• Sonuç bulunamadı

B. XVII ve XVIII Yüzyıllar

2. XVIII Yüzyıl

XVIII. yüzyılın ilk yarısında Osmanlı Devleti’nde, sonradan Lale Dönemi (1718 ile 1730 yılları) olarak adlandırılan zaman diliminde Konya’nın etrafı, bağ ve bahçelerden müteşekkil bir şehir konumundadır. Günümüzdeki Sahib Ata Külliyesi ve

337 Sürsat bedeli, Osmanlı Devleti’nde XVI. yüzyılın sonundan itibaren ordunun iaşe ve ihtiyacını belirli bir meblağ ödeyip karşılamaya yönelik alınan vergidir. Sürsat bedeli, un ve arpadan başka yağ, bal, koyun, ekmek, saman, ot, odun gibi maddeleri de ihtiva ediyordu. Bkz., Ömer İşbilir, “Nüzül”, DİA, C. 33, İstanbul 2007, s. 311.

Sadreddin Konevî Türbe ve Camii hizasından itibaren, batı ve güney taraftan Hocacihan, Yaka, Köyceğiz, Meram, Dere, Karahöyük, Aymanas, Kara Arslan köylerinden kuzeye doğru Mengene, Saraçoğlu’ndan dolaşıp Musalla ve Parsana’dan yine Hocacihan’a kadar sur dışında, geniş bir yeşil sahaya uzanmaktadır339. XVI. yüzyılda daha çok bağ

ve bahçeleriyle anılan Hocacihan ise bu dönemde Müslüman ahaliden oluşan mahalle hüviyetini kesin olarak almıştır340. Lakin birçok Şer’iye Sicilinde “Hocacihan nam

mevzi” şeklinde de tarife konu edilmiştir341. Hocacihan’ın bu dönemde mahalle olarak

gösterilmesinin nedeni şehrin avarız vergisine dâhil edilmesi amacıyla olmalıdır. XVIII. yüzyılın başlarında mahalle olarak anılan Hocacihan’da Selçuklu Dönemi’nden gelen vakıf yerleri devam etmiştir. Örneğin, Hocacihan’daki bir mülk satışında Sadreddin Konevî Vakfı’nın yanındaki bir ev hissesinin konu edildiği satışta bunu görmekteyiz342. Hocacihan Mahallesi’ndeki bir tarla satışında da, Kadı İzzeddin

Vakfı’na ait olan tarla yeri satışa konu edilmiştir343. Yine hakeza, bir başka tarla

satışında da bu kez, Şerefeddin Camii Vakfı’na ait olan vakıf arazisinin satışa konu edildiğini görülmektedir344. Hoca Fakih Vakfı da Hocacihan’daki bir bağ satışına konu

edilmiştir345. Mevlana Vakıfları içerisinde olan Türbe-i Celâliye Vakfı da yine

Hocacihan’daki bir bağ satışına konu edilmiştir346.

Bu dönemde Hocacihan’da sonradan kurulan vakıflar da dikkati çekmektedir. Hocacihan’ın içerisinde olan camiinin vakfı olan bir bağ yeri satışa konu edilmiştir347.

Bu kez Hocacihan Mescidi Vakfı ismiyle zikredilen vakfın tarlasının bir satışa konu edildiğini görmekteyiz348. Mülk hibesi davasında bir camiinin mihrabı için

Hocacihan’da bir bağın, “mihrab vakfı” ismiyle vakfedildiği dikkati çekmektedir349.

339 Yusuf Küçükdağ, Lâle Devri’nde Konya, (S.Ü. S.B.E. Yayımlanmamış Doktora Tezi), Konya 1989, s. 14.

340 Küçükdağ, Lâle Devri’nde Konya, s. 90. 341 Sak, KŞS, d. 41, s. 249.

342 KŞS, d. 40/110-2.

343 İzzet Sak, KŞS, d. 43 (Transkripsiyon ve Dizin), Konya 2018, s. 277. 344 Sak, KŞS, d. 43, s. 316.

345 İzzet Sak, Cemal Çetin, KŞS, d. 45 (Transkripsiyon ve Dizin), Konya 2015, s. 277. 346 İzzet Sak, KŞS, d. 47 (Transkripsiyon ve Dizin), Konya 2014, s. 49.

347 Sak, KŞS, d. 41, s. 214. 348 Sak, KŞS, d. 41, s. 249. 349 KŞS, d. 44/63-3.

Tablo 7: XVIII. Yüzyılın İlk Yarısında Konya Şer’iye Sicilleri’nde

Hocacihan’daki Yerler350

Yukarıdaki tablo (Tablo 7) XVIII. yüzyıldaki şeri’ye sicillerinde, Hocacihan’daki yerlerin tarifleri, metinlerde geçtiği şekilde alınmıştır. Bu dönemde kişilere ait yerlerin çoğunluğu dikkati çekmektedir. Genellikle mülk ve bağların isimleri kişilerle anılmaya başlanmış, bu da Hocacihan’daki şahıslara ait mülkiyetlerdeki artışı göstermesi anlamında önemlidir. Dibidelik Hanı ile Divler Sarnıcı’nın, Selçuklu Dönemi’nden geldiğini yukarı kaydetmiştik. Dibidelik Hanı, Selçuklu Dönemi’nde değişik isimlerle anılmıştır. Burada Hacı Satı oğlu İbrahim el-Hâc Hanı olarak

350 Tablo 7’deki veriler, Konya Şer’iye Sicilleri’nin, 40 (KŞS, d. 40/110-2, 112-2, 115-2, 147-2, 170-3, 177-2, 188-1), 41 (Sak, KŞS, d. 41, s. 19, 241, 249.), 42 (İzzet Sak, KŞS, d. 42 (Transkripsiyon ve Dizin), Konya 2017, s. 134, 204, 215.), 43 (Sak, KŞS, d. 43, s. 35, 285, 289.), 44 (KŞS, d. 44/65-4), 45 (Sak, Çetin,

KŞS, d. 45, s. 62, 149, 277, 278, 279.), 46 (İzzet Sak, KŞS, d. 46 (Transkripsiyon ve Dizin), Konya 2017,

s. 336, 433.), 47 (Sak, KŞS, d. 47, s. 87, 151, 486.), 48 (İzzet Sak, KŞS, d. 48 (Transkripsiyon ve Dizin), Konya 2017, s. 320.), 50 (İzzet Sak, Cemal Çetin, KŞS, d. 50 (Transkripsiyon ve Dizin), Konya 2014, s. 27, 28, 569.), 51 (KŞS, d. 51/26-2), 52 (İzzet Sak, KŞS, d. 52 (Transkripsiyon ve Dizin), Konya 2013, s. 256, 257.) ve 54 (KŞS, d. 54/106-3, 54/212-2, 54/231-1) numaralı defterlerinden elde edilmiştir.

YER İSİMLERİ TARİFİ

Aladıncı yeri -

Cânbâzbağı Bir taraftan Ali ve Veli mülkleriyle, diğer iki tarftan Hoca Fakih Vakfı olan tarla sınırında Dibidelik Han Hâcı Satıoğlu el-Hâc İbrahîm Divler Sarnıcı yanında

Divler Sarnıcı Dibidelik Han'ın batısında

Dokuzmehre Mehmed, el-Hâc Hüseyin ve Süleyman mülkleriyle yola sınır

Harmanbaşı Yenicelerde, bir tarafı Veli ve Mehmed mülkleri, diğer tarafı Nehr-i Amme, diğer tarafı yola sınır olan yerde Hasan b. Hüseyin'in Tabhânesi -

Hocacihan Çiftliği -

Hocacihan Mahallesi'ndeki Camii'nin Vakfı olan Tabhane ve Oda-

Hocacihân Mescidi vakfı Bir taraftan ırmak, bir taraftan Osman mülkü, diğer taraftan yola sınır

Hocacihan Yeniceleri Doğusunda İbrahim, kıble taraftan Musa, batısında Hüseyin, güneyinde Mehmed mülklerinin yanında Hocacihan Yeniceleri İki taraftan Arab Zimmî, bir taraftan Hasan, bir taraftan ırmak ve yol sınırında

Hüsâm Ali Zâviyesi Batısında Mehmed mülkü, bir tarafı Nehir, diğer taraflarda tarafta Süleyman, Molla Mehmed ve Mehmed Halife mülkerinin sınırında Hüsâm‘alî kurbu İki taraftan Seyyid Hasan Efendi mülkü, bir taraftan yola sınır

İki bab Tabhâne İki tarftan İbrahim, bir tarafı Hasan mülkleri ve bir tarafı yol sınırında Karagöz Evranı Mahallesi Hocacihan'ın batısında

Kır Sarnıcı Yenicebağları nam mevzide

Kumyer Bir taraftan Mahmud ve es-Seyyid Abdülehad Çelebi mülkleriyle, diğer taraftan yola sınır Limonî-zâde bağı Hocacihan Mescidi Vakfı tarlası sınırında, iki tarftan nehir ve Limonizade Tarlası ile yol sınırında Mahmud b. İsmail'in Tabhânesi -

Mezaristan Mehmed mülkü ve ırmak sınırında

Mihrâb vakfı olan bağ Bir taraftan Rabia binti Ali'ya ait bağ yeri, diğer tarflardan Mehmed, Rabia'nın kardeşi Mehmed ve Rabia'nın kendi mülklerinin yakınında Nehr-i Has Bit taraftan Hasan, iki tarftan da Derviş mülkleri sınırında

Pendem Irmağı Yeniceler batısında

Şâmlıyeri mevzisi Mehmed, Hacı İbrahim, Fatma Hatun ve İsmail mülkleriyle diğer tarafı Irmak olan sınırda Tabhane Mehmed, Ali, Hüseyin mülkleri ile yol yanında

Tanalar nâm mevzi Kaplan zimmî, Arslan zimmî, diğer Arslan zimmî, Osman ve Havva mülkleri sınırında Yamasöken Irmağı Bir taraftan el-Hâc Mustafa mülkü, diğer taraftan Su Yolu yakınında

Yenice Bağları İki taraftan ırmak, el-Hâc Mustafa ve Veli Odabaşı mülkleri sınırında

Yenice Bağları Hocacihan'ın batısında, Ahmed, Molla Mustafa, Hacı Ali mülkleri ile yola sınır olan yerde Yenicebağları Mustafa, Abdullah mülkleriyle nehr-i cari (devamlı akan nehir) sınırlarında

Yeniceler Pirikızı mülkü ve ırmak sınırı taraflarında

Yeniceler Bağı Kıble ve doğu taraftan Süleyman mülküyle , güneyden nehir, batı taraftan diğer Süleyman mülkü yanında Yeniceler nam mevzi Mustafa, İbrahim, Mahmud Beşe, Arab zimmî sınırlarında

Yeniceler nam mevzi Doğusunda Karlı Ömer, kıble yönünden yol, batıda Ahmed ve güneyinde Natur Hasan mülklerinin sınırında Yeniceler nam mevzi Nurullah, Mehmed, Mustafa mülkleri ile diğer taraftaki Irmağa sınır

Yeniceler nâm mevzi Hacı Mehmed, Tana Yusuf, Mehmed Beie b. Receb mülkü civarında Yusufçuk Tarlası Osman, Mehmed mülkleri ile yol yanında

isimlendirilmesi, hanın muhtemelen bu dönemde kötü vaziyette olup ismi geçen kişi tarafından yeniden ayağa kaldırılması sebebiyle olmalıdır.

Bu yüzyılda Hocacihan’daki tabhaneler (misafirhaneler) de dikkati çekmektedir. Bunlar şahısların yaptırdığı misafirhaneler olmasının yanında, Filobad’daki köşkler belki de bu dönemde misafirhane olarak kullanılmıştır. Hocacihan’daki mahallerde yoğun bir şekilde nehirler de dikkati çekmektedir. Pendem Irmağı, Nehr-i Has, Yamasöken Irmağı ve diğer ırmaklar, Selçuklu ve sonraki dönemlerde adı geçen, Hocacihan’ın batı tarafından akan nehirlerin oluşturdu göle boşalmaktaydı.

Yine Selçuklu Dönemi’nde Yenice Köyü olarak adlandırılan yer de, bu dönemde yoğun olarak farklı isimlendirmelerle geçmektedir. Yenice mevkii, buradaki tariflerde, içerisinde ve etrafında akan nehir ve ırmakların oluşturduğu geniş bir araziyi ihtiva etmektedir. Lakin bu dönemde, göl ile ilgili bir bilgiye ulaşılamamıştır. Yeniceler mevkii yakın zamana kadar da Hocacihan’ın batısında, Ak Manastır’ın altında (doğusunda) yoğun bağ ve bahçelerin olduğu bir yerdi.

Altun Apa Vakfiyesi’nde “Karluevi” veya “Karlıova” ismiyle geçen mahal, bu yüzyılda yine aynı tarafta, “Karlı Ömer” olarak geçmektedir. Gayrimüslimlerin bağ ve arazilerinin tariflerde sık olarak geçmesi, Ak Manastır’ın etrafındaki Selçuklu Dönemi’nde mukim Bizans’tan kalma nüfusun, Osmanlılar Dönemi’nde de devam ettiği sonucunu doğurmaktadır. Bu yüzyılda Hocacihan her ne kadar mahalle olarak anılsa da, içerisinde “Karagöz Evranı” ismiyle teşekkül etmiş Hocacihan içerisinde farklı bir mahalle de görülmektedir. Bu mahalle, sonraki yüzyılda görüleceği üzere Hocacihan içerisindeki farklı mahallelerin ilki olmalıdır. Ayrıca Hocacihan nüfusunun artışıyla birlikte burada bir mezar da vücuda gelmiştir. XVIII. yüzyılda Hocacihan, çoğunluğu Müslümanların oluşturduğu, (batı tarafında, özellikle manastır kısmındaki gayrimüslim varlığından dolayı da) gayrimüslim nüfusunun da olduğu bir mahaldir.

Değişik zamanlarda Konya’daki çeşitli devlet harcamaları için ödenmesi gereken masraflarının bir bölümü de bu dönemde Hocacihan’dan alınmıştır. Buna örnek olarak bu dönemde Anadolu teftişi için351 22 Cemaziyülevvel 1116 (22 Eylül 1704)’de Konya’ya gelen Ali Paşa’nın 1.005 kuruşluk masrafının 27 kuruşu Hocacihan’dan

351 Çeşitli dönemlerde Osmanlı Devleti taşra yönetimindeki devlet görevlilerinin dışında hem bunları hem de bölgeyi teftiş için görevliler göndermişlerdir. Bkz., Nilüfer Alkan Günay, “Osmanlı Taşrasında Bir Yetki Alanı: Haremeyn-i Şerifeyn Teftiş Vekâleti Görevi ve Kapsamı”, Ankara Üniversitesi Osmanlı

alınmıştır352. Yine bu teftişte Anadolu müfettişi Nasuh Paşa ve menzilci Hızır Bey’e

verilen imadiye masrafı olan 2.476,5 kuruşun 35’i Hocacihan’dan alınmıştır353.

Harita 6: XVIII. Yüzyılda Hocacihan ve Havalisini Gösteren Harita