• Sonuç bulunamadı

3.MAHMUT MUHTAR PAŞA KÖŞKÜ

3.9 Yapıdaki Bozulmalar

Mahmut Muhtar Paşa Köşkü’nün 1894 İstanbul depremini hiç hasarsız bir şekilde atlattığı, Emine Fuad Tugay’ın anılarında dile getirilmiştir [8, s.209,210]. Mahmut Muhtar Paşa Köşkü, günümüzde de yapısal açıdan iyi durumdadır. Köşkün en önemli ve acil çözüm bekleyen bölümü, çatısıdır. Örtünün koruyuculuğunu kaybetmesi sonucunda yapı bünyesine giren yağmur suları ve nem, tavan ve döşemelerde hasara yol açmaktadır. Günümüzde, geçici çözümlerle (çatıda, su giren yerlerin altına kova koymak gibi) hasarların artması önlenmeye çalışılmaktadır. Ayrıca yapı bünyesine örtüden ve pencerelerden sızan su ve nem, ahşap, metal ve alçı elemanlar ile sıvalı yüzeylerde bozulmalara neden olmaktadır. Söz konusu hasarlar, malzeme bozulmaları başlığı altında toplanmış, dış yüzeylerde görülen bozulmalar ayrıca ele alınmıştır.

3.9.1 Çatıdan giren yağmur sularının neden olduğu bozulmalar ( Şekil F.19 ) Örtünün koruyucu niteliğini kaybederek yapı bünyesine yağmur suyu ve nem geçişini engelleyememesi sonucunda öncelikle tavan ve döşeme kaplamalarında hasarlar meydana gelmiştir. Zemin ve 1.katın batı köşelerinde yer alan odalar ( Z01, Z02, K01, K03 ) ile birinci ve ikinci katların orta sofalarında, ahşap kaplama tahtaları birbirinden ayrılmış ve üzerlerinde yer alan alçı bezemelerin bir bölümü, bezemeleri duvara tespit eden çivilerin korozyona uğraması sonucunda düşmüştür. Tavandan akan yağmur suları, ahşap parkeyi ıslatmakta, çürümeye neden olmaktadır. Z01 mekanına ait zeminin halı kaplı olması, kuruma süresini uzatarak hasarın boyutunu arttırmış ve döşemede yer yer çökmelere yol açmıştır. 2.kata ait batı köşelerde yer alan odaların (K2-1, K2-3 ) tavan ve döşemelerine ait kaplama tahtalarında benzer biçimde ayrılma ve çürüme görülmektedir. 2.katın servis merdiveni sahanlığını örten

çatıdan giren yağmur suları, bağdadi sıvanın dökülmesine neden olmuştur (Şekil C.233).

3.9.2 Malzeme bozulmaları ( Şekil F.20 - F.27 )

Yapı bünyesine çatıdan ve pencerelerden sızan su ve buna bağlı nem sonucunda, duvarlarda sıva dökülmesi ya da boya kabarması ve soyulma görülmektedir. Sıva dökülmesi, pencere boşluklarının fazla olduğu doğu ve batı duvarlarında yoğunlaşmıştır. Bunun yanı sıra servis merdiveni kovasını çevreleyen eğrisel duvarın her iki yüzünde, boya kabarması ile beraber soyulma yoğun biçimde görülmektedir. Duvar bünyesinde bulunan nem, bazı alçı bezemeleri tespit eden çivilerin paslanmasına ve bezemenin ayrışmasına yol açmıştır. Bodrum ve 2.kata ait dış duvarlarda görülen tuzlanmanın, çimento sıvada bulunan tuzlardan kaynaklandığı düşünülmektedir. Bazı ahşap doğramaların özellikle alt kısımlarında mantarlaşma görülmektedir. Beton döşemelerin içinde bulunan demir profiller, demir merdiven ve korkuluklar, mermer blokları bağlayan kenetler (Şekil C.368) ve demir kepenkler paslanmıştır. 2.kat duvarlarında bulunan demir gergilerin paslandığı ve ayrıştığı görülmektedir (Şekil C.188, C.201). Gergilerin paslanması, sıva katmanının çatlamasına ve dökülmesine neden olmuştur. Pencere boşluklarına ait iç duvarlarda bulunan kenetlerde paslanma ve ayrışma görülmektedir (Şekil C.47, C.128). 2.katta yer alan banyo mekanlarını (K2-7 ve K2-8) örten tonozlu örtüye ait demir profillerin paslanması sonucunda alçı bezemeler düşmüştür (Şekil C.216, C.219, C.225, C.227). 3.9.3 Dış yüzeylerde görülen bozulmalar ( Şekil F.28, F.29, F.30, F.31 )

Mermer yüzeylerde görülen kirlenme, özellikle kuzey ve doğu cephelerinde yoğunlaşmıştır. En yoğun kirlenme doğu cephesinde, en az kirlenme ise güney cephesinde bulunmaktadır. Doğu cephesinde bulunan pencere başlıklarının ve birinci kata ait saçak silmesinin altında kalan yüzeylerde, sarı lekelenme meydana gelmiştir (C.369). Sarı lekelenme, malzemenin kendi bünyesinde bulunan ya da dışarıdan gelen sarı minerallerden (kil mineralleri, sarı boyayıcı mineraller) kaynaklanır. Bu nedenle söz konusu bölgelerde, mermer dışında bir malzeme (örn yoğun kalker) kullanıldığı ya da dışarıdan sürülmüş koruyucu maddelerden kaynaklanan bir lekelenme olduğu düşünülmektedir [14]. Doğru teşhisi koyabilmek için ayrıntılı kimyasal analiz yapılması gereklidir. Hava kirliliğini oluşturan gazlar mermerle tepkimeye girerek kuru bölgelerde siyah kabuk oluşumuna neden olmaktadır.

Cephelerde bulunan kat silmesi, pencere başlığı, pencere denizliği ya da korkuluk gibi elemanların yağmur sularıyla temizlenemeyen bölgelerinde, siyah kabuk oluşumu görülmektedir (Şekil C.370, C.371, C.372, C.373, C.374). Yağmur sularıyla yıkanan bölgelerde ise, hava kirliliğini oluşturan gazların meydana getirdiği tuzların aşındırıcı etkisiyle, şekerlenme meydana gelmiştir. Denize çok yakın konumlanan köşkün batı cephesinde, deniz suyunda bulunan sodyum klorür ve magnezyum sülfat iyonlarından oluşan tuzların kristallenmesi mümkündür. Deniz suyundan kaynaklanan tuz kristalleri, mermer yüzeyine yapışabilir ya da yağmur sularıyla yıkanarak yüzeyi aşındırır. Fakat deniz suyundan kaynaklanan tuz kristallerinin aşındırıcı etkisi, kirli havada bulunan gazların oluşturduğu tuzlara göre çok daha azdır [14]. İkinci katın teraslarını sınırlayan dış duvarların içine yerleştirilmiş kare kesitli (3x3 cm) demir profillerin paslanması sonucunda kopan sıva parçaları bulunmaktadır. Bunun dışında, dış duvar sıvasında zamanla oluşmuş yüzey kaybı ve dökülme görülmektedir.

Dış merdivenlere ait mermer korkuluk ve basamaklar ile dış duvarların toprağa yakın kısımlarında yosunlanma görülmektedir. Demir kepenklerde bulunan pasın akması, mermer yüzeylerde lekelenmeye neden olmuştur.

Doğu cephesinde bulunan dış merdivenin basamaklarında dönme görülmektedir (Şekil C.375). Aynı merdivenin sahanlık küpeştesini meydana getiren mermer bloklar birbirinden ayrılmıştır (Şekil C.376, C.377). Merdivenin korkuluk ve doğu küpeşteleri arasında açılma ( 2 cm) ve dönme birlikte görülmektedir (Şekil C.378, C.379). Doğu merdiveninin basık tonozlu sahanlık döşemesinde kullanılan demir profillerin paslanması ve ayrışması sonucunda tavan sıvası dökülmektedir (Şekil C.316, C.317). Doğu merdiveninde görülen söz konusu hasarlar, merdivenin strüktürel sorunları bulunduğunu işaret etmektedir. Ana giriş merdivenine ait batı korkuluğu, küpeşteden yaklaşık 1-1.5 cm. ayrılmış ve yapıştırılarak onarılmıştır (Şekil C.380). Tüm dış merdivenlere ait mermer korkuluklarda eksik kısımlar bulunmaktadır.

1.kata ait mermer balkona ait döşemenin alt yüzeyini kaplayan mermer kaplamanın batısında görülen çatlak (Şekil C.381), balkonu taşıyan sütunlar üzerinde yer alan mermer kiriş üzerinde devam etmektedir (Şekil F.30). Batı cephesinin kuzey kanadında bulunan terasın altında yer alan mermer kat silmesinin kuzey köşesinde

bulunan mermer bloklar arasında açılma (1.5 cm) görülmektedir (Şekil F.30). K2-13 mekanına ait pencerenin mermer denizliğinde çatlak bulunmaktadır (Şekil C.382).