• Sonuç bulunamadı

2. CEPHECİLİK KAVRAMI, NEDENLERİ VE KORUMA BAĞLAMINDA

3.11. Yasal Bağlamda

3.11.2. Ulusal ölçekte cepheciliğin yasal boyutu

Ülkemizde koruma eylemlerinin tamamı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Üst Kurulu`nun almış olduğu ilke kararları doğrultusunda yapılır. Bu kararlardan 1970 tarihinde alınan ilke kararıyla ülke genelindeki tüm mimari kültür mirası gruplanmış, bu gruplara ortak müdahaleler yapılması karara bağlanmıştır. Bu uygulamanın yanlışlığı zaman içerisinde gözlemlenmiş, 1999 tarih ve 660 numaralı karar ile yapıları bir gruba dahil etmeden müdahale kararı üretilmesi gerektiği belirtilmiştir. 1970 ile 1999 tarihleri arasındaki ilke kararlarında cephecilik uygulamaları genel olarak II. Grup yapılar kapsamında ele alınmıştır. Bu kararlarda II. Grup yapılar, dış cephesi korumaya değer bulunan, iç mekanının bir bölümü veya tamamı yenilenebilecek yapılardır.

Koruma Yüksek Kurulu tarafından alınan ve cephecilik uygulamalarını doğrudan ilgilendiren ilke kararları şunlardır:

1970 yılı ilke kararı

Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Üst Kurulu kurulmadan görevde olan Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun (GEEAYK) hazırlamış olduğu 11.09.1970 tarihli ilke kararıdır. GEEAYK bu tarihteki ilke kararında korunması gerekli eserleri üç grupta toplamıştır.

I. grup, mimari ve tarihi öneminden dolayı oldukları gibi korunmalarının zorunlu

tutulduğu örnekler.

II. grup, dış mimarisi bakımından korunması gerekli yapılar olup, imar kuralları

içerisinde dış cephesi korumak suretiyle kısmen veya tamamen onarılabilecek yeni fonksiyon verilebilecek binalardır. Bu gruba giren yapılar için doğrudan cephecilik uygulaması yapabilme hakkı verilmiştir.

III. grup, mal sahiplerinin II. Grup gibi işlem görmek istediği mülklerinin

rölövelerinin kesin karar vermek üzere ilgili kurula getirebilecekleri tarihi eserlerdir.

1978 Yılı ilke kararları

GEEAYK tarafından 14.01.1978 tarihinde onaylanıp yürürlüğe giren 61 numaralı ilke kararıdır. Karar korunması gerekli anıtları üç grupta ele almıştır.

I. grup; üstün değerlere sahip olmaları nedeniyle, içi ve dışı ile korunması gereken

yapılardır. Grup kendi içerisinde IA, IB, IC olarak üç gruba ayrılmıştır.

II. grup, çevresel nitelikleri sebebiyle sadece dış görünümleri ve gabarileri

korunması gereken yapılardır. Bu grup kendi içerisinde IIA ve IIB grubu yapılar olmak üzere ikiye ayrılmışlardır.

IIA grubu:

II.A.1 grubu, gabarisini, dış mimarisini, malzemesini ve taşıyıcı elemanları

yıkmadan ve değiştirmeden olduğu gibi korunacak yapıları içerir. Gerekirse plan özelliği ve süslemeleri olduğu gibi korunmak koşulu ile kat planı, malzeme ve iç mimari olarak kısmen yenilenebilecek yapılardır.

II.A.2 grubu, gabarisini, dış mimari görüntüsünü ve dış mimari elemanlarını

korumak koşulu ile içi tamamen yenilenebilecek yapılar.

II.A.3. grubu, Kültür varlığının bütünlüğünü bozmamak şartı ile mimari, iç

taşıyıcı ve gabarisinde değişiklik yapılabilecek binalar. Kat planları, malzeme ve iç dış mimarisi yenilenebilecek yapılardır.

II.A.4. grubu, II.A.1-II.A.2 ve II.A3 gruplarının birine girmesi koşuluyla,

özellikle bitişik nizamdaki tarihi eserlerin imar koşullarının izin verdiği derinlik ve yüksekliğe getirilebilecek yapılar.

IIB grubu:

II.B.1 grubu çok değişikliklere uğramış tarihi yapıların belgelere

dayanılarak tümün yenilebileceği uygulamalardır.

II.B.2 grubu herhangi bir sebeple kaybedilmiş tarihi eserin eldeki veriler

yardımıyla, IIA maddelerinin birine göre yeniden yapılmasıdır.

III grup yapılar.

III. A grubu sahip oldukları niteliklere göre II. Grup yapılardan olup, çeşitli

nedenlerle kaldırılmasında sakınca görülmeyen yapılardır.

III. B grubu, bazı değerli kısımlarının yeni yapıda kullanılmak koşulu ile

IIIA maddesinin uygulanabileceği yapılar.

1978 tarihli ilke kararında II. ve III gruplarda sadece dış cephe korunarak cephecilik uygulaması gerçekleştirilebilmektedir. Bunu yaparken II. grupta hem iç mekan yenilenebilmekte hem de gabari güncel imar koşullarına yükseltilebilmektedir.

1988 Yılı ilke kararları

Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Üst Kurulu`nun 4.3.1988 tarihli 14 karar nolu ilke kararında korunan tarihi yapılar dört gruba ayrılmışlardır.

I. Grup yapılar, 2863 sayılı Yasada belirtilmiş, üstün niteliklere sahip olması

sebebiyle gelecek kuşaklar için hem içinin hem de dışının korunması gereken yapılardır.

II. grup yapılar, özellikle çevresel niteliklerinin önemi açısından gabarisinde ve

malzemesinde değişiklik yapılabilecek yapılardır. Bunlarda cephecilik uygulaması gerçekleştirilebilmektedir.

III. grup yapılar, özellikle çevresel niteliklerin önemi açısından cephe özelliklerine

sadık kalınmak üzere, gabarisinde bazı değişiklikler yapılabileceği gibi, yeni yeri belirtilmek koşulu ile taşınabilecek; taşıyıcı sisteminde, iç kısmında iç ve dış malzemesinde değişiklik yapılabilecek, yenilenebilecek yapılar olarak değerlendirilmektedir. Doğrudan cephecilik uygulamasını önermektedir.

IV. grup yapılar ise belgeleme çalışmasından sonra yıkılabilecek yapılardır.

1995 Yılı ilke kararları

Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Üst Kurulu`nun 28.02.1995 tarih ve 378 karar no ile yürürlüğe giren ilke kararı 4.3.1988 tarih ve 14 numaralı kararını yürürlükten kaldırır ve korunması gerekli anıtları iki grupta toplar.

I. grup yapılar, toplumun maddi tarihini oluşturan kültür verileri içerisinde (askeri

ve dini yapıları da içermek üzere) tarihi, estetik nitelikleriyle korunması zorunlu olan yapılardır. Bunlar kendi içinde, özgün işlevi konut olanlar ve özgün işlevi konut olmayan yapılar olarak ikiye ayrılırlar.

II. grup yapılar ise, kente ve çevre kimliğine katkıda bulunan giderek yok olan,

geleneksel ve yöresel yaşam biçimini yansıtan yapılardır.

378 sayılı ilke kararlarında daha sonra tarihi anıtlara yapılacak müdahale yöntemleri açıklanmış ve onarım ilkeleri maddeler halinde sıralanmıştır. Bu ilke kararında her yapının kendine özgü sorunları ve bunlara tekabül eden restorasyon kararları olduğu için, tüm yapıları kapsayacak ve müdahale biçimini belirleyecek genel sınıflandırmaların yanlış sonuçlar verdiği belirtilmektedir. Bu nedenden dolayı, anıtları genel koruma ölçütlerine göre sınıflandırmış ve müdahale yöntemlerini açıklamıştır. Onarım ilkelerinde yapının günümüze ulaşmış ve tarihi kimliğinin öğelerini oluşturan mekansal, biçimsel ve yapısal özellikleri ve çevre içindeki, özgün konumunun korunması gerektiği vurgulanmıştır. Bu ilke kararında doğrudan cephecilik özendirilmemiştir.

1996 Yılı ilke kararları

Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Üst Kurulu tarafından 19.04.1996 tarih ve 424 karar no ile yürürlüğe konulan ilke kararlarında, korunması gerekli anıtlar ikiye ayrılmıştır.

I. grup yapılar, toplumun maddi tarihini oluşturan kültür verileri içinde (askeri ve

dini yapıları da içermek üzere) tarihi, simgesel, anı, estetik nitelikleriyle korunması zorunlu yapılardır.

II. grup yapılar, kent ve çevre kimliğine katkıda bulunan, giderek yok olan

geleneksel ve yöresel yaşam biçimini yansıtan yapılardır.

Karar, gruplamadan sonra anıtlara uygulanabilecek müdahale biçimlerini maddeler halinde sıralar. Bu sıralamada “b” maddesi tarihi yapının bütünlüğünü ve karakterini bozmadan gabarisinde sınırlı değişiklikler yapılabileceğini belirtmektedir. Bu maddenin devamında koruma kurulu izni ile tarihi binaların güncel imar planlarının izin verdikleri bina yükseklik ve derinliğine ulaştırılabileceğini belirtmektedir. Doğrudan olmasa da cephecilik uygulamalarının önü açılmıştır.

1999 İlke kararları

Halen uygulamada olan ilke kararlarıdır. Anıtların gruplandırılmasından doğan yanlışlıkları dile getirdikten sonra anıtları çok genel hatlarıyla gruplandırır.

I. grup yapılar; toplumun maddi tarihini oluşturan kültür verileri içerisinde tarihsel,

simgesel, anı ve estetik nitelikleriyle korunması zorunlu yapılardır.

II. grup yapılar; kent ve çevre kimliğine katkıda bulunan kültür varlığı niteliğindeki

yöresel yaşam biçimini yansıtan yapılar.

660 nolu ilke kararı daha sonra anıtlara yapılacak müdahale yöntemlerini tanımlamış, onarım ilkeleri hakkında bilgiler vermiştir. Önceki ilke kararlarında olduğu gibi anıtların gabarilerinde ve iç mekanlarında değişiklik yapılabileceğine yönelik doğrudan bir maddeye rastlanmamaktadır. Cephecilik uygulamaları doğrudan tavsiye edilmese de, yapım talepleri koruma bölge kurullarına gelmekte, uygulamaların yapımına izin verilmektedir.

İstanbul, İzmir ve Bursa’da bulunan ikinci grup yapılarda genel olarak, iç mekanın yıkılması, dış mekanda köklü değişikliklerin yapılmasından dolayı bu yapıların tarihi belge özelliklerini kayıp ettikleri gözlemlenmiştir. Sosyal ve kültürel değerleri, özgün malzeme ve yapım tekniği tamamen yok olmuştur. Kaya (1993) cephecilik uygulamalarında, özellikle ahşap yapıların hemen hepsinin rekonstrüksiyonu yapıldığı için, tarihsel niteliklerinin kalmadığını belirtmektedir. Bu tür yapıların çevresindeki binalar da değiştiği için tarihsel belge nitelikleri de değişmekte, estetik değerleri zedelenmektedir.