-i Mehmed in varisleri Fatma bint-i Ramazan huzurunda Tarih-i kitabdan üç sene mukaddem mûrisimiz

vâlidemiz müteveffiye-i mezbure Asiye nin merkûme di er Fatma yumruk ile yüzüne darp etmekle ol darb n tesirinden alt taraf nda olan iki ön di i ç kmakla hala di ini merkûme Fatma dan dava sadedinde oldu umuzda ol dahi inkar etmekle beynimizde münâza at- kesire ve muhâsamât- ekide vâki olmu tu. Hala bi-tavassuti l-müslimîn alâ tariki s-sulh merkûme Fatma yeddinden be Konya kilesi bu day ve bir top penbe bezi ve üç vakiyye

301 Avc , s. 140. 302 K S 45 /157-2 (26 Zilkade 1126 / 3 Aral k 1714). 303

Akgündüz, Osmanl Kânûnnameleri C. 1, s. 350.

304

Abdurrahim Efendi, s. 310

305

kahve olup kabul ve kabz edip mârü z-zikr di diyeti davas ndan fâri ve merkûme Fatma n n husus- mezbûra müteallik amme-i de avi ve mütâlabâtdan zimmetini ibrâ-i

âmm ile ibra ve iskât eyledik demektedirler306.

Diyet uygulamas d nda mahkemenin di er tâ zir cezâlar n da verdi i olmu tur.

Örne in Mahmiye-i Konya da Aksinle Mahallesi sâkinlerinden Mustafâ bin Mehmed nâm kimesne meclis-i er-i hatîr- lâz mü t-tevkîrde Sar ya kûb Mahallesi sâkinlerinden es- Seyyid Mehmed bin es-Seyyid smâ îl nâm kimesne mahzar nda üzerine da vâ ve takrîr-i kelâm idüb târîh-i kitâb günü merkûm es-Seyyid Mehmed kendi menzilinde beni odun ile bi-gayr- vech ba mdan beynimden darb- edîd ile darb eyledi su âl olunub takrîr-i tahrîr ve mûcib-i er îsi icrâ olunmak matlûbumdur didikde g bbe s-su âl ve l-inkâr müdde i mezbûrdan müdde âs n mübeyyine beyyine taleb olundukda ityân- beyyineden izhâr- acz idüb istihlâf etme in merkûm es-SeyyidMehmed e vech-i muharrer üzere merkûm Mustafâ y odun ile ba ndan ve beyninden darb- edîd ile darb eyledi ini yemîn teklîf olundukda merkûm es-SeyyidMehmed yemînden nukûl etme in mûcibiyle merkûm es- Seyyid Mehmed e tâ zîr lâz m gelme in tâ zîri içün zâbitâna tenbîh birle... 307. eklinde mahkeme ki iye tembih ve k nama cezâs vermi tir.