• Sonuç bulunamadı

İstanbul’da Mahmut Muhtar Paşa Köşkü’yle çağdaş benzer kargir saray ya da köşkler

3.MAHMUT MUHTAR PAŞA KÖŞKÜ

4. RESTİTÜSYON

4.1. İstanbul’da Mahmut Muhtar Paşa Köşkü’yle çağdaş benzer kargir saray ya da köşkler

4.1.1. Baltalimanı Sahilsarayı

Günümüzde kemik hastalıkları hastanesi olarak kullanılan yapının projesi, 1847 yılında Gaspare Fossati tarafından hazırlanmıştır. Mustafa Reşit Paşa tarafından yaptırılan saray, başta Dolmabahçe Sarayı olmak diğer saraylara kaynaklık etmiştir [16]. Eldem, zamanı için çok modern olan bu yapının planının tümüyle alışılmışın dışında olduğunu belirtir. Mekanları bir iç avlu çevresinde çözümlenen yapıda kullanılan malzemelerin bir bölümü İtalya’dan getirilmiştir [16]. İç avlusu hem zemin hem de birinci katlarda üç yönden koridorla çevrilmiştir. Odalar, mutfak, hamam, tuvalet koridora açılır [17]. Yan cephelerden sütunlarla dışarı taşırılmış (Şekil E.1), birinci katın deniz tarafında yer alan orta sofa, dikdörtgen ve kare şekiller içinde düzenlenmiş renkli camlarla süslü yüksek tavanıyla, mermer kaplamasıyla, renkli mermerden şömineleri ve büyük aynalarıyla sarayın en görkemli mekanıdır (Şekil E.3). Zemin katın orta sofasıyla (Şekil E.2) 1.kata ait orta sofayı bağlayan üç kollu mermer merdiven, denize paralel konumlanan sofaların, denize dik uzanan orta eksenleri üzerinde yer alır (Şekil E.4). 1.katın orta sofası, Mahmut Muhtar Paşa Köşkü’nde olduğu gibi yüksek şeffaf camlı kapılarla geniş merdiven kovasına açılır (Şekil E.5). Merdiven kovası, iç avluya bakan pencerelerden aydınlanmaktadır (Şekil E.6). Tavana kadar yükselen bu pencereler, Mahmut Muhtar Paşa Köşkü’nden farklı olarak, ara sahanlığa kadar inmeden yukarıda bırakılmıştır. Zemin katın orta sofasının yüksek tavanı kalemişi bezemelidir, yuvarlak kemerli pencereler Mahmut Muhtar Paşa Köşkü’nde olduğu gibi alçı bezemeli bantlarla çevrelenmiştir (Şekil E.7).

1.kata ait orta sofada bulunan kapılar üzerinde yer alan dekoratif kabartma halindeki insan yüzleri, Beyoğlu mimarisinde dış cephede yaygın olarak uygulama alanına geçecek bir geleneğin erken örneğidir [16]. Baltalimanı Sahilsarayı, iç avlu çevresinde gelişen plan şeması ve dekorasyon özellikleri ile Mahmut Muhtar Paşa Köşkü’nden farklı bulunmuştur. Sahilsarayın kemik hastalıkları hastanesi olarak düzenlenmesi sırasında sarayın birinci katında bulunan hamam, ameliyathaneye dönüştürülmüş olduğundan, Mahmut Muhtar Paşa Köşkü’nün 2.katında yer alan hamamın restitüsyonuna ışık tutacak veriler elde edilememiştir.

4.1.2. Baltalimanı Sahilsarayı Hünkar Dairesi

Günümüzde İstanbul Üniversitesi Sosyal Tesisleri olarak kullanılan Hünkar Dairesi, Gaspare Fossati’nin 1855 yılında Reşit Paşa için inşa ettiği ve ‘Vezir için sahilde villa’ olarak isimlendirdiği yapıdır. Daha mütevazi boyutlarda olmakla birlikte Reşit Paşa Sahilsarayı’nda izlenen Fossati mimarisi ve dekorasyonuna sahiptir [16]. Hünkar Dairesi’nin zemin katına ait plan düzeni, mermer döşemeli bir giriş holüne açılan mekanlardan oluşmaktadır (Şekil E.8). Duvarları ve tavanı çerçeveler halinde düzenlenmiş kalemişi bezemeli giriş holü, ana giriş kapısı ekseninde yer alan iki kollu ahşap merdiven ve ardında bahçeye açılan bir kapıyla sonlanır (Şekil E.9). Ahşap merdivenin ulaştığı dar sahanlıktan (Şekil E.10) birbiri içine açılan deniz manzaralı odalara girilir (Şekil E.11). Merdiven kovası 1.kat seviyesinde açılan renkli vitraylı pencerelerden aydınlanmaktadır (Şekil E.12). Giriş holü ve ona açılan odalar, mermer döşemeli ve mermer şöminelidir. Bütün mekanlar, çerçeveler halinde düzenlenmiş kalemişi bezemelidir.

Deniz cephesinin orta ekseninde yer alan ana girişin üzeri, Mahmut Muhtar Paşa Köşkü’nde olduğu gibi dört mermer sütuna taşıtılan bir balkonla örtülüdür (Şekil E.13). Hünkar Dairesi’nin sadece zemin katına ait plan kurgusu Mahmut Muhtar Paşa Köşkü’ne benzemekte, mekansal özellikleri açısından herhangi bir benzerlik görülmemektedir.

4.1.3. Corpi Sarayı (Palazzo Corpi / Eski ABD Konsolosluğu)

Beyoğlu’nda Meşrutiyet Caddesi üzerinde bulunan Corpi Sarayı’nın mimarı, Corpi ailesinin daveti üzerine İstanbul’a gelen İtalyan mimar Giacomo Leoni’dir. Leoni, 1873’de Giorgio Stampa ile Palazzo Corpi’yi yapmıştır. Halen restorasyon geçirmekte olan Palazzo Corpi’yi İstanbul’un İtalyan kolonisi temsilcisi, ünlü Levanten Ignace Corpi kendi özel konutu olarak yaptırtmıştır. İtalyan Rönesans saraylarından esinlenen yapı, zengin bezemeleri ve mermer kaplama cepheleri ile devrinin en gösterişli sivil yapısıdır [16, s.85].

Corpi Sarayı’nın plan düzeni, doğu-batı ekseninde uzanan bir orta mekanın kuzeyinde ve güneyinde sıralanan ve birbirine açılan mekanlardan oluşur [Şekil E.14, E.15). Yapının doğu-batı ekseni üzerinde bulunan ana giriş kapısına, Mahmut Muhtar Paşa Köşkü’nde olduğu gibi cephenin önünde yer alan 10 basamaklı mermer bir merdivenle ulaşılır (Şekil E.16). Dış cepheden içeriye doğru çekilen girişin

üzerini, mermer kaplı 4 ayağın taşıdığı, sonradan kapatılmış bir balkon örtmektedir (Şekil E.17). Giriş sahanlığı, renkli mermerlerden oluşan desenli bir döşemeyle kaplıdır. Odaların açıldığı giriş holü, batısında yer alan küçük bir oda ile sonlanmaktadır (Şekil E.18). Söz konusu oda, Mahmut Muhtar Paşa Köşkü’nün vitraylarına benzeyen, özel bir teknikle desenlendirilmiş şeffaf camlı kapı ve pencereler aracılığıyla, giriş holüne bağlanmaktadır. Mahmut Muhtar Paşa Köşkü’nün vitrayları, opak camlar üzerine, Corpi Sarayı’ndaki vitraylar ise şeffaf camlar üzerine aynı teknikle desenlendirilmiştir (Şekil E.19, E.20, E.21). Giriş katıyla 2.kat arasında bağlantıyı sağlayan iki kollu mermer merdiven ile tüm katları bağlayan iki kollu mermer servis merdiveni, yapının kuzey-güney ekseninde, giriş holüne açılan mekanların arasında yer alırlar. Mahmut Muhtar Paşa Köşkü’nün servis merdiveni ise Corpi Sarayı’ndan farklı olarak, orta mekanlardan bağımsız bir biçimde çözümlenmiştir. Merdiven kovalarına açılan tepe pencereli kapılar da aynı batı odasında olduğu gibi vitraylıdır. Mahmut Muhtar Paşa Köşkü’nde olduğu gibi yüksek bir bodrum üzerine üç katlı olan yapının belirgin bir silme ile ayrılan 1.katı, yükseltilmiş bir cepheye sahiptir (Şekil E.17). Bu cephenin ardında yer alan orta mekan, merkezinde bulunan çatı fenerinden ışık alan ve resimlerle bezeli yüksek bir tonozla örtülüdür (Şekil E.22). Aynı giriş holünde olduğu gibi vitraylı kapılar bu görkemli mekana değer katmaktadır. Mahmut Muhtar Paşa Köşkü’nde olduğu gibi binanın dış cephesinden geri çekilerek düzenlenmiştir (Şekil E.23). Yapının ikinci katı, merkezinde yer alan çatı fenerini çevreleyen alçak tavanlı sade mekanlardan oluşmaktadır. Giriş katıyla 1.katı bağlayan ana mermer merdiven kovası, kuzey duvarında yer alan pencerelerden aydınlanmaktadır (Şekil E.24, E.25). Tavana kadar yükselen bu pencereler, ara sahanlığın oldukça yukarısında bitmektedir. Mahmut Muhtar Paşa Köşkü’ne ait ana merdiven kovasının aydınlığı ve ferahlığı, Corpi Sarayı’nda hissedilmemektedir. Saray’ın ana merdiven kovası, yüksek tavanındaki resimler, renkli mermer duvar kaplamaları ve yüksek duvar aynalarıyla etkileyici fakat loş bir mekandır.

Corpi Sarayı, plan düzeni ve mekan boyutlarıyla Mahmut Muhtar Paşa Köşkü’nü andırmaktadır (Şekil E.14, E.15). Odaların yüksekliği, pencere ve kapı boşluklarının düzeni ve boyutları da Mahmut Muhtar Paşa Köşkü ile benzerlik göstermektedir (Şekil E.26). Bunların dışında iki yapı arasında, iç ve dışta kullanılan malzeme ve detay yönünden benzerlikler görülmektedir. Sahibinin isteği doğrultusunda, Corpi

Sarayı’nda dönemin en iyi ve değerli malzemeleri kullanılmış, bunların birçoğu da İtalya’dan getirtilmiştir. Pencere ve kapı kasalarının Piemonte’den, yerlerde ve ön cephede kullanılan mermerlerin ise Carrera’dan geldiği söylenmektedir [18]. Yapıda kullanılan özgün pencere doğramaları, Mahmut Muhtar Paşa Köşkü’ndeki ispanyoletli pencereler ile aynıdır (Şekil E.27). Ayrıca ahşap kapı kanatlarının ve süpürgeliklerin profilleri ve ağaç cinsleri de benzerlik göstermektedir. Mahmut Muhtar Paşa Köşkü’nde olduğu gibi Corpi Sarayı’nda da mekanların birbirine geçme tekniğiyle oluşturulmuş desenli ahşap döşemeleri bulunmaktadır (Şekil E.28, E.29). Dış cephede kullanılan mermer kaplamaların yüzeyleri (Şekil E.30) ve çeşitli profillerin biçimlenişi (Şekil E.31, E.32, E.33), Mahmut Muhtar Paşa Köşkü’yle benzerlik göstermektedir. Bodrum kata ait pencereler, boyutları ve mermer çerçeveleriyle benzer özellikleri taşımaktadır (Şekil E.32). Dış cephe derzlerinin biçimlenişi ve kaplama yükseklikleri de Mahmut Muhtar Paşa Köşkü’yle benzerdir (Şekil E.31). Corpi Sarayı’nda aynı Mahmut Muhtar Paşa Köşkü’nde olduğu gibi, gerektiğinde kolaylıkla müdahale yapabilmek amacıyla duvarlarda kapaklı tesisat boşlukları oluşturulmuştur (Şekil E.34).

4.1.4 Zincirlikuyu Kasrı Selamlık Binası

Zincirlikuyu Kasrı, Sultan 2.Abdülhamid tarafından kardeşi Yusuf İzzeddin Efendi için 1876-1880 yılları arasında, Sarkis Balyan’a yaptırılmıştır [22, s.316]. Restitüsyon çalışması kapsamında, kasrın kargir olarak inşa edilen Selamlık binası incelenmiştir. Selamlık binası, Mahmut Muhtar Paşa Köşkü’nü andırır biçimde tek bir kütleden oluşan bir yapıdır, orta mekan cepheden biraz dışarı taşırılarak vurgulanmıştır (Şekil E.35). İki kollu mermer bir merdivenle ulaşılan giriş sahanlığının üzeri örtülmemiştir. Mahmut Muhtar Paşa Köşkü’ne benzer şekilde, kemerli giriş kapısının iki yanında kemerli pencereler yer alır. Alçak bir bodrum katı üzerinde üç katı bulunan yapının en üst katı, Mahmut Muhtar Paşa Köşkü’nde olduğu gibi alçak tavanlıdır ve geriye çekilmiştir. Köşkün çatısı, parmaklık biçiminde kargir bir korkulukla çevrelenmiştir. Selamlık binasının cepheleri düz sıvalı sade yüzeylerdir, cephelerde kullanılan kargir silme, pencere çerçevesi, pilastır gibi mimari elemanlara ait profiller malzeme, biçim ve işçilik yönünden Mahmut Muhtar Paşa Köşkü’yle çok yakın bir benzerlik kurmamaktadır. Selamlık binasının ana giriş holü, iki kademeli olarak çözümlenmiştir. Ana giriş kapısından, önce genişçe bir mermer sahanlığa girilmekte, ardından iki basamak çıkılarak mermer

döşemeli büyük salona geçilmektedir. Farklı seviyelerde bulunan iki mekanı ayıran tek bölücü, basamakların iki yanında yer alan mermer korkuluklardır. Zemini renkli ve desenli mermerle kaplı olan salonun tavanında görülen ince ahşap kirişler, içleri bezemeli dikdörtgen ve kare kasetler oluşturur. Giriş salonuna ait duvarların alt bölümleri, renkli mermer kaplıdır. Metinde anlatılan özellikleriyle Selamlık binasına ait giriş holü, Mahmut Muhtar Paşa Köşkü’nden çok farklı bir anlayışla tasarlanmıştır. Giriş holü geniş bir ara hole açılır, bu holden kullanılan ve ana giriş kapısının karşısında konumlanan iki kollu ahşap merdivenle üst katlara çıkılır. Köşkün ikinci katı da gezilmiş ve Mahmut Muhtar Paşa Köşkü’nün ikinci katına göre çok daha alçak tavanlı ve küçük mekanlardan oluştuğu görülmüştür.

Ölçek ve kütle özellikleri bakımından bir benzerlik gösterse de, Zincirlikuyu Kasrı Selamlık Binası’nın restitüsyonu aydınlatmada yardımcı olmayacağı anlaşılmaktadır.

4.1.5. Yeniköy’de Avusturya Konsolosluğu

Avusturya Sefarethanesi olarak inşa edilen Yeniköy’deki yapı (Şekil E.36), cumhuriyetin ilanından sonra konsolosluk binası olarak kullanılmaya başlanmıştır. Avusturya Konsolosluğu’nun bulunduğu topraklar, 1898 yılında kamulaştırılarak Sultan II. Abdülhamit tarafından Avusturya-Macaristan İmparatoru 2.Franz Joseph’e hediye edilmiştir [19]. Mevcut sahilhanenin yerine yenisi inşa edilmiş ve yeni binanın camları Venedik-Murano’dan, kiremitleri ise Fransa-Marsilya’dan getirilmiştir [20, s.42]. 1992-94 yılları arasında restorasyon geçiren ana bina ve yan binalar iyi durumdadır. Sefarethane denize cepheli görkemli saray binasından ve buna bağlı ek yapılardan oluşmaktadır. 36 x 27 m. boyutlarındaki ana yapının plan düzeni, kuzey-güney ekseninde uzanan ortak bir mekanın doğusunda ve batısında sıralanan odalardan meydana gelir. Ana cepheden içeri çekilerek oluşturulan ve mermer ayaklarla sınırlanan kuzey ve güney portiklerden (Şekil E.37, E.38) geçilerek ana giriş holüne girilir (Şekil E.39). Mermer döşemeli ana giriş holü, mermer ayak gruplarıyla bölünmüştür. Duvarları, Mahmut Muhtar Paşa Köşkü’nü andıran biçimde mermer pilastırları bağlayan yuvarlak kemerli sade yüzeylerdir (Şekil E.40). Giriş katı ile birinci kat arasındaki ilişkiyi kuran üç kollu ana mermer merdiven, yapının doğu-batı ekseninde yer alır. Giriş holünden mermer ayak grubuyla ayrılan merdiven kovası (Şekil E.41), batı duvarında yer alan pencerelerden aydınlanır (Şekil E.42). Tavana kadar yükselen üçlü pencere grubu, ara sahanlığa inmeden yukarıda

bitmektedir. 1. kata ait orta mekan, merkezindeki tavanı galerilerle yükseltilmiş, zengin bezemeli görkemli bir balo salonudur. Kuzeyinde ve güneyinde teras ve balkona açılan balo salonu, mermer sütun gruplarıyla bölünmüştür (Şekil E.43). Mekanın duvarları mermer pilastır sıraları arasında düzenlenmiş mermer kaplamalı yüzeylerdir (Şekil E.44). Mermer yüzeylerin üzerinde, yüksek aynalar ya da değerli kumaş panolar yer alır (Şekil E.44, E.45). Kumaş panoların düzenlenişi ve niteliği, Mahmut Muhtar Paşa Köşkü’nün kabul salonu ile yakın benzerlik göstermektedir. Ahşap alınlıklı oda kapıları ve birbirine geçme tekniği ile oluşturulmuş desenli ahşap döşemeler, dekorasyonda görülen bir başka benzerliktir (Şekil E.46). Mermer silmelerle duvardan ayrılan tavanlar, rokoko üslubunda S ve C kıvrımlarından oluşan alçı bezemelidir (Şekil E.47). Tavan motifleri içinde Mahmut Muhtar Paşa Köşkü’yle benzer motifler bulunmaktadır. Birbirine açılan oda grupları sade bir dekorasyon anlayışına sahiptir (Şekil E.48). Alçı bezemeli çerçevelerle bezenmiş duvarlar, sade yüzeylerdir (Şekil E.49, E.50). Bu yüzeylerin Mahmut Muhtar Paşa Köşkü’nde izlenen bezeme anlayışı ile yakın benzerlik kurduğu düşünülmektedir. Nitelikli ahşap mobilyalarıyla güzel biçimde korunmuş olan odaların, desenli ahşap döşemeleri ve alçı bezemeli tavanları benzerlik gösteren diğer unsurlardır (Şekil E.51, E.52). Dekorasyonda görülen söz konusu benzerlikler, bezemelerin tasarımını ve uygulanmasını gerçekleştiren sanatçıların, Mahmut Muhtar Paşa köşkü’nde de çalışmış olabileceğini düşündürmektedir. Söz konusu odaların birinde, Mahmut Muhtar Paşa Köşkü’nde bulunan gizli kapıların bir benzeri görülmektedir (Şekil E.53). Bu gizli kapının balkona açılan yüzünde, kapı kanadı bulunmamaktadır (Şekil E.54).

Neoklasik üslupta dış cepheleri bulunan yapının üçüncü katı, Mahmut Muhtar Paşa Köşkü’nde olduğu gibi diğer katlara nazaran daha alçak inşa edilmiştir (Şekil E.36). Bu kat özel kullanımlara ayrılmıştır. Giriş katının altında ise binanın yarısını kaplayan bodrum katı bulunmaktadır [19].

4.1.6. Hıdiv Kasrı

Çubuklu’nun üst yamaçlarına kurulan, Boğaz manzarasına hakim geniş bir bahçe içinde inşa edilen Hıdiv Kasrı, 1907 yılında Hıdiv Abbas Hilmi Paşa tarafından, mimar Delfo Seminati’ye yaptırılmıştır [21]. Hıdiv Kasrı’nın plan düzeni, merkezinde yer alan fıskiyeli mermer havuzu ikili mermer sütun gruplarıyla

çevrelenen oval bir orta mekanın etrafında gelişen mekanlardan oluşmaktadır. Mermer sütunlarla çevrelenen havuzun üzerinde oval bir galeri oluşturularak, hem orta mekanın etkisi güçlendirilmiş hem de katlar arasında görsel ilişki kurulmuştur (Şekil E.55, E.56). Galerinin üzeri, renkli vitraylardan oluşan bir örtüyle örtülüdür, bu örtüden giren doğal ışık galeriyi aydınlatmaktadır. Oval orta mekanı çevreleyen duvarlar, ahşap kaplıdır. Mermer döşemeli orta mekana açılan üç kollu mermer merdiven, üst kata ulaşmayı sağlar (Şekil E.57). Mermer korkuluklu merdiven, ara sahanlığa açılan pencerelerden aydınlanır. Pencereler ara sahanlığın yukarısında bitmektedir (Şekil E.58, E.59). Oval orta mekanın mermer sütunlarla bölünmesi, Mahmut Muhtar Paşa Köşkü’nün giriş holüyle benzerlik gösteren bir özellik olarak dikkat çekmektedir. Bunun dışında Hıdiv Kasrı’nın orta mekanında gri damarlı beyaz mermer ve ahşabın bir arada kullanımı ve üç kollu merdivenin tamamıyla mermer oluşu, Mahmut Muhtar Paşa Köşkü’yle benzer diğer özelliklerdir.