• Sonuç bulunamadı

Yansıma kelimelerden çeşitli adlar ve nitelik bildiren sıfatlar türetir.

TÜRKİYE TÜRKÇESİ AĞIZLARINDA SÖZ YAPIM

1. İSİMDEN İSİM YAPMA EKLERİ

1.8.8. Yansıma kelimelerden çeşitli adlar ve nitelik bildiren sıfatlar türetir.

cagak: geveze, dedikoducu (DS 847). cakak: saksağan (DS 847).

carak: kurbağa (DS 859).

combak: küçük göl [DS: cumbak “yağmur sularının biriktiği küçük çukurlar” 4474; TTL: ? 452] (DS 997).

cozak: hastalıklı, soluk yüzlü kimse; çürümüş meyve (DS 1004). çızak/ cızak/ cızzak: tahterevalli (DS 1201).

folak: peltek, kelimeleri tam ve doğru söyleyemeyen (DS 1875). labbak: davranışları yavaş olan (DS 3057).

lapak: iri kar parçası (DS 3064). patpatanak: salep bitkisi (DS 4639). pırpırek: kelebek (D-VGHA 111).

pıtpıdak: bıldırcın [DTAS: pıtpidik “ötücü bir tarla kuşu” 211] (DS 3450). şıbbak: terlik (DS 3770).

tapbak: havan (DS 3824). çinçinek: kelebek (DS 1227).

çompak: yayık kolu, bişeği (DS 1266).

1.8.9. Çeşitli somut ve soyut adlar türetir.

belek: hedef [DS: bel “işaret, nişan” 605] (DS 609). büsek: katran [DS: büs “tutkal”] (DS 830).

çamırak: bulanık su (DS 1065).

çotak: meyvenin dalında sık olması [DS: çot “çok sık” 1274] (M-SADK 276). dümbek: şişmiş çocuk karnı (DS 1628).

gövek: cevizin yeşil kabuğu (DS 2167). gözek: gözenek, küçük delik (Y-BYA 170). karak/ korak: karda açılan iz (DS 2923).

kesek: belin ya da çapanın çıkardığı sıkışmış, kuru, iri toprak parçası [OT kes “kesek, abdest bozduktan sonra bununla temizlenir” (DLTD: 305); EDPT: 749, OTWF: 40] (DS 2761).

kıhak: koyun, keçi gübresi [DS: kıh aa.; OT kıg “gübre” (DLTD: 312)] (DS 2790). kobak: ham incir [DS: gobak “olmamış incir” 2099, AUKA: kop “şiş, yuvarlak ur,

şişkinlik” 244] (DS 2889).

kozak: çam, meşe, haşhaş vb. ağaçların, bitkilerin meyvesi, kozası; ham meyve, olmamış meyve (DS 2945).

odak: hizmetçi (DS 3264).

ölek: ekin [DS: öl “toprağın nemi, tav; ıslaklık”; OT öl “ıslak, yaş, nem” (DLTD: 456)] (DS 3330).

özek: ağacın, bitkinin içi; bir şeyin ortası, içi; karpuzun ortası, göbeği (DS 3370). pusurak: ağaçların ince dalları (DS 3491).

sapağ: sap, kulp (meyve vb. için) (DS 3539).

soyak: iz sürmede, avda hayvanın aldığı koku (DS 3669).

tazak: kuşların ufak tüyleri (tüy ile birlikte kullanılır) [KBS: 873] (DS 3853).

tevek/ teğek: asma, kavun, karpuz, kabak vb. bitkilerin dalları; kavun, karpuz, hıyar vb. bitkilerin yaprakları [DS: teğ “asma, asma filizi, sürgün; kavun, karpuz vb. bitkilerin toprak üstündeki yaprak ve dalları” 4746; TDES: teğ +ek 405, KBS: < tay “ince, taze”+ uk 887] (DS 3902).

torak: yağı alınmış süt ya da yoğurdun kaynatılmasıyla elde edilen katık, çökelek [TDES: < Far. ? 413, TTL: ? 647, KBS: *to- “toplanmak, bir araya gelmek” -r +ak] (DS 3967).

tozak: toz gibi ince ince ve hafif yağan kar; ince ince yağan yağmur (DS 3976).

tozzak: sorguç biçimindeki tüy [DS: tozak “düğünlerde gelinin başına takılan çeşitli renge boyanmış kuş tüyleri” 3976; KBS: toz “yaylara sarılan sırım” + ak 925] (DS 3977).

tömek: ekin yığını [DS: tömbek/ tömek “küçük toprak yığınları ya da yuvarlak tepecikler” 3980] (DS 3981).

yolak: çözüm yolu (DS 4289).

1.9. +Al

Az kullanılan isimden isim yapma eklerinden biridir (Hatipoğlu, 1974: 85, Atalay, 1941: 26). Yazı dilinde de bazı kelimelerde bulunmasına rağmen gramer kitaplarının çoğunda bu eke yer verilmemiştir. Çoğunlukla nitelik bildiren sıfatlar ve yer adları türetir. +Al ve +(I)l ekleri benzer işlevlere sahip olduğu için sonu ünlü ile biten kelimelerde görülen +l’nin hangi ek ile ilgili olduğunu kesin olarak saptamak zordur. +Al eki, +(I)l ekinden ortaya çıkmış olabilir (bk. +(I)l).

bozal: boz keçi (DS 748).

çepel: çamur, pislik, bulaşık, kir; toz, saman, yoz tohumlarla karışık hububat; çalı çırpı, çör çöp [DS: çöpel “çöp; içinde çörçöp olan buğday, pirinç, fasulye vb.” 1289; TDES: çöp +el 85, Vasary, 2013: 4496] (DS 1151).

çiğel: su birikintisi [Reychman, 1966: 388] (DS 1206). dabal: kısa boylu (DS 1311).

dadal: dilsiz [DS: dada aa., DS: tat aa. 3841] (DS 1317). danġal : vurdum duymaz (Y-KMİA 443).

dangal: husye, erkeklik bezi (DS 1358).

değel: oyunda yapılan hile; hileci [krş. OT tew “hile” (DLTD: 608)] (DS 1400). dikel: dik, engebeli, dağlık (HA 439).

domal: tepe (DS 1549).

ekel: bilgili, kültürlü, tecrübeli [DS: hökel “büyüklük, çalım, kurum, gösteriş” 2429] (EYSV 63).

göbel: sınırları ayırmak için tarlaların kenarına yapılan toprak tepecikler [TTL-II: ? 166] (DS 2115).

godal: kısa (boy için) [DS: godel “boynuzsuz keçi, öküz ya da koç” 2092, kotol “kısa boylu, cüce” 2937] (DS 2123).

gövel: yeşil başlı [DS: göğel ördek “yeşil ördek” 2128] (DS 2167). kağal: yıkıntı; döküntü yığını (DS 2593).

karnal: karnı büyük insan; işkembesi büyük hayvan [krş. OT karnak/ karnagu “koca karınlı” (DLTD: 273)] (DS 2666).

keçel: kel [Kaçalin, 2006: 248] (DS 4541).

kobal/ kubal: bir başı kalın ve yuvarlak çoban, bekçi sopası 20 [DS: kobal “sırık, büyük değnek; çamaşır tokacı”; < Erm. kopal < Far. kūpāl (Dankoff, 1995: 378), Tzitzilis, 1987: 224; krş. AUKA: kop “şiş, yuvarlak ur, şişkinlik” 244] (DS 2889).

oval: ova tarafı (D-KİA 951).

pampal: tombul, şişman, gürbüz çocuk [DS: pampu/ pampalak aa. ] (DS 3388). parçal: kesinti, ulak; kalan, faiz “Niye paranın parçalını alıyı?” (MİA 415)?

patal: gereğinden çok büyük, iri, hantal [krş. DS: patak “güçlü, kuvvetli ve dolgun vücutlu” 3407] (DS 3407).

tangal: hayvanların boynuna takılan tok sesli bakır çan [RİA: “keçi çanı” 333] (Y-THA 769).

tangal: oval (cisimler) (DS 3819). tepel: ot yığını (DS 4752).

tönbel: küçük tepe, tümsek [DS: tüm aa. 4010, KS: tombal “dağ tepesindeki yığınlar” 86] (DS 3956).

tonkal: çok, bol (mal için) (DS 3960).

tülel: güç [krş. DS: töl “güç, kuvvet, erk” 3979] (DS 4007)?

yaŋal/ yanal: karşılıklı iki yan; bir yanı ötekinden daha çok ya da az gelişen (DS 4159). yaşal: yaşlı, orta yaşı geçmiş [KBS: 1084] (DS 4196).

yığal: tava gelmiş, nemli toprak [DS: ığal “topraktaki yaşlık, nem” 2456] (DS 4262). yuval: küçük tencere [krş. DS: yuvaca aa. 4322] (DS 4323).

ġayāl: kayalarla çevrilmiş, kaçacak yeri olmayan yer (MAS 170).

1.10. +AlAk

(+alaḫ, +elik)

Küçültme anlamı taşıyan bu ek bitki ve hayvan adları, insan nitelikleri ile ilgili kelimeler türetmiştir. İnsan nitelikleri ile ilgili türetilen bazı kelimelerde aşağılama anlamı vardır (Banguoğlu, 2004: 174, Atalay, 1941: 27) (bk. +lAk).

TTA’da ek alet, nesne adları, yemek adları ve küçültme anlamı taşıyan çeşitli somut adlar da türetmiştir.

1.10.1. Nitelik bildiren sıfatlar türetir.

angalak: aptal [DS: ang/ anga/ angak aa.] (DS 261). civelek: küçük tipli kimse [DS: civek/ civil aa.] (DS 988 ). cozalak: hastalıklı, soluk yüzlü kimse (DS 1004).

çörtelek: cılız, zayıf [DS: cörtelik “ufak yapılı olduğu halde kabadayılık taslayan” 4474, çört “cılız, zayıf (insan veya hayvan hk.)” 1293 ] (DS 1297).

fosalak: şişman olduğu halde, kuvvetsiz olan (DS 1877). gozalak: iri gözlü adam (DS 2112).

günelek: çok güneş alan yer [DS: günek aa.] (DS 2227). hotalak: sert hareketli, kaba [DS: hot “ters, sinirli”] (DS 2418). hödelek: korkak [DS:hödek/ ödek aa.] (DS 2427).

höselek: asık yüzlü, sinsi, kaba (DS 2436). kartalak: kart, yaşlı (DS 2670).

kavalak: kuru ve hafif olan şey (DS 2686).

kobalak: toparlak, yuvarlak [DS: kop “insan ve hayvan vücudunda çıkan kabarcık, şiş, kabartı” 2919] (DS 2889).

kofalak: içi boş, kof (DS 2898).

kütelek: kısa boylu, şişman, bodur (DS 3054). pampalak: tombul, şişman, gürbüz çocuk (DS 3388). patalak: şişman (çocuk) (DS 3407).

şenelek: hoppa (DS 4723).

tokalak: kısa boylu, tıknaz (DS 3947).

vazalak: geveze, sözünü bilmez; aptal, serseri (DS 4093).

zartalak: kaba, çirkin biçimsiz; kaba, yakışıksız konuşan (DS 4351). zırtalak: yavan, özsüz (DS 4379).

1.10.2. Hayvan adları türetir.

bozalak: ötleğen kuşu [KBS:166] (DS 748).

gövelek: sığırlara dadanan zar kanatlı bir çeşit sinek [DS: göven/ göveğen “sığırlara dadanan zar kanatlı bir çeşit sinek”] (DS 2167).

şaḫalaġ: güzel öten bir tür kuş [AA: şaḫalak “küçük, eti yenir bir kuş” 631] (D-GBA 444).

1.10.3. Bitki adları türetir.

domalak: patatese benzeyen ve yenilen bir çeşit mantar; yer elması (DS 1543).

gövelek: erik, armut, çam vb. ağaçların üzerinde asalak olarak yetişen, yaz kış yeşil kalan bir çeşit sarmaşık; olmamış ham meyve [DS: göğelek “ağaçlarda görülen ve asalak olarak yaşayan bir bitki, ökseotu” 2126; KBS: 388] (DS 2167).

kabalak: palamut ağacının ya da karaçalının yemişi (DS 2889). posalak: kuruyunca toz gibi ufalanan bir çeşit mantar (DS 3472).

topalak: ceviz büyüklüğündeki yumru kökü yenilen bir çeşit bitki; domates [TİYA: “patates” 456] (DS 3962).