• Sonuç bulunamadı

2. KÜRESEL VERGĠ REKABETĠ, AMAÇ VE ARAÇLARI

2.1. VERGĠ REKABETĠ KAVRAMI VE KAPSAMI

Vergi rekabeti konusunda çeĢitli tanımlamalar yapılmıĢtır. Bir tanıma göre vergi rekabeti; bir ülkedeki firmalara veya bireylere çeĢitli vergisel ayrıcalıklar sağlanarak, yatırımların teĢvikini sağlamak amacıyla, farklı bölgeler veya eyaletler arasında gerçekleĢtirilen rekabet Ģeklinde açıklanmaktadır71. Daha geniĢ anlamıyla vergi rekabeti;

bir ülke ekonomisinde merkezi yönetim ya da yerel yönetim düzeyinde, vergi ve vergiye iliĢkin çeĢitli alanlarda yetkilendirilmiĢ kamu kurum ve kuruluĢları tarafından uygulanan

68 Bakkal, Susam, a.g.m., s.38.

69 Hülya Kabakçı Karadeniz, “Dünyada Yatırım Ortamını ĠyileĢtirmek Ġçin Yapılan Vergi Reformları ve Kamu Maliyesi Üzerine Etkileri”, Yönetim ve Ekonomi AraĢtırmaları Dergisi, Sayı: 21, 2013, s.241.

70 Aktan, Vural, a.g.m., s.1.

71 a.g.m., s.1.

29 vergi politikalarının, diğer ülkelerin vergi sistemleri veya vergi gelirleri üzerindeki olumlu veya olumsuz etkileridir72.

Wilson (1999) tarafından yapılan ve ekonomi literatüründe yaygın kabul gören bir tanıma göre ise vergi rekabeti; “hareketli üretim faktörlerinin ulusal ekonomiye çekilmesi maksadıyla, vergi oranlarının düşürülmesi ve vergisel ayrıcalıklar yoluyla, firma veya mükelleflerin vergi yükünün azaltılması” olarak ifade edilmiĢtir73.

Literatürde vergi rekabeti ile benzerlik gösteren kavramlar bulunmaktadır.

Bunlardan ilki, vergi rekabetine paralel olarak geliĢim göstermiĢ olan “mali rekabet”

kavramıdır. Mali rekabet; ülke genelinde büyüme ve kalkınmanın sağlanması ve arzu edilen yatırım seviyesinin gerçekleĢebilmesi için, yerli ve yabancı iĢletmelere yönelik olarak düzenlenen çeĢitli vergi ve harcama politikaları yoluyla ortaya çıkan, bir rekabet türüdür74. Vergi rekabetinde amaç; DYSY‟lerin ülke ekonomisine giriĢini artırmak ve yatırımcıların vergi yüklerini azaltmak iken, mali rekabette amaç; ülke genelinde üretim, gelir ve istihdam düzeyini artırmak için, daha fazla yabancı yatırımı ülke ekonomisine çekmektir. Tanımlardan da anlaĢılacağı üzere vergi rekabeti, dünya genelindeki ülkelerin doğrudan yabancı sermayeyi ekonomilerine çekebilmek amacıyla, yatırımcılar lehine çeĢitli vergisel düzenlemeleri yapmalarıdır. Uygulamaya konulan vergisel düzenlemeler ise, daha çok kurumlar vergisinin indirilmesi Ģeklindedir. Mali rekabette ise, vergi ve harcama politikaları aracılığıyla, ülke ekonomisinde üretim-istihdam ve gelir artıĢlarının sağlanması temel hedeftir75. Dolayısıyla mali rekabet, vergi rekabetine göre daha geniĢ bir kavram olup, kamu maliyesi yazınının diğer önemli bir kısmını oluĢturan, kamu harcamalarını da içermektedir.

Bir diğer karĢılaĢtırmada ele alınacak kavramlar ise; vergi dampingi ve vergi arbitrajıdır. Bunlardan ilki olan vergi dampingi; bir ülkede geçerli olan yasal vergi oranlarının, normal olmayan bir Ģekilde aniden düĢürülmesidir. Ġkincisi vergi arbitrajı ise;

vergiye tabi çeĢitli gelir ve vergi mükelleflerinin, farklı Ģekillerde ve farklı oranlarda

72 Chris Edwards, Veronique De Rugy, “International Tax Competition: A 21st-Century Restraints on Government”, Cato Institute Policy Studies, No:431, 2002, p.3.

73 John Douglas Wilson, “Theories of Tax Competition”, National Tax Journal, Vol:52, No:2, 1999, s.270.

74 David E. Wildasin, Fiscal Competition, The Oxford Handbook of Political Economy, Oxford University Press, 2006, s.503.

75 Zeliha Göker, “Vergi Rekabetinin Kamu Harcamalarına Etkisi ve Harcama Rekabeti”, Maliye Dergisi, Sayı:154, 2008, s.122.

30 vergilendirilmesidir. Bu iki kavram ülke ekonomilerinin zor zamanlarında veya kriz dönemlerinde, üretimi-tüketimi ve yatırımcıyı teĢvik amaçlı olarak, acil eylem planı kapsamında uygulanan politikalardır. Vergi dampingi ve vergi arbitrajı uygulamaları, özellikle küreselleĢme ile birlikte hız kazanan hareketli üretim faktörlerini etkilemek ve yabancı sermaye yatırımlarını teĢvik etmek amacıyla, geliĢmekte olan ülkelerde uygulanmaktadır. Ancak günümüzde vergi dampingi ve vergi arbitrajı uygulamaları pek yaygın değildir. Bu iki kavram temelde vergi rekabetinden farklı olarak, uygulanma amacı ve uygulanma yöntemi bakımından farklılık göstermektedir. Vergi rekabetinde temel amaç; vergi oranlarının düĢürülmesi suretiyle, firma veya mükelleflerin vergisel yüklerinin azaltılması ve bu kapsamda, hareketli üretim faktörlerinin ve yabancı sermaye yatırımlarının ülke ekonomisine kazandırılması amaçlanmaktadır76.

KüreselleĢme sürecinde ülkeler arasında meydana gelen vergi rekabetinin rasyonalitesi, literatürde yaygınlık kazanan üç temel hipoteze dayanmaktadır. Bunlar Ģu Ģekilde belirtilebilir77:

- Bir ülkenin dünya sermaye piyasasına bağlılık derecesi, söz konusu ülkenin sermaye gelirlerinin temel belirleyicisi olmaktadır.

- Bir ülkenin dünya sermaye piyasasına bağlılık derecesi, söz konusu ülkede sermaye gelirleri üzerinden alınan vergilerin temel belirleyicisi olmaktadır.

- Bir ülkenin dünya sermaye piyasasına bağlılık derecesi, söz konusu ülkede sermayeye yönelik olarak uygulanan vergi oranlarının temel belirleyicisi olmaktadır.

Günümüzde hemen hemen her ülke için önem arz eden vergi rekabetinin geliĢimi Tablo 3‟de verilmektedir.

Tablo 3: Vergi Rekabetinin GeliĢim Süreci

1. KüreselleĢme sürecinin baĢlaması

2. Uluslararası sermaye akıĢkanlığının artması 3. Finansal akımların yön değiĢtirmesi 4. Üretim faktörlerinin hareketliliğinin artması

5. Doğrudan yabancı sermayeye yönelik çeĢitli vergisel avantajların geliĢtirilmesi 6. Ülkelerarası vergi rekabetinin baĢlaması

Kaynak: Zeynep Arıkan, Hasan Ahmet Akdeniz, “KüreselleĢen Dünyada Vergi Cennetlerinin Ekonomik Analizi”, Review of Social, Economic & Business Studies, Vol:5, No:6, 2005, p.289.

76 Saygın Eyüpgiller, Uluslararası Zarar Verici Vergi Rekabeti ve Vergi Cennetleri, YaklaĢım Yayınları, Ankara, 2002, s.20.

77 Lucas Bretschger, Frank Hettich, “Globalisation, Capital Mobility and Tax Competition: Theory and Evidence for OECD Countries”, European Journal of Political Economy, Vol:18, 2002, s.700.

31 Tablo 3‟de görüldüğü üzere vergi rekabetinin geliĢim sürecini, küreselleĢme sürecinin baĢlaması ile birlikte sermaye hareketlerindeki serbestleĢme politikalarına bağlamak mümkündür. Üretim faktörlerindeki serbestleĢme süreci, ülkelerin DYSY‟yi teĢvik etmek amacıyla, çeĢitli vergisel teĢviklerin yaygınlaĢmasını gündeme getirmiĢtir.

Bunun sonucunda ise doğal olarak, dünya genelindeki tüm ülkelerde vergisel alanda bir yarıĢ söz konusu olmuĢtur.

KüreselleĢme sürecinde kamu maliyesi alanında meydana gelen değiĢimler, genel olarak iki hipotez çerçevesinde açıklanmaktadır. Bunlardan ilki “etkinlik hipotezi”, ikincisi “tazmin hipotezi” dir. Etkinlik hipotezi, vergi rekabeti sürecinde hareketli üretim faktörlerine yönelik olarak uygulanan vergi politikalarının, ulus devlet anlayıĢında meydana getirmiĢ olduğu etkileri ele almaktadır. Tazmin hipotezi ise, küreselleĢme sürecinde meydana gelen sosyal ve ekonomik olumsuzluklara ve risklere karĢı, ulus devletlerin vatandaĢlarını korumak amacıyla, sosyal refah devleti politikalarının geliĢtirilmesi gerekeceğini ifade etmektedir78. ÇalıĢmanın konusu olan vergi rekabeti ise, etkinlik hipotezi ile ilgilidir.

Ayrıca bu kapsamda, bu iki hipotez dıĢında literatürde belirtilen diğer bir yaygın görüĢ ise; küresel vergi rekabeti sürecinde vergi oranlarının giderek düĢmesi, ülkeler açısından çeĢitli finansal güçlüklere neden olmakta ve bu noktada birçok ülkenin, kamu harcamalarının finansmanını sağlamak amacıyla, borçlanma yoluna gittiği belirtilmektedir79.

Vergi rekabeti genelde vergi gelirlerinde iki etki meydana getirir. Bunlardan birincisi “vergi oranı etkisi” iken, ikincisi ise “vergi matrahı etkisi” dir. Vergi oranı etkisinde, vergi oranları ile vergi gelirleri arasında doğru bir orantı söz konusudur. Bu iki değiĢken arasında gerçekleĢen ters orantıya ise, vergi matrahı etkisi denilmektedir80.

78 Filiz Giray, “KüreselleĢme Sürecinde Vergi Rekabeti ve Boyutları”, Akdeniz Üniversitesi Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2005, s.102.

79 Andre Fourcans, Thierry Warin; “Can Tax Competition Lead to a Race to the Bottom in Europe? A Skeptical View”, Middleburry College Economics Discussion Paper, No:06-04, 2006, p.5.

80 Giray, a.g.m., 2005, s.97.

32