• Sonuç bulunamadı

İdari Kolluk Makamı Üzerinde Bir Sınırlama Olan Kolluk Tedbirlerinin

İdari kolluk işlemleri idari bir işlem olduğu için, idari işlemde bulunması şartları taşıması gerekmektedir. Ayrıca kolluk işlemi, kamu düzenini tehlikelerden korumayı amaçlamalıdır. Bu da bireylerin özgürlüklerinin kısıtlanmasına yol açmaktadır. Bundan dolayı idari yargı, idari kollukta bulunması gereken birtakım şartlarla onu kuşatmıştır. Böylece kolluk işlemi yasal olmakta ve yasallık ilkesi gerçekleşmektedir. Kolluk işleminin yasallık ilkesine tabi olması, temel hak ve özgürlükler için bir güvence sayılmaktadır. İdari kolluk kararları alındığı zaman gözetilmesi gereken ve kolluk makamları üzerinde sınırlama sayılan şartların başlıcaları şunlardır:

1. Kolluk İşleminin Genel Olması ve Eşitliği Gerçekleştirmesi

Bireylerin temel hak ve özgürlüklerini korumak amacıyla eşitlik ilkesinin gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu ilke genel özgürlüklerin tabi olduğu temel bir ilke sayılmaktadır. Tüm bireyler yasa önünde eşittirler. Etnik, din, dil ve mezhep açısından ya da herhangi başka bir sebeple insanlar arasında herhangi bir ayrım yapılmaması gerekir. Bu ilke olmadığı zaman demokrasinin anlamı da olmaz. Kolluk önlemi, toplum içinde istikrar ve kamu düzenini gerçekleştirmeyi amaçlıyor ise bunun bir gereği olarak bireyler arasında eşitliği de sağlanması gerekmektedir. Kolluk kararının, sübjektif bir şekilde değil, objektif bir şekilde çıkarılması gerekmektedir. Ayrıca kolluk kararının bir birey ya da birtakım bireylere özgü kuralları değil, genel kuralları ihtiva etmesi gerekmektedir.461

İdari kolluk işlemi geneli kapsayacak şekilde çıkarıldığı zaman tüm bireylerin gönüllü olarak buna uyması gerekmektedir. Bu tür kararların amacı nihayetinde bireyleri korumaktır.

Yasal işlemin varlığı da bireyler için o kararları yöneten genel kuralların varlığını açıklamaktadır. Bu da idareye bu bireylerin davranışlarına karşı onun yapacağı işleri değerlendirme hakkını vermektedir. Bu da bir nevi özgürlük

461

güvenceleri sayılmaktadır. Bu ise idari kolluk güçleri üzerinde bir sınırlama sayılmaktadır.462

2. Kolluk İşleminin Objektif Olması

İdari kolluk makamları kolluk işlemlerini çıkardığı zaman objektiflik ve tarafsızlığa bağlı kalmaları gerekmektedir. Onların belli bir kişinin yararı için başkasının özgürlüğünü sınırlayan belli kolluk işlemleri almamaları ya da yasal olarak belirlenen amacın dışına çıkan bir işlemi çıkarmamaları gerekmektedir. Tüm bunlar kolluk makamlarının bağımsız olmalarını, bu güçler oluşturulduğu zaman onların siyasi güçten bağımsız olmalarına riayet edilmesini, onların siyasi nüfuzdan etkilenmelerini, idari kolluk birimleri içinde uzmanlığın gerçekleşmesini ve bu birimlerin kendi görevlerini doğru bir şekilde yapmalarına yardımcı olacak bir sınıflandırmanın yapılmasını gerektirmektedir.463

3. Tehlikeye Karşı Koymak İçin Belli Bir Aracın Konulmaması

Anayasa, temel hak ve özgürlükleri belirtmektedir. Ancak kamu düzenini koruyacak ve onun ihlal edilmesini önleyecek şekilde bu hak ve özgürlükler sınırlandırılabilmektedir. Bu sınırlandırmanın, bireyleri zora sokmayan kolay araçlarla olması gerekmektedir. İdare, kamu düzenini korumak amacıyla belli bir araç koyamaz. Belli bir araç koymak ve bireyleri buna uymaya zorlamak idarenin bireysel özgürlük alanına fazla müdahale etme ve temel özgürlükleri sınırlandırması anlamına gelmektedir. Bu ise kamu düzenini koruma gerekçesiyle bunu yapmasını serbest kılan bir durum değildir.464

İdari kolluk makamlarının kamu düzenini tehdit eden her şeyi bireylere açıklamakla yetinmesi ve bu tehdidin sebeplerini ortadan kaldırmaya çalışması gerekmektedir. Bununla beraber bu tehlikeleri korumak için uygun aracı seçme özgürlüğünü bireylere bırakması gerekmektedir. Makamlar belli bir aracı dayattıkları zaman bu, hak ve özgürlüklere zarar vermektedir.465 Bu düşüncelere göre FDK

462

EBÜ’L-HAYR Âdil, age, s. 377.

463

BESYÛNÎ HÂŞİM Abdurraûf, age, s. 194.

464

DAVÎ Abdulmün’im, age, s. 27.

465

bununla ilgili birçok karar çıkarmıştır. Örneğin, yangını önlemek için gerekli araçları koyma şartını yerine getirme zorunluluğunu genel yerlerden talep etme hakkını, idari kolluk makama vermiştir. Ancak bu sistemlerin belli bir markadan olmasını belirleme yetkisini idari kolluk makama vermemiştir.466

Kamu düzeninin ihlal edilmesini önlemek için uygun aracını seçme özgürlüğünü bireylere verme kuralı, her zaman geçerli bir kural değildir. Bu kuralın bir takım istisnaları bulunmaktadır.467 Şimdi onları açıklayacağız.

a- Tehlikeden kurtulmak ya da korunmak için aynı önlemler alınması gerektiği zaman bu kural uygulanmaz. Bazen idari kolluk önlemleri aynı şekilde uygulanmadığı zaman etkin olamamaktadır. Yani kamu düzenini ihlal eden tehlikeden korunmak için bu kolluk önlemleriyle muhatap olanların, bazen aynı önlemleri alması gerekebilmektedir. Bireyler ana yolda gittikleri zaman onların güvenliğini korumak için koruyucu önlemler alınması bunun örneklerindendir. Şoförlerin gerekli gördüğü önlemleri almada kendileri özgür bırakılarak onların kazalardan korunması mümkün değildir. Çünkü bu önlemler onlara bırakıldığı zaman bazılarının yolun sağında ve bazılarının ise yolun solunda gittiği görülecektir. Bu durumda kazadan korunma sağlanamaz. Bundan dolayı trafik işinin, idari kolluk gücünün uygun gördüğü şekilde düzenlenmesi gerekir ki bu, bireyleri trafik kazalarından korumaktadır.

b- Büyük bir tehlike bulunduğu zaman bu kural uygulanamaz. Büyük bir tehlike bulunduğu durumda bu tehlikeye karşı koymak için araçları seçme işi bireylere bırakılamaz. Çünkü bu, idari kolluk makamını tehlikelere karşı koymak için etkin araçları kullanmaktan mahrum bırakmaktadır. Yani bu kural, kamu düzeninin ihlal edilmesi neticesinde meydana gelen zarar-ki idare bunu durdurmaya çalışmaktadır-sadece az olduğu zaman uygulanmaktadır. Böylece zarar büyük olduğu durumda bireyler serbest bırakılamaz.

c- Tehlikelere karşı koymak ve kamu düzenini korumak için etkin bir araç bulunduğu sürece kamu düzenine saygıyı güvenceye alan araçları seçmede bireyleri özgür bırakmakla ilgili kural uygulanmaz.

466

CE. 10 Juin 1931.D., 1923, 3, 21.

467

d- Olağanüstü durumda ve zorunluluk durumunda da bu kural uygulanmaz. Zira şartlar bazen tehlikeden korunmak için uygun aracı seçmede bireylere fırsat vermemektedir. Burada idari kolluk makamlarının bu tehlikelere karşı koymak için gerekli işlemleri almaları ve bunda bireylerin gücüne güvenmemeleri gerekmektedir.

e- Kamu düzeninin karşı karşıya olduğu tehlikelerden kurtulmak için belli bir aracı kullanmayı gerektiren belli bir kanun metni bulunduğu durumda idarenin, kanun metninin belirlediği bu araca başvurması ve tehlikelere karşı koymak için gerekli olan aracı seçme özgürlüğünü bireylere bırakmaması gerekmektedir.

4- İdarenin takip ettiği kolluk araçlarının özgürlüğü tümüyle yasaklamaması gerekmektedir. İdari kolluk gücü üzerinde bir sınırlama olarak özgürlük konusunu ele aldığımız zaman bu konudan bahsettik. İdarenin kullandığı kolluk aracının özgürlüğü tümüyle yasaklamaması gerekmektedir. Özgürlük tümüyle yasaklandığı zaman bu durum kararın geçersiz olmasına yol açmaktadır.

5- Kolluk aracı ya da işleminin, tehlikenin büyüklüğüyle uyumlu olması gerekmektedir.468

Açıklanan bu şartlardan idarenin kolluk işlemlerini çıkardığında ve onları idari kolluk araçları için kullandığında özgür olmadığı ortaya çıkmaktadır. İdare, kolluk işlemlerini çıkardığı zaman bazen kolluk işlemleri ve yasal şartlar idarenin geçemeyeceği sınırlar olmaktadır. İdari kolluk kararının amacı, kamu düzenini korumak olmalıdır. Dolayısıyla bu amaca aykırı davranılamaz. Aynı şekilde kolluk işlemi ve sebep ya da tehlike arasındaki uyuma dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu da idarenin makamını kullanması ve kolluk işlemini çıkarmasına yol açmaktadır. Kolluk işlemi zaman ve mekânın değişmesiyle değişkenlik göstermektedir. Bunun yanı sıra idare, kolluk işlemini çıkardığı zaman onun takip ettiği aracın objektif, genel ve tarafsız olması gerekmektedir. Öyle ki bu kararın, ayrım ve istisna yapılmadan toplumun tüm bireyleri için geçerli olması gerekmektedir. Zira idari kolluk kararında bulunması gereken şartlar, idare, idari kolluk işlemi çıkardığı zaman onun gözetmesi gereken sınırlar sayılmaktadır. İdare bu şartlara aykırı davrandığı zaman bu işlemler

468

yasa dışı kusura maruz kalmaktadır. Bu da idari yargının müdahale etmesi ve bu işlemleri iptal etmesini gerektirir.