• Sonuç bulunamadı

TÜRKİYE TÜRKÇESİ AĞIZLARINDA SÖZ YAPIM

1. İSİMDEN İSİM YAPMA EKLERİ

1.27.6. Bazı kelimelerde ek işlevsizdir.

bağmançı: bağ bekçisi (DS 484). azġıncı: azgınlık yapan (Y-DA 357). bahçıvancı: bahçıvan (DS 490). çalağancı: doğan kuşu (DS 1048). çaşıtçı: gözetleyici (AAS 118).

çengici: düğünlerde para karşılığı müzik eşliğinde oynayan kadın (M-NDK 40). göçebecı ̇̄: göçebe (Y-MMK 420).

1.28. +CIk / +CUk

(+cIg, +cıġ, +cıḫ, +ciyh, +cuġ, +cuḫ, +cüg, +cüyh, +jik)

İsimlere ve sıfatlara küçültme, pekiştirme, sevgi ve acıma ifadesi katan, aynı zamanda alet, hastalık, bitki, hayvan, yer adları türeten işlek bir ektir (Ergin, 1991: 155, Banguoğlu, 2004: 164, Hatipoğlu, 1974: 39, Zülfikar, 1991: 68, Korkmaz, 2003: 43).

Ekin, Küçültme ekleri +ç ve +k’nin birleşip kalıplaşmasından oluştuğu görüşü yaygındır (Räsänen, 1957: 93, Öner, 1998: 44, Karaağaç, 2009b: 240). Ganiyev’e göre ise ek ‘küçücük, ufacık’ anlamındaki ‘çak’ sözüne dayanmaktadır (2013: 67).

Hatay ağzında kişi adlarının sonuna gelerek samimilik ifadesi verir. Ek, hitap sözcüklerinde değil üçüncü kişilerden söz edilirken kullanılır: Hasancık, Alicik, Fatmacık… (Nakip, 2004: 70). Mersin ağzında ise büyüklere hitap ederken ya da büyüklerden söz ederken, saygı ifadesi vermek için bu ek kullanılmaktadır: ağacık “saygıdeğer ağabey” (Tor, 2004: 19).

1.28.1. Alet, eşya adları türetir.

arḫacık: giyilen bir elbise nevi (GİAT 263). bakırcık: küçük bakraç (DS 493).

aygırcık: araba yastığının oturduğu ağaç tabla (DS 414).

bağacık: çorap bağı, ip; bağ, bahçe kapılarına yapılan tahta kilit (DS 473). bağcık: arabalarda okun arabaya takılan yeri (DS 475).

baltacık: değirmen taşının ortasında bulunan ve onu döndüren haç şeklindeki demir; hacamat neşteri (DS 511).

burġucuk: burmalı altın bilezik (D-DGBA 465).

dilçik: kuş, fare vb. hayvanları yakalamak için kullanılan kapanların emniyet düzeni (DS 1492).

elcik: masa çekmecelerine takılan kulp; eldiven; ekin biçerken sol elin parmaklarına geçirilen, eldiven şeklinde tahtadan yapılan bir araç (DS 1705).

iğcik: yün eğrilen iğin altına konan tabla (DS 2509).

kurbağacık: araba okunu hamuta bağlayan çengel; değirmenlerde üst taşın oturduğu mili çeviren kurbağa biçiminde demir parçası (DS 3005).

parmakçık: kafes (DS 4636).

tavacık: değirmen çarkının dönmesini sağlayan dolabın tahtasına çakılan demir parçası (DS 3845).

yancık: köylü kadınların yanlarına sarkıttıkları örme süsler; kadınların, yün eğirirken sol kalçalarına astıkları ve üstünde iğ çevirdikleri kösele parçası; çobanların azık torbası; kese, cüzdan [DS: yancuk “kese, çanta, cüzdan”, OAAD: yancıḫ “cep” 262; OT yançuk “para kesesi”(DLTD: 740)40, TTT yancık “kese, torba, boyundan geçirilerek yana asılan çanta” (YTS: 233); EDPT: 945] (DS 4162).

yatırcık: ocak demiri [KBS: 1089] (DS 4201). arabacık: el arabası, oyuncak araba (Y-BYA 127).

babacık: araba teknesini korumak için teknenin iki tarafına konulan çift ağaç, dayama (DS 448).

dabancık: ayakkabı (DS 1314).

kapçık: boş mermi; deri torba (DS 2632).

küpecik: küçük küp, çömlek, kazan; küçük testi (DS 3040).

sucuk: sürahi; ağacın yeşil dalından yapılan, su fışkırtmaya yarayan bir araç (DS 3687). süpürgecik: unlukta unları bir araya toplamaya yarayan küçük süpürge (TYA 214). aldanmacık: aldatıcı oyuncak (DRTA 9).

beyazcık: ipek böceğinden elde edilen ipek (HKTS 30).

1.28.2. Bitki adları türetir.

ağıcık/ ağılcık: zakkum (DS 80). altıncık: latin çiçeği (DS 231).

arpacık: tohumluk buğday, tohumluk soğan, taze ufak hıyar (DS 330).

baharcık: kalın gövdeli, yaprakları bağ yaprağına benzer, morumsu çiçekli, saçaklı köklü bir bitki (MAS 39).

bardacık: uzun, kokulu, sarı veya mor renkte bir çeşit erik (DS 527). bebekçik: gelinçiçeği (DS 590).

bekmezcik: tarlalarda yetişen bir çeşit ot (DS 604).

bübercik: süsbiberi gibi acı, dalları ve yaprakları maydanozun tohumlanmış biçimine benzer top top tohumları bulunan, hoş kokolu bir bitki (MAS 65).

damarcık: damar otu (DS 1350).

davarcuk: yenilebilen bir ot (D-AİA 828).

40 Erdal, kelimenin küçültme eki ile kurulmadığı görüşündedir. Yazara göre burada yer adları üreten +çU /

+çUk eki söz konusudur (OTWF: 106). EDAL’da ise kelimenin ‘yan’ ile ilgili olmadığı belirtilmiştir:

davşancık: kolay yanabilen, kuş yumurtası gibi meyvesi olan hoş kokulu bir bitki (DS 1382).

demircik: dişbudak ağacı (DS 1417).

dikencik: ufak dikenleri olan, ardıca benzeyen bir ağaç (DS 1486).

düğmecik: ekinlerin içinde biten yaprakları oval biçiminde olan ve mavi renkli çiçek açan bir ot (DS 1621).

ekşimcik: kuzukulağı (DS 1699). göğemcik: böğürtlen (DS 2128).

kulecik: kırda yetişen bir çeşit mantar (DS 2995).

iğcik: yaprakları söğüt yaprağına benzeyen, güzel kokulu çiçekleri olan bir çeşit ağaç (DS 2509).

karacık: buğday tarlalarında biten yuvarlak, kara tohumlu bir çeşit bitki (DS 4533). karpuzcuk: düğün çiçeği (DS 2667).

kızılcık: kırmızı renkli, nohut iriliğinde tek çekirdekli, dikenli bir meyve, yaban elması (DS 2864).

nevbetçik: papatya (DS 3248).

otçik: turşusu yapılan bir ot (TYA 183). pancarcık: yaban pancarı (DS 3390). pürçük: taze soğan (DS 3495).

saatçık: tohumları kuyruklu bir bitki (HKTS 251).

sepetçik: sepet örmeye yarayan bir çeşit bitki ve çubuklar (DS 3584). urgancık: yabani ot (DİAS 291).

yıldızçık: çiçek adı (Y-BYA 245). yüksükcük: yüksükotu (DS 4328).

hatuncuk: süpürge yapılan bir çeşit ot (DS 2307).

1.28.3. Hayvan adları türetir.

ayşecik: uğurböceği (KbrA 265).

akkayacık: yuvasını kayalara yapan kanatları siyah tüylü küçük bir kuş (DS 155). akşamcık kuşu: yarasa (DS 162).

alamançık: kanarya kuşu (DS 193).

pirecik: asmalara, tahıla dadanarak onları kurutan zararlı bir böcek (DS 3458). bağarcık/ bağcık: kaplumbağa (DS 473).

balıkçık: balıkçıl (DS 504).

boynuzcuk: yumuşakçalardan, sırma kabuklu küçük bir hayvan (HKTS 41). buğdaycık: serçe (DS 780).

darıcık: serçe (AAS 134). elmacık: saka kuşu (DS 1725).

fatmacık: kırk kanatlılardan, kurtçukları yediği için faydalı sayılan bir böcek (DS 1839). gelincik: bir çeşit kuş (DS 1979).

gugucuk/ gugukçuk/ guguşcuk: kumru; yusufçuk kuşu (DS 2189). hanımcık: saka kuşu (DS 2274).

hatuncuḫ: sincap (AybA 140).

karıncacuk: ağustos böceği (DS 2663).

kepçecik: yumurtadan yeni çıkmış kurbağa yavrusu (DS 2744). kokarcık: sincap; sansar (DS 2904).

kumacık: koyun ve kuzuya dadanan bir sinek (DS 2997). mecik: oğlak (DS 3147).

muratçık: baykuş (DS 3129).

ormancık: serçe büyüklüğünde siyah ya da boz renkli, sürüyle gezen kuş (DS 3288). sıçancık: kerkenez kuşu (DS 3600).

tavşancık: bir çeşit kuş (DS 3848).

tohumcuk: sarı gagalı kara karga (DS 3945). üzümcük: sarı asma (arı kuşu) (DRTA 391).

yağmurcuk: mavi renkli yabani kuş (M-EDK-I 31). yumacık: kirpi [KBS: yumak + cık 1174] (DS 4314). tavacık: kurbağa yavrusu (DS 3845).

1.28.4. Organ adları türetir.

almacık: kalça kemiği (DS 226). böğürcük: böbrek (DS 764).

dencik: kümes hayvanlarının kursağı [DS: den “tavuk vb. verilen yem”] (DS 1420). dilcik: kadının cinsiyet organının üst kısmında bulunan pek duygun küçük bir organ, bızır

(DS 1458)

ipçik: boynun arkasındaki çukur (DS 2545).

yapracık: kulak (DS 4179).

yüksükcük: aşık kemiği (DS 4328).

süleymancık: kertenkele; tavuk vb. hayvanların yüreği (DS 3708). kapçık: göz kapağı (DS 2632).

1.28.5. Yemek adları türetir.

basmacık: şeftali ve armudun içine ceviz doldurularak kurutulmuşu [AADS: “bir zeytin çeşidi” 54, EYSV: basmacuḫ “eşbabiye, kurutulmuş meyve” 15] (DS 544).

çengelcik: pekmezle yapılan bir tür tatlı (HKTS 61). ġıvırımcık: bir tür tatlı (MAS 186).

külcük: külde pişirilen yemek (DS 3027). tıkılcuk: tulumba tatlısı (OİYA 356).

morcuk: kesilmiş sütün süzülüp tuzlanmışı (DS 3210).

şekercik: konuklara ikram edilmek üzere kağıda sarılmış şeker, konuk şekeri (HKTS 279).