• Sonuç bulunamadı

Küçültme işlevi ile hayvan yavrusu adları türetir Çoğunlukla yansıma köklere ve

TÜRKİYE TÜRKÇESİ AĞIZLARINDA SÖZ YAPIM

1. İSİMDEN İSİM YAPMA EKLERİ

1.66.3. Küçültme işlevi ile hayvan yavrusu adları türetir Çoğunlukla yansıma köklere ve

tekrarlanmış yansımalara eklenerek hayvan adları oluşturur.

balak: manda yavrusu; tavşan, ayı, kedi yavrusu [DS: malak “buzağı, manda yavrusu” 3108] (DS 497-498).

bazak/ bozak: domuz yavrusu [DS: boza aa.; DS: moza/ mozak aa. 3212, pozak “domuz yavrusu; ayı yavrusu” 3477] (DS 585).

koduk: eşek yavrusu, sıpa [DS: kodak/ kotmak aa., DS: kotak “manda yavrusu” 2935] (DS 2896)

potuk/ potak: deve yavrusu [DS: boduk “deve yavrusu, ayı yavrusu” 721, patah “domuz yavrusu” 3407; OT botu/ botuk “deve yavrusu” (DLTD: 105); TDES: 339, EDAL: 901] (DS 3475).

bücük/ becik/ bıcık/ bocik/ böcük: buzağı [KBS: 143] (DS 811). danik: dana (EKBK 38).

gıdık/ gıcık/ güdük: keçi yavrusu (DS 2032). gulik/ guluk: hindi [KBS: 567] (DS 2191).

kurik: eşek yavrusu, sıpa [DS: gürük “eşek” 2238; EDPT: 645, KBS: kur “yansıma” +ık 512] (DS 3008).

torpuk: bir yaşında doğuran koyun, inek vb. hayvanlar [ET torpı “dana, buzağı” 79

(EDPT: 533); krş. Krgz. toropoy “domuz yavrusu”, torpok “ikinci yaşına basmış olan tosun” (KrgzS: 751), Tel. torpok “iki yıllık buzağı” (TAS: 116)] (DS 3969). zırık: erkek eşek (DS 4377).

morik: koyu kırmızı renkli bir hayvan (DS 3210). bavuk: kedi (DS 574).

bıtbıdık: bıldırcın (DS 671). cırrık: ağustos böceği (DS 926).

cırık: serçeye benzer bir kuş; kuş yavrusu, piliç [DS: curruk “martı; kışın görülen, güvercinden küçük sarı renkli bir kuş” 1019] (DS 929).

cızcızık: ağustos böceği [M-ADK: cızzık aa. 359] (EYSV 31).

çekik: serçe büyüklüğünde tarla kuşu [MİAS: “çekirge” 77; DS: cekcek/cekceki “serçe büyüklüğünde gri renkli bir kuş” 876; TTL: 491] (DS 1112).

çırçırık: ağustos böceği (EYSV 41). çüşük: çocuk dili ile merkep (DS 1309).

gurgurik: solucana benzeyen ve geceleri gur gur diye ses çıkaran bir böcek; kurbağa (EYSV 96).

ḫecḫecık: kırlangıç (SMA 285)? kıtırık: tırtıl (EYSV 132). kürrük: üveyik kuşu (DS 3046). mırmırık: kedi (DS 3188).

oşik: küçük köpek [EKBK: “köpek” 62] (DS 3292).

perperik: kelebek (EYSV 170).

pürük: serçeden küçük boz renkli, ötücü bir kuş (DS 3500). vırrık: ördek yavrusu; arı kuşu (DS 4101).

vızzık/ vizik: sivrisinek [DS: vızık “sinek” 4805] (DS 4104).

1.66.4. Nitelik bildiren sıfatlar türetir.

annık: alnı fazla çıkıntılı insan [ < alın+ık] (DS 279).

aydaşık: beceriksiz, aciz [DS: aydaş/ aydaşık “zayıf, cılız” 400] (DS 411). boynik: boynu eğri [DS: boynak aa.] (DS 747).

büsmürük: eski, yırtık elbiseli kimse (DS 830). cızırık: yerli yersiz ağlayan (DS 951).

çoturuk: dişleri düzgün olmayan adam (DS 1275). dızik: korkak, ödlek (EYSV 56).

fısırık: sonucu olmayan boş iş (DS 1858).

fıtfıtik: çok hareketli, yerinde duramayan (kişi) (M-ŞDK-I 73). fossuk/ fosuk: içi boş, çürük (DS 1877).

gıçuk: topal (DS 2031).

gıldırik: küre, toparlak; kırıntı; küçük, ince (DS 2041).

hımık/ hımik: burundan, genizden konuşan kimse [TTL-II: < Erm. 304, Dankoff, 1995: 255] (DS 2361).

hırik: zayıf, hastalıklı (DS 2373). hoyuḫ: alık, serseri (DS 4518).

kıfık: asil olmayan [DS: kıf “kir, pislik”] (DS 2788). kıtırik: çok kuru (DS 2848).

kızrık/ kızzık: kavrulmuş, yanmış (DS 2868). kikirik: çıtkırıldım; yerli yersiz gülen (DS 2870).

kobuk: kolsuz, parmaksız kimse [DS: koppik “kötürüm” 2921, kop “insan ve hayvan vücudunda çıkan kabarcık, şiş, kabartı; bir kolu sakat (kimse); top, yumak” 2919] (DS 2890).

kuzuk/ kozik/ kuzzik: kambur (DS 3008). loğik: yuvarlak, silindir biçimli (EYSV 145).

muşuk: uyuşuk, yerinden kıpırdamak istemeyen (DS 3225). öfnezik/ öhnezik: zayıf, cılız, ölmek üzere olan (DS 3313).

pufik: yumuşak, ince (DS 3482).

sızık: çok ağlayan, sızlanan kimse (DS 3628). şirnik: tatlı (DS 3784).

tombilik/ tombik: şişmanca, tombul [DS: topik “tombul, şişman” 3965, EYSV: topbilik “yusyuvarlak” 207; KBS: 908] (DS 3956).

toruk: dik kafalı [KBS: 919] (DS 3970).

totuk: güçlü, yiğit [krş. DS: tot “şişman” 3974] (DS 3974). yampirik: yan yan yürüyen (DS 4156).

yavaşık: ağırkanlı (DS 4816). zoruk: yoksul (NF 166, DS 4397).

1.66.5. Bitki adları türetir.

bozık/ bozik: boz armut, pancar [EKBK: bozik “bir armut çeşidi” 32] (DS 751). buğdayık: buğdaya benzeyen bir tür ot, yabani buğday [TTL: 389] (DS 780). çıtırık: ağaç şeklinde büyüyen sakızlı bitki (DS 1195).

kışık: ekşi, bir çeşit kışlık armut (DS 2845).

pışpışik: tazeyken kavrularak yenilen, yeşil yapraklı, dikenli bir ot [Dankoff, 1995: 750] (DS 3448).

pürük: pancar (DS 3500).

soğanik: yabani sarımsak (Y-EASV 211). tokuk: gül goncası (DS 3950).

topuk: badem ve ceviz büyüklüğünde yumru kökleri olan bir çeşit ot (DS 3965). toruk: yeni yetişen çam ağacı, fidan [DS: toru aa., DS: tor “fidan” 3967] (DS 3970).

1.66.6. Alet, eşya adları türetir.

çanik: küçük çanak, toprak kap (EKBK 35). çantik: çanta, küçük torba (DS 1072).

çitik: başörtüsü, yemeni; basma kumaş [DS: çit aa.] (DS 1241).

parçik: küp, bardak, topraktan yapılmış emzikli testi, yoğurt kabı [DS: parç “bakır su tası, emzikli testi, topraktan yapılmış ibrik” 3395 80)(MİA 415).

söbük: ibrik vb. şeylerin emziği (DS 3673).

şeytanoġ : gazete parçasına ip takılarak yapılan uçurtma (D-VGHA 127). tasık: küçük çömlek [EKBK: tasik aa. 70; KBS: 864] (DS 3837).

tolik: su kabağı, asma kabağı [DS: tol “su kabağı” 3952] (DS 3953). çukuruk: çitlere yapılan kapı (DS 1302).

dındınık: yapma bebek, çocuk oyuncağı (DS 1463).

fırfırık: topaç; ucuna ip bağlanıp havada çevrilince ses çıkaran bir çocuk oyuncağı [DS: fırfırik “rüzgargülü” 4503, EA: fırfırik “topaç” 118; TTL-II: < Far. farfaruk 55] (DS 1854).

patirik: mürver ağacından yapılan oyuncak silah [DRTA: “koltuk değneği” 305] (EKBK 64)

taŋgırik: iki tekerlekli ve yaylı at arabası (DTAS 245). tırtırik: motorsiklet (EYSV 206).

1.66.7. Organ adları türetir.

dübürük: kalın bağırsağın sona erdiği yer, büzük (KbrA 286). kovuk: sidik torbası [DS: kavuk aa. 2693; KBS: 547] (DS 2940). komuk: topuk kemiği (DS 2914).

dızık: kıç, makat (DS 1476).

hopuk: kucak [DS: hop aa.] (DS 2405).

1.66.8. Hastalık adları türetir.

karık: bir göz hastalığı [DS: “kara bakmakla oluşan göz hastalığı” 4535, krş. DS: karıklık “kar ve güneş gözlüğü”; < gari “barley”(Dankoff, 1995: 92)81] (DS 2661).

bırbırık: ishal (M-EDK-I 26).

80 Tezcan, Eski Osm. barç ‘kova’, Az. parç ‘maşraba’ kelimelerinin ET bart ‘bardak’ ilgili olabileceğini

belirtmiştir. Yazar bakraç kelimesini de ‘*barç + ak’ şeklinde çözümlemiş, kelimenin sonradan bakır ile bulaşmaya uğradığını öne sürmüştür (1981c: 285).

81 Yazar, “kara bakmaktan oluşan göz hastalığı” tanımını halk etimolojisi olarak değerlendirmiştir.

Dankoff’un DS’deki ‘karıklık’ kelimesini görmediği veya dikkate almadığı anlaşılıyor. Eren, kelimenin kar ile ilgili Türkçe bir türev olduğunu belirtmiştir (1995: 865).

hırtik: boğmacaya benzer bir çeşit hastalık; kuş palazı gibi nefes darlığı yapan bir hastalık (DS 2374).

tırık: sürgün, ishal [DS: tırlak aa; < t’rik’ “dung, excrement” (Dankoff, 1995: 187)] (DS 3919).

virik: sürgün, ishal [< vrik “plain soup made of bulgur flour; bulgur broth” (Dankoff, 1995: 691)82] (DS 4106).

yavaşık: küçükbaş hayvanlarda, özellikle koyunlarda görülen hastalık [DS: yavaşak aa.] (DS 4204).

1.66.9. Yemek adları türetir.

kakık: etin yağlı ve zarlı yerlerinin kavrulmasıyla yapılan kavurmamsı yiyecek (M- MKAK 750).

kofik: içerisi oyulmuş patlıcan ya da biber kurusu (DS 2900). küzürük: kuyruk kavrularak elde edilen kıkırdak (DS 4579). toptopik: yoğurtlu köfte (PTK 292).

kıtık: leblebi (DS 2848).

kıtırik: ateşte kızartılıp ufak parçalara bölünmüş yufka ekmeği (DS 2848). mırmırık: tatsız; sulu ayran; çok ekşimiş boza [Dankoff, 1995: E150] (DS 3188). pofik: somun ekmek (EYSV 173).

1.66.10. Yer adları türetir.

koyuk: dağın ve kayanın kuytu yeri (DS 2943).

kulik: cezaevi [krş. DS: koltuk/ koltak “küçük oda” 2911] (DS 2996 ). topuk: deniz ve göllerde sonradan oluşan adacıklar (DS 3965).

tümük: hüyük [DS: tüm “tepe, tümsek” 4010] (DS 4011).

gömbük: bir akarsuyun iki yanı sıra uzanan ya da kaynakları çevreleyen yeşillik, çayırlık kısım [DS: göm “yeşil” 2146] (DS 2147).

gömük: köşe (çuval, cep, oda, tarla vb. şeyler için) [krş. DS: göpcük aa.] (DS 2156). duluk: duvarın gölge olan tarafı [DS: dul “evin arka ve yan tarafları; siper, kuytu yer”

1596] (DS 1598). dırık: hela (DS 1469).

çıtırık: fundalık; dağ eteklerindeki taşlı yol (DS 1195).

1.66.11. Çeşitli somut ve soyut adlar türetir.

belik: işaret, nişan [DS: bel/ bellik aa.] (DS 604).

beşik: keçi, koyun ve sığır gibi hayvanların alınlarındaki beyazlık veya böyle bir lekeye sahip olan hayvan [ < baş+ık ? 83; DS: beş aa.; TTL: beş/ beşik < Kürt. 323, 325] (DS 642).

birik: eş, benzer (DS 701).

birik: yalnız, tek başına (D-VGHA 15).

cücük/ cicik/ cikcik/ çücük: tomurcuk; filiz, çil; meyve ve sebzelerin en küçüğü [TTL: 454] (DS 1023).

çamrık: bulanık su birikintisi [DS: çamrak aa.] (DS 1066).

çatırık: toprağın don tutma zamanı, çok soğuk [KBS: 223] (DS 1090). çığrık: taşlı yol, patika; iz [DS: çığır/ çığrak aa.] (DS 1160).

çomuk: bodur, bacaksız, kısa boylu [MKS: “eksiği bulunan tam olmayan” 51] (DS 1267). çotuk: kesilmiş ağacın toprakta kalan kısmı, kök başı [TTL: *çot- uk 532, KBS: çot + uk

251] (DTAS 94).

çöpük: yünün kirli ve çöplü yerleri [DS: çöpün/ çöpür aa.; M-BDAY: çöpürük “kirli, çöplü, kıllı” 431; ET çöbik “çöp, bulanıklı” (ETG: 272); TTL: 535, Vasary, 2013: 4492] (DS 1290).

çöpürük: hastalık, suç, kabahat (DS 1291). darık: keder, üzüntü (DS 1371).

incirik: ezilmiş incir (DS 2539).

kıcık: çam kozalağı [DS: kıcı aa.] (DS 2782).

kıltık: yatağın baş ya da ayak ucu [DS: kılt aa.] (DS 2801). kırtık: sigara izmariti (DS 2837).

kozuk: cevizin yeşil kabuğu (DS 2946). küfük: içi boş, çürük (DS 3026).

kürtük: kuytu yerlere toplanmış kar ya da kum yığını [DS: kürtüm/ kürtül/ kürtün aa.; TDES: 276, KBS: 398, EDAL: 724)] 84 (DS 3047).

83 krş. OT başıl “tepesinde beyazı bulunan” (DLTD: 74). ‘beşik’ ile aynı anlamı taşıyan ‘beş’ kelimesi ile

bel “işaret, nişan” arasında ilgi kurmak ve bu verileri sigmatizm örneği olarak değerlendirmek de mümkün

görünmektedir.

84 Dankoff’un gürtük ‘çukurlara toplanmış kar’ verisini, kord ‘çukur’ (1995: 388) ile birleştirmesi ve

mamak: çocuk yemeği, mama (DS 4584). moruk: leylak (DS 3210).

öçürük: tarlalara zarar vermemesi için hayvanın üç ayağı bağlanmış durumu (DS 3309). önüklerde: geçenlerde (DS 4625).

örük: zaman [DS: “bir şeyin yapılması, bir borcun ödenmesi için verilen süre” 3352; ET ür “uzun zaman, müddet, süre” (EUTS: 178); Arat, 1991: 335] (DS 4627)

pusuk: sis (DS 3489).

tomruk: yumru, ur [DS: tomur aa.] (DS 3957).

totik: çocukların taş oyununda ortaya koydukları hedef taşı [DS: tot “top; şişman”] (DS 3974).

ucik: köşe, kenar [DS: üçük aa. 4791] (DS 4019).

yapık: dolaşık saç; dolaşık, karışık, birbirine girmiş saç, ip vb. (DS 4177). yaşık: yaşıt (DS 4197).

yiyik: hastalık [KBS: < ig “hastalık” + ik 1150] (DS 4284).

çapık: alkış [DS: çepik/ çepük “alkış, el çırpma” 1143; KBS: çap “yansıma” +ık 220, Dankoff, 1995: 293 85] (DS 1075).

çıtırık: küçük dolu tanesi (DS 1194). çıtırık: kıvılcım (DS 1196).

fıyık: ıslık (DS 1862). ġıjjiyh: kayma (EİA 135). tapik: uyku (DS 3826).

1.67. +ki

(+kı, +kU, +gI, +ġı,+ḫı, +hi, +ḫu)

Aitlik, içinde bulunma bildirir. Çoğunlukla sıfat türeten bu ek kalıplaşma yoluyla bazı kalıcı isimler türetmiştir (Banguoğlu, 2004: 184, Zülfikar, 1991: 100, Hatipoğlu, 1974: 85).

bizimki: koca ve eşi birbiri için söylerler (ErzA 114). dağdaki: kurt; domuz (DS 1324).

içērki: akraba [DS: içertiler “aile, akraba” 2504; ET içreki “saray mensupları ve harem halkı” (OTG: 244, EUTS: 59)] (DRTA 211).

kündeki: hergünkü; günlük [EİA: kündeki külli çöreyh “bıkkınlık veren şey; çok alışılmış şey veya kimse”] (EİA 208).

oġaki: ilki [AUKA: oġa “evvela, önce”] (AUKA 262).

önkü: ilk, önceki, birinci [DS: öngü “birinci” 4624, GAA: öŋgü “öndeki” 119] (DS 3340).

sonku: son, sonuncu, son çocuk (Y-BYA 222).

yılkı: at sürüsü; başıboş bırakılmış at, öküz, inek vb. sürüsü [ < yıl “sene” + kı (Räsänen, 1957: 200, EDPT: 925, KBS: 1141), < DLT ıl- “inmek” + -kı (Demir, 2001: 539)] (DS 4271).

ötekisi: sağdıç (DS 3357).

1.68. +(I)l / +(U)l

Benzerlik ifade eden, isimlere ‘renk’, ‘bulundurulan, yansıtılan özellik’ kavramlarını katan, nadir eklerden biridir (Ergin, 1990: 168, Banguoğlu, 2004: 177, Hatipoğlu, 1974: 85, Zülfikar, 1991: 100, Korkmaz, 2003: 49).

Ergin, eki +sIl’dan getirmiş (1990: 168), Banguoğlu ekin +gIl ekinden gelmiş olabileceğini söylemiştir (2004: 177). Erdal da hayvanların vücutlarındaki belli bir noktayı göstermek için kullanılan +Il ekinin +gIl’dan geldiği görüşündedir (1991: 99).86 1.68.1. Vücudunun belli bir bölümü beyaz olan hayvanları gösteren kelimeler türetir. 87

borül: boğazı beyaz sığır [OT boġrul koy “boğazı beyaz koyun” (DLT-I: 481) 88; Tekin,

2003c: 10, OTWF: 99] (AybA 120).

boymul: boynunda beyazlık bulunan sığır [DS: “boynu siyah koyun” 476, MKS: boymut “boynu kara koyun” 35; ET boymul “beyaz boyunlu” (OTG: 241), OT boymul “boynu ak olan hayvan” (DLTD: 105); KBS: 164] (AybA120).

86 Bang, yeşil ve kızıl kelimelerini +sIl eki ile türetildiğini iddia etmiş, ekin hiç değişmeden Kzk. aksıl

kelimesinde olduğunu belirtmiştir. Renk adlarına gelen +çIl ekini de bu ekle aynı kabul ederek ‘akçıl,

gökçül’ örneklerini vermiştir (1980: 67). Tekin, Bang’ın bu görüşünü Türk lehçelerinde kelime içindeki

-zs- ve -ss- ünsüz çiftlerinin korunmuş olmasını gerekçe göstererek kabul etmemiştir (2004b: 418-419).

87 bk. Bilgen, 1989: 18, 21, Erdal, 1991: 99. 88 Kelime DLT dizininde yer almıyor.

böġrül: yan tarafı beyaz olan sığır [OT bögrül “böğrü ak olan hayvan” (DLTD: 107); OTWF: 99] (DS 765).

kuyruğul: kuyruğunun ucu ak olan hayvan [KİAT: guyrul aa. 325; OTWF: 99] (DS 4574). tepel: alnında ak leke olan inek, öküz vb. hayvanlar [TDES: 402, KBS: 880, Kaçalin, 2006: 248; krş. OT başıl/ başġıl “tepesinde beyazı bulunan koyun” (DLTD: 74)] (DS 3882).