• Sonuç bulunamadı

U Şimşek (2006), üç, dört, beş yıldızlı otellerde çalışan personelin gıda güvenliği uygulamalarını ortaya koymayı ve otellerin yıldız sayıları ile çalışan

YĐYECEK ÜRETĐM SÜRECĐ VE REKABET ÜSTÜNLÜĞÜNE ETKĐLERĐ: OTEL ĐŞLETMELERĐNE YÖNELĐK BĐR ARAŞTIRMA

O. U Şimşek (2006), üç, dört, beş yıldızlı otellerde çalışan personelin gıda güvenliği uygulamalarını ortaya koymayı ve otellerin yıldız sayıları ile çalışan

personelin gıda güvenliği uygulamaları arasındaki ilişkiyi incelemeyi amaçlamaktadır. Araştırma sonucunda, otellerin yıldızları ne olursa olsun etkin bir kontrol yöntemi olan HACCP (Hazard Analysis Critical Control Point-Tehlike Analizi ve Kritik Kontrol Noktaları) programının uygulanmasının gerekliliği ortaya çıkmıştır. HACCP sisteminin uygulanamadığı durumlarda personele güvenli gıda hazırlama ve hijyen ve sanitasyon konusunda eğitim verilmesi ve bu eğitimlerin uygun aralıklarla tekrarlanarak bilgi ve uygulamaların kalıcı olmasının sağlanmasının gerekliliği ortaya çıkmıştır.

Hanf ve Hanf (2005), işletmelerin kullanmakta oldukları yeni kurumsal ekonomik ve stratejik yönetim yaklaşımlarını sorgulamak ve analiz etmek için üç soruya cevap aramaktadır. (1) Gıda zincirindeki tedarikçiler etkin bir şekilde yenilikçi kaliteyi nasıl ifade edebilirler?, (2) Çeşitli şartlar altında oluşan yönetim sistemlerinin sürdürülebilirliği nasıl sağlanacaktır? ve (3) Tek bir tedarik zincirinin uzun süreli rekabet üstünlüğü sağlayabilmesi mümkün müdür?

Gökdağ (2005), Đstanbul ilinde gıda sanayinin değişik alanlarında faaliyet gösteren ISO ve HACCP kalite yönetimi ve kalite güvencesine sahip işletmelerde bu

sistemlerin etkin bir şekilde uygulanıp uygulanmadığını belirlemeye çalışmıştır. Araştırma sonuçlarına göre işletmelerin çoğunda ISO ve HACCP belgelerine sahip olmanın ticari rekabet ortamında gerekli olduğu, ancak uygulamada sistemlerin tam olarak anlaşılmadığı belirlenmiştir.

Baş vd. (2007), çalışmalarında Türkiye’de gıda işletmelerinde HACCP ve gıda güvenliği programlarının önündeki engelleri belirlemeye çalışmışlardır. Sonuç olarak, HACCP ve diğer gıda güvenliği yönetim sistemleri ile ilgili olarak bilgi yetersizliği ortaya çıkmıştır. Öngereksinim programları olmaması ve yetersiz fiziksel

şartlar diğer engelleri oluşturmaktadır.

Baş vd. (2006), gıda işletmelerinde gıda güvenliği uygulamalarını ve HACCP ve öngereksinim programının uygulanması ile ilgili prosedürleri belirlemek için bu çalışma yapılmıştır. Araştırmada, gıda işletmelerinin gıda güvenliği uygulamalarını ve öngereksinim programlarını sıklıkla takip etmedikleri tespit edilmiştir. Ayrıca, HACCP uygulayan gıda işletmelerinde gıda hijyen eğitimlerinin yetersizliği, personel devir oranının yüksek olması, motivasyon yetersizliği, finansal kaynakların azlığı, yetersiz araç-gereç ve fiziksel koşulların olduğu görülmüştür.

Bai vd. (2007), Çin’de gıda işletmelerinde HACCP uygulamalarını değerlendirmeye yönelik bir çalışma yapmışlardır. Araştırma sonuçlarına göre, Çin gıda işletmeleri, HACCP sistemini rekabetçi üstünlük sağlamaya yönelik bir strateji olarak görmektedirler. Çin gıda işletmelerini HACCP uygulamaya iten unsurların başında yeni pazarlara girmek, ürün kalitesini iyileştirmek ve pazar payını artırmak gelmektedir.

Clayton vd. (2003), tüketicilerin evlerinde uyguladıkları gıda güvenliği faaliyetlerinin altında yatan nedenleri tespit etmek için bir çalışma yapmışlardır. Sonuç olarak, araştırmaya katılanların özellikle hijyen, el yıkama ve yüzeylerin temizliği konularında yetersiz bilgiye sahip oldukları tespit edilmiştir.

Möröydor (2006), bu çalışmada ISO 9000:2000 Kalite Yönetim ve HACCP sistemlerinin entegre olarak kurulmasını incelemeyi amaçlamaktadır. Bu sebeple; bu sistemleri kurup yürütmekte olan sekiz işletme ile derinlemesine mülakat yapılmış ve bu işletmelerin sistemlerden beklentilerini ne kadar karşıladığı ve sistemlerin kurulmasının bu işletmelere ne gibi iyileştirmeler sağladığı belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırma sonucunda işletmelerin sistemlerden beklentilerinin %100

oranda karşılandığı saptanmıştır. Ayrıca sistemlerin kurulup yürütülmesi sonucu işletmelerin, rekabet güçlerinde, ürününe duyulan güvende, müşterilerinin memnuniyetinde, çalışanlarının kalite bilincinde artış; hijyen koşullarında, dokümantasyon sisteminde, faaliyetlerin koordinasyonunda, eğitim faaliyetlerinde, muayene, ölçme ve izleme tekniklerinde iyileşme; hata oranlarında ve müşteri

şikayet/iadelerinde azalma yarattığı belirlenmiştir. Yapılan araştırmada, pazar payı,

karlılık oranı ve tedarikçi sistemlerinde iyileşme ile ilgili bir sonuca ulaşılamamıştır. Nguyen vd. (2004), çalışmalarında öncelikli olarak Kanada gıda endüstrisindeki HACCP sistemi ile ilgilenen kalite profesyonellerinin deneyimlerini incelemektedirler. Đkinci olarak, HACCP ve ISO 9000 arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları ortaya çıkarmayı hedeflemektedirler. Araştırmada, bütün işletmelerin HACCP sistemini diğer kuruluşlarla bağlantılı bir şekilde uyguladıkları görülmüştür. Ayrıca, işletmeler iç denetimi, ürün kalitesini sağlamak için önemli bir gereklilik olarak görmektedir. HACCP ve ISO 9000’i birlikte uygulayan işletmelerin karşılaştıkları iki temel sorun bulunmaktadır. Bunlar: değişime direnç ve dokümantasyondan çekinme.

Topalakçı (2007) tarafından bu çalışma; Ankara Güven Hastanesi Yiyecek

Đçecek ve Diyet Hizmetleri kapsamında yürütülen yemek üretim sürecini, HACCP

prensiplerine uygun hale getirmek, mevcut hizmet kalitesini yükseltmek ve bu kapsamda hastanenin yeni projelendirilecek olan mutfak ve servis alanlarında, “ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi”nin kurulması için bir alt yapı oluşturmak amacıyla planlanıp yürütülmüştür. Çalışma sonunda; yemek grupları ve çalışma kapsamında seçilen yemeklerin HACCP sistemine göre düzenlemesi yapılmış, mutfağın fiziksel koşulları, ön gereksinim programları doğrultusunda optimum düzeyde düzeltilmiş, personelin eğitimi ve sisteme katılımı sağlanmış, tedarikçi yönetim ve kontrol sistemi hayata geçirilmiş, mutfakta etkin bir temizlik ve hijyen yönetimi oluşturulmuş, porsiyon kontrolü sağlanmış ve besin güvenliğini tehdit eden olası tehlikelerin oluşumu önlenmeye çalışılmıştır. Bunun sonunda; satın almadan, servis aşamasına kadar geçen süreç aşamalarında besinlerin sağlığa zararlı hale gelmelerinin engellendiği, etkin bir stok kontrolünün sağlandığı, yemek artıklarının azaltıldığı, işgücü ve hammadde kayıpları ile gereksiz üretimin önlenerek ekonomik kayıpların en aza indirgendiği gözlemlenmiştir. Ayrıca sonuç olarak; çalışma

boyunca edinilen bilgi ve tecrübe ile hastanenin yeniden yapılandırılacak olan mutfağının, ISO 22000:2005 gıda güvenliği yönetim sistemi doğrultusunda projelendirilmesine de zemin hazırlanmıştır.

G. Ş. Yılmaz (2007), ambalaj sektöründe, ISO 22000:2005 Gıda Güvenliği