• Sonuç bulunamadı

YÜZYIL TÜRKĠYE’SĠNDE MÜZĠK ÖĞRETMENLĠĞĠ KURUMLARININ YENĠDEN YAPILANDIRILMASI

BİRİNCİ OTURUM 25.04.2012 Çarşamba (14:30-16:00)

21. YÜZYIL TÜRKĠYE’SĠNDE MÜZĠK ÖĞRETMENLĠĞĠ KURUMLARININ YENĠDEN YAPILANDIRILMASI

Doç. Dr. Belir TECİMER*

ÖZET

Eğitim Fakültelerine bağlı Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümleri‟nin, Müzik Eğitimi Anabilim Dalları bilindiği gibi sadece ilk ve ortaöğretim kurumlarına müzik öğretmeni yetiştirmektedir. Müzik öğretmeni yetiştiren bu kurumların uzun yıllardır kendini yenileyememiş olması bir problem olarak görülmektedir. Diğer taraftan, yıllardır ihtiyaç duyulmasına rağmen Türkiye‟deki diğer eğitim kurumlarına müzik öğretmeni yetiştirme konusunda hiç bir girişimde bulunulmamıştır. Bir başka problem ise müzik öğretmeni yetiştiren bu kurumlar için gereken akademik personel adaylarının yanlış bir yapılanma içinde yetiştirilmesidir. Bu bildirinin amacı, farklı kurumlar için müzik öğretmeni yetiştirme üzerine yeni bir yapılanma modeli önermektir. Bildiride önokul, ilköğretim, ortaöğretim ve AGSSL ler için müzik öğretmenliği lisans programları, beş ayrı alanda yeni anabilim dalları ve uzmanlaşmayı doğrudan hedefleyen sekiz farklı lisansüstü programı oluşturma üzerine modeller verilecektir. Bu yeniden yapılanma modelleri ile müzik öğretmeni yetiştiren kurumlar yeni yüzyılın müzik eğitimi ihtiyaçlarına daha iyi cevap verebilecektir.

Anahtar Sözcükler: Müzik Öğretmenliği Kurumları, Yeniden Yapılanma, Önokul,

İlköğretim, Ortaöğretim, AGSSL, Lisansüstü Eğitim.

__________

Problem Durumu

Üniversitelerin Eğitim Fakültelerine bağlı Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümleri‟nin (GSEB), Müzik Eğitimi Anabilim Dalları (MEAD) yıllardır sadece ilk ve ortaöğretim kurumlarına müzik öğretmeni yetiştirmektedir. Müzik öğretmeni yetiştiren bu kurumların uzun yıllardır kendini yenileyememesi ve bunun sonucunda Türkiye‟de okullardaki genel müzik eğitiminin etkinleştirilememesi (Uçan, 1994) bugün müzik eğitimi alanındaki en büyük sorunlarımızdan biridir. Uçan‟a göre “müzik öğretimi… uygulamada henüz istenilen ölçüde, istenilen etkinlik ve verimlilikte olmaktan çok uzaktır „ (Say, 2001, s. 128).

Müzik Eğitimi Bölümleri bilindiği gibi 1997 yılında „bölüm‟ statüsünden „anabilim dalı‟na indirgenmiş ve oluşturulan Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümleri‟ne (GSEB) bağlanmıştır (Uçan, 2005). Müzik eğitimi alanında köklü değişimlerin yapılabilmesi için öncelikle müzik öğretmenliği programlarının eski statüsüne kavuşturulması ve bu kurumların daha uygun bir adlandırma ile “Müzik Eğitimi Bölümleri„ veya “Müzik Öğretmenliği Bölümleri„ olarak değiştirilmesi gerekmektedir.

Müzik eğitimi alanındaki bir diğer problem, yıllardır ihtiyaç duyulmasına rağmen Türkiye‟deki diğer eğitim kurumlarına müzik öğretmeni yetiştirme konusunda hiç bir girişimde bulunulmamış olmasıdır. Örneğin, okulöncesi için müzik öğretmeni yetiştirme programları hep söz konusu olmasına rağmen, bu konuda henüz hiç bir adım atılmamıştır. Oysaki, okulöncesi kurumları için müzik öğretmeni yetiştirme programları yıllar öncesinde MEAD programları içerisinde oluşturulmalıydı.

Diğer taraftan, Anadolu Güzel Sanatlar ve Spor Liseleri‟nin (AGSSL) kurulmalarının üzerinden yirmi sene gibi bir süre geçmesine rağmen, bu kurumların müzik şubelerine müzik öğretmeni yetiştirme konusunda yine hiçbir girişimde bulunulmamıştır. AGSSL‟nin en büyük önemi özel yetenek gerektiren yüksek öğretim kurumlarına öğrenci yetiştirmeleridir (AGSSL, 2011). Bu okullarda başarılı öğrenci yetiştirme büyük ölçüde bu programda eğitim verecek öğretmenlerin gerekli alanlarda ve yeterli düzeyde yetiştirilmeleri ile doğru orantılıdır.

Bilindiği üzere AGSSL lerinin müzik şubelerine, ilk ve orta öğretim kurumlarında en az üç yıl hizmet vermiş müzik öğretmenleri arasından sınavla öğretmen seçilmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı‟nın müzik öğretmenleri arasından, çok özel uzmanlık gerektiren alanlara öğretmenler seçmesi anlaşılır gibi değildir. Bu kurumlar için öğretmen seçme yolu bu

olmamalı, onun yerine bu okullar için ayrı uzman dal öğretmeni yetiştirme programlarının planlaması yapılmalıdır.

Müzik öğretmenliği kurumlarında yeni bir yapılanma içerisinde en çok ihtiyaç duyulan şeylerden bir taneside yeni anabilim dallarının oluşturulmasıdır. Genel olarak müzik alanlarını grupladığımız zaman, bütün programlara hizmet verebilecek olan çalgı eğitimi anabilim dalı, ses eğitimi anabilim dalı, müzik teorisi anabilim dalı, müzik tarihi anabilim dalı ve okul müzik eğitimi anabilim dalının açılmasına ihtiyaç vardır.

Bir başka problem, müzik öğretmeni yetiştiren kurumlar için gereken akademik personel adaylarının doğru bir yapılanma içinde yetiştirilememesidir. Bugünkü mevcut lisansüstü programlar yanlış bir yapılanma içerisindedir ve yenileme çalışmaları ise ne yazık ki planlanmamaktadır. Üniversitelere bağlı enstitülerin sunmakta olduğu mevcut lisansüstü müzik öğretmenliği programlarında alanlar açısından bir belirsizlik söz konusudur. Bu programlar sadece “müzik öğretmenliği” olarak adlandırılmakta ve bu adlandırma lisansüstü programın, sanki ortaöğretim müzik alanına eğitimci yetiştiriliyormuş gibi algılanmasına neden olmaktadır. Oysaki lisansüstü programların “müzik öğretmenliği” yerine, “müzik eğitimi” olarak adlandırılması daha doğru olacaktır. Bir diğer sorun, bu programların mevcut müzik öğretmenliği lisans programlarını hedefleyememesidir. Lisans programında yer alan müzik alanı ders çeşitliliğine rağmen, yüksek lisans ve doktora programlarının tek bir başlık altında, yani “müzik öğretmenliği” olarak açılması, ihtiyaç duyulan alt uzmanlık alanlarının program içinde doğrudan yer almasına izin vermemektedir.

Müzik öğretmenliği lisans programında yer alan çalgı eğitimi, ses eğitimi, müzik teorisi, müzik tarihi, oda müziği/orkestra yönetimi, koro yönetimi, müzik eğitimi ve okul öncesi müzik eğitimi alanlarını (MEAD, 2011) doğrudan hedefleyen lisansüstü programlarına ihtiyaç vardır. Doğal olarak, lisansüstü eğitim programlarının müzik öğretmenliği gibi tek bir alan yerine, yukarıda belirtilen alanlarda ayrı ayrı adlandırılarak açılması daha doğru olacaktır.

Diğer taraftan, mevcut lisansüstü programların uygulamasında “müzik öğretmenliği” bilim dalı başlığı altında, gizli bir alan çeşitliliği olduğu görülmekte ve lisans programlarından mezun olan öğrenciler kendi ana çalgılarına bağlı olarak birbirlerinden farklı dersler almaktadırlar. Bu gizliliğin ortadan kaldırılarak, ismi doğrudan konulan uzmanlık çeşitliliğine gitmek, hem lisansüstü programlarında doğru bir adlandırmayı getirecek, hem de öğrenciler

seçtikleri alanlarda daha iyi uzmanlaşabileceklerdir. Sonuçta, öğrencilerin yüksek lisans ve doktora diplomalarında hangi alanlarda uzmanlaştıkları açık bir şekilde belirtilebilecektir.

Yeni bir düzenleme ile oluşturulacak olan “Müzik Eğitimi veya Öğretmenliği Bölümleri” nde açılacak olan yeni anabilim dalları ve önokul, ilköğretim, ortaöğretim ve AGSSL ler için müzik öğretmenliği lisans programları ile yeni model öğretmenler yetiştirilmesi zorunluluğu ortadadır. Ayrıca, bu anabilim dallarında görev yapacak akademisyenler, üniversitelerin enstitülerine bağlı müzik eğitimi programlarının farklı anabilim dallarında uzmanlaşabileceklerdir.

Amaç

Bu bildirinin amacı, yeni bir yüzyılda ihtiyaç duyulan düzeylerde müzik öğretmeni yetişme üzerine yeni bir yapılanma modeli önermektir. Bu bildiri ile;

1. Önokul müzik öğretmenliği lisans programı 2. İlköğretim müzik öğretmenliği lisans programı 3. Orta öğretim müzik öğretmenliği lisans programı

4. AGSSler için (müzik alanında) dal öğretmenliği lisans programı

5. Yukarıda belirtilen lisans programlarına hizmet verebilecek beş anabilim dalı 6. Lisansüstü düzeyde sekiz ayrı anabilim dalı önerilecektir.

Tartışma

Müzik eğitimi alanında köklü değişimlerin yapılabilmesi için öncelikle müzik öğretmenliği programlarının eski statüsüne kavuşturulması ve bu kurumların daha uygun bir adlandırma ile “Müzik Eğitimi veya Öğretmenliği Bölümü” olarak değiştirilmesi gerekmektedir. Bu değişim ile hem akademik, hem de yönetimsel açılardan müzik eğitimi alanının önü açılabilecektir (Töreyin ve Umuzdaş, 2009).

İlk ve orta öğretime yönelik mevcut MEAD ders programlarını incelediğimizde, programda yer alan derslerin, bu derslerin içeriklerinin ve niteliklerinin çocukların müzikal gelişimlerini hedeflemekten çok uzak olduğu açıktır. Müziğin temeli aktif öğrenmeyi ve çocukların aktif olarak müziğe katılmalarını gerektirir. Ancak, bugün Türkiye‟deki okullarda

yapılan müzik derslerinin içerikleri ve uygulamaları incelendiğinde genel olarak müzik derslerinin istenen nitelikte yapılamadığı ve bunun sonucunda müzik eğitiminin öneminin yeterince topluma kabul ettirilemediğini görmekteyiz.

Bu sonuçların nedenlerinden bir tanesi kuşkusuz müzik öğretmeni yetiştirme programlarından kaynaklanmaktadır. Daha etkili bir müzik öğretimi için müzik öğretmeni yetiştirme programlarının ve öğretim planlarının daha gerçekçi, daha çağdaş ve tutarlı biçim, kapsam ve içerikte düzenlenmesi gerekmektedir (Uçan, 2001). Müzik öğretmeni yetiştiren kurumların kendini yenileyememesi veya yurt çapında okullarda yapılan müzik derslerinin etkinleştirilememesi, Uçan tarafından tespit edilen problemlerin günümüzde halen geçerli olmasından kaynaklanmaktadır. Bu problemlerden bazıları özet olarak şunlardır:

 Müzik eğitimi halen kavramsal temeller ve kuramsal modeller bakımından sağlam ve tutarlı bir çerçeveye oturtulamamıştır.

 Müziğin niteliği ile insan yaşamındaki yeri, önemi ve işlevleri konularında bilgili ve bilinçli yaklaşım yetersizliği mevcuttur.

 Müzik eğitiminde “insanın yapısal bütünlüğü” henüz yeterince dikkate alınmamakta ve sonuç olarak gerekli düzenleme, planlama ve uygulamalarda halen önemli çarpıklıklar mevcuttur.

 Müzik eğitiminde bilim ve teknolojiden henüz yeterince yararlanılmamaktadır.

 Müzik eğitimi temel amaçlardan saptırılarak başka amaçlara hizmet eder hale getirilmiştir.

 Müzik eğitimine ilişkin tartışmalar “müzik türleri” tartışmasına dönüştürülmekte ve sonuçta sağlıklı sonuçlara ulaşılması engellenmektedir.

 Müzik eğitimine ilişkin sorunların çözümünün ancak müzik eğitimiyle olabileceği görüşü henüz benimsenememiştir (Uçan, 1994, s. 30).

Sonuç olarak müzik eğitimi alanında var olan sorunlar yıllardır sadece konuşulmakta, ancak sorunların çözümü için henüz ciddi bir adım atılmamaktadır.

Ġdeal Müzik Öğretmenliği Programları Nasıl Olmalı?

Yeni düzenlenecek “Müzik Eğitimi/Öğretmenliği Bölümleri” ilk ve ortaöğretim dışında kalan kurumlara da müzik öğretmenlerinin yetiştirilmesini planlamalıdır. İdeal müzik öğretmenliği programları ilk ve ortaöğretimin yanı sıra önokul ve AGSSler için müzik öğretmenliği lisans programlarını da içermek zorunda olup, bu alanlara da müzik eğitimcisi yetiştirmelidir.

Müzik eğitiminin her düzeyi için lisans programı içeren kurumlara girecek olan lisans öğrencileri hangi alanda eğitim-öğretim göreceklerine ve mezuniyet sonrası hangi alanda hizmet vereceklerine program başında karar verebileceklerdir. Öğrenciler önokul, ilköğretim, ortaöğretim ve AGSSL için oluşturulacak programlarda, farklı müfredatlara tabi olacaklar ve oluşturulacak yeni anabilim dallarından ders alabileceklerdir. Müzik öğretmenliği lisans düzeyinde oluşturulması gereken anabilim dalları şunlar olmalıdır:

1. Çalgı eğitimi anabilim dalı 2. Ses eğitimi anabilim dalı 3. Müzik teorisi anabilim dalı 4. Müzik tarihi anabilim dalı

5. Okul müzik eğitimi anabilim dalı.

Bu anabilim dalları önerilen önokul, ilköğretim, ortaöğretim ve AGSSL lisans programlarına hizmet verebilecektir.

Önokul, Ġlköğretim ve Ortaöğretim Müzik Öğretmeni Yetiştirme Programları

Müzik öğretmenliği lisans düzeyinde açılacak olan önokul, ilköğretim ve ortaöğretim müzik öğretmenliği programlarında çocukların gelişim özelliklerine ve ilgi alanlarına yönelik olarak müfredat programları oluşturulmalıdır. Çocuklara “kendi yaşantıları yoluyla amaçlı olarak belirli müziksel davranışlar kazandırmak” (Uçan, 1994) müzik eğitiminin temelini oluşturmalıdır. Müzik öğretmenliği program içerikleri oluşturulurken, çocukların müzikal algılama yoluyla güzelliklerin farkına varmalarını sağlamak ve insanlara saygı gösterme duygularını aşılamak hedef olmalıdır. Shinichi Suzuki‟nin amaçladığı gibi çocukların müzik yoluyla bir bütün olarak yetiştirilmesi temelinden yola çıkılmalıdır. Suzuki öğretim

metodunun hedeflediği gibi çocukların gelişim süreci içerisinde kendine güvenen, inanan, zor şeyleri denemeye kararlı, disiplinli, müzikten her zaman hoşlanan, yetenekli ve müziğe karşı duyarlı bireyler olabilmeleri (Kasap, 2005) müzik eğitimi prensiplerinin temelini oluşturmalıdır.

Diğer taraftan, artık okullardaki müzik derslerinin içerikleri çocukların müzikal ihtiyaçlarına göre düzenlenmeli ve nitelikleri yükseltilmelidir. Her fırsatta politikacılarla, öğretmenlerle ve ailelerle görüşerek, çocukların müziksel potansiyellerinin tamamının geliştirilmesinin önemi üzerinde durulmalıdır. Okullardaki müzik derslerinin bugünün tam tersine her öğrencinin koşarak gidebileceği derslere dönüştürülmesi ve müzik sanatı/eğitiminin toplum içerisinde hak ettiği önem ve saygınlığını kazanabilmesi ve koruyabilmesi için gerekli politikalar geliştirilmelidir.

Önokul ve ilköğretim müzik öğretmenliği lisans programlarında disiplinlerarası bir program oluşturarak çocuk gelişimi, çocuk psikolojisi, çocuk eğitimi, çocuk müziği dağarcığı, müzik öğretim yöntemleri ve çalgıları, yaratıcı drama vb. dersler programda yerlerini almalıdır. Bu programların içerikleri çocukların dünyasında yer alan tekerlemelerden, halk türkülerine ve sanat müziğine kadar uzanan bir çizgide oluşturmalıdır.

Türkiye‟de artık yeni bir çağın ihtiyaçlarına paralel bir müzik eğitiminin temelleri atılmalıdır. Orff, Kodaly, Dalcroze, Suzuki, beden müziği vb. dinamik programlardan yararlanılmalı ve bu metodlardan hareketle yeni metodlar geliştirilmelidir. Bu metodlarla yetiştirilen müzik öğretmenleri vücutları, sesleri, hareketleri ve özel tasarlanmış çalgıları ile doğaçlama müzik yapmayı öğrenmelidir. Müzik öğretmenleri girdikleri sınıflarda çocukların şarkı söyleyerek, dans ederek, oyun oynayarak, çalgı çalarak etkili bir şekilde, yani kendi yaşantıları yoluyla müzik yapabilmelerini sağlayabilmelidir.

Orta öğretim müzik öğretmenliği müfredat programları oluşturulurken yine ortaöğretim yaş öğrencilerinin müzikal ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır. Artık günümüzde olduğu gibi müzik dersleri seçmeli ders statüsünden çıkarılarak, çocukların eğitiminde en çok ihtiyaç duyulan bir ders konumuna getirilebilmelidir. Bugün nasıl diğer dünya ülkelerinde lise koroları ve orkestraları çok yaygın ise, aynı uygulamalar Türkiye‟deki okullarda da yapılabilmelidir. Çünkü bizim gençlerimizde doğaları gereği aynı müzikal gelişimlere ihtiyaç duymaktadır.

AGSSL’ler Ġçin (Müzik Alanında) Dal Öğretmenliği Lisans Programı

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından AGSSL müzik şubeleri için hazırlanan ders programları, normal liselerde okutulan derslerin yanı sıra genel olarak müzik alanında piyano, çalgı eğitimi, ses eğitimi, orkestra ve koro eğitimi, müziksel işitme, okuma ve yazma, müzik biçimleri, müzik tarihi ve dijital müzik gibi dersleri içermektedir (AGSL, 2011). Tablo 1. de mevcut programda yer alan müzik alanı dersler verilmiştir.

Tablo 1. AGSSL Müzik Alanı Dersleri

Müziksel İşitme Okuma ve Yazma Piyano

Türk ve Batı Müziği Çalgıları Türk Müziği Koro Eğitimi Batı Müziği Koro Eğitimi Çoksesli Türk Müziği Tarihi Müzik Biçimleri

Türk Müziği Çalgı Toplulukları Batı Müziği Çalgı Toplulukları Batı Müziği Tarihi

Dijital Müzik Bireysel Ses Eğitimi

AGSSL‟lerinin müzik alanı programlarında yer alan derslerin her biri için uzman öğretmenlerin yetiştirilmesi, nitelikli öğrenciler yetiştirilmesi bakımından önemlidir. Buna göre, müzik öğretmeni yetiştiren kurumlarda açılacak olan “AGSS‟ler için (müzik alanında) dal öğretmenliği lisans programı” her bir alt müzik alanında uzman öğretmen yetiştirecek şekilde planlanmalıdır. Yani, bu program piyano, çalgı eğitimi, ses eğitimi, orkestra eğitimi, koro eğitimi, müziksel işitme-okuma-yazma, müzik biçimleri, müzik tarihi ve dijital müzik alanlarının her birinde uzman öğretmenler yetiştirmelidir.

Müzik Eğitimi Alanında Lisansüstü Programlar

Müzik öğretmenliği lisans programlarında görev yapacak akademisyen adaylarının nitelikli yetiştirilmesi de oldukça önemli bir konudur. Akademisyenlerin kendi müzisyenlik becerilerini geliştirmeleri, yaratıcı faaliyetleri ile öğretimi zenginleştirmeleri ve öğrencilerine rehberlik edebilecek profesyonel eğitimi almaları gerekmektedir.

Müzik Eğitimi/Öğretmenliği Bölümlerinde görev yapacak akademik personel adayları, önerilen önokul, ilköğretim, ortaöğretim ve AGSSL ler için müzik öğretmeni yetiştirme programlarında hizmet verebilmek üzere, yeniden yapılandırılacak programlar içerisinde yetiştirilmelidir. Lisansüstü program öğrencileri, müzik öğretmenliği lisans programında yer alacak olan anabilim dallarını hedefleyen sekiz ayrı müzik alt uzmanlık alanında eğitim görebileceklerdir. Bu alanlar:

1. Çalgı eğitimi 2. Ses eğitimi

3. Oda müziği/orkestra yönetimi 4. Koro yönetimi

5. Müzik teorisi 6. Müzik tarihi 7. Müzik eğitimi

8. Okul öncesi müzik eğitimidir.

Buna göre yüksek lisans ve doktora programları yeni ve daha doğru bir adlandırma ile “Müzik Eğitiminde Yüksek Lisans Programı” ve “Müzik Eğitiminde Doktora Programı” olmalıdır. Bu programlar ise aşağıdaki tabloda verildiği gibi adlandırılacaktır.

Tablo 2. Lisansüstü program alanları

1. Çalgı eğitimi ağırlıklı yüksek lisans ve doktora programları 2. Ses eğitimi ağırlıklı yüksek lisans ve doktora programları

3. Oda müziği/orkestra yönetimi ağırlıklı yüksek lisans ve doktora programları

4. Koro yönetimi ağırlıklı yüksek lisans ve doktora programları 5. Müzik teorisi ağırlıklı yüksek lisans ve doktora programları 6. Müzik tarihi ağırlıklı yüksek lisans ve doktora programları 7. Müzik eğitimi ağırlıklı yüksek lisans ve doktora programları 8. Okul öncesi müzik eğitimi ağırlıklı yüksek lisans ve doktora

programları

Her bir müzik alanı için lisansüstü düzeyde ayrı programlar oluşturulması sonucunda akademisyen adayları istedikleri alanlarda uzmanlaşma yoluna gidebileceklerdir. Program

sonunda ise öğrencilerin yüksek lisans ve doktora diplomalarında hangi alanlarda uzmanlaştıkları açık bir şekilde belirtilebilecektir. Sonuç olarak geleceğin akademisyenlerinin, müzik öğretmenliği lisans programlarında içerilen temel müzik alanları hedefleyen, nitelikli ve kapsamlı bir lisansüstü programı içinde eğitilmeleri sağlanabilecektir.

Sonuç ve Öneriler

Müzik öğretmeni yetiştiren kurumların uzun yıllardır kendini yenileyememesi ve bunun sonucunda okullardaki müzik derslerinin istenen düzeyde etkinleştirilememesi müzik eğitimi alanındaki en büyük sorunlarımızdandır. Yeni bir düzenleme ile oluşturulacak olan “Müzik Eğitimi veya Öğretmenliği Bölümleri”, bu bölümlerde açılacak yeni anabilim dalları, önokul, ilköğretim, ortaöğretim ve AGSSL‟ler için müzik öğretmenliği lisans programları ile çok özel donanımlı öğretmenler yetiştirebileceklerdir. Ayrıca, önerilen yeni anabilim dallarında görev yapabilecek olan geleceğin akademisyenleri, uzmanlık alanları ayrı ayrı belirlenmiş lisansüstü programlarda yetiştirilebilecektir. Bu bildiri ile önerilen lisanüstü düzeydeki çalgı eğitimi, ses eğitimi, oda müziği/orkestra yönetimi, koro yönetimi, müzik teorisi, müzik tarihi, müzik eğitimi ve okul öncesi müzik eğitimi alanları, enstitülerin yeni bir adlandırma ile açacakları “Müzik Eğitimi” programlarında yerlerini alabilmelidir.

Bunların ötesinde, Türkiye‟de müzik eğitiminin temel amacı, çocukların “müzik yoluyla bir bütün olarak yetiştirilmesi” nin yanı sıra Uçan‟ın (1994) belirttiği gibi “kendi yaşantıları yoluyla amaçlı olarak belirli müziksel davranışlar kazandırılması” olabilmelidir. Günümüzde müzik eğitimi alanında yeni bir yapılanmanın hayata geçirilmesi, yeni yüzyılın müzik eğitimi ihtiyaçlarına daha iyi cevap verebilecektir. Güçlü bir müzik öğretmenliği programı sonucunda okullardaki müzik dersleri etkili bir şekilde yapılabilecek ve bunun sonucunda müziğin önemi toplum içerisinde daha iyi anlaşılabilecektir.

Kaynaklar

AGSSL ders dağılım çizelgesi. Web: http://www.muzikegitimcileri.net/ 25 Aralık 2011‟de alınmıştır.

Kasap, B. T. (2005). “Suzuki Okulu Metodu”, İnönü Üniversitesi, Eğitim Fakültesi Dergisi, 6 (9), 115-128.

MEAD müzik öğretmenliği lisans programı. http://www.muzikegitimcileri.net/universite/ ders_pro.html 20 Aralık 2011‟de alınmıştır.

Say, A. (2001). Müzik öğretimi. Ankara: Müzik Ansiklopedisi Yayınları.

Töreyin, M., Umuzdaş, S. (2009, 23-25 Eylül). Eğitim fakültelerinin müzik eğitimi bölümlerindeki “1998 yeniden yapılanma”sının mirası: idari ve akademik yapılanamama. 8. Ulusal Müzik Eğitimi Sempozyumu, OMÜ, Samsun.

Uçan, A. (1994). Müzik eğitimi: temel kavramlar-ilkeler-yaklaşımlar. Ankara: Müzik Ansiklopedisi Yayınları.

Uçan, A. (2005, 22-24 Eylül). Türkiye’de müzik öğretmenliği eğitiminde “yeniden yapılanma” nın ve “yeniden yapılandırma programları”nın değerlendirilmesi. Eğitim Fakültelerinde Yeniden Yapılandırmanın Sonuçları ve Öğretmen Yetiştirme Sempozyumu, Gazi Üniversitesi, Gazi Eğitim Fakültesi, Ankara.