• Sonuç bulunamadı

Türkiye Selçuklu Dönemi’ndeki vakfiyeler, yer ve mekânların bilinmesi anlamında büyük önem arz etmektedir192. Burada özellikle Altun Apa Vakfiyesi’nde Konya’nın

batı tarafında yoğun bir şekilde ismi geçen köy ve yer adları değerlendirilecek, sonrasında değişik vakfiyelerde ve belgelerde Konya’nın batısında Hocacihan havalisinin olduğu mahaller, yeri geldikçe zikredilecektir.

1. Altun Apa Vakfiyesi

Altun Apa Vakfiyesi’nde özellikle bir bölüm olarak geçen “Konya’nın batı tarafındaki yerler”193, konumuz hakkında doğrudan bilgi vermektedir. Altun Apa

Vakfiyesi’nde Hocacihan havalisi içerisindeki yerlerin az da olsa günümüze kadar gelebilmiş isimlerine rastlamamız, XIII. yüzyıl ile sonraki asırlar arasında bağlantı kurmamızı kolaylaştırmaktadır. İsmi geçen yerlerin çoğunluğu, aşağıda detaylı bir şekilde görüleceği üzere, Hocacihan’ın batı tarafında vakfedilmiş köy, mahal, dini yapılar ve yerleşim yerlerinden müteşekkildir194.

Altun Apa Vakfiyesi’nde bu bölgenin kuzeybatısından başlayarak, batısı ve güneyine kadar olan kısımdaki yerler, vakıf arazisi olarak gösterilmektedir. Bunlar içerisinde, “Kend Yakası Köyü” olarak isimlendirilen köy Sille’nin güneydoğu, Hocacihan’ın kuzeybatı ucunda günümüzde “Kenyakası” olarak adlandırılan taş ocaklarının olduğu yerdir195. Hocacihan’ın batısında yakın zamana kadar “Yenice

Bağları” olarak adlandırılan “Gündoğdu Köyü196” bir diğer mahaldir. Vakfiyede,

“Matki” veya “Lamla Köyü” olarak geçen mahal ise günümüzde Sarayköy’ün

192 Osman Gazi Özgüdenli, “Vakfiye”, DİA, C. 42, İstanbul 2012, s. 466.

193 Konya’nın batı yakasında Altunaba Vakfiyesi’nde “Kend-i Ali” veya “Gündoğdu”, “Kend Yakası Köyü”, “Matki” veya “Lamla Köyü”, “Arpa Çimen”, “Batlamna, “Saracık Köyü”, “Zeyubotmun”, “Palos”,

“Hacı Muhtar Hanı”, “Karluevi” veya “Karlıova Köyü”, “Nikocuk”, “Kozludere Vadisi”, “Ayazlı Pınar”, “Gedakla Köyü”, “Kilise”, “Kayas Köyü”, “Turgut Köyü ve Bağları” gibi yerlerin isimleri geçmektedir. Bkz., Öztürk, Konya Vakfiyeleri, s. 116-119.

194 Bu alanın büyük bölümü günümüzdeki Askeri bölge olarak isimlendirilen 47. Mühimmat Bölük Komutanlığı içerisindedir.

195 Konyalı’nın da (Konya Tarihi, s. 834.) dediği gibi buradaki taş ocaklarından çıkan taşı halen günümüzdeki Silleliler “Kebtaşı” olarak adlandırmaktadır.

196 Vakfiyede “Kend-i Ali” veya “Gündoğdu”, (İ. Konyalı (Konya Tarihi, s. 831.) burayı “Kend-i Ali”, O. Turan (“Selçuklu Dönemi Vakfiyeleri”, s. 204.) burayı “Gündoğdu” olarak okumuştur.) olarak geçen yer ekilip biçilen arazi olarak nitelendirilen “Beyaz Topraklar”ın (Öztürk, Konya Vakfiyeleri, s. 114.) sınırları anlatılırken geçmektedir. Konyalı, Sahra Nahiyesi’nde bir diğer adı “Yenice Köyü” olan “Gündek Köyü”nden bahsetmektedir ki, Konyalı’nın bu tespitinden hareketle buranın Şer’iye Sicillerde (Bkz., Özpolat, Sak, KŞS, d. 1, s. 643.) sıklıkla Hocacihan bağı olarak geçen “Yenice Köyü” olduğu ortaya çıkmaktadır.

doğusunda halen “Mala” olarak adlandırılan yerdir. Bu alanda “Arpa Çimen”, “Batlamna, “Zeyubotmun”, “Palos” gibi ardı ardına ismi geçen yerler bugünkü Hocacihan veya Dibidelik olarak bilinen “Hacı Muhtar Hanı197”nda son bulur. İsmi

geçen yerleşimlerin yerleri vakfiyeye göre, günümüzdeki Hocacihan’ın kuzeybatısı ile güneybatısı arasında yer almaktadır. Gayrimüslim yerleşimlerinin yoğun olduğunu köy ve mahal isimlerinden anladığımız bu mevkideki adların bir bölümü günümüzde yoktur. İsmi geçen yerlerin kuzeyden güneye doğru ardı ardına sıralanması burada dikkati çekmektedir. Çünkü bu sıralamayı bitirdikten sonra vakfiyede daha batı kısımda, Gevele Dağı’nın eteklerinde günümüzde Sarayköy olarak bilinen “Saracık Köyü”ne geçilmektedir198.

Altun Apa Vakfiyesi’nde199, ikinci bir kısım olarak yeniden Konya’nın batı tarafında “Gedakle” veya “Gedaglas” olarak ismi geçen yer, Hocacihan’ın yine batı tarafında günümüzde Hocacihanlıların “Dedegilas” olarak isimlendirdiği yerdir200.

Halen Hocacihanlılara ait tapularda Dedegilas olarak isimlendirilen mahallin büyük bir bölümü günümüzde askeri bölge olarak isimlendirilen 47. Mühimmat Bölük Komutanlığı içerisindedir201. Gedeglas arazisinin sınırları dâhilinde bulunan ve

içerisinden Ayazlı Pınar isimli bir suyun çıktığı Kilise ise Hocacihan’ın yine batısında bulunan Ak Manastır veya Deyri Eflatun Manastırı202 ismiyle geçen yapıdır. Burada

zikredilen Ayazlı Pınar kaynak suyu, ayrıca Eflâkî’de de geçmektedir203.

197 Öztürk, Konya Vakfiyeleri, s. 116. Buradaki han günümüzde Hocacihan veya Dibidelik Hanı olarak bilinen yapı olmalıdır. İ. Konyalı, (Konyalı, s. 825.) Hacı Muhtar Hanı’nı Akyokuş Hanı olarak nitelendirmektedir. Akyokuş Hanı’ndan kastı, günümüzde Akyokuş olarak nitelendirilen yerdeki “Dibidelik-Götüdelik Hanı”dır. Bkz., Konyalı, Konya Tarihi, s. 827.

198 Bu köy tarif edilirken (Öztürk, Konya Vakfiyeleri, s. 116.), “Dâr-ı Zübde” olarak geçmektedir. Dâr-ı Zübde (ةدبزلا راد) “Tereyağı Evi” demektir. Yakın zamana kadar Sarayköyü, tereyağı ile meşhur olmuş bir yerdir. Konya’nın en leziz tereyağı Sarayköyü’nde yapılmaktaydı. Mehmet İzgi (doğ. 1944) ile yapılan ile yapılan mülakat 12.03.2019.

199 Altunaba Vakfiyesi’nde şehrin batı tarafında yukarıda bahsedilen yerlerden sonra şehrin içerisinde bulunan dükkân, çarşı vakfa konu olan yerler ve daha başka yerler uzun uzadıya anlatıldıktan sonra yeniden Konya’nın batı yakasında aynı mahalde bulunan yerlere geçilmesi burada dikkati çekmektedir. İleride değinileceği üzere günümüzdeki Hocacihan’ın iç tarafları XIII. yüzyılda farklı isimle geçmektedir. 200 İ. Konyalı, (Konya Tarihi, s. 832.) Gedeglas kelimesinin Rumca, “ikinci cüzü iyi” anlamında kullanılan bir Kale olduğunu iddia eder.

201 Günümüzdeki tapu örneği için Ek 4’e bakınız.

202 Adı geçen manastır için bkz., Semavi Eyice, “Konya ile Sille Arasında Ak Manastır, Manâkib al- ‘arifin’deki Deyri Eflatun”, Şarkiyat Mecmuası, VI, İstanbul, 1966, s. 136.

203 Eflâkî’de (Ariflerin Menkıbeleri, s. 263.) ismi geçen pınar şöyle anlatılmaktadır: “Mevlâna bir gün bir dağın eteğinde bulunan bu Deyr-i Eflatun’a gelmişti. Soğuk su çıkan mağaranın dibine kadar gitti, ben de mağaranın dışında durmuş, ne olacak diye bakıyordum. Mevlâna yedi gün, yedi gece o soğuk su içerisine oturdu. Ondan sonra kendinden geçmiş bir halde dışarı çıkıp yola koyuldu.”

2. Diğer Vakfiyeler

XIII. yüzyıla ait Altun Apa Vakfiyesi dışındaki diğer vakfiyelerde bölge şu şekilde geçmektedir: Sahib Ata Fahreddin Ali’nin vakfettiği yerler tarif edilirken “Ahmed Han

isimli köy yolu…” olarak bir kayıt düşülmüştür204. Yine benzer bir kayıt Akıncı Sultan Arslantaş Mescidi Vakfı’ndaki yerlerin sınırları tarif edilirken “Batıda Ahmed Mülkü…” olarak geçmektedir205. Ferhuniye (Süd Tekkesi) Mescidi ve Türbesi (Keykâvus Kızı

Türbesi) Vakfiyesi’nde yine “Ahmed Hun Köyü sınırı206” ve Hızır İlyas-Ayabakan Zaviye (Tekke) ve Türbesi Vakfiyesi’nde ise “Ahmed Yolu207” ismi geçmektedir. Vakfiyelerde adı geçen Ahmed Köyü, Hâce-i Cihân Bedreddin Ahmed’e ait, sonradan Hocacihan ismiyle anılan mahal olmalıdır.

Kadı İzzeddin Vakfiyesi’nde Konya’nın batısındaki yerler sayılırken, Kumal Han’dan başlayıp, bir kümbette biten; “Devletler Tepesi” ve “Devletler Dibi Kuyusu”na varan yerler vakfedilmiştir208. Burada ismi geçen Kumal Han, Altun Apa

Vakfiyesi’ndeki Hacı Muhtar Hanı (Hocacihan/Dibidelik Han), kümbet ise günümüzde Hafakan Tekkesi olarak anılan türbe, Devletler Dibi Kuyusu da günümüzdeki Divler Sarnıcı olmalıdır. Sonraki zamanlarda Hocacihan’daki Kadı İzzeddin Vakıf yerleri içerisinde geçen Tavşan Bağı da209, yöre halkının Tavşan Yeri dedikleri Dibidelik

Han’ın olduğu mahalle denk gelmesi vakfiyedeki bu yerlerin Hocacihan taraflarında olduğunu göstermektedir.

Konya’nın batı tarafının bir bölümünü yukarıda belirttiğimiz gibi özellikle Altun Apa Vakfiyesi’nde yoğun bir şekilde anılmaktadır. Bu alan günümüzdeki Hocacihan’ın dağlara doğru (bugün çoğunluğu askeri saha içerisindeki) batı kısmında yer alan bölümdür. XIII. yüzyılda daha alt kısımlardaki Ahmed Köyü olarak anılan mahallin ise az bir yeri işgal etmiş olduğunu düşünüyoruz.