• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1: VERGĠ POLĠTĠKALARI, EKONOMĠK BÜYÜME ve GELĠR DAĞILIMI KURAMSAL AÇIKLAMALARI GELĠR DAĞILIMI KURAMSAL AÇIKLAMALARI

1.1. Vergi Politikasına ĠliĢkin Açıklamalar

1.2.4. Vergi Politikaları ile Ekonomik Büyüme Kaynaklarının ĠliĢkisi

1.2.4.3. Vergi Politikaları ile Tasarruf ĠliĢkisi

Milli gelirin tüketim ve tasarruf arasında paylaşımı kararı, bir ekonominin makroekonomik karakteristiğini ortaya koyar. Tasarruf yapacakların kararları üzerinde etkili olan faktörler vergiler ve sosyal güvenlik primleridir. Bireyler kararlarını vermeden önce, tasarrufun faydalarını ve maliyetlerini açık şekilde bilmeleri sağlanmalıdır. Ek bir birim tasarrufun getirisinin diğer bir ifade ile bir birim tüketimden vazgeçmenin gelecekteki gelir üzerinde ki etkisinin tahminlerinin mümkün olduğu kadar doğru yapılıp, tasarruf yapacaklara aktarılması gerekir (Feldstein, 1977: 116). Vergiler genel anlamda tasarruflar üzerinde caydırıcı etki oluşturmaktadır (Feldstein, 1989). Artan vergi oranları özelliklede düşük gelirlilerin tasarruflarının azalmasına neden olacaktır. Vergi oranlarının arttırılmaması, kamu harcamalarının finanse edilme şekline bağlıdır. Artan kamu harcamalarını, sermaye gelirlerinden muaf bir vergileme ile finanse edilmesi, tasarruf oranlarını arttırıcı etki oluşturabilecektir (Feldstein, 1977: 119). Bu vergi politikası uygulaması, beraberinde farklı problemler getirebilir. Bunların başında bütçe gelirlerinde görülecek azalma gelmektedir. Bu durumun aşılması için başvurulabilecek bir politika da tüketim vergilerine yönelme olacaktır ancak bu durumun gelir dağımı üzerinde negatif etkileri olacaktır (Yaraşır ve Yılmaz, 2011: 112). Görüldüğü üzere, tasarruflara yönelik uygulanacak vergi politikalarının tüm etkileri göz önüne alınarak uygulamalara gidilmelidir. Buna yönelik önerilere çalışmanın sonuç kısmında yer verilecektir.

38

1.2.4.4.Vergi Politikaları ile Teknolojik GeliĢme ĠliĢkisi

Teknolojik gelişmeler, vergi politikaları açısından yeni zorluklar ve olasılıklar getirmektedir. Bu durum hem az gelişmiş hem de gelişmiş ülkeler için geçerlidir. Ancak gelişmekte olan ülkeler, vergi mükellefleri ve vergi idareleri açısından daha az kaynağa sahip olduklarından, gelişmiş ülkelere göre daha fazla zorluklarla karşı karşıyadırlar. Dolayısıyla yeni bir teknolojinin, ülkenin vergi sistemini veya belirli bir verginin uygulanma ve yansıtılma şeklini nasıl etkileyeceği, gelişmekte olan ülkelerde daha önemlidir (Bird ve Zolt, 2008 :791).

Vergi politikaları üzerinde etkisini en fazla hissettiren teknolojik gelişmelerin başında, internet kullanımının yaygınlaşması gelmektedir. İnternetin ticaret hayatına girmesiyle birlikte farklı piyasalardaki ürün bilgileri rahatlıkla tüketicilere ulaşır hale gelmiştir. İnternet sayesinde farklı ülkelerde uygulanan vergi oranları hakkında bilgi sahibi olan tüketici, tercihlerini daha düşük vergi oranı uygulayan ülkelere kaydırmıştır. Tüketiciler kendi yaşadıkları yerde yapağı bir alışverişe yüksek oranda vergi ödemektense, e-ticaret vasıtasıyla vergi ödemeyeceği bir yerden alışverişi tercih edecektir (Goolsbee, 2001: 18-19). Düşük vergi oranlarının ürün talebini arttırdığı gerçeği, geleneksel piyasalar için de geçerlidir. Elektronik piyasalar düşük işlem maliyeti özelliğine sahip olduğundan, satış vergilerinin yüksek olduğu bölgelerde tüketicilerin tercihi elektronik piyasalara kayar. Bu durumda vergi gelir kaybı yaşamak istemeyen idareler elektronik piyasalara dönük hızlı ve etkili vergi politikaları izlemek zorunda kalırlar. Bu politikaların etkinliği için atılması gereken adımlar ise elektronik işlemlerin kayıt altına alınması ve etkili denetim mekanizmalarının işletilmesi gelir (Erdoğan, 2004: 44). Elektronik piyasaların vergilendirilmesi noktasında bu piyasaların genel özellikleri göz önünde bulundurulmalıdır. Uluslararası ölçekte yapılan elektronik ticaret, vergi politikalarının uygulanmasında önemli sorunlar oluşturmaktadır. Bu sorunların başında vergi kaçakçılığı gelmektedir. Büyük miktarlarda gelirin başka yerlere (vergi cennetleri) transferi kolaylaşacağın vergilendirilemeyecektir. Ayrıca elektronik piyasaların bir sınırı bulunmadığından vergilenebilir gelirin kaynağına ulaşmada önemli problemlerle karşılaşılacaktır. Satın alınan bir ürün veya hizmetin yerinin belirlenmesi söz konusu işlemin hangi ülke yasalarına göre vergilendirileceği gibi konular önemli problemler oluşturacaktır (Kobrin, 1997: 74-75).

39

Teknolojik gelişmelerin, vergi tahsilatı noktasında olumlu etkileri de söz konusudur. Vergi idarelerinin teknolojik gelişmelerden faydalanarak mükelleflerine mobil uygulamalar veya internet üzerinden vergi ödemelerini yapmalarına olanak sağlaması işlem maliyetlerini her iki taraf içinde azaltmıştır. Bu sayede vergi kayıp ve kaçaklarının tespit edilmesi kolaylaşmıştır.

1.2.4.5.Vergi Politikaları ile GiriĢimcilik ĠliĢkisi

Girişimcilik, belirsiz bir getiriyi elde etmek için bireysel özgül kabiliyeti ön yatırımla birleştirmek olarak ifade edilir (Gentry ve Hubbard, 2000:284). Girişimcinin, sermayesini belirsiz getirisi olan bir alana kanalize etmesi cesaret gerektiren bir adımdır. Vergi politikalarının girişimcilik faaliyetleri üzerindeki etkisi, sermaye üzerinden gerçekleşir. Sermaye gelirlerinin düşük oranlarda vergilendirilmesinin, ekonomik faaliyetleri etkin bir şekilde teşvik ettiği ve toplam yatırım ile üretimi arttırdığı yapılan pek çok çalışma ile ortaya koyulmuştur. Bu bağlamda vergilerin, girişimci sermayeyi diğer bir ifade ile işletme gelirini hedeflemesi olumsuz etki oluşturacaktır. Öte yandan girişimci olmayan sermayenin yani risksiz tasarruflardan elde edilen sermaye gelirinin vergilendirilme politikaları farklı etkileri beraberinde getirecektir. Girişimci gelirine yönelik düşük oranlı vergi politikası uygulaması, daha fazla sermaye yatırımını teşvik etmekle beraber işgücü talebini de arttırarak, işçi ücretlerinin artmasını sağlayacaktır (Kitao, 2008: 45).

Ülkeler ve ekonomik aktörler, girişimciliğin teşviki amacıyla süreklilik arz eden politikalar uygulamaktadırlar. Özellikle küçük işletmelerin büyümesi amacıyla ülkeler arasında farklı şekillerde kullanılan çok çeşitli potansiyel politika araçları bulunmaktadır. Bu politika araçları arasında en çok tercih edilen vergi politikası araçlarıdır. Vergi politikaları ile girişimci faaliyetler arasındaki etkileşim ekonomi literatüründe de oldukça ilgi görmüştür. Daha girişimci bir iş gücü piyasasının potansiyel faydalarının yüksek olacağı düşüncesine sahip ülkeler, özellikle de küçük işletmelere pozitif ayrımcılık uygulamaktadırlar. Bu işletmelerin, şirketler içinde yeni ürün, teknoloji ve organizasyon biçimlerinde ortaya çıkan inovasyon yoluyla ekonomik büyümeyi körüklediği ifade edilmiştir. Ayrıca yenilikçi faaliyetler, ek bir maliyet oluşturmaksızın ekonomik büyümeye yol açan olumlu dışsallıklar ve yayılma faydaları sağlamaktadır. Girişimciliğin ve yenilikçi faaliyetlerin desteklenmesi noktasında vergi

40

politikalarına büyük görev düşmektedir. Vergiler ilk aşamada yatırımların beklenen getirisini azaltır ve girişimciyi caydırıcı etkisi yüksektir. Sonraki aşamalarda devlet riski paylaşarak girişimciyi teşvik etmelidir. Girişimci başarılı olursa devlet daha fazla vergi geliri elde edecektir. Başarısız olunması durumda ise vergi gelirinin iadesi şeklinde bir politika izlenmelidir (Bruce ve Schuetze, 2004:1-4).

Girişimcilik ve vergi politikasına ilişkin farklı bir bakış açısı Holtz-Eakin vd. tarafından ortaya koyulmuştur. Aileden gelen miras büyüklüğünün, girişimci olma olasılığı üzerinde olumlu etkiye sahip olduğunu belirtmişlerdir. Miras büyüklüğünü azaltan emlak vergilerinin ise girişimcilik faaliyetlerini düşürebileceği ifade edilmiştir (Holtz-Eakin vd., 1993: 1).