• Sonuç bulunamadı

B. Devletin Giderleri

1.2. BEYTÜLMALĠN GELĠġMESĠNDE DĠVAN TEġKĠLATININ ROLÜ

1.2.3. Divanlara Kayıtların BaĢlaması

1.2.3.1. Halkın Kaydedilmesi

Hz. Ömer, ehil olan kiĢileri iĢ baĢına getirerek Müslümanları mensup oldukları bölge, Ģehir, köy ve kabilelere göre defterlere kaydettirmeye baĢlamıĢtır. Medine'de Akil b. Ebî Talib, Mahreme b. Nevfel ve Cübeyr b. Mut'im, Basra'da Muğire b. ġube, Kûfe'de Abdullah b. Halef gibi bilgili kiĢileri çağırdı ve onlara: "Ġnsanları kabilelerine göre yazınız." dedi. Onlar da önce HâĢimoğullarından baĢladılar. Sonra Ebû Bekir'in kabilesini, Hz. Ömer'in kabilesini ve diğer kabileleri sırasıyla yazdılar. Sonra da bazı ihtilâfları halledip neticeyi Hz. Ömer'e arz ettiler. Hz. Ömer kayıtlara baktı ve: "Bu kayıt iĢlemi olmamıĢ. Ben böyle istememiĢtim. Ġnsanları Ġslamiyet'i kabul etmeleri ve Resulüllah'a en yakın olanlarından baĢlayarak yazın.422

Sonra biraz uzak olanları ve daha sonra da daha uzak olanları yazın. Ömer'i Allah'ın takdir ettiği yere yazarsınız." Böylece Hz. Ömer, Allah'ın yolundan gitmiĢ olsun." dedi. Kâtipler de böyle yaptılar.423 Ġlk olarak HaĢimoğulları ve Muttaliboğullarını kaydettiler. Sonra da Ümeyyeler gelmekteydi, bunlardan sonra Benî AbdüĢĢems, Beni Nevfel ve Beni Abdüluzza aynı sırada bulunuyorlardı. Hz. Ömer'in kendi ailesi olan Benî Adîy bunlardan sonra geliyordu. Böylece Hz. Peygamber'e yakın olanlardan baĢlamak üzere kabilelerin isimlerini sıraladılar424 ve neticeyi tekrar halifeye sundular. Hz. Abbas, Hz. Ömer'in bu iĢine teĢekkür etti.425

422

Kabilelerin Hz. Peygamber'e yakınlıkları aynı ise, Ġslâmiyet'i önce kabul edenler öne alınırdı. Bkz. Ġbn Sa'd, Kitâbü't-Tabakâti'l-Kebîr, c. 3, s. 267.; Belâzurî, Fütûhu'l-Büldân, s. 632.

423 Ġbn Sa'd, Kitâbü't-Tabakâti'l-Kebîr, c. 3, s. 267.; Belâzurî, Fütûhu'l-Büldân, s. 630-631, 632,

641.; Taberî, Târîhu'r-Rusûl ve'l-Mulûk, c. 4, s. 210-211.; Sıddıkî, Ġslam Devletinde Mali

Yapı, s. 198.

424 Ebû Yusuf, Kitâbü'l-Harâc s. 43.; Belâzurî, Fütûhu'l-Büldân, s. 630-631, 641.; Taberî,

Târîhu'r-Rusûl ve'l-Mulûk, c. 4, s. 209.; Mâverdî, el-Ahkâmü's-Sultaniyye, s. 298.; Kettânî, et- Teratibu'l-Ġdâriyye, c.1, s. 200.; ġibli Numani, Bütün Yönleriyle Hz. Ömer ve Devlet Ġdaresi,

86

Zeyd b. Eslem'in babasının rivayetine göre Adiyoğulları Hz Ömer'e gelerek: "ġüphesiz ki sen Resulüllah'ın ve onun halifesinin halifesisin. Ebû Bekir de Resulüllah'ın halifesidir. Sen ismini öne alsaydın." dediler. Hz. Ömer: "Yazık yazık, ey Adiyyoğulları, günahımı mı almak istiyorsunuz? Benim üzerimden bir Ģeyler yemek istiyorsunuz. Ġyiliklerimi size bağıĢlamamı istiyorsunuz. Asla böyle olmayacak. Siz çağrılacaksınız ve adınız uygun yere yazılacak. ġayet en sona da yazılsanız bu böyle olacak. Benim iki arkadaĢım vardı. Bir yol tuttular. ġayet ben onların tuttuğu yolun dıĢında bir yol tutarsam, benden sonrakiler de bana karĢı gelir, ayrı bir yol tutarlar. Allah'a yemin olsun ki dünyada bir üstünlük peĢinde değiliz. Biz istediğimiz sevabı da ancak Muhammed'le beraber yaptıklarımızdan dolayı istemekteyiz. O bizim en Ģerefli olanımızdır. Onun kavmi de Arapların en Ģerefli olanlarıdır. Bu sebeple ona olan yakınlığa göre gideceğiz. ġayet Arap olmayanlar sâlih amel iĢler de biz de bunun dıĢında bir amel iĢlersek Allah'a yemin olsun ki onlar kıyamet gününde Muhammed'e bizden daha yakın olurlar. Bilin ki ameli olmayana nesebi fayda sağlamayacaktır." dedi.426

Muhacirlerin isimlerinin yazımı bitince sıra Ensara gelmiĢti. 'Kimden baĢlayalım?' diye Ömer'e sordular. Hz. Ömer kâtiplere: "Önce Evs kabilesinden Sa'd b. Muaz oymağını yazmakla iĢe baĢlayın, sonra sırasıyla Sad'a yakınlık derecesine göre diğer oymakları yazın." demiĢtir.427

Azad edilmiĢ kölelerin divanda hangi sırada yazılacakları hususunda Hz. Ömer, kâtipleri serbest bırakmıĢtır. Nitekim Hz. Ömer ġam Divanı'nı düzenlediği esnada Hz. Peygamber'in müezzini Bilal da orada bulunuyordu. Rivayetlere göre Hz. Ömer, ona: "Divan kayıtlarında kiminle yazılmak istiyorsun?" diye sordu Bilal de: "Ebu Rüveyha ile beraber bulunmak istiyorum. Zira Resulüllah beni onunla kardeĢ yaptı ve ölünceye kadar onunla ayrılmam." demiĢtir. Böylece Bilal Rüveyha ile

s. 369-370.; Ayrıca Arap kabilelerinin birbirlerine olan üstünlükleri hakkında bkz. Sıddıkî, Ġslam

Devletinde Mali Yapı, s. 197-198.

425 Belâzurî, Fütûhu'l-Büldân, s. 630.; Mâverdî, el-Ahkâmü's-Sultaniyye, s. 298.

426 Ġbn Sa'd, Kitâbü't-Tabakâti'l-Kebîr, c. 3, s. 275.; Belâzurî, Fütûhu'l-Büldân, s. 631.; Taberî,

Târîhu'r-Rusûl ve'l-Mulûk, c. 4, s. 209.; Mâverdî, el-Ahkâmü's-Sultaniyye, s. 298.; Sallabi, II. Halife Hz. Ömer'in Hayatı, ġahsiyeti ve Dönemi, s. 337.

427 Ġbn Sa'd, Kitâbü't-Tabakâti'l-Kebîr, c. 3, s. 267.; Belâzurî, Fütûhu'l-Büldân, s. 632.; Mâverdî,

87

birlikte yazıldı. Bilal'ın kabilesi olan HabeĢ, divanda Rüveyha'nın kabilesi olan Has'am Kabilesi'yle birlikte yazıldı.428

Hz. Ömer, köylere varıncaya kadar ülkenin her tarafında yaĢayanları divan defterlerine kaydetmiĢtir. Nitekim bunu teyit eden ve kendisine atfedilen Ģu söz dediğimizi doğrulamaktadır: "Yemen'de bulunan Sana Dağı'nda veya Himyer Dağı'nda bir çobanın bile bu mallarda hakkı vardır. Kendisi, evinde olduğu halde, isteyip yüzü kızarmadan bu mallar kendisine ulaĢtırılacaktır."429

Taberî'nin ifadesine göre Kûfe, Basra, Suriye, Ürdün, Hıms, Filistin, Medain ve Mısır halkına maaĢ bağlanmıĢtır.430

Her kabilenin müstakil bir defteri bulunmuĢtur. Meselâ, Ebû Yusuf'un naklettiğine göre Yemen'deki Himyer Kabilesi için hazırlanan defter, baĢka yerde bulunan kabilelerinin defterlerinden farklıydı.431 Medine'de bulunan Huzâ'a'lıların defteri de diğer kabilelerden ayrılmıĢtır.432

AnlaĢıldığı kadarıyla hem Medine'de hem de diğer vilayetlerde divan defterleri bulunuyordu. Zira insanlar atiyyelerini söz konusu defterlere göre alıyorlardı. Medine'de maaĢlar halife veya halifenin görevlendirdiği biri tarafından dağıtılırken taĢrada ise valiler tarafından dağıtılıyordu.433

Mesela Mısır'da Amr b. el- Âs, merkezde olduğu gibi, divanları kabilelere göre düzenlemiĢ ve hangi kabileye yıllık ne kadar atiyye verileceğini Halife Ömer'in bilgisi dâhilinde kararlaĢtırmıĢtır.434

Divana kayıtlı kimseler, ağır suç iĢledikleri takdirde divanlardan çıkarılabiliyordu. Örneğin Hz. Hamza'nın katili VahĢi, içki içip suçu sabit olduktan sonra cezaya çarptırılmıĢ ve Hz. Ömer tarafından divandan çıkarılmıĢtır.435

428 Ġbn HiĢam, es-Sîretu'n-Nebeviyye, c. 2, s. 148.; Ġbn Sa'd, Kitâbü't-Tabakâti'l-Kebîr, c. 3, s. 214-

215.

429

Ebû Yusuf, Kitâbü'l-Harâc, s. 46.; Ebu Ubeyd, Kitâbü'l-Emvâl, s. 84.; Ġbn Sa'd, Kitâbü't-

Tabakâti'l-Kebîr, c. 3, s. 278.; Yeniçeri, Ġslam'da Devlet Bütçesi, s. 96.

430 Taberî, Târîhu'r-Rusûl ve'l-Mulûk, c. 3, s. 615.

431 Ebû Yusuf, Kitâbü'l-Harâc, s. 46.; Fayda, "Hz. Ömer Devri", DoğuĢtan Günümüze Büyük

Ġslam Tarihi, c. 2, s. 152-153.

432

Ġbn Sa'd, Kitâbü't-Tabakâti'l-Kebîr, c. 3, s. 278.; Belâzurî, Fütûhu'l-Büldân, s. 634

433 AteĢ, Hz. Ömer, c. 2, s. 270.

434 GeniĢ bilgi için bkz. Apak, Ġslam Siyaset Geleneğinde Amr b. el-Âs, s. 270. 435 Ġbn HiĢam, es-Sîretu'n-Nebeviyye, c. 3, s. 36.

88

Hz. Ömer, insanları divanlara yazarken mensubu bulundukları kabileye göre kaydını yaptırırdı. Yukarıda izah ettiğimiz gibi kabilelerin kayıtları tutulurken Hz. Peygamber'e yakınlık prensibi esas alınıp KureyĢ kabilesinden baĢlanmıĢtı. Kabile mensuplarının yazımında ise Müslüman olmada öncelik ilkesi esas alınmıĢtır. Üçüncü derecede ise Bedir SavaĢı'na katılanlara öncelik verilmiĢtir. Mesela Beni HaĢim'den ilk yazılan kiĢinin Hz. Ali olduğu rivayet edilmektedir. Bununla birlikte listenin baĢında Hz. Abbas veya Hz. Peygamber'in hanımlarının isimleri de geçmektedir.436