• Sonuç bulunamadı

2.3. Konuyla Ġlgili YapılmıĢ ÇalıĢmalar

2.3.1. YaĢam Temelli Öğrenme Ġle Ġlgili YapılmıĢ ÇalıĢmalar

2.3.1.1. YaĢam Temelli Öğrenme Ġle Ġlgili YapılmıĢ Yurt Ġç

Demircioğlu, Demircioğlu ve Ayas (2006), çalıĢmalarında hikâyelere dayalı öğretim programının (yaĢam temelli öğretimin) amaçları, açıklayıcı hikâyeler ve hikâyelerin öğrenme ortamında kullanımı ile ilgili bilgiler vermiĢtir. ÇalıĢmada yazarlardan biri tarafından geliĢtirilmiĢ olan kimya konularıyla alakalı iki hikâyede örnek olarak sunulmuĢtur. Ayrıca bu konuda yapılan çalıĢmalarda incelenmiĢ ve sonuç olarak kimyasal hikâyelerin öğrencilerin öğrenmeye karĢı istekliliklerini artırdığı ve anlamlı öğrenmeyi gerçekleĢtirdiği görüĢüne varılmıĢtır. Çam (2008), yaptığı çalıĢmada biyoloji derslerinde yaĢam temelli öğrenme yaklaĢımının etkilerini araĢtırmıĢtır. Bu çalıĢmanın amacı, yaĢam temelli öğrenmenin öğrencilerin biyoloji derslerindeki baĢarılarına, biyoloji dersine olan tutumlarına ve bilimsel iĢlem becerilerine karĢı etkisini incelemek olmuĢtur. Bu çalıĢmanın sonucunda yasam temelli öğrenme ile geleneksel öğrenme arasında öğrencilerin baĢarıları, biyolojiye karsı tutumları ve bilimsel iĢlem becerileri bağlamında anlamlı bir fark bulunmuĢtur. Yasam temelli dersleri takip eden öğrencilerin geleneksel dersi takip eden öğrencilere göre biyoloji dersine karĢı ilgilerinin daha fazla olduğu, biyoloji dersine karĢı olan tutumlarının ve bilimsel iĢlem becerilerinde de olumlu yönde bir artıĢ olduğu tespit edilmiĢtir.

38

Benzer olarak, Yaman (2009), yaptığı araĢtırmada solunum ve enerji kazanımı konusunda öğrencilerin ilgisini çeken bağlam ve yöntemlerden bahsetmiĢtir. Bu çalıĢmadaki amaç, öğrenci baĢarısını ve öğrenme motivasyonunu olumlu yönde etkileyecek bağlamların ve çalıĢma yöntemlerinin bulunmasıdır. ÇalıĢmada konu ile ilgili çeĢitli bağlamlara ve ders sürecinde yapılacak etkinliklere karĢı öğrencilerin ilgisini belirlemek amacıyla anket formu hazırlanmıĢtır. Veriler bu anket formu ile toplanmıĢtır. AraĢtırmanın çalıĢma grubunu Almanya‟nın Schleswig- Holstein eyaletinde 11. ve 12. sınıfa devam eden 173 öğrenci oluĢturmuĢtur. AraĢtırmadan elde edilen sonuçlara göre öğrencilerin konuya olan ilgileri, konu çeĢitli bağlamlarla iliĢkilendirildiğinde artmıĢtır. Öğrencilerin görsel-iĢitsel materyallerle desteklenen etkinlikler ile sağlık, spor ve insan biyolojisi ile ilgili bağlamlara ilgilerinin en yüksek seviyede olduğu ortaya çıkmıĢtır. AraĢtırma sonuçlarının yaĢam temelli öğrenmenin esas alındığı ders içeriklerinin hazırlanmasında yardımcı olacağı sonucuna ulaĢılmıĢtır.

CoĢtu (2009), diğer çalıĢmalardan farklı olarak, hazırladığı çalıĢmasında bağlamsal öğrenme ve öğretme yaklaĢımına uygun ortamlarda öğretmen deneyimlerini belirlemek amacıyla nitel bir özel durum araĢtırmasının sonuçlarından bahsetmiĢtir. ÇalıĢmasını; (Relating, Experiencing, Applying, Cooperating, Transferring) iliĢkilendirme, tecrübe etme, uygulama, iĢbirliği ve öğrenilenlerin transfer edilmesini kapsayan, ilk harflerinden dolayı REACT olarak adlandırılan, stratejiye uygun öğretim materyalleri ile yürütmüĢtür. Veri toplama aracı olarak mevcut ve bağlamsal öğrenme ortamındaki derslerin öncesi ve sonrasında öğretmenle yapılan mülakatlar, ders gözlemleri ve öğrenme ürünleri kullanılmıĢtır. AraĢtırma sonucuna göre bu yaklaĢımın ve öğretim materyallerinin, öğrenme ortamını olumlu yönde farklılaĢtırdığı sonucuna varılmıĢtır. Bağlamsal öğrenme ortamları ve mevcut öğrenme ortamları açısından öğretmenin plan ve uygulamaları, tereddüt ve engelleri tecrübe ve pratikleri arasında bir iliĢki olduğu belirlenmiĢtir. Bunun yanı sıra bu çalıĢma sırasında, öğretmenlerin bazen geleneksel davranıĢlar sergilediği ve zaman konusunda sıkıntı yaĢadıkları ortaya çıkmıĢtır. AraĢtırmacı bu sonuçlara bakarak REACT stratejisinin yetersiz kalabildiğini ve eklemeler yapılabileceğini belirmiĢtir. Değermenci (2009), bağlam temelli 9. Sınıf dalgalar ünitesine yönelik materyal geliĢtirme, uygulama ve değerlendirme üzerine bir araĢtırma yapmıĢtır. Bu çalıĢmanın amacı 2007 yılında değiĢen fizik programın doğasına uygun, öğretmen ve öğrencilerin kullanabilecekleri materyaller geliĢtirip, bunların etkililiğini değerlendirebilmektir.

39

ÇalıĢma Trabzon Yomra Anadolu Lisesi‟ nde ders öğretmeni tarafından uygulanmıĢtır. 9.Sınıf Dalgalar Ünitesine yönelik, bağlam temelli öğrenme yaklaĢımını temel alan materyaller geliĢtirilmiĢtir. Yarı yapılandırılmıĢ mülakatlardan ve 10 saat boyunca kamera destekli gözlemlerden veriler elde edilmiĢtir. AraĢtırma sonucuna göre; bağlam temelli yaklaĢımın henüz öğretmen, öğrenci ve veli tarafından tam olarak algılanamadığından dolayı öğrenciler ve öğretmenler yeni materyallere kolay uyum sağlayamamıĢlardır. Bundan dolayı öğretmenlerin programı etkili yürütebilmeleri için öğretmenleri bilgilendirme etkinliklerinin yapılması gerektiği ileri sürülmüĢtür. AraĢtırmacı çalıĢmasında materyallerin ve yöntemin etkili olabilmesi için alanda ve müfredatta ne gibi değiĢiklikler yapılması gerektiği konusunda önerilerde bulunmuĢtur.

Ayvacı (2010), çalıĢmasında fizik öğretmenlerinin bağlam temelli yaklaĢım konusundaki görüĢlerini araĢtırmıĢtır. ÇalıĢmada özel durum metodolojisi kullanılmıĢtır. ÇalıĢmanın örneklemini 2008–2009 öğretim yılında Trabzon ilindeki liselerde görev yapan gönüllü 20 fizik öğretmeni oluĢturmuĢtur. ÇalıĢmada veri toplama aracı açık uçlu anket kullanılmıĢtır. ÇalıĢma sonucunda öğretmenlerin bağlam temelli yaklaĢım hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıkları, bundan dolayı öğretmenlerin bağlam temelli yaklaĢım hakkında seminerlerle ve kılavuzlarla bilinçlendirilmesi gerektiği savunulmuĢtur.

Ekinci (2010), yaptığı çalıĢmada bağlam temelli öğretim yönteminin lise 1. Sınıf öğrencilerine kimyasal bağlar konusunun öğretilmesine etkisini araĢtırmıĢtır. AraĢtırma 2009-2010 eğitim-öğretim yılında Bolu Abant Lisesi‟nde öğrenim gören rastgele seçilmiĢ 95 öğrenci ile 2 deney grubu ve 1 kontrol grubu oluĢturularak yürütülmüĢtür. AraĢtırmacı, ön test- son test kontrol gruplu modelini uygulamıĢtır. Öğrencilerin ders baĢarısı ve tutumları incelenmiĢtir. ÇalıĢmada veri toplama araçları olarak, kimya ön bilgi testi, klinik mülakat, kimya kavram baĢarı testi, kimya dersi tutum ölçeği kullanılmıĢtır. AraĢtırma üç hafta sürmüĢ, iki deney grubunda 6 ders saatinde 5 ayrı hikaye ve 11 tane etkinlik uygulanmıĢtır. Kontrol grubunda ise geleneksel öğretime dayalı yöntemler uygulanmıĢtır. Uygulama sonrasında her üç gruba klinik mülakat ile tekrar röportaj yapılmıĢ ve verdikleri cevaplar ses kayıt cihazı ile kaydedilmiĢtir. Aynı zamanda kavram baĢarı testi ve tutum ölçeği de tekrar uygulanmıĢtır. Kalıcılığı ölçmek amacıyla 3 ay sonra kavram baĢarı testi her üç gruba da tekrar uygulanmıĢtır. Alınan veriler spss programıyla analiz edilmiĢtir. Bu çalıĢmanın sonucunda deney ve kontrol grupları arasında anlamlı bir farkın olduğu, bağlam

40

temelli öğrenmenin öğrencilerin ders baĢarısına ve derse karĢı olan tutumlarına olumlu yönde etki ettiği görülmüĢtür.

Sarı (2010) yaptığı çalıĢmada “Dünya, GüneĢ ve Ay” konusu ile ilgili bağlama dayalı yaklaĢımın benimsendiği bir materyal geliĢtirmeyi ve geliĢtirilen bu materyali ilköğretim beĢinci sınıf öğrencilerine uygulayarak öğrencilerin alternatif kavramlarının giderilmesini ve eksik bilgilerinin tamamlanmasını amaçlamıĢtır. AraĢtırmada nitel ve nicel veriler elde edilmiĢtir. Nitel veriler; mülakat, yarı yapılandırılmıĢ mülakatlar ve gözlemlerden elde edilirken, nicel veriler kavram testinin yapılandırılması, ön test, son test, izleme testi ve tutum ölçeğinden elde edilmiĢtir. AraĢtırma 2008-2009 eğitim-öğretim yılında Çanakkale ili, Bayramiç ilçesi, Menderes Ġlköğretim Okulunda öğrenim gören, deney ve kontrol grubu olarak belirlenmiĢ 5. sınıfların iki ayrı Ģubesine uygulanmıĢtır. Öğrencilerin anlama düzeylerini ve anlamlı bir öğrenme gerçekleĢtirip gerçekleĢtirmediklerini belirlemek amacıyla çeĢitli etkinlikler içeren bağlama dayalı materyaller kullanmıĢtır. ÇalıĢma sonucuna göre, bağlama dayalı yaklaĢımın öğrencilerin anlatılan konuyla ilgili kavramları öğrenmelerinde ve öğrenilen bilgilerin kalıcılığı hususunda geleneksel yaklaĢıma göre daha etkili olduğunu göstermiĢtir. Fene yönelik tutum ölçeğinden elde edilen sonuçlara göre ise bağlama dayalı yaklaĢım ve geleneksel yöntemin öğrencilerin tutumları üzerindeki etkileri arasında fark olmadığını göstermektedir. Fakat deney grubuna uygulanan yarı yapılandırılmıĢ mülakatlar sonucunda bağlama dayalı yaklaĢımla yürütülen derslerde, öğrencilerin fene karĢı tutumlarını pozitif yönde etkilediği sonucuna varılmıĢtır. AraĢtırmanın sonucunda elde edilen sonuçlara dayanarak eğitimcilere ve araĢtırmacılara dair önerilerde bulunulmuĢtur.

Tekbıyık (2010), ortaöğretim dokuzuncu sınıf fizik dersi enerji ünitesinde bağlam temelli yaklaĢımla 5E öğretim modeline öğrenci ve öğretmen ders materyallerinin geliĢtirilmesini ve bu materyallerin öğrencilerin üzerindeki etkisini incelemeyi araĢtırmıĢtır. AraĢtırmada tek gruplu ön-test son-test deneysel desen kullanılmıĢtır. GeliĢtirilen materyaller 3 fizik öğretmeni tarafından Genel Lise‟ de (GL), Anadolu Lisesi‟ nde (AL) ve Teknik Lise‟ de (TL) toplam 83 öğrenciye uygulanmıĢtır. Veriler, Enerji Ünitesi Kavramsal BaĢarı Testi, Fizik Tutum Ölçeği, BütünleĢtirici Öğrenme Ortamı Anketi ve yarı yapılandırılmıĢ mülakatlarla toplanmıĢtır. AraĢtırmanın verileri; yüzde-frekans, bağımlı t testi, ANOVA, ANCOVA yöntemleriyle ve içerik analizi ile elde edilmiĢtir. AraĢtırmada, geliĢtirilen materyallerin, öğrencilerin kavramsal baĢarılarını artırdığı ortaya konulmuĢtur.

41

Materyallerin öğrencilerin fiziğe yönelik olumlu tutumlar geliĢtirmelerinde etkili olduğu ve öğrencilerin fizik dersine verdikleri önemi ve ilgilerini artırdığı görülmüĢtür. Ayrıca öğretmen ve öğrencilerin görüĢlerinden elde edilen sonuçlara göre; bu yöntemin soyut kavramları somutlaĢtırdığı ve aktif öğrenmeyi sağladığı ortaya konulmuĢtur. AraĢtırmanın sonucunda elde edilen bulgulara göre eğitimcilere önerilerde bulunulmuĢtur.

Ġlhan (2010), yaptığı çalıĢmada kimyasal denge konusunun öğrenilmesinde yaĢam temelli öğrenme yaklaĢımın etkisini araĢtırmıĢtır. Ayrıca bu çalıĢmada uygulamaya katılan öğrenci ve öğretmenlerin yaĢam temelli öğrenme ile ilgili düĢünceleri tespit edilmeye çalıĢılmıĢtır. AraĢtırmada, hem nicel araĢtırma hem de nitel araĢtırma desenleri kullanılmıĢtır. ÇalıĢma, Erzurum Anadolu Lisesi‟ nde 11. Sınıfta öğrenim gören dört sınıftaki 104 öğrenciden oluĢmuĢtur. ÇalıĢmanın nitel kısmında iki kimya öğretmeninin de görüĢleri alınmıĢtır. Elde edilen nicel ve nitel verilerin analizleri sonucunda yaĢam temelli öğrenmenin geleneksel öğretime göre öğrencilerin baĢarılarını ve motivasyonlarını arttırmada daha etkili olduğunu ortaya çıkmıĢtır.

Çekiç Toroslu (2011), yaptığı çalıĢmada yaĢam temelli öğrenme yaklaĢımı ile desteklenen 7E öğrenme modelinin öğrencilerin enerji konusundaki baĢarı, kavram yanılgısı ve bilimsel süreç becerilerine etkisini araĢtırmıĢtır. AraĢtırma Polatlı Atatürk Lisesi ve Polatlı Anadolu Lisesi 10. Sınıf öğrencileri üzerinde yapılmıĢtır. AraĢtırmada ön test- son test kontrol gruplu yarı deneysel desen kullanılmıĢtır. AraĢtırma 8 hafta sürmüĢtür ve bu süreçte deney grubuna yaĢam temelli öğrenme ile desteklenmiĢ 7 E modeli uygulanmıĢtır. Verilerin analizleri sonucunda yaĢam temelli öğrenme yaklaĢımıyla desteklenmiĢ 7E öğrenme modelinin geleneksel yaklaĢıma göre öğrencilerin baĢarılarına, bilimsel süreç becerilerinin geliĢimine anlamlı bir katkı sağladığı, ancak kavram yanılgılarını gidermede aynı sonucun alınmadığı tespit edilmiĢtir.

Gürsoy Köroğlu (2011), yaptığı araĢtırmada yaĢam temelli yaklaĢıma uygun olarak hazırlanan eğitimin, biyoloji öğretmen adaylarının biyolojik çeĢitlilik ve doğayı koruma tutumlarına, çevreye ilgilerine ve çevre bilinçli tüketici davranıĢlarına etkisinin olup olmadığını ve bunların arasındaki iliĢkiyi saptamayı amaçlamıĢtır. AraĢtırmada biyolojik çeĢitlilik ve doğa koruma kavramlarıyla ilgili olarak uygulanan etkinlikler kullanılmıĢtır. Ayrıca çalıĢmada kullanılan belgeseller TRT ve TEMA yayınlarından seçilmiĢtir. AraĢtırmada veri toplama araçları olarak biyolojik çeĢitlilik ve doğa koruma tutum ölçeği, çevreye ilgi ölçeği, çevre bilinçli tüketici davranıĢ ölçeği, açık uçlu sorular ve görüĢme

42

tekniği kullanılmıĢtır. Yapılan araĢtırmadan elde edilen sonuçlara göre biyoloji öğretmen adaylarının bilinçli tüketici davranıĢlarının, çevreye olan ilgilerinin, biyolojik çeĢitlilik ve doğayı korumaya yönelik tutumlarının olumlu yönde arttığı belirtilmiĢtir.

Kutu (2011), yaptığı çalıĢmada YaĢam Temelli ARCS Öğretim modelinin hayatımızda kimya ünitesinin öğretilmesine etkisini incelemiĢtir. ARCS; attention (dikkat), relevance (uygunluk), confidence (güven) ve satisfaction (tatmin) kelimelerinin ilk harflerinden oluĢan bir öğretim stratejisidir. Bu çalıĢma ile YaĢam Temelli ARCS Öğretim modeliyle öğrenmenin; edinilen bilginin kalıcılığına, öğrencilerin kimya dersine karĢı tutum ve motivasyonları üzerindeki etkisi de incelenmiĢtir. ÇalıĢma grubunu, Erzurum‟ da bir lisenin iki farklı 9. sınıf Ģubesinde öğrenim gören toplam 60 öğrenci oluĢturmuĢtur. Yapılan çalıĢmanın sonucunda kullanılan yöntemin bilginin kalıcılığını ve öğrencilerin derse karĢı motivasyonlarını artırdığını göstermiĢtir. Ancak öğrencilerin kimya dersine karĢı tutumları üzerinde bu öğrenme modeli, istatistiksel bakımdan anlamlı bir fark oluĢturmamıĢtır. Bu çalıĢmaya göre; öğrencilerin içinde bulundukları öğrenme ortamını yapılandırmacı bir öğrenme ortamı olarak algıladıkları görülmüĢtür.

Acar ve Yaman (2011), yaptıkları çalıĢmada Bağlam Temelli Öğrenmenin öğrencilerin mikroorganizmalar konusunda ilgi ve bilgi düzeylerine etkisini araĢtırmıĢlardır. AraĢtırmada “ön test-son test” kontrol gruplu deneme modeli” kullanılmıĢtır. AraĢtırmanın çalıĢma grubunu 2009-2010 öğretim yılında Gebze Ziya Gökalp lisesinde öğrenim gören 191 9. sınıf öğrencisi oluĢturmuĢtur. Hazırlanan ders içerikleri üç hafta boyunca öğrencilere uygulanmıĢtır. AraĢtırmacılar deney grubunda dersleri bağlam temelli öğrenme modeline göre iĢlemiĢlerdir. Kontrol grubunda ise dersler düz anlatım ve soru-cevap yöntemi kullanılarak iĢlenmiĢtir. Deney ve kontrol grubundan elde edilen veriler SPSS programı kullanılarak analiz edilmiĢtir. Analiz sonuçlarına göre bilgi testinden elde edilen sonuçlarda deney grubu ile kontrol grubu arasında anlamlı bir fark oluĢtuğu belirtilmiĢtir. Deney grubunun baĢarısı daha yüksek çıkmıĢtır. Ġlgi testinde ise yine aynı Ģekilde bağlam temelli öğrenme ile ilgili uygulama yapıldıktan sonra, deney grubunun puanlarında artıĢ gözlemlenirken, kontrol grubunda ise azalma gözlemlenmiĢtir.

Akpınar (2012), tarafından yapılan araĢtırmada kavramsal değiĢim metinlerinin öğrenci eriĢisine etkisi incelenmiĢtir. AraĢtırmacının hazırladığı metinler dokuzuncu sınıf öğrencilerine bağlam temelli yaklaĢımla 5E modelinde iĢlenmiĢtir. Karma metodun kullanıldığı bu araĢtırma sekiz hafta boyunca kuvvet ve hareket ünitesinde uygulanmıĢtır.

43

AraĢtırmacı öğrenci eriĢimini belirlemek için üç adet çoktan seçmeli test geliĢtirmiĢtir. Hazırlanan bu testlerden biri klasik, diğeri formula 1 ve bir diğeri de oryantiring Ģeklindedir. Ayrıca araĢtırmacı 24 gönüllü öğrenciyle oluĢturulan çalıĢma grubuyla görüĢmeler yapmıĢ, bu görüĢmelerde yarı yapılandırılmıĢ görüĢme formu kullanmıĢtır. AraĢtırmanın sonucuna göre dokuzuncu sınıf Kuvvet ve Hareket Ünitesinde bağlam temelli yaklaĢımla hazırlanmıĢ 5E modelindeki bir öğretim sürecinde kullanılan kavramsal değiĢim metinlerinin öğrenci eriĢisine olumlu etkisinin bulunduğu belirtilmiĢtir.

Hırça (2012), yaptığı çalıĢmada Bağlam Temelli Öğrenme YaklaĢımına uygun etkinliklerin öğrencilerin fizik konularını anlamasına ve fizik dersine karĢı tutumuna etkisini araĢtırmıĢtır. Bu çalıĢma, 2008-2009 öğretim yılı bahar döneminde 9. ve 10. sınıf fizik dersinde toplam 39 öğrenci gerçekleĢmiĢtir. ÇalıĢmada basit malzemelerle, gerçek yaĢamla çeĢitli bağlamlar kurularak etkinlikler hazırlanmıĢ ve öğrencilere uygulanmıĢtır. Bu çalıĢma eylem araĢtırmasına göre desenlenmiĢtir. AraĢtırma verileri, yarı-yapılandırılmıĢ görüĢme ve katılımcı gözlem yöntemi ile toplanmıĢtır. Elde edilen veriler betimsel olarak analiz edilmiĢtir. Bu çalıĢmanın sonucunda, bağlam temelli öğrenme yaklaĢımına uygun ekinliklerin öğrencilerin fizik kavramlarını daha somut hale getirmesine ve daha kalıcı öğrenme yapmalarına olumlu yönde etki ettiği belirlenmiĢtir.

Sağlam, Kanadlı ve UĢak (2012), bağlamın öğrencilerin kavram imajları üzerindeki etkisini araĢtırmıĢlardır. Bu amaçla öncelikle öğrencilere kuvvet ve sürat bağlamları içerisinde hareket kavramı ile ilgili açık uçlu sorular sorulmuĢtur. Bağlamın öğrencilerin sahip olduğu kavramları ne Ģekilde etkilediğini bulmak amacıyla, bu testte baĢarılı olan öğrencilerden 13 öğrenci ile bir mülakat yapılmıĢ ve mülakatta kuvvet ve sürat kavramlarının birlikte olduğu bir bağlamda, hareket kavramı ile ilgili bir problem öğrencilere yöneltilmiĢtir. AraĢtırma sonuçlarına göre; çağrıĢtırılmıĢ bir kavram imajı (ÇKĠ) sınırlı bir bağlamda öğrenciye baĢarılı sonuçlar sağlarken, daha geniĢ bir bağlamda yetersiz kalmıĢtır ve herhangi bir bağlamda gözlemlenemeyen bir kavram yanılgısı farklı bir bağlamda ortaya çıkmıĢtır.

Kurnaz (2013), yaptığı araĢtırmada fizik öğretmenlerinin bağlam temelli fizik problemleriyle ilgili algılamalarını incelemiĢtir. ÇalıĢma grubu, çalıĢmaya katılmaya gönüllü olan toplam 27 fizik öğretmeninden oluĢmuĢtur. ÇalıĢmada içerik analizi yöntemi kullanılmıĢtır ve veriler açık uçlu sorular ile toplanmıĢtır. Verilerden elde edilen sonuçlar öğretmenlerin bağlam temelli problemlerin hazırlanması ve ne iĢe yaradığı konusunda

44

yeterli bilgiye sahip olmadıklarını göstermiĢtir. Aynı zamanda bu çalıĢma öğretmenlerin konu ile ilgili derslerinde yaptıkları bazı uygulamaların geliĢigüzel olduğunu ortaya koymuĢtur. AraĢtırmada son olarak öğretmenlerin bu konu ile ilgili bilgilendirilmeleri için hizmet içi çalıĢmaların yapılması gerektiği öne sürülmüĢtür.

Topuz, Gençer, Bacanak ve Karamustafaoğlu (2013), yaptıkları araĢtırmada bağlam temelli yaklaĢım hakkında fen ve teknoloji öğretmenlerinin görüĢleri ve uygulayabilme düzeylerini incelemiĢlerdir. ÇalıĢma, Amasya ili merkez ve ilçelerindeki okullarda görev yapan 8 Fen ve Teknoloji öğretmeni ile gerçekleĢmiĢtir. Veriler nitel araĢtırma yöntemi kapsamında öğretmenlerle yürütülen yarı-yapılandırılmıĢ mülakatlardan, açık-uçlu anketlerden ve ders-içi uygulama gözlemlerinden elde edilmiĢtir. Elde edilen veriler, Nvivo 9.0 programıyla analiz edilmiĢtir. AraĢtırma sonucuna göre öğretmenlerin bağlam temelli öğrenme hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıkları çıkmıĢtır. Öğretmenler bağlam temelli öğrenmeyi dersi günlük yaĢamdan örneklerle sunmak Ģeklinde tanımlamıĢlardır. GüneĢ Koç (2013), yaptığı araĢtırmada 5E modeli ile desteklenen bağlam temelli yaklaĢımın yedinci sınıf öğrencilerinin ıĢık ünitesindeki baĢarılarına, bilgilerinin kalıcılığına ve fen dersine karĢı olan tutumlarına etkisini incelemiĢtir. ÇalıĢmada 5 E modeli ile desteklenen bağlam temelli yaklaĢımın yanı sıra, 5E modelinin ve bağlam temelli yaklaĢımın bağımsız değiĢkenler üzerindeki etkisi ayrı ayrı incelenmiĢtir. AraĢtırma 3 deney, 1 kontrol grubu ile yürütülmüĢtür ve her bir çalıĢma grubu için ders materyalleri geliĢtirilmiĢtir. Öğrencilere ön test olarak IĢık Önbilgi Testi, IĢık BaĢarı Testi, Fen Tutum Ölçeği ve Mantıksal DüĢünme Yetenek Testi uygulanmıĢtır. IĢık BaĢarı Testi ve Fen Tutum Ölçeği son test olarak tekrar uygulanmıĢtır. Son testlerin uygulanmasından 1 ay sonra ise IBT kalıcılık testi olarak uygulanmıĢtır. AraĢtırmadan elde edilen sonuçlara göre öğrenci baĢarısını ve fen dersine karĢı olan tutumlarını artırmada 5E modeli ile desteklenen bağlam temelli yaklaĢımın etkili olduğu, kalıcılıkta ise 5E modelinin etkili olduğu sonucuna varılmıĢtır. Cinsiyet değiĢkeninin baĢarı, tutum ve kalıcılık üzerinde bir etkisinin olmadığı belirtilirken; baĢarı ve kalıcılıkla mantıksal düĢünme yeteneğinin iliĢkili olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır.

2.3.1.2. YaĢam Temelli Öğrenme Ġle Ġlgili YapılmıĢ Yurt DıĢı