• Sonuç bulunamadı

1. BÖLÜM

3.5. İDARİ FAKTÖRLER

3.5.4. Vergi Afları

Vergi afları verginin ortaya çıkış süreciyle beraber uygulama alanı bulmaktadır. Antik Mısır’daki ünlü Rosetta (Stone) taşında Ptolemy hükümdarlığında M.Ö. 200 yılında yazılmış olan ifadelerde hiyeroglif bilgilerin yanı sıra vergiye ilişkin ifadelere de rastlanmıştır. Öyle ki bu ifadelerde vergi borcu nedeniyle hapishaneye atılan bir kişinin başlattığı vergi isyanı sonucu serbest bırakıldığına dair ifadeler vardır. Bu durum tarihteki ilk vergi affına işaret etmektedir

O günden bugüne vergi afları vergi uyumu literatüründe tartışıla gelmektedir (Kitapcı, 2011:263).

Batı dillerinde af karşılığı olarak kullanılan Yunanca kökenli amnestie kelimesi, unutmak ve bağışlamak anlamına gelir. Kelime anlamı bir haktan vazgeçmek olan af, kesinleşmiş veya kesinleşecek cezaların yetkili devlet organınca azaltılması veya tamamen kaldırılmasıdır (Çetin, 2007: 172). Diğer bir tanımla vergi affı, vergi kanunlarına aykırı hareket edenlere uygulanan idari ve hukuki yaptırımların ortadan kaldırılması olarak tanımlanabilir (Demir, 2009b: 7).

Vergi affı vergi uyumu açısından önemli bir belirleyicidir. Vergi affı uyumunu temelde iki şekilde etkiler. Vergi uyumunu olumlu ve olumsuz etkileme şekilleri vardır. Bu etkiler; vergi aflarının niteliğine, uygulanmadan önce ve sonra alınan önlemlere ve bu önlemlerin başarısına bağlı olarak değişmektedir. Bu anlamda vergi aflarının olumlu ve olumsuz etkileri ileri sürülmektedir (Tunçer, 2002: 105; İzgi, 2011: 39).

Vergi aflarının lehinde olan görüşler, genellikle geçmişte vergi ahlâksızlığında bulunmuş, ancak bu davranışının ortaya çıkmasından çeşitli sosyal ve kültürel baskı unsurları nedeniyle çekinen mükelleflerin sistem içine çekilmesini savunan görüşler şeklindedir (Demir, 2008: 90).

Taşkın’a (2006: 27) göre çıkartılan vergi afları ile vergi idaresinin iş yükünün hafiflemesi, vergi kaçakçılığına karşı daha sert tedbirlerin alınması, denetim olasılığının ve vergi gelirlerinin arttırılması sağlanıyorsa vergiye gönüllü uyum artacaktır. Ancak çıkartılan vergi afları mükelleflerin vergi ödeme konusundaki isteklerini azaltıyor, vergi adaleti ve eşitlik ilkelerini zedeliyor ve yeni af beklentileri yaratıyorsa vergi uyumu üzerinde olumsuz etkiler yaratacaktır. Bu durumda vergisini dürüst biçimde ödeyen mükelleflerin vergiye gönüllü uyumu azalacaktır.

Vergi affının, siyasi propaganda aracı olarak kullanılması, mali af sonrası kapsamlı vergi reformlarının gerçekleştirilememesi, kısa vadeli gelir kaynağı ve sıkça başvurulan bir araç olarak görülmesi durumunda vergiye gönüllü uyum olumsuz yönde etkilenmektedir (Aygün, 2012: 92 Aktaran: Sönmez, 2014: 34).

İpek ve Kaynar (2009b:183), Çanakkale ilinde yapılan çalışmaya göre çok sık çıkarılan vergi aflarının vergi kaçakçılığını arttırdığı kanaatinin yaygın olduğu görülmektedir. Vergi kaçakçılığın artması beraberinde vergi uyumunu da azaltacaktır.

Devletin sık sık vergi affını çıkarması, vergi suçlarının işlenmesi için ekonomik bir teşvik sağlayacağından mükelleflerin uyum davranışlarını olumsuz yönde etkileyecektir. Örneğin, Hindistan’da birbirini izleyen vergi affı programlarına aynı bireylerin defalarca katıldıkları gözlenmiştir Benzer şekilde Malik ve Schwab tarafından yapılan çalışmada, vergi affı olasılığının artması durumunda bireylerin daha az gelir beyan ettiklerini göstermektir (Tunçer, t.y.: 4).

Şimşek, Cumhuriyet ilanından bugüne kadar toplam 47 tane mali içerikli af niteliğinde veya benzer düzenlemenin söz konusu olduğunu ve aşağı yukarı 2,5 yılda bir vergi affı düzenlemelerin yapıldığını ve afları olumlu bulmadığını (Habertürk, 2014), söylemesi vergi uyumunu sık sık çıkan aflardan etkilendiğini göstermektedir. Cumhuriyet tarihinden günümüze kadar vergi afları ile ilgili düzenlemeler Tablo 8’de gösterilmiştir.

Tablo 8: Cumhuriyet’ten Günümüze Türkiye’de Vergi Afları (1924-2013)

Düzenleme Tarih

17.05.1924 Umuru Belediyeye Müteallik Ahkâmı Cezaiye Hakkında Kanun

05.08.1928 Elviyei Selâsede Vergilerinin Sureti Cibayetine Dair Kanun

15.03.1934 4530 sayılı Varlık Vergisinin Bakayasının Terkinine Dair Kanun

04.07.1934 2566 sayılı Vergi Bakayasının Tasfiyesine Dair Kanun

29.06.1938 3568 sayılı Arazi Vergisinin Mali Yıl Sonuna Kadar Olan Bakiyesinin Terkinine

Dair Kanun

13.06.1946 4920 sayılı Devlet Orman İşletmelerinin Bazı Vergilerden Muaf Tutulması

Hakkındaki Kanun

21.01.1947 5050 sayılı Toprak Mahsulleri Vergisi Artıklarının Silinmesi Hakkında Kanun

26.10.1960 113 sayılı Af Kanunu

28.12.1961 281 sayılı Vergi Cezaları Gecikme Zamlarının Tecil ve Tasfiyesine Dair Kanun

23.02.1963 218 sayılı Bazı Suç ve Cezaların Affı Hakkında Kanun

13.06.1963 252 sayılı Spor Kulüplerinin Vergi Borçlarının Bir Defaya Mahsus Olmak

Üzere Affı Hakkında Kanun

05.09.1963 325 sayılı Yasa Kamu İktisadi Teşebbüslerinin 1960 ve Daha Önceki Yıllarına

Ait Bir Kısım Vergi Borçlarının Tasfiyesi Hakkında Kanun

16.07.1965 691 sayılı Belediyelerin ve Belediyelere Bağlı Müessese ve İşletmelerin Bir

03.08.1966 780 sayılı Bazı Suç ve Cezaların Affı Hakkında Kanun

28.02.1970 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunuyla Getirilen Af

15.05.1974 1803 sayılı Cumhuriyet’in 50. Yılı Nedeniyle Bazı Suç ve Cezaların Affı

Hakkında Kanun

20.03.1981 2431 sayılı Tahsilâtın Hızlandırılması ve Beyan Dışı Kalmış Servet Unsurlarıyla

Vesikasız Emtianın Beyanına İlişkin Kanun

02.03.1982 2431 sayılı Kanuna Ek

22.02.1983 2801 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Özel Uzlaşma Yolu ile Tahsil Hakkında

Kanun

04.02.1985 Bazı Vergi Kanunlarında Değişiklik Yapılması Hakkında 3239 Sayılı Kanunun

Geçici 4. Maddesi

03.12.1988 3505 sayılı Kanun (Geçici Birinci Madde)

28.12.1988 3512 sayılı Kanun

15.12.1990 3689 sayılı Kanun (Geçici Birinci Madde)

21.02.1992 3787 sayılı Kanun

05.09.1997 400 sayılı Tahsilât Genel Tebliği

06.02.2001 414 sayılı Tahsilât Genel Tebliği

07.03.2002 4746 (4748) sayılı Kanun ile Emlak Vergisi ile İlgili Af Düzenlemesi (Emlak

Vergisi Kanunu Geçici Madde 21)

27.02.2003 4811 sayılı Vergi Barışı Kanunu

22.11.2008 5811 sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun

25.02.2011 6111 sayılı Bazı Alacakların Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel

Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

29.05.2013 6486 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı

Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (2. Varlık Barışı)

Kaynak: Aksümer, Ertunç, http://www.vmhk.org.tr/?p=6344, Erişim Tarihi: 05.04.2015.

3.5.5. Vergi Kanunlarının Sık Değişmesi ve Vergi Sisteminin Karmaşıklığı

Bir ülkede belirli bir dönemde uygulanan vergilerin tümüne vergi sistemi denir. Bir vergi sisteminin basitlik, adalet, genellik, tarafsızlık, etkinlik ve öngörülebilirlik gibi temel vergileme ilkelerine aykırı düşmeyecek şekilde oluşturulması (İzgi, 2011: 40) vergi uyumsuzluğunu azaltır.

Adam Smith’in Ulusların Zenginliği kitabında yer verdiği vergileme ile ilgili prensipler açıklanmıştır. Bu ilkelerinden biri de vergilemede kesinlik olup, bu ilkenin sağlanması kesin ve sade bir bilgiye sahip (Tuay ve Güvenç, 2007: 29) olan ve bu kesinlik ilkesine göre mükellef ödeyeceği verginin miktarını, zamanını ve ödeme şeklini daha önceden bilmesi (Kıldiş, 2007: 123-130) mükellefin vergiye uyumunu artıracaktır (Alkan, 2009: 31).

Vergi kanunlarında sık sık yapılan değişiklikler, her defasında yeni hükümlerin öğrenilmesini ve yeni formalitelere alışılmasını gerektirmektedir. Bütün bunlar, esasında karmaşık olan vergi tekniğini daha da karmaşık hale getirmekte ve yükümlülerin vergi mevzuatına uyum maliyetlerini arttırmaktadır (Kaynar, 2007: 44).

Vergi kanunlarının karmaşıklığı doğru beyanda bulunmama eğilimine (non- compliance) katkıda bulunur. Bu itibarla kanunlar öncelikle sade olmalı ve vergi sisteminde sürekli değişiklik yapılmamalıdır. Mükellefler vergi kanunlarının karmaşık olduğu düşüncesinde iseler bu onların gönüllü uyum derecesini etkileyebilir (Çelikkaya, 2002). Çelebi (1997: 79) ise mükelleflerin, anlaşılması güç ve belirsiz vergi yasaları karşısında düşeceği zor durum ve buna ek olarak göstereceği tepkiler, vergiden kaçınma ya da vergi kaçırma biçiminde girişimlerde bulunmaları sonucunu doğurabilmektedir.

Vergi kanunlarının karmaşık olması, vergiden kaçınma ve vergi kanunlarının ihlali için daha çok imkân ortaya çıkarmaktadır. Vergi sisteminin sadelikten uzak olmasının en önemli sonuçları, vergi yönetim maliyetlerinin (tax administration cost) yüksek, mükellef uyumunun (compliance) düşük olmasıdır. Vergi mevzuatının sık sık değişikliğe uğraması ve karmaşık yapısı, mükellefin uyum gösterme çabasını da engelleyici etkide bulunmaktadır (Biberoğlu, 2006: 76).

Konak (2009: 116-117) tarafından yapılan anket çalışmasında vergi mükelleflerinin %71,6’lık kısmı vergi kanunlarının çok sık değişmesi sebebiyle değişiklikleri takip etmekte zorlandıkları yönünde beyan vermişler. Yine aynı çalışmada vergi mükelleflerinin vergi kanunlarını okuduklarında %72,4’ü rahatlıkla anlayamadıkları yönünde görüş bildirmiştir.

Sağlıklı bir vergi sisteminde vergi kanunlarının sık sık değişmemesi gereklidir. Çünkü mükellef çıkan vergi yasaları takip edemeyecek ve vergiye uyma problemini yaşayacaktır. Diğer bir husus olan vergi sistemin karışık olması ve anlaşılır olmaması vergisi beyan etmek isteyen mükellef vergiye uymada zorluk çekerek psikolojik

baskı yapacaktır. Vergi yasalarını halkın anlayacağı şekilde basit olması ve sık sık kanunların çıkmaması vergi uyumunu artıracağı yönde etki yapacaktır.