• Sonuç bulunamadı

B. İdari Kolluğun Ayırt Edilmesi

2. İdari Kolluk ve Adlî kolluk

Adlî kolluk; suç işlendikten sonra araştırma, bilgileri toplama, suçu işleyeni araştırma, onu yakalama, yargı organlarına teslim etme ve suçla ilgili delilleri araştırma gibi yapılan işlemlerdir.27 Yani adlî kolluk kamu düzenini bozan eylemin gerçekleşmesinden sonra olmaktadır. Böylece o, toplumda kamu düzeninin ihlal edilmesinden önce gerçekleşen idari kolluktan ayrılmaktadır. Aynı şekilde onları yerine getiren taraf ve onların hukuk sistemi açısından da birbirinden ayrılmaktadırlar. İdari kolluk görevini yerine getirenler idari polis üyeleridir. Öte yandan adli kolluk görevini yerine getirenler adli kolluktur. İdari kolluk idari hukuk kurallarına tabidir ve işleri idari yargı denetimi altındadır. Ondan kaynaklanan uyuşmazlıklar idari yargıda çözülmektedir. Öte yandan adlî kolluk ceza hukuku kurallarına tabidir. Onun işleri başsavcılığın denetimine tabidir.28

İki kolluk arasındaki fark apaçıktır. İdari kolluğun görevi koruyucudur. Kamu düzeninin ihlal edilmesinden önce olmaktadır. Onun görevi düzensizliği engellemek ve devlet içinde kamu düzenini korumak için gerekli olan tüm önlemleri almaktır. Öte yandan adlî kolluk görevi kamu düzeni bozulduktan sonra gerçekleşmektedir. O çözümleyici bir işlemdir. Adlî kolluğun görevi; suçları keşfetmek, suçluları kovuşturmak, suçlunun yargılanması için suçla ilgili delilleri toplamak ve bu suçlu hakkında hükmedilen cezayı uygulamaktır.

İdari kolluk ve adli kolluk görevleri iç içe olduğu için bazen onları birbirinden ayırmak zor olmaktadır. Bu zorluğun sebebi de idari kollukla görevli bazı kişilerin idari kolluk ve adlî kolluk görevlerini beraber yapmalarıdır. Örneğin trafik polisi belli bir bölge ya da yolda trafiği düzenlediği zaman o idari kolluk görevini yapmaktadır. Fakat trafik polisi aykırı davranışı kaydettiğinde ve trafik yasaları ve yönetmeliklerine aykırı olan davranışı işleyeni yakaladığında o zaman adlî kolluk görevini yapmış olur.29 Her iki görev de kamu düzenini korumayı amaçlamaktadır. İdari kolluğun, kamu düzenini ihlal etmeye yol açan suçların gerçekleşmesini

27

AKYILMAZ - SEZGİNER - KAYA, b. 5,age s. 568.

28

GÖZLER - KAPLANb. 15, age, s. 580.

29

engelleme ve azaltmadaki etkileri açıktır. Adlî kolluk ise kamu düzenini bozan kişiyi cezalandırma yoluyla engelleme görevini yerine getirir.30

Hukuk doktrini, idari kolluk ve adlî kolluğun ayrıldığı en önemli noktaları açıklamak ve onları birbirinden ayırmak amacıyla çok sayıda ölçüler koymuştur. Bu ölçülerin en önemlileri şunlardır:

a. Yetkili Organ Ölçüsü

Daha önce açıkladığımız gibi idari kollukla yetkili olan organ, yürütme organına bağlı olan kurum ve kişilerdir. Bunlar merkezi yönetim ya da yerinden yönetime bağlıdırlar. Adlî kolluk görevini ise yargı organları yapmaktadırlar. Bazen polis gibi yürütme organına bağlı olan kişiler adlî kolluk görevini yapmaktadırlar. Bunların yargı organının denetimi altında olmaları gerekmektedir.

Ceza yasaları, genelde adlî kolluk üyelerini belirlemektedirler. Türkiye’de 5271 sayılı 04.12.2004 tarihli Ceza Mahkemesi Kanunu’nun adlî kolluğun üyelerini şu şekilde tanımladığı görülmektedir: Yasada belirtilen soruşturma işlemlerini ve yargılamayı yapan güvenlik görevlileridir. Bu kanunun 167. maddesi ise adlî kolluk görevlerini cumhuriyet savcısına vermiştir.31

Irak Muhakeme Usulü Kanunu, adlî kolluk üyelerini polis amirleri, polis memurları ve polis merkezleri komiserleri olarak belirlemiştir. Köy ve mahalle muhtarlarını belirlemiş ve onlara suçları ihbar etme ve zanlıları yakalama görevini vermiştir. Bu kanun; demir yolları, gemi ve uçakta meydana gelen suçlarda oraların müdürü, memuru, kaptanları ve pilotlarına adli kolluk üyeleri niteliğini vermiştir. Aynı şekilde bu görevi, resmi daire veya yarı resmi dairede meydana gelen suçlarda oradaki müdüre vermiştir. Bunun yanı sıra bu görevi, yasaya göre kendi yetkilerinin sınırları içinde suçları araştırma ve onlarla ilgili işlemler yapmada kamu hizmetiyle yükümlü olan kişilere vermiştir. Yukarıda sayılanların tümü kendi görevlerini savcılığın kontrolü altında yapmaları gerekmektedir. Savcı adlî kolluk üyelerinden ilk sorumlu olan kişidir.32

30

BESYÛNÎ Abdürrauf Hâşim, a.g.e., s. 41.

31

GÖZLER - KAPLAN, b. 15, a.g.e., s. 582.

32

b. Amaç Ölçüsü

İdari kolluğun amacı kamu düzeninin aksatılmasını engelleme ve onu bozulmaktan korumaktır. Öte yandan adlî kolluğun görevi ise kamu düzeninin aksatılması ve ihlal edilmesinden sonra olan çözümleyici bir görevdir. Bu görev, suçla ilgili delilleri toplama, suçları işleyenleri araştırma, onları mahkemeye sevk etme ve onlara verilen cezayı infaz etmektir. Dolayısıyla idari kolluk kamu düzeninin aksatılmasından önceki aşamada bulunmaktadır. Yani suç işlenmeden ve kamu düzeni ihlal edilmeden öncedir. Adlî kolluk ise kamu düzeni aksatıldıktan sonra olmaktadır.33

c. Uygulanan Yasa ve Kararların Niteliği Ölçüsü

İdari kolluk ve adlî kolluğu, uygulanması gereken hukuk sisteminin niteliğini belirleme ve takip edilen kararlar açısından birbirinden ayırmanın önemli olduğu ortadadır. İdari kolluk, idarenin düzenleyici ya da bireysel kararlar şeklinde aldığı kararlara göre olmaktadır. İdari kolluk kendi işlemleri ve kararlarında idari organa tabidir. İdari kolluk kararları, iptal ve tazminat açısından idari yargı denetimine tabidir.34 İdari hukuk kuralları onu yönetmektedir. İdari kollukla ilgili uyuşmazlıklar idari yargı sınırları içinde halledilmektedir.

Adlî kolluk ise kendi kararlarında savcılık organına tabidir. O da devlet içindeki yargı organına tabidir. Zira adlî kolluk işleri, idari yargıdaki iptal itirazı ilkesine tabi değildir. Diğer yargı birimlerindeki diğer itiraz yollarına tabidir.35 Bu kolluğun uyuşmazlıkları ceza yargısına tabi olup ceza hukuku hükümleri ona uygulanmaktadır.

İdari kolluğun toplumda suçların meydana gelmesini engellemede büyük bir rolü olduğu apaçık ortadadır. İdari kolluk faaliyeti arttığı zaman bu, olumlu bir şekilde adlî kolluğa da yansımaktadır. İdari ve adlî kollukların faaliyetleri birbirini tamamlamaktadır. O faaliyetler bazen iç içe girmekte, bazen de birbirinden

33

AKYILMAZ -SEZGİNER -KAYA, a.g.e, b. 7, s. 590-591.

34

ZEKERİYA el-Mısrî, Üsüsü’l-İdare el-amme- el-idere el-ame- enşitetu el-İdere, Daru’l- Kütübü’l- Kânûniyye, el-Mahalletü’l-Kübrâ, Mısır, 2007, s. 967.

35

İMAM Muhammed Muhammed Abdüh, el-Kanunu’l-İdari ve himeyet es-Seha el-amme, Daru’l- Fikrü’l-Câmi’i, İskenderiye, , 2008, s. 380.

ayrılmaktadır. Bundan dolayı onları birbirinden ayırmak zordur. Böylece bazı hukukçular, onları birbirinden ayırmak amacıyla farklı ölçüler koymuşlardır. Bu ölçülerin en önemlileri şunlardır:

a- Biçimsel Ölçü

Biçimsel ölçü, kolluk görevini yapan kurum ve birim esasına dayanmaktadır. Kolluk görevini yapan kimse, yürütme organına bağlı bir kurum ya da birimse faaliyet idari kolluk olmaktadır. Ama kolluk görevini yapan kimse yargı organına bağlı bir birimse burada kolluk adlî kolluk olmaktadır. Fakat bu ölçünün sağlam bir ölçü olmadığı ve idari kolluk ile adlî kolluğu birbirinden ayırmaya elverişli olmadığı şeklinde itirazlar yapılmaktadır. Polis amirlerinde olduğu gibi yönetim organına tabi olan birim ve görevlilerin çoğu adlî kolluk işlerini yapmaktadırlar. O zaman idari kolluk ve adlî kolluk niteliği bazen aynı zamanda bir kişide bulunmaktadır.36

b- Amaç Ölçüsü

Amaç ölçüsünde, işlemleri yapan birim dikkate alınmadan o işlemlerin amacına bakılmaktadır. Kolluğun amacı suçların gerçekleşmesini engellemek, kamu düzenini korumak ve onun ihlal edilmesini önlemekse kolluk idari olmaktadır. Ama onun amacı suçları tespit etmek, defetmek ve araştırmak; suçla ilgili delilleri toplamak, suçluları yakalamak ve onlara ceza vermekse o zaman kolluk adlî olmaktadır.37 Buna göre idari kolluk koruyucu, adlî kolluk ise çözüm odaklıdır.

c- Konu Ölçüsü

Konu ölçüsü, idari kolluk ve adlî kolluğu konu esasına göre birbirinden ayırmaktadır. Bu görüş sahipleri işin konusuna ve maddi varlığına bakmaktadırlar. Görevlinin yaptığı iş, suçu işleyeni yakalama amacıyla suçla ilgili delilleri araştırma ve toplama, suçluyu adalete teslim etme ve suçluya ceza verme çerçevesine girmektedir. Tüm bunlar adlî kolluk alanına girmektedir. Ama iş, denetim ve kontrol gibi kamu düzenini koruma ve onun aksatılmasını engelleme çerçevesine girerse o zaman bu iş idari kolluk olmaktadır.

36

HÜSEYİN Muhammed Bekir, el-Vesit fi el-Kanunu’l-İdari, Daru’l-Fikrü’l-Câmi’î, İskenderiye, , 2007, s.158.

37

İdari kolluk ve adlî kolluğu birbirinden ayırma ölçüleriyle ilgili hukuki tartışma olmasına rağmen yargının bu ölçülerden birini almada farklı davrandığı görülmektedir. Bazen biçimsel ölçüyü aldığı, bazen de amaç veya konu ölçüsünü aldığı görülmektedir. Yargı, idari kolluk ve adlî kolluğu birbirinden ayırmak amacıyla belli bir ölçü üzerinde sabit kalmamıştır.