• Sonuç bulunamadı

Küresel vergi rekabetine iliĢkin literatürde genel anlamda iki yaklaĢım bulunmaktadır. Bunlardan ilki, geleneksel kamu maliyesi yaklaşımı iken, ikincisi ise kamu tercihi teorisidir. Geleneksel kamu maliyesi yaklaĢımı, vergi rekabetinin olumsuz etkilerini göz önünde tutarak, bu süreci eleĢtirmektedir. Bir diğer yaklaĢım olan kamu tercihi teorisi ise, vergi rekabetinin faydaları noktasında konuya iliĢkin değerlendirmelerde bulunmaktadır.

5.1. GELENEKSEL KAMU MALĠYESĠ YAKLAġIMI

Geleneksel kamu maliyesi yaklaĢımının temelleri, 1929 ekonomik buhranı sonrasında Keynes‟in ortaya attığı fikirlere dayanmaktadır. Keynes‟in Genel Teori adlı eserinde; devletin ekonomiyi yönlendirme gücüne sahip olması gerektiği ve piyasada maliye politikalarının etkili olması gerektiği belirtilmektedir. Ayrıca geleneksel kamu maliyesi yaklaĢımında temel alınan argüman, devletin ekonomiye müdahalelerde bulunarak; gelir dağılımında adaletin, istikrarın, ekonomik büyüme ve kalkınmanın sağlanabileceği ifade edilmektedir199.

Geleneksel kamu maliyesi yaklaĢımında, vergi rekabeti sürecinde uygulamaya konulan vergisel indirimlerin, toplam vergi hâsılatını azaltacağı ve bunun sonucunda ise, kamusal gelirlerde ve hizmetlerde düĢüĢlerin yaĢanacağı ileri sürülmektedir. Ayrıca vergi rekabetinin yabancı ve yerli yatırımcılar açısından adaletli uygulamalara neden olmaması ve vergi yükünün, emek-sermaye açısından adil dağılmaması sorunlarını gündeme getirmektedirler200.

Geleneksel kamu maliyesi yaklaĢımının küresel vergi rekabeti konusundaki görüĢü, mali literatürde yer alan “Mali Bozulma” ve “Dibe Doğru Yarış Hipotezi” ile açıklanmaktadır.

199 John M. Keynes, Genel Teori (Ġstihdam, Faiz ve Paranın Genel Teorisi), Kalkedon Yayınları, 2008, s.280.

200 Signe Krogstrup, “A Synthesis of Recent Development in the Theory of Capital Tax Competition”, EPRU Working Paper, 2004, p.23-24.

71 a) Mali Bozulma

Mali bozulma, küresel vergi rekabeti sürecinde, çeĢitli ülkelerin vergi matrahlarının aĢınması sonucu, toplam vergi hâsılatlarının azalmasını ifade eder. Küresel vergi rekabeti ortamında hareketli üretim faktörleri üzerindeki vergi yükünün düĢürülmesi, dünya genelindeki birçok ülkede vergi kayıplarının yaĢanmasına neden olmaktadır201.

b) Dibe Doğru YarıĢ Hipotezi

“Rekabet” kavramının piyasa üzerindeki etkileri, geçmiĢten günümüze süregelen bir zaman zarfı içerisinde, pek çok iktisatçı tarafından ele alınmıĢtır. Bu kapsamda firmalar ve bireyler arasında meydana gelen rekabetin; piyasada olumlu etkiler meydana getirdiği, ekonomik büyüme ve kalkınmada önemli iĢlevlere sahip olduğu ortaya konulmuĢtur. Fakat devletler veya hükümetler arasında meydana gelen rekabetin ise, pek olumlu sonuçlara yol açmadığı literatürde farklı yaklaĢımlar çerçevesinde ifade edilmiĢtir. Bu kapsamda, devletlerarasında gerçekleĢen rekabetin zararlı olduğunu ifade eden en yaygın görüĢ, “dibe doğru yarış hipotezi” olarak açıklanmaktadır. Günümüz dünyasında ülkeler arasında meydana gelen vergi rekabetinin etkileri, bu hipotez doğrultusunda açıklanmaktadır. Bu bakımdan küresel vergi rekabeti sürecinde, ülkelerin birbiri ardına uygulamıĢ oldukları vergi oranı indirimlerinin, ülkeler arasında bir dibe doğru yarıĢa neden olabileceği yönünde ortak bir görüĢ birliği vardır202.

Literatürde küresel vergi rekabeti sürecine yönelik olarak ortaya konulan dibe doğru yarış hipotezi; ülkelerin yatırımları ve sermayeyi çekmeye yönelik olarak ortaya koymuĢ oldukları çabalarının, vergisel teĢviklerin artmasına ve vergi oranı indirimlerinin giderek azalmasına neden olabileceği ve tüm bunların sonucunda ise, vergi oranlarının sıfıra doğru kayacağı ifade edilmektedir. Bu durum aynı zamanda, sermaye üzerindeki vergi yükünün sıfırlanmasına da neden olacaktır. Bu noktada ise doğal olarak, devletlerin finansman kaynakları azalacaktır. ĠĢte bu doğrultuda dibe doğru yarıĢ hipotezinde belirtilen argüman; ülkelerin izlemiĢ oldukları çeĢitli teĢvik politikalarının belirli bir noktadan sonra, vergi matrahı ve vergi tabanı üzerinde azaltıcı etkilerinin ortaya çıkmasıdır203.

201 Enrique G. Mendoza, Linda L. Tesar, “A Quantitative Analysis of Tax Competition v. Tax Coordination under Perfect Capital Mobility”, NBER Working Paper, No:9746, 2003, p.2.

202 Bruchez, Schaltegger, a.g.m., p.12.

203 Gurtner, Christensen, a.g.m., p.5.

72 Vergi rekabeti sürecinde ülkelerin birbiri ardına izlemiĢ oldukları indirim politikaları, hükümetleri yanlıĢ bir rekabet politikasına doğru itmektedir. Bunun sonucunda ise vergi rekabeti sürecinde, ülkelerin vergi hâsılat kayıpları yüksek derecelerde olacak ve dibe doğru bir sürüklenme baĢlayacaktır. Bu hipotez ile belirtilmek istenen en önemli husus; vergi rekabeti sürecinde vergi oranlarının git gide azalması, ülkelerin kamu harcamalarını finanse edecek kaynakları bulmada yetersiz kalmasına neden olarak, çeĢitli ekonomik sorunların gündeme gelmesine yol açacağı yönündedir. Tüm bunların sonucunda ise devletler, finansal çıkmazlarla baĢ baĢa kalacaktır. Vergi rekabeti sürecinde ülkeler arasında meydana gelen dibe doğru yarıĢ, hükümetleri birtakım politikalar uygulamaya zorlamıĢtır. Bunlardan en önemlisi ise, AB‟de uygulanmakta olan “vergi uyumlaştırma”

politikalarıdır. Vergi uyumlaĢtırma politikaları ile AB üyesi ülkeler, birbirleri ile koordinasyon içerisinde olmak kaydıyla, küresel vergi rekabeti süreci içerisinde uygulanan politikalarının etkin ve etkili olmasını sağlamaktadırlar204.

Dibe doğru yarış hipotezinin temel dayanağı, vergi oranları olmaktadır. Bu bakımdan vergi oranlarındaki azalıĢlara bağlı olarak, ülkelerin vergi hâsılatları üzerinde durulmaktadır. Oysaki bu hipotezin göz ardı etmiĢ olduğu çeĢitli faktörlerde vardır.

Bunlardan en önemlisi ise, yatırımlara yönelik yapılan çeĢitli teĢvikler ve vergi oranı indirimleri yatırımları teĢvik ederek, ekonomide yeni istihdam alanlarının oluĢmasına ve çeĢitli iĢ kollarının açılmasına imkân tanıyacaktır. Bunun yanı sıra, yatırımların meydana getirmiĢ olduğu katma değerin ülke ekonomisine olumlu etkileri ile birlikte, vergi tabanının geniĢlemesi ve vergi hâsılatının artması da söz konusu olacaktır. Bu doğrultuda dibe doğru yarıĢ hipotezinin ele almıĢ olduğu vergi odaklı bir analizin, vergi rekabeti sürecinde vergi hâsılatı üzerinde meydana gelen değiĢim ve etkileri açıklamada yetersiz kalacağı, ayrıca ifade edilmektedir.

Bunun dıĢında ayrıca, vergi rekabeti sürecinde ülkelerin sermaye ve yatırımlar üzerindeki vergi yükünü azaltmaları, tasarruflar üzerinde de olumlu etkilerin meydana gelmesini sağlayacaktır. Bu kapsamda tasarruflar yatırımları tetikleyerek, ülke ekonomisinde olumlu etkilerin meydana gelmesine vesile olacak ve milli gelirde meydana gelen artıĢlar ile birlikte, vergilendirilebilir kaynaklarda artıĢlar gündeme gelecektir.

Ayrıca matrah artıĢlarına paralel olarak da, vergi hâsılatında da artıĢlar söz konusu

204 Öz, YaraĢır, a.g.m., s.6-7.

73 olacaktır205. Bu bağlamda yatırımlar ve tasarruflar üzerinde olumlu etkiler meydana getiren bu türden vergi politikaları, ülke ekonomisine fevkalade katkıda bulunacaktır.

5.2. KAMU TERCĠHĠ TEORĠSĠ YAKLAġIMI

Kamusal tercih teorisi genel olarak, seçmenler-politikacılar ve bürokratların yapmıĢ oldukları faaliyetlerin, devlet üzerindeki ekonomik etkilerini incelemektedir. Bu yaklaĢım çerçevesinde kamusal mal ve hizmetlerin sunumu, adil gelir dağılımı, vergilemede adalet ve devletin görevleri, temel inceleme alanı olmaktadır. Politikanın ekonomik analizi olarak da adlandırılan bu yaklaĢımın en önemli varsayımı ise; siyasal süreçte faaliyet gösteren politikacıların, bürokratların ve seçmenlerin temel amaçları, faydalarını maksimize etmek olduğudur 206 . Kamu ekonomisinin veya devletin baĢarısızlığı ilkesini geliĢtirerek, hükümetlerin ekonomideki görev, yetki ve güçlerinin kesin sınırlarla belirlenmesi gerekeceğini ileri sürmüĢtürler ve bu görüĢ doğrultusunda, “anayasal iktisat yaklaşımı” nı ortaya koymuĢturlar207.

Kamu tercihi teorisi yaklaĢımı vergi konusunu, toplumsal refah ve kamusal etkinlik çerçevesinde ele almıĢtır. Vergi rekabeti sürecinde ülkelerin birbirleriyle bir yarıĢ içerisinde olması, ülke refahında artıĢlara neden olmakta ve ayrıca bu süreçte, kamusal kaynakların kullanımında da etkinlik sağlandığını öne sürmektedirler. Kamu tercih teorisi yaklaĢımı, vergi rekabeti sürecinde devletin yapısında ve çeĢitli kurumlarında değiĢim ve dönüĢümün yaĢandığını ve buna bağlı olarak da, kamu kesiminin etkinliğinin iyileĢtiğini ifade etmektedir. Ayrıca bu süreç içerisinde, özel yatırımlarda ve kamusal hizmetlerdeki artıĢlar da, oldukça önemlidir. Bu bakımdan bu yaklaĢım, vergi rekabetinin etkinlik noktasında hem piyasa ve hem de devlet açısından, yararlı olduğu görüĢünü öne sürmektedir208.

205 Johannes Becker, Clemens Fuest, “Internationalization and Business Tax Revenue-Evidence from Germany”, International Tax and Public Finance, Vol:17, No:2, 2010, p.174-175.

206 CoĢkun Can Aktan, Özlem Özkivrak, Devlet mi, Piyasa mı? Kamu ve Özel Sektör Arasında Performans KarĢılaĢtırmaları, TOSYÖV Yayınları, Ankara, 1999, s 17.

207 CoĢkun Can Aktan, ÇağdaĢ Liberal DüĢüncede Politik Ġktisat, Takav Matbaası, Ankara, 1994, s.131.

208 Charles B. Blankart, “A Public Choice View of Tax Competition”, Public Finance Review, Vol:30, No:5, 2002, p.370.

74