• Sonuç bulunamadı

1. DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI VE KAPSAMI

1.2. DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARININ AKIġINI

BELĠRLEYEN UNSURLAR

DYSY akıĢı üzerinde etkili olan bazı temel belirleyici faktörler bulunmaktadır.

Bunlar; bir ülkedeki vergi sistemi ve politikaları, siyasal ve ekonomik istikrar, altyapı yatırımları, yasal düzenlemeler ve teknolojik faktörler gibi çeĢitli unsurlardır242. Bu çerçevede DYSY‟nin temel belirleyicilerini; siyasi, ekonomik ve ticari ve mali unsurlar Ģeklinde, dört temel baĢlığa ayırmak mümkündür (Tablo 5).

Tablo 5: Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımlarının Temel Belirleyicileri

UNSURLAR KRĠTERLER

SĠYASĠ UNSURLAR

- Ekonomik-sosyal ve siyasi istikrar

- Yabancı yatırımlara ve yatırımcıya karĢı tutumlar - Piyasa yapısı ve fonksiyonları

- ÖzelleĢtirme politikaları

EKONOMĠK UNSURLAR

- Piyasa yapısı ve büyüklüğü - Uluslararası pazarlara olan uzaklık - KiĢi baĢına düĢen milli gelir - Hammadde ve iĢgücü maliyetleri - Teknoloji ve Ar-Ge düzeyi - UlaĢım ve iletiĢim maliyetleri - Fiziksel altyapı ve verimlilik - Doğal Kaynaklara ulaĢım imkanları - Nitelikli ve ucuz iĢgücü kaynakları TĠCARĠ UNSURLAR

- Kârlılık oranları

- Kaynak kullanımında etkinlik - Yönetim etkinliği

- Sosyal imkânlar

MALĠ UNSURLAR - Maliye politikaları(Vergi sistem ve politikaları) - Yatırım teĢvik politikaları

Kaynak: UNCTAD, “World Investment Report-1998: Trends and Determinants”, p.91.

Küresel süreçte DYSY‟yi etkileyen unsurların baĢında, ekonomik-sosyal ve siyasi istikrar gelmektedir. Ekonomik istikrarı belirleyen unsur ise, temelde izlenen politikalar olmaktadır. Yabancı sermayeci açısından; piyasalarda dengenin sağlanması, para ve maliye politikalarında uyum ve etkinliğin bulunması, kaynak kullanımında etkinliğin sağlanması ve çeĢitli yapısal reformların gerçekleĢtirilmesi oldukça önemlidir. Bu bakımdan gerek geliĢmiĢ ve gerekse geliĢmekte olan ülkelerde, yabancı sermaye yatırımlarının diğer ülkelere göre yüksek olması, bu ülkelerde ekonomi ve siyasi alanlarda sağlanan istikrarın, diğer ülkelere oranla daha fazla olmasından kaynaklanmaktadır243.

242 UNCTAD, “World Investment Report-1998: Trends and Determinants”, p.91.

243 Mehmet Çankaya, “Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımlarını Etkileyen Faktörler ve Bu Faktörlerin Türkiye Açısından Değerlendirilmesi”, Vergi Dünyası Dergisi, Sayı:270, 2004, s.95.

89 Siyasi unsurlar; genellikle hükümetlerin uygulamıĢ oldukları politikalar kapsamında Ģekillenirken; ekonomik, ticari ve mali unsurlar ise ülkenin geliĢmiĢlik düzeyi ve piyasa yapısı ile yatırım ortamı gibi faktörlere daha fazla bağlıdır.

Küresel vergi rekabeti süreci içerisinde hareketliliği artan DYSY‟lerin, hangi bölgeleri veya ülkeleri seçeceği, genel olarak birtakım ekonomik unsurlara göre belirlenir.

Bu unsurlar ise Ģu Ģekildedir244; piyasa yapısı ve büyüklüğü, uluslararası pazarlara olan uzaklık, kişi başına düşen milli gelir, hammadde ve işgücü maliyetleri, teknoloji ve Ar-Ge düzeyi, ulaşım ve iletişim maliyetleri, fiziksel altyapı ve verimlilik, doğal kaynaklara ulaşım imkânları ve nitelikli işgücü kaynaklarıdır.

Ekonomik büyüme ve kalkınmaya önemli katkıları olan DYSY, özellikle gideceği ülkenin teknoloji ve yatırım olanaklarına, piyasa etkinliğine ve üretim faktörlerinin dağılımına oldukça önem vermektedir245.

Aksine DYSY‟lerin herhangi bir bölgeye veya ülkeye gitmemesine etki eden nedenler ise Ģunlardır; üretim maliyetlerinin ve işgücü maliyetlerinin yüksek olması, piyasadaki etkinlik kaybının fazla olması, riskli ülke konumunda bulunması ve ekonomik açıdan ülkenin durumunun kötü olması gibi birtakım faktörler etki etmektedir246.

KüreselleĢme süreci ile birlikte dünya genelindeki sanayileĢme hareketleri ve kapitalist sistemin etkileri, artarak devam etmiĢtir. Karl Marx‟ın kapital‟de belirtmiĢ olduğu üzere; “bir ülkede kapitalist üretim ne kadar gelişmişse, emek (işgücü) faktörleri de o derece önem kazanmaktadır. Ayrıca kapitalist üretim olanakları gelişen bir ülkede, sermayenin bir üretim alanından başka bir üretim alanına akışkanlığı da artmış olur.

Sonuçta kapitalist toplumlarda, ekonomi politiğin temel dayanağı emek ve sermaye üzerine yoğunlaşmaktadır”247.

Dolayısıyla da bu süreç içerisinde meydana gelen önemli değiĢimlerden biriside, emek piyasaları olmuĢtur. Dünya genelindeki tüm ülkelerde, emek piyasaları birbirini

244 Alex J. Easson, Tax Incentives for Foreign Direct Investment, Kluwer Law International, 2004, p.28.

245 Birol Kovancılar, “Türkiye'de Yatırım Ġkliminin GeliĢtirilmesi ve Ġstihdamın Artırılmasına Yönelik Öneriler”, Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Yayınları, Ankara, 2003, s.41.

246 Matthew J. Slaughter, Host-Country Determinants of U.S. Foreign Direct Investment into Europe, Springer, 2003, p.29.

247 Karl Marx, Kapital, 1.Cilt, Yordam Yayınları, Ġstanbul, 2010, s.777.

90 etkiler hale gelmiĢtir. KüreselleĢme süreci ile birlikte ulusal ekonomilerde emek faktörü, vergi rekabeti ve DYSY akımlarında, son derece önemli bir unsur olmuĢtur.

Global düzlemde faaliyetlerini sürdüren çok uluslu Ģirketler, yatırımlarını yapmadan önce, söz konusu ülkedeki emeğin maliyetine ilk olarak bakmaktadırlar. Bu bakımdan ucuz emek gücü, DYSY ve vergi rekabeti açısından etkili bir faktördür. Bu kapsamda vergi rekabeti sürecinde ülkelerin emek piyasalarını geliĢtirmeleri ve emeğin önündeki engelleri kaldırmaları, uluslararası alanda emeğin dolaĢımını da artırmıĢtır.

Bunun yanı sıra ayrıca, küreselleĢme ile birlikte bilgi ve teknoloji alanındaki geliĢmelerde, emek piyasası üzerinde olumlu etkiler meydana getirerek, piyasalardaki bilgi yetersizliğini azaltmıĢ ve emeğin mobilitesinin artmasını sağlamıĢtır. Her Ģeyden önce küresel vergi rekabeti sürecinde, emek (iĢgücü) üzerindeki vergi yükleri aĢağı doğru bir eğilim içerisine girmiĢtir248. Bu kapsamda vergilendirme, emek hareketliliği üzerinde belirleyici bir unsur olmuĢtur.

DYSY‟lerin bir ülkeye akıĢını belirleyen bir diğer önemli unsur ise, ticari unsurlardır. Ticari unsurların baĢında da, yatırımcı açısından kâr potansiyeli gelir. Diğer unsurlar ise; kaynak kullanımında etkinliği, yönetim etkinliği ve sosyal imkânlar Ģeklinde sayılabilir.

DYSY‟nin bir diğer önemli belirleyicisi, mali unsurlar baĢlığı altında yer almaktadır. Mali unsurların baĢında da, vergiler gelmektedir. Küresel vergi rekabeti, DYSY‟ler açısından vergilerin önemini çok daha fazla artırmıĢtır. Vergi rekabeti ortamında politika yapıcıları veya karar alma mekanizmaları tarafından belirlenen vergi politikalarının temel amaçları arasında, söz konusu ülke ekonomilerine yönelik, DYSY giriĢlerini artırmak yer almaktadır. Dolayısıyla da izlenen vergi rekabeti politikalarının Ģekillenmesinde, DYSY‟ler önemli bir rol oynamaktadır249.

Vergi oranları ve vergi yapısına da bağlı kalarak (özellikle kurumlar vergisinde), yatırım yapılacak ülkeler seçilmektedir. Günümüz dünyasında yatırım kararları alınmadan önce, iĢletmeler denge noktasına bakmaktadırlar.

248 Genschel, a.g.m., p.261-262.

249 Idris Sarısoy, Selçuk Koç, “Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımlarının Kurumlar Vergisi Gelirleri Üzerindeki Etkisinin Ekonometrik Analizi”, Erciyes Üniversitesi Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Sayı: 36, 2010, s.139.

91 Yatırımlar açısında denge noktası ise, vergiler düĢüldükten sonra yatırımlardan beklenen getiri ile sermayenin maliyeti arasındaki fark olmaktadır. Bu kapsamda bu iki unsurun eĢit olduğu noktada, denge sağlanmıĢ olunur. Burada dikkat edilmesi gereken diğer bir unsur ise; yatırımlardan elde edilen getirinin, sermayenin maliyetinden fazla olmasıdır. ġüphesiz ki vergiler, yatırım maliyetlerini artırmakta ve bu durum ise yatırım kararları üzerinde olumsuz etkiler meydana getirebilmektedir. Bu bağlamda hükümetler, bu süreç içerisinde kurumlar vergisi oranlarında indirimler yaparak, küresel sermaye yarıĢında etkin bir rol oynamak istemektedirler250.

Ekonomisi geliĢmiĢ, büyüme ve kalkınma düzeyi diğer ülkelere göre daha yüksek olan ülkeler, doğrudan yabancı yatırımlar açısından cazip bölgeler olmaktadır. Bu bağlamda bu ülkelerde, kurumlar vergisi oranlarının DYSY‟ler üzerindeki belirleyici etkisi, daha açık bir Ģekilde ortadadır. Bu etkiyi açıklamada yasal kurumlar vergisi oranları yerine, efektif kurumlar vergisi oranlarının kullanılması, daha net sonuçlar ortaya koymaktadır251.

Efektif kurumlar vergisi oranlarının yanı sıra, DYSY‟ler üzerindeki diğer temel belirleyici unsurlar ise; iĢgücü maliyetleri, iĢlem maliyetleri, ülkelerin konumları, dıĢa açıklık ve pazara yakınlık seviyeleri, teĢvik unsurları, ekonomik ve siyasi istikrar ile makro ekonomik göstergeler gibi çeĢitli faktörler olmaktadır252.

Bu açıdan değerlendirildiğinde; kurumlar vergisi oranları, vergi teĢvik politikaları, söz konusu ülkenin ekonomik geliĢme seviyesi ve çeĢitli birçok faktör, DYSY‟lerin yönünü belirlemede etkili olan unsurlardır. Bunlar arasında vergi teĢvik politikaları, Ģüphesiz ki günümüz dünya ekonomisinde çok yoğun bir Ģekilde uygulanmaktadır. Bunun temel nedeni ise, DYSY‟ler için uygun ve cazip bir yatırım ortamı hazırlamaktır253.

250 Koffie Nassar, “Corporate Income Tax Competition in the Caribbean”, IMF Working Paper, No:WP/08/77, 2008, p.3.

251 Celine Azemar, Andrew Delios, “Tax Competition and FDI, The Special Case of Developing Countries”, Journal of the Japanese and International Economies, Vol:22, No:1, 2008, p.86.

252 Gabriele Tondl, Convergence After Divergence?: Regional Growth in Europe, Springer, 2001, p.201.

253 OECD, a.g.e., 2002, p.9-10.

92 Özel mülkiyet hakları, yasal ve hukuksal düzenlemeler ile etkin teĢvik politikalarının varlığı, geliĢmiĢ ülkeleri yabancı sermaye yatırımları konusunda, diğer ülkelere göre çok daha avantajlı bir konuma getirmektedir254.

Birçok geliĢmekte olan veya az geliĢmiĢ ülkeler, DYSY‟lerin akıĢında etkili olan temel belirleyici unsurlar açısından, oldukça yetersiz kalmaktadır. Bu durum sonucunda ise söz konusu bu ülkeler, yabancı sermaye yatırımlarından daha az pay almaktadırlar.