• Sonuç bulunamadı

Toprak Mahsullerinden ve Hayvansal Ürünlerden Zekâta Tab

B. Devletin Giderleri

2.1. MÜSLÜMANLARDAN ALINAN VERGĠLER

2.1.2.2. Toprak Mahsullerinden ve Hayvansal Ürünlerden Zekâta Tab

Toprak mahsullerinden elde edilen zekât ve bu zekâtın oranları, Allah Resulü tarafından belirlenmiĢtir. Nitekim Resulüllah, Muaz b. Cebel'i Yemen'e amil olarak gönderdiği zaman, kendisinden buğday, arpa, hurma ve üzüm, zeytin gibi ürünlerden zekât almasını istemiĢtir.670

Hz. Peygamber'in bu uygulamasının RaĢid Halifler Dönemi'nde de devam ettiği anlaĢılmaktadır. Nitekim Hz. Ömer'in ġam Nabatîlerinin Medine'ye getirdikleri buğdaydan yirmide bir, baklagillerden ise onda bir oranında vergi aldığı rivayet edilmektedir.671

Hz. Ali, baklagiller, elma ve salatalık gibi yeĢillikler672 ile yazın elde edilen mercimek ve hububat gibi tarım ürünlerinden zekât almamıĢtır.673 Bazı rivayetlere göre ise Hz. Ali’nin sadece dört üründen zekâtın alınacağını söylediği ifade edilmiĢtir. Bunlar: Buğday, arpa, hurma ve kuru üzümdür.674

Hz. Ali'nin hububat cinsinden zekât almadığına dair rivayetin dönemsel olması muhtemeldir. Zira hububattan zekât almak umumi bir kaidedir.675

669

ġibli Numani, Bütün Yönleriyle Hz. Ömer ve Devlet Ġdaresi, s. 209.

670 GeniĢ bilgi için bkz. Ebû Ubeyd, Kitâbü'l-Emvâl, s. 571, 578.

671 Mâlik b. Enes, Muvatta, Zekât, 25.;; Ebû Ubeyd, Kitâbü'l-Emvâl, s. 575. 672 Abdurrezzak, Musannef, c. 4, s. 119.

673

Abdurrezzak, Musannef, c. 4, s. 120.

674 Ġbn Ebi ġeybe, el-Musannef, c. 2, s. 371.

675 Hz. Peygamber ve raĢid halifelerin hububat cinsinden zekât aldığına dair bilgiler için bkz.

135 2.1.2.2.1. Balın Zekâtı

Besin değeri bir hayli yüksek olan bal, eskiden beri insanlar arasında tüketilen bir gıdadır. Hastaların bal tüketmesi hususunda Hz. Peygamber'in tavsiyesi bulunmaktadır.676

Balın zekâtı konusuna gelince Allah Resulü'ne: "Benim bal arılarım var, bunların zekâtı hakkında ne yapayım?" diye soran kiĢiye: "Onda bir oranında zekâtını ver" dediği rivayet edilmektedir.677

Bir rivayette Enes b. Ġyaz'ın Ģöyle dediği nakledilmiĢtir: "Allah Resulü'nün yanına gittim ve kavmimin mallarını toplamak için bana görev ver, dedim. O da istediğim görevi verdi. Daha sonra bu görevi Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer dönemlerinde de devam ettirdim. Hz. Ömer döneminde kavmimden balı olanlardan onda bir oranında bal aldım ve bunu Hz. Ömer'e getirdim. Hz. Ömer de o balı aldı ve sattı. Parasını da Müslümanların sadakaları arasına kattı.678

Rivayet edildiğine göre Taif emiri, Hz. Ömer'e yolladığı mektupta Ģöyle yazıyordu: "Arı sahipleri daha önce Peygamber'imize verdikleri balın vergisini bize vermiyorlar. Bunun neticesinden bizden vadilerin korumasını istiyorlar. Bu konuda görüĢünüzü bize yazın ki ona göre hareket edelim." Hz. Ömer, Taif emirine Ģöyle cevap verdi: "Eğer onlar Resulüllah'a verdikleri miktarı yani on kırba baldan bir kırbasını size de veriyorlarsa vadilerini koruyun Ģayet bu miktarı size vermezlerse siz de onların vadilerini korumayınız.679

676 Ġbn Ebi ġeybe, el-Musannef, c. 5, s. 59.

677 Tirmizi, Zekat, 9.; Ebû Ubeyd, Kitâbü'l-Emvâl, s. 559. 678

Mâlik b. Enes, Muvatta, Zekât, 23.; c, s. 164.; Ġbn Ebi ġeybe, el-Musannef, c. 2, s. 373.; Ġbn Zenceveyh, Kitâbü'l-Emvâl, s. 1082.; Buna benze Ģöyle bir olay daha anlatılır. Sa'd b. Ebi Zübab, Allah Resulü'ne gidip Müslüman olduğunu söyler ve kendisine Ģöyle seslenir: "Ey Allah'ın Resulü! Ġslam dinin kabul eden kavmime, sahip bulundukları malları bağıĢla." Hz. Peygamber de bunu kabul ederek kendisini kavminin baĢına amil olarak tayin etti. Hz. Peygamber'den sonra Hz. Ebû Bekir ve daha sonra da Hz. Ömer kendisini aynı görevde bıraktılar. Sa'd b. Ebi Zübab kavmine amil olarak döndü. Onlara: "Balda da zekât vardır. Çünkü zekâtı verilmeyen malda hayır yoktur" dedi. Onlar: "Baldan ne kadar zekât alacaksın?" diye sordular. Sa'd: "Onda bir" diye cevap verdi. Bunun akabinde onlardan onda bir oranında kendilerinden zekât aldı ve bunu Hz. Ömer'e götürdü ve konu hakkında Hz. Ömer'e bilgi verdi. Hz. Ömer getirilen balı aldı ve satarak Müslümanların zekât mallarına kattı." Bkz. Ebû Ubeyd, Kitâbü'l-Emvâl, s. 598.; Ayrıca bkz. Kardâvî, Ġslam Hukukunda Zekât, c. 1, s. 428.

679

Ebû Yusuf, Kitâbü'l-Harâc s. 55, 70.; Ġbn Ebi ġeybe, el-Musannef, c. 2, s. 373. Benzer bir rivayet de Ġbn Zenceveyh'ten gelmektedir. Bkz. Ġbn Zenceveyh, Kitâbü'l-Emvâl, s. 1082.; Abdurrezak, Hz. Ömer'den fikir almak isteyen kiĢinin Urve es-Sa'dî olduğunu söyler. Bkz. Abdurrezzak,

136

Hz. Ömer'den gelen baĢka bir rivayet de Ģöyledir: "Bal ovada olursa onda bir, dağda olursa yirmide bir zekâta tabidir.680

Bundan da anlaĢıldığı gibi Hz. Ömer, zekât olarak aldığı malın ekonomik ve ticari bir değeri olup olmadığını düĢünerek karar vermiĢtir. ġayet belli bir mal yaygın ve önemli bir kazanç aracı olmaya baĢlamıĢsa o maldan zekât aldığı anlaĢılmaktadır.681

2.1.2.2.2. Zeytinin Zekâtı

Rivayetlerden zeytinin de sebzeler gibi zekâta tabi ürünlerden olmadığı nakledilir. Zira Allah Resulü'nden zeytin veya zeytinyağından zekâtın vacip kılındığına dair herhangi bir rivayet bulunmamaktadır. Hâlbuki rivayet edildiğine göre Allah Resulü, zeytin ve zeytinyağını biliyor, yemekte kullanılmasını seviyor ve tedavi amacıyla vücudunun ağrıyan kısımlarını onunla yağlamayı tavsiye ediyordu.682 Hatta zeytin Kuran-ı Kerim'de de bizzat isim olarak geçmektedir.683 Bununla beraber, Allah Resulü'nün zeytin hakkında bir Ģey söylediğine dair herhangi bir bilgiye sahip değiliz. Arazi öĢürleriyle meyvelerin zekâtlarına iliĢkin bize intikal eden emirnamelerle ilgili zeytin veya zeytinyağının zekâtı ile ilgili herhangi bir Ģey buyurmamıĢlardır.684

Daha sonraki dönemlerde farklı uygulamalara iliĢkin rivayetler bulunmaktadır. Özellikle Hz. Ömer döneminde zeytinden zekât alındığına dair birçok rivayet vardır. Abdullah b. Abbas'ın Ģöyle dediği rivayet edilmektedir: "Zekât, buğday, arpa, kuru hurma, kuru üzüm, darı ve zeytine zekât düĢer. Ġbn ġihab'ın anlattığına göre Ömer b. Hattab, her beĢ vesk685

zeytinden zekât olarak on müdde bir müd alınmıĢtır. BaĢka bir rivayete göre zeytinleri bulunan bir adamın durumu kendisine sorulduğunda Ġbn ġihab Ģöyle söylemiĢtir: "Zeytinin zekâtı, ondan elde

680 GeniĢ bilgi için bkz. Ebû Ubeyd, Kitâbü'l-Emvâl, s. 599.; Kardâvî, Ġslam Hukukunda Zekât, c.

1, s. 433.

681

Boynukalın, "Zekâtın Toplanması ve Dağıtımı Ġlk Kurumsal Tecrübeler (Hulefa-i RâĢidîn Dönemi)", Tarihte ve Günümüzde Zekât Uygulamaları, s. 101.

682 Ebû Ubeyd, Kitâbü'l-Emvâl, s. 605. 683 Tin, 95/1

684 Ebû Ubeyd, Kitâbü'l-Emvâl, s. 605. 685

Vesk, Hz. Peygamber devrinde Medine’de kullanılan katı madde ölçeği olup kabaca bir deve yüküne denk gelmektedir. Bkz. Ġbn Manzûr, Lisânu'l-Arab, c. 10, s. 378, 379, 381.; Murteda ez- Zebidi, Tâcu'l-Arûs min Cevâhiri'l-Kâmûs, c. 26, s. 471.; Cengiz Kallek "Vesk" Türkiye

137

edilen yağdan verilirdi. Zeytinlerin yağmur suyuyla sulanan kısmı onda bir oranında, kovalarla sulanan kısmı ise yirmide bir oranında zekâta tabidir."686