• Sonuç bulunamadı

1. BÖLÜM

2.4. Verilerin Analizi

Araştırmada elde edilen veriler bilgisayara aktarılmış ve verilerin istatistikî analizinde SPSS 11.5 (Statistic Package For Social Science) paket istatistik programından yararlanılmıştır. Verilerin analizinde ulaşılmak istenen bulguya göre, Cronbach alfa, frekans, yüzde, aritmetik ortalama, t-testi ve varyans analizi (Kruskal- Wallis, ANOVA ve Mann-Whitney U testleri) teknikleri kullanılmıştır.

Öğretmenlere uygulanan anket verileri puanlanırken ikna edici iletişime yönelik davranışın sergilendiğini veya tekniğin uygulandığını belirten seçeneğin işaretlenmesi durumunda 1 (bir) puan, farklı bir seçeneğin işaretlenmesi durumunda 0 (sıfır) puan verilmiştir. Bu puanlar toplanarak her bir maddenin uygulanma oranı ortaya çıkarılmıştır. Anket formunda bulunan “Diğer” seçeneğinin işaretlenmesi ve açıklama yazılması durumunda; yapılan açıklama, soruda belirtilen davranış veya tekniğin uygulandığı yönündeyse bu cevap doğru olarak kabul edilmiştir.

Öğrencilere uygulanan anketin verileri puanlanırken uzman görüşleri doğrultusunda “Çoğu zaman” ve “Her zaman” şeklinde işaretlenen seçeneklerin işaretlenmesi durumunda 1 (bir) puan, farklı bir seçeneğin işaretlenmesi durumunda 0 (sıfır) puan verilmiştir. Bu puanlar toplanarak her bir maddede belirtilen davranış veya tekniğin uygulanma oranı belirlenmiştir. Anket Formu’ndaki, 12, 20, 29, 32, ve 33 numaralı sorular tersten puanlanmıştır.

İkna edici iletişimle ilgili bir beceri, davranışın sergilenmesi veya tekniğin uygulanmasına yönelik öğretmen ve öğrencilerin görüşleri ortalaması 100 üzerinden bir puana çevrilmiştir. Ortaya çıkan bu puanların ne anlama geldiğini belirlemek ve bunlarla ilgili bir yargıda bulunabilmek için değerleme işlemi yapılmıştır.

Değerleme işleminde genelde iki kategori uygulanmaktadır: Bağıl değerlendirme ve mutlak değerlendirme. Bağıl değerlendirmede bir kişinin başarısı, içinde bulunduğu grubun başarısıyla kıyaslanır. Bu değerlendirmede kullanılan ölçütleri, not vericiden çok not verilen grup belirler. Bağıl değerlendirmede öğrenilmek istenenin tam öğrenilmesi değil, öğrenilen kadarının grup içindeki yeri

değerlendirmeyi belirler. Bunda grubun ortalaması ve standart sapması esas alınır (Tekin, 1991, s.290; Erkuş, 2006, s.101).

Mutlak değerlendirmede ise kullanılan ölçütler önceden tespit edilmiş değişmez standartlar olarak saptanmıştır. Bu yolla değerlendirme yapmak için ham puanlar yüzde puanlarına çevrilir ve daha sonra bu yüzdelerin karşılığı olan harf, sayı veya sıfat karşılığı verilir. Bu yöntemde bir kişinin başarısı diğer kişilerin başarısından bağımsız olarak değerlendirilir. Mutlak ölçütlerde not vermede, kişinin başarısı öğrenilmek için konulmuş olanı tam öğrenme derecesine bağlanır. Ders geçme esas alındığında mutlak değerlendirmede kesme puanı adı verilen geçme ve kalma sınırını belirleyen bir puan da belirlenir. Bu puanın belirlenmesi kurumsal kararlara bağlıdır (Tekin, 1991, s.286-288). Mutlak değerlendirme sisteminde öğrenilen, uygulanan, sergilenen özelliklerin %100’ünü kapsayacak şekilde bir en yüksek puan belirlenir. Alt gruplandırmalar bu en yüksek puandan sıfıra kadar belirli aralıklarla tespit edilir.

Mutlak değerlendirmede kişileri sınıflamak söz konusu iken bağıl değerlendirmede kişilerin birbirine göre konumu, yani sıralama söz konusudur (Erkuş, 2006, s.100).

Bağıl değerlendirme veya mutlak değerlendirme sonuçlarını nota çevirmek için çeşitli not verme sistemleri oluşturulmuştur. Bu sistemlerden en sık kullanılan dört tanesi birbiriyle karşılaştırmalı olarak aşağıda verilmektedir (Erkuş, 2006, s.101):

Tablo 2.1. Çeşitli Not Verme Sistemleri

100’lük Sistem 5’lik Sistem Ortalama (X) ve Standart Sapma (S)’ya Göre Sistem

Harf Sistemi Sıfat

95-100 5 X+ 2,5 S AA Pekiyi 85-94 5 X+ 2 S BA Pekiyi 75-84 4 X+ 1,5 S BB İyi 65-74 4 X+ 1 S CB İyi 55-64 3 X 0,5 S CC Orta 45-54 3 X DC Orta 35-44 2 X- 0,5 S DD Ortanın altı 25-34 2 X- 1 S FD Ortanın altı 15-24 1 X- 1,5 S FF Başarısız 05-14 1 X- 2 S FF Başarısız 00-04 0 X- 2,5 S FF Başarısız

Tablo 2.2’de verilen not verme sistemlerinden biri esas alınarak bağıl değerlendirme veya mutlak değerlendirme sonuçları nota çevrilir.

Bu araştırmada verilerin değerlendirilmesi aşamasında uzman görüşleri doğrultusunda mutlak değerlendirme sistemi kullanılmıştır. Bu sistemin tercih edilmesinde puanların bir öğrenme sonucu oluşan durumu ölçmemesi esas alınmıştır. Eğer ortaya çıkan puanlar bir öğrenmenin sonucu yapılan ölçüme dayansaydı öğretmeye bağlı ve ölçümün güçlüğü gibi etkenlerin değerlendirmedeki etkisini azaltmak için bağıl değerlendirme tercih edilebilirdi. Ancak araştırmada elde edilen puanlar bir öğretme-öğrenme sonucu değil, öğretmen ve öğrencilerin görüşlerine dayalı olarak elde edilmiştir. Bu durumda değerlendirme işlemi grubun birbirine konumuna göre değil, öğretmenlerin ikna edici iletişim sürecinde uygulamaları beklenen davranışların tamamının değeri esas alınarak yapılmıştır. Yani mutlak değerlendirme sistemi uygulanmıştır.

Anket formundaki sorulara verilen cevaplar doğrultusunda ham puanlar elde edilmiş ve bunlar 100’lük sisteme çevrilmiştir. Bu puanlara not verme aşamasında başarılı veya başarısız çizgisini belirleyecek bir kesme puanı oluşturulmamıştır. Not vermede çok zayıf-çok iyi uç değerlerinde sıfat şeklinde not verme sistemi

uygulanmıştır. Bu sıfatların oluşturulmasında Tablo 2.2’de de karşılaştırmalı olarak gösterilen 100’lük ve sıfat sistemlerinden yararlanılmıştır. Buna göre puanlar; 85-100 puan: çok iyi, 65-84 puan: iyi, 45-64 puan: orta, 25-44 puan: zayıf, 00-24 puan: çok zayıf şeklinde nota çevrilmiştir. Bu notlar, ikna edici iletişimde öğretmenlerden uygulaması beklenen beceri ve tekniklerle ilgili öğretmen ve öğrenci görüşlerinin yorumlanmasında kullanılmıştır.

Öğretmen öğrenci iletişimine ait sonuçların değerlendirilmesinde mutlak değerlendirme sisteminden yararlanılmasının bir örneği Başar’ın (2001, s.195) araştırmasında görülmektedir. Başar, sınıf yönetimi konulu araştırmasında, öğretmen öğrenci arasındaki sözlü iletişimin düzeyini belirlemek için mutlak değerlendirme sistemini kullanmıştır. Yüz üzerinden yapılan değerlendirmede; 0-20, 21-40, 41-60, 61-80, 81-100 puan aralıkları kullanılmıştır. Bu aralıklara araştırmanın farklı boyutları dikkate alınarak çok iyi, iyi, orta, düşük, iyi değil gibi sıfat karşılığı olan notlar verilmiştir.

Öğretmenlerin iknaya yönelik her bir beceri ve tekniği uygulamaları ile aynı konuda öğrencilerin görüşleri arasında anlamlı bir fark olup olmadığına da bakılmıştır. Kapsamının geniş olması dolayısıyla, görüşlerden çıkan sonuçlar doğrultusunda veriler beş başlık altında toplanmıştır:

1. Öğretmenlerin Yüksek Oranda Uyguladıklarını Belirttikleri ve Öğrencilerin de Aynı Doğrultuda Görüş Bildirdikleri Beceri ve Teknikler

2. Öğretmenlerin Orta Düzeyde Uyguladıklarını Belirttikleri ve Öğrencilerin de Aynı Doğrultuda Görüş Bildirdikleri Beceri ve Teknikler

3. Öğretmenlerin Yüksek Oranda Uyguladıklarını Belirttikleri Ancak Öğrenci Görüşlerinin Bunu Desteklemediği Beceri ve Teknikler

4. Öğretmenlerin Düşük Oranda Uyguladıklarını Belirttikleri ve Öğrencilerin de Aynı Doğrultuda Görüş Bildirdikleri Beceri ve Teknikler

5. Öğrencilerin, Öğretmenlerinin Orta veya İyi Düzeyde Uyguladıklarını Belirttikleri Ancak Öğretmen Görüşlerinin Bunu Desteklemediği Beceri ve Teknikler

Bu başlıklar altında öğretmenlerin hangi beceri ve tekniği kullanmada yeterli veya eksik olduğu öğretmen ve öğrenci görüşlerine göre gruplandırılmıştır. Gruplar altındaki her bir beceri veya teknikle ilgili öğretmen ve öğrenci görüşlerinin oranları belirtilmiş ve bunlar arasında anlamlı bir fark olup olmadığını ortaya koyan istatistikî tekniklerden yararlanılmıştır.

3.BÖLÜM

BULGUVEYORUMLAR

Bu bölümde, ilk olarak örneklem dâhilindeki öğretmenlerin Kişisel Bilgi Formu’ndaki sorulara verdiği cevapların betimsel istatistikle (yüzde ve frekans) ortaya çıkan bulgularının yorumu yapılmaktadır. Daha sonra öğretmenlerin ikna becerileri çeşitli değişkenler açısından ele alınıp istatistikî analizleri yapılarak bunlara ilişkin bulgu ve yorumlara yer verilmektedir. Üçüncü olarak, öğretmenlerin ikna beceri ve tekniklerini kullanmayla ilgili görüşleri ile bu konuda öğrencilerinin görüşleri karşılaştırılıp yorumlanmaktadır.

Araştırmanın temel amacını belirleyen problem ve alt problemler doğrultusunda elde edilen veriler, üç ana başlık altında ele alınıp değerlendirilmiştir. Bulgu ve yorumlar kısmı sırasıyla şu başlıklardan oluşmaktadır:

Kişisel Bilgi Formuna İlişkin Bulgu ve Yorumlar

Çeşitli Değişkenler Açısından Öğretmenlerin İkna Becerilerine İlişkin Bulgu ve Yorumlar

Öğretmenlerin İkna Beceri ve Tekniklerini Uyguladıklarına İlişkin Görüşleri ile Bu Konudaki Öğrenci Görüşlerine Dair Bulgu ve Yorumlar