• Sonuç bulunamadı

Toplumsal Hareketlerin Görünür Kılıcısı Olarak Aydın

AYDININ TOPLUMSAL HAREKETLERDEKİ ROLÜ

2.1. AYDINLAR VE TOPLUMSAL HAREKETLER İLİŞKİSİ

2.1.2. Aydının Toplumsal Hareketlerdeki Rolü ve Önem

2.1.2.2. Toplumsal Hareketlerin Görünür Kılıcısı Olarak Aydın

Gelişmemiş demokrasilerde ve toplumların hassasiyet gösterdiği dönemlerde aydınların liderlik pozisyonlarına daha çok yaklaştıklarını değerlendirmesini tartıştık. Demokrasinin işler kılındığı gelişmiş toplumlarda ise, aydın birden çok aktörün başat olduğu bir sistemde yer alan bir kişi olarak demokratik hayatın önemli bir unsuru olarak görev yapmaktadır. Bu gibi durumlarda aydınlar diğer toplumsal gruplarla koalisyonlar kurar, protestocu gruplarla iktidar arasında köprü oluşturur. Böylelikle bir toplumsal hareketin yayılması sürecini de kısaltırlar (Pena, 1994: 43). Bu durumda aydınların din adamları, öğrenciler, işçiler gibi diğer toplumsal gruplar ile kurdukları organik bağlar ve etkileşimler önem kazanmaktadır (Clark P. ve Clark T. 1969: 293). Buna örnek olarak, Amerika’da Vietnam Savaşı’nı protesto eden aydın akademisyenler ve öğrenciler arasındaki ilişki ele alınabilir. Akademisyenler, üniversite kampüslerinde öğrencilerin gerçekleştirdiği oturma eylemlerini desteklemişlerdir. Böylece aydın ve öğrenci işbirliği demokratik hayat çerçevesinde işler kılınmıştır. Akademisyenlerin de eylemlere katılması ile üniversite kampüslerinde gerçekleşen eylemler medyada yer almaya başlamış ve böylelikle aydınlar protesto eylemlerinin medyada yer almasını kolaylaştırmıştır (Lynd, 1989: 481).

Benzer örnekler aydınlar ile işçiler arasında gerçekleşen etkileşim için de verilebilir. İşçiler aydın sorunsalı açısından özellikli bir toplumsal grubu oluşturmaktadır. Aydınların sol görüş çerçevesinde, işçi sınıfının mücadelesinin

içinde olması gereği bazı kuramcılar tarafından vurgulanmaktadır (Casanova, Prevost ve Metzger, 1985: 3). Nitekim Vladimir İlyiç Lenin10 bu birlikteliği şu şekilde vurgulamaktadır:

Bilimin taşıyıcısı proletarya değil, burjuva aydınlarıdır. Modern sosyalizm burjuva aydın tabakasının üyelerinin kafasında doğmuştur ve bunu entelektüel açıdan daha ileri olan ve koşulların elverdiği yerlerde modern sosyalizmi proleter sınıf mücadelesine sokan proleterlere aktaranlar da onlar olmuştur. Dolayısıyla sosyalist bilinç sınıf mücadelesine dışarıdan verilen bir şeydir, onun içinden kendiliğinden çıkan bir şey değildir (Lenin, 2010: 42).

Lenin aydınlar ve işçi sınıfı birlikteliğini sosyalizm açısından değerlendirmiştir. Rejimin demokrasi olduğu ülkelerde de işçiler ve aydınlar toplumsal hareketler meydana getirmektedirler. Soğuk Savaş Öncesi Amerika’da gerçekleşen işçi hareketinde bu etkileşim gerçekleşmiştir. İşçiler başarıya ulaşmak için bazı müttefiklere ihtiyaç duymuşlar ve bu müttefiklerin aydınlar olması gerektiğini saptamışlardır. Bazı sol eğilimli üniversite hocaları işçi sendikalarının lider kadrolarında yer almış ve işçi hareketinin başarıya ulaşmasında yardımcı olmuşlardır. İşçiler bu anlamda başarılı bir işçi hareketi için aydın kadrosu, işçi örgütlenmesi ve işçi liderleri olmak üzere üç gereksinim olduğuna inanmışlar ve aydınlara yaklaşmışlardır (Lichtenstein, 1999: 19). Aynı durumu 1980’lerde gerçekleşen Güney Kore İşçi Hareketi örneğinde de görmekteyiz. Bu harekette aydınlar ile sanayi işçileri bir araya gelerek örgütlenmişlerdir. Aydınlar, bu toplumsal hareket özelinde iki aşamada faaliyet gösterdi. Birinci aşama, kültürel hareket aşamasıdır. Bu aşamada aydınlar, işçilerde bir bilinç oluşturmak için kurslar düzenlemekte bildiriler, gazete yazıları yayımlamaktadır. İşçilerin evlerinde, fabrikaların odalarında dersler vermektedirler. İkinci aşama ise, işçi hareketi aşamasıdır. Bu aşamada hükümete karşı grevler düzenleyen işçilere eylem safhasında destek verilmiştir (Chai, 1996: 275–276).

Aydınlar, tarihin belli dönemlerinde din adamları ile de bir araya gelerek ortak bir aktivizm gerçekleştirmişlerdir. Amerikan Sivil Haklar Hareketi örneği üzerinden düşünecek olursak, Martin Luther King’in11 hem bir papaz hem de bir

10Vladimir İlyiç Lenin, Rus sosyalist devrimci, Ekim Devrimi’nin lideri, Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin (SBKP) ilk genel sekreteridir. Lenin’in önemli eseri “Ne yapmalı”da siyasi anlayışını sistemleştirmiştir. Detaylı bilgi için Bkz. Lenin, 2010.

11 Martin Luther King, bir Afrikalı-Amerikalı Baptistpapaz ve Amerikan yurttaş hakları hareketi önderidir. Dünya genelinde şiddet karşıtı ve ırksal eşitlik görüşleriyle tanınmaktadır.

toplumsal hareket lideri olarak ön plana çıktığını belirtmemiz gerekmektedir. Amerikan Sivil Haklar Hareketi’nde aydınlar akademisyenler ve din adamları siyah yurttaşlara yönelik uygulanan ayrımcılığa karşı ortak kampanyalar düzenleyerek geniş bir kitlenin seferber olmasını sağlamıştır. Akademisyenlerin desteği bu noktada harekete güç kazandırmıştır (Dickerson, 2005: 217).

Tüm bu anlatımlardan hareketle, aydınların demokrasinin işler ve güçlü halde bulunduğu sistemlerde toplumsal hareketler bakımından dengeleyici ve güçlendirici bir işlevi bulunduğu söylenmelidir. Aydınlar bu toplumlarda toplumsal hareketin başarıya ulaşmasının tek sebebi olmamakla birlikte; hareketin medyada yer almasını sağlama, güncel kılma, iktidarın ya da hak talep edilen kitlenin doğrudan ilgisini çekme noktasında önem taşımaktadır (Gouldner, 1983: 521). Ayrıca aydınlar toplumsal hareketin hedeflerinin belirlenmesi, stratejilerinin ortaya konması, eylem safhalarının örgütlenmesi gibi aşamalarda da belirleyici olabilmektedir. Bu noktada, harekete katılımın artması ve toplumun farklı kesimlerinin de mobilize edilmesi açısından önem kazanmaktadırlar (Record, 1954: 231).

Son tahlilde, aydınların toplumsal hareketlerin öncüsü olduğu durumlarda hareketin tüm başarısını belirlediği söylenebilir. Bu durumda hareketin de tek aktörü durumunda bulunacaklardır. Ancak aydınların toplumsal hareketin destekleyici unsuru olduğu gelişmiş demokrasilerde aydınlar, toplumsal hareketin başarılı bir şekilde sonuca ulaşmasında tek başlarına etkili olmamakla birlikte, başarısında pay sahibi olur. Bu anlamda aydınların hareketin diğer aktörleri ile etkileşimleri de son derece önem kazanmaktadır (Sheth, 1992: 426). Amerika’da meydana gelen toplumsal hareketlerde elitleri bir görünür kılıcı ve demokratik hayatın unsurlarından biri olarak görebilmekteyiz. Ancak demokrasinin geliştiği bir toplumda aydınlar tarafından başlatılan ve aydınların tek aktör olarak tezahür ettikleri bir toplumsal hareket bulunabileceği gibi, az gelişmiş toplumlarda da aydınların diğer aktörlerle etkileşim içinde olduğu toplumsal hareketlere de rastlanabileceği söylenmelidir.