• Sonuç bulunamadı

A. Terörün Tanımı

2. Terörün Yasal Tanımı

Hukuk doktrinindeki çeşitli terör tanımlarının incelenmesinin ardından terörün yasal tanımlarının da incelenmesi yerinde olacaktır. Öncelikle uluslararası antlaşmalara göre terörün tanımı ele alınacak, ardından çeşitli devletlerin hukukunda terörün nasıl tanımlandığı incelenecektir.

a. Uluslararası Anlaşmalara Göre Terör Tanımı

a.b. Birleşmiş Milletlerin Terör Tanımı

Birleşmiş Milletlerin terör için yaptığı belli bir tanım yoktur. Fakat BM’nin terörün önüne geçmek için yaptığı uluslararası antlaşmalardan hareketle konu incelenecektir.98 Yapılan antlaşmalardan hareketle genel bir tanım yapılmaya çalışılacaktır. Buna göre gayrı meşru bir şekilde ve kendi iradesiyle doğrudan veya dolaylı bir şekilde herhangi bir araçla ya da kullanma niyetiyle topladığı malla ya da tümden veya cüzi olarak kullanılacağı bilinen bir malla aşağıda belirtilen işleri yapan herkes suç işlemiş olur:

1- Bu sözleşmelerin birinin çerçevesinde suç teşkil eden işin gerçekleştirilmesi.

2- Sivil veya başka bir kişinin ölümüne ve büyük bedensel bir yara almasına sebep olma amacıyla bir eylemde bulunulması. Ayrıca saldırı eylemi

98

09.12.1999’da BM’nin kabul ettiği Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Uluslararası Sözleşme.

başladığı zaman buna ortak olmak; yerleşik toplumu, bir hükümeti ya da uluslararası bir örgütü korkutarak bir işi yapmaya ya da bir işten vazgeçirmeye mecbur bırakmak da suç kapsamında değerlendirilmektedir.99

Bu arada Uluslararası Güvenlik Konseyi’nin terör kavramının tanımını yapma hususunda çeşitli çabaları olmuştur. 1999 yılında çıkarılan 1269 sayılı Güvenlik Konseyi kararında uluslararası terör olaylarının etkisinin arttığının altı çizilmektedir.100 Bu karar terörle mücadele üzerinde durması bakımından önemli görülmektedir. Bu karar çerçevesinde tüm devletlerin terörizmle mücadele kapsamında uluslararası sözleşmeleri imzalayarak uygulamaya koymaları, uluslararası dayanışma içerisinde olmaları istenmiştir.101 Özellikle ABD’de 2001 yılında gerçekleşen 11 Eylül terör saldırısının ardından BM Güvenlik Konseyi bu konu üzerine daha fazla eğilerek konuyla ilgili yeni karar çıkarmıştır. Bu kararda BM ilkeleri çerçevesinde terörist eylemler karşısında bireysel ve meşru müdafaanın doğal bir hak olduğu belirtilmiş, dolayısıyla ABD’nin terörle mücadele konusunda sergilediği tutum da bu kapsamda değerlendirilmiştir.102

Buraya kadar anlatılanlar ışığında BM’nin terör ile ilgili genel bir tanımlamada bulunmadığı ve terör sorununu çözebilecek kapsamlı bir antlaşmanın da olmadığı söylenebilir. Uluslararası Güvenlik Konseyi kararları, terör eylemleri için açık ve belli bir tanım yapamadan terör eylemlerini zikretmekle yetinmiştir.

a.c. Arap Ülkeleri Birliğinin Terör Tanımı

Arap Ülkeleri Birliği terör konusuna önem vermiş ve terörle mücadele adına çok sayıda toplantı düzenlemiştir. 1998’de Terörle Mücadele Arap Anlaşması çıkarılmıştır.103 Bu anlaşma çerçevesinde terör; siyasi amaçları gerçekleştirmeyi

99

HÜSEYİN Hâşimî, el-İrhab bein el-fikir el-İslami ve el-Kanun, Tercüme eden: Ra’d el-Hâc, Merkez el-Hizarh li’Tetaur el-Fikir el-İslami, Beyrut, Lübnan, 2014, s. 43.

100

- ZİYED Tehani Ali, el-İrhab ve vesail Mukafehtahu, Daru’l-nehdetu el-arabiye, kahira, 2008, s.16.

101

19.10.1999’da çıkan 1269 Sayılı Güvenlik Konseyi Kararı.

102

12.09.2001’de çıkan 1368 Sayılı Güvenlik Konseyi Kararı.

103

eL-ÂMİRÎ Sâmir Sa’dûn Abûd, el-tehriz ala irtikab el-ceraim el-irhabiye bi-istihdam vesail el- tekeniye el-hedise, İnternette Yayımlanmış Bir Araştırma, Site: www.jcolaw.uobaghdad.edu.iq

amaçlayan öldürme, rehin alma, uçak veya gemi kaçırma, bomba patlatma eylemleri ya da kaosa sebep olan diğer eylemlerden biri yoluyla korkuya sebep olan şiddet ya da tehdit eylemlerinden herhangi bir eylemdir şeklinde tanımlanmıştır.104 Bu antlaşma meşru direniş eylemlerini terör nitelendirmesinin dışında tutmaktadır. Bu da direniş eylemlerinin terör eylemleriyle nitelendirilme endişesinden dolayıdır. Zira direniş de işgal karşısında şiddet eylemlerini kullanmaktadır. Ayrıca uluslararası hukuka göre de bir işgal ve yabancı saldırı karşısında yapılan tüm direniş ve silahlı mücadele eylemleri terör eylemlerinin dışında tutulmakta, meşru müdafaa olarak değerlendirilmektedir.105

a.d. İslam Konferansı Örgütü Sözleşmesinde Terörün Tanımı

6 Temmuz 1999’da İslam Konferansı Örgütü terörle mücadele konusunu ele almış ve bir sözleşme hazırlanmıştır. Sözleşmeye göre terör; etkenleri ve amacı ne olursa olsun şiddet ya da tehdit eylemlerinden herhangi bir eylem olup bireysel ya da toplumsal bir projeyi gerçekleştirmek için yapılır. İnsanlar arasında korku yayma, eziyetle korkutma ya da onların hayatları, namusları, özgürlükleri, güvenlikleri veya haklarını tehlikeye maruz bırakmayı amaçlamaktadır. Veya çevreye, kurumlardan birine veya kamu ya da özel mallara zarar vermeyi ya da onları işgal ve istila etmeyi ya da ulusal kaynaklar veya uluslararası kurumlardan birini tehlikeye maruz bırakmayı ya da bölgesel istikrar ve bütünlüğü, siyasi birliği ya da uluslararası bağımsız egemenliği tehdit etmeyi amaçlamaktadır.106

a.e. Bağlantısız Devletlerin Terör Tanımı

Bağlantısız devletlerin terör tanımına göre; uluslararası açıdan terör suçu olarak değerlendirilen tüm eylemler terör olarak değerlendirilmiştir. Bunlardan bazıları;sömürgeci yabancı devletlerin kendi bağımsızlığı için mücadele eden halka karşı kullandığı şiddet eylemleri, devlet egemenliğine karşı terör örgütlerinin faaliyetleri, maddi bir kazanç elde etmek amacıyla bireylerin kullandığı şiddet eylemleridir. Bu sayılan suçlar birden fazla devlete yönelik olarak

104

İtifakiyet mukafehet el-irhab el-arabiye, md: 1, f. 2.

105

KATİE Gasan Sabri, el-Cuhud el- Arebiye li’mukafehet el-irhab, Daru’l-es-Sekafe, urdun, 2011, s.138.

106

gerçekleştirildiğinde uluslararası suç kapsamına girmektedir.107 Bağlantısız devletlerin terör algısına göre, uluslararası örgütlerin gerçekleştirdiği suçlar da terör kapsamına girmektedir. Ayrıca özelliği işgal devletlerinin işgal edilen devletin halkına karşı kullandığı eylemler de terör faaliyeti olarak nitelendirilmektedir. Bilhassa bu görüş Batılı devletlerce kabul gören terör anlayışından oldukça farklıdır.

a.f. Avrupa Birliği Anlaşmalarında Terörün Tanımı

Avrupa Birliği Terörle Mücadele Komisyonu’nca terör suçları şu şekilde tanımlanmıştır: “Bir veya daha fazla kişinin kasıtlı bir şekilde bir veya daha fazla devleti tehdit etme ya da oralarda büyük tahribatlar yapma ya da onların siyasi, ekonomik veya sosyal yapılarını yıkma amacıyla o devletlere, devletlerin kurumlarına ya da halkına karşı işlediği suçlardır”.108

Bu tanımdan anlaşılacağı üzere devlete, onun kurumlarına ya da halkına karşı her türlü saldırı suç sayılmaktadır. Bu tür saldırılar, bir kişi veya bir gruptarafından devlette değişikliler yapmak amacıyla gerçekleştirilmektedir. Fakat Avrupa Birliği devletlerinin bu tanıma aykırı hareket ettiği görülmektedir. Özellikle Orta Doğu ile ilgili meselelerde devletlerin istikrarını tehdit eden terör örgütlerini destekleyici tutum sergilemektedirler. Türkiye’de PKK’nın silahlı milislerine destek vermeleri ve PKK’nın yaptığı eylemler karşısında sessizliklerini bozmamaları bunun en güzel kanıtıdır.

a.g. Afrika Terörle Mücadele Anlaşması’nda Terörün Tanımı

Afrika Terörle Mücadele Antlaşması’nın 1. maddesinde terörün tanımı şu şekilde yapılmıştır: “Terör amacıyla işlenen ya da işlenmesiyle tehdit edilen ve herhangi bir devletin vatandaşları, malları ya da hizmetlerine karşı olan ya da onun topraklarında yaşayan yabancı vatandaşlara karşı olan ve o devletin yasalarının suç saydığı her eylem terör eylemidir. Aynı şekilde terörü finanse eden veya teşvik eden ya da onu eğiten ya da destek veren her eylemdir”.109

107

ÎİD Muhammed Fethî, Vake el-İrahb fi el-veten el-Arabi, Muhammed Bin Nâyif Üniversitesi, Merkezi el- buhus ve el- diraset el-ilmiye ve el-emniyh, Riyâd, Suudi, 1999, s. 28-29.

108

HÜSEYİN Hâşimî, a.g.e., s. 46.

109

Bu anlaşmaya göre terör eylemi ifadesi, herhangi bir şiddet ya da şiddetle tehdit eylemlerini kapsamaktadır. O eylemlerin sebep ya da amaçlarına bakılmamaktadır. Terör suçları bireysel ya da toplumsal olarak işlenmektedir. Taraf devletlerden herhangi birinin topraklarında yaşayan halkın tümünde, bir grup ya da belli kişiler arasında korkuyu hâkim kılma kastıyla yapılmaktadır.

b. Bazı Devletlerin Yasalarında Terörün Tanımı

Bazı uluslararası anlaşmalarda terörün tanımı yukarıda açıklanmıştır. Bu bölümde ulusal yasalarda terörün nasıl tanımlandığı incelenecektir. Özellikle Türkiye ve Irak yasasında terörün nasıl tanımlandığı üzerinde durulacaktır.

b.a. Türk Terörle Mücadele Kanununda Terörün Tanımı

12.04.1990 tarihli 3713 sayılı Türkiye Terörle Mücadele Yasası’nın, 1. maddesinde terör şöyle tanımlamıştır: “Terör; cebir ve şiddet kullanarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devletinin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, Devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü suç teşkil eden eylemlerdir”.110

Bu yasanın 2. maddesinde ise şu açıklama yapılmıştır: Terör suçlusu, terör örgütü üyelerinden biri olan, örgütün düşüncelerine inanan ve amaçlarını gerçekleştirmek için çalışan kişidir. Suç, bu örgüte mensup bir grup ya da sadece bir kişi tarafından işlenebilir.111

b.b. Irak Yasası’nda Terörün Tanımı

Irak’ta 2005 yılında 13 sayılı Terörle Mücadele Kanunu çıkarılmıştır. Bu kanun, Irak’ı etkileyen terör suçlarını engellemek amacıyla çıkarılmıştır. Bu kanunun

110

ÇAPAR Erkan, a.g.e., s. 54, Tacar Y. PULAT, Terör ve demokrasi, Bilgi Yayınevi, Ankara, 1999, s.58.

111

1. maddesinde terörün tanımı şöyle yapmıştır: “Terör amaçlarını gerçekleştirmek için güvenlik, istikrar ve vatan birliğini ihlal etmek, insanlar arasında korku yaratmak ve başıboşluk oluşturmak amacıyla bir kişinin ya da bir örgütün yaptığı; bir kişi, bir grup, gruplar ya da resmi ve gayri resmi kurumları hedef alan ve kamu veya özel mallara zarar veren her eylemdir”.112 Bu tanımdan Irak kanununun, suçu işlemenin etkenlerine ya da amacına bakmaksızın araç ya da yöntem unsuruna odaklandığı görülmektedir. Ayrıca kanun, suçun bir kişi ya da bir örgüt tarafından işlenmesi arasında ayrımda bulunmamıştır. Hâlbuki genel olarak hukuk doktrininde bir suçun terör sayılması için bir düzen ve bağlantı içinde olan bir örgüt tarafından işlenmesigerektiği vurgulanmaktadır.

b.c. Cezayir Ceza Kanunu’nda Terörün Tanımı

Cezayir’de ilk defa 25.02.1995 tarihli 92-03 sayılı Yasa kararnamesi ile terörün tanımı yapılmıştır. Daha sonra bu kararname iptal edilmiştir ve Cezayir Ceza Kanunu’nun 87. maddesinde şu şekilde açıklanmıştır: “Amacı; halk arasında korku salmak, güvensizlik ortamı oluşturmak, milletin değerlerine saldırmak, kabirleri açmak; iletişim ve ulaşım araçlarına saldırmak, kamu ve özel mallara saldırmak; kamu organlarının işini, ibadet özgürlüğünü, genel özgürlükleri ve kamu kurumlarına yardımcı olan kurumların çalışmasını engellemek; uçak, gemi ya da herhangi bir ulaşım aracına saldırmak ve rehineler almak olan herhangi bir eylemle devletin güvenliği, vatan birliği, toprak bütünlüğü ve kurumların istikrarı ve seyrini hedef alan her eylem terör ve sabotaj eylemi sayılır”.113

b.d. Mısır KanunundaTerör Tanımı

Mısır Terörle Mücadele Kanunu’nun 86. maddesinde terör şöyle tanımlamıştır: “Suçlunun kamu düzenini ihlal etmek ya da toplumun güven ve bütünlüğünü tehlikeye maruz bırakmak amacıyla bireysel ya da toplumsal suç projesini uygulamak için başvurduğu her türlü güç, şiddet, tehdit ya da korkutmayı kullanmasıdır. Bunun kişilere eziyet verme, onlar arasına korku salma; onların hayatlarını, özgürlüklerini ya da güvenini tehlikeye maruz bırakma ya da çevreye,

112

13 Sayılı 2005 Tarihli kanun mukafehet el-irhab el-iraki, md: 1.

113

iletişime, ulaşıma, mallara, yapılara, kamu ve şahsa ait olan mallara zarar verme ya da o bölgeyi işgal veya istila etme ya da kamu organlarının çalışmasını, ibadethaneleri veya ilim enstitülerini engelleme ya da anayasa, kanunlar veya tüzüklerin uygulanmasını aksatması gerekir”.

b.e. Fransa Kanununda Terör Tanımı

Fransa’da 1986’da terörle mücadele için özel bir kanun hazırlanmıştır. Fransa Ceza Kanunu’nda 1992 ve 1996 yasaları ile özel suçlar belirlenmiştir. Bu suçlar belli bir amaç ve sebeple işlenmesine göre çeşitli kurallara bağlanmıştır. Buradan Fransa hukukunun terör suçunu belirlerken amaç yöntemini benimsediği ortaya çıkmaktadır. Bu yasanın terör ve terör suçunu tanımlamadığı görülmektedir. Bu yasa çerçevesinde suçlar üç sınıfa ayrılmıştır: Birincisi kişilere karşı işlenen suçlardır. İkincisi mallara yapılan saldırı suçlarıdır. Üçüncüsü suçun işlenmesine hazırlık yapan ya da onu uygulamaya çalışan davranış suçlarıdır. Bahsedilen suçlar kamu düzenini bozmaya yönelik olarak bireysel ya da toplumsal amaçların gerçekleştirilmesiyle ilgili olduğundan Fransız yasası tarafından terör suçları olarak nitelendirilmiştir.114

Fransız yasalarına göre terör suçlarının iki unsuru vardır:

Birincisi: Objektif unsurdur. Bu da örneğin bireysel ya da toplumsal suçlarla bağlantılı, bir plan dâhilindeki suçlardan birini işlemektir. Dolayısıyla rastgele işlenen suçlar terör suçları arasına girmemektedir.

İkincisi: Sübjektif unsurdur. Bu kapsamda bireysel ya da toplumsal suç projesiyle bağlantılı olan belli sayıdaki suçlar terör suçu olarak görülmektedir. Bu kapsamdaki suçların korkutma yolunu kullanarak genel kamu düzenini bozmayı amaçlaması gerekmektedir.