• Sonuç bulunamadı

Tehdidin Etkisi (Elverişliliği)

KORUNAN HUKUKİ DEĞER, SUÇUN UNSURLAR

II- SUÇUN MADDİ UNSURLARI A Suçun Konusu

2- Tehdidin Etkisi (Elverişliliği)

Her suçta olduğu gibi tehdit suçunda da hareketin suçla korunan hukuki değeri ihlal etmeye, bir başka ifadeyle, neticeyi meydana getirmeye elverişli, yani uygun olması gerekir. Şayet failin hareketi mağduru, onun bağımsız kendi iradesine göre hareket etme ve kendi kaderini belirleme yeteneğini zorlama yoluyla kaldırmaya elverişli ise bu durum tehdit kavramının kapsamına girer123.

Saldırıda bulunulacağının ya da zarar verileceğinin, sair bir kötülük edileceğinin bildirilmesi suçun oluşması için yeterli olup, ayrıca fiilin mağdur üzerinde etkili olup olmadığı, sonuç alınıp alınmadığının, yani karar ve hareket özgürlüğünü etkileyip etkilemediğinin bir önemi yoktur. Başka bir deyişle suç sayılması fiilen mağdurun iç huzurunun bozulması koşuluna bağlı değildir. Zira tehdit bir tehlike suçudur. Tehdidin objektif olarak korku ve endişe yaratmaya elverişli olması, yani bu tehlikeyi olası kılması dahi, suçun oluşması için yeterlidir124. Yargıtay 4. CD son dönem içtihatlarının tamamında benzer bir kabul benimsemiştir125.

Gerçekleştirileceği bildirilen kötülüğün elverişliliği objektif olarak belirlenir. Somut olayda gerçekleştirileceği bildirilen saldırı nedeniyle ortalama özelliklere sahip bir insanın davranışlarının etkileneceği, bunun onu belli yönde davranmaya zorlayacağı, huzur ve sükûnunu bozacağı söylenebiliyorsa tehdidin elverişli olduğu kabul edilecektir126.

Tehdidin elverişliliği değerlendirilirken muhatabını dikkate almadan değerlendirmek gerekmektedir. Zira tehdide maruz kalan kişinin kuvvetli bir iradeye

122 ÖNDER, s. 45.

123 CİHAN Erol, Cebir Kullanma Cürmü, Fakülteler Matbaası, İstanbul 1978, s. 83. 124 TARHAN, s. 28.

125 “…Tehdit fiili, kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden

bir olgudur. Fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Ayrıca tehdidin somut olayda muhatap üzerinde etkili olması şart değildir. Bu nedenle mağdurun korkup korkmadığının araştırılması gerekmez…” Yargıtay 4 CD. 20.12.2018 tarih, 2014/36541 E, 2018/22240 K. UYAP (e.t 03.03.2019).

49

ve cesarete sahip olduğu ve bundan etkilenmediği hallerde dahi objektif olarak elverişli bir tehdit söz konusu olduğundan suç oluşacaktır127.

Objektif olarak elverişli olmadığı halde bir kötülük beyanından mağdurun etkilenmiş olması da mümkündür. Ancak tehdit suçu objektif olarak mağduru korkutmaya, endişeye sevk etmeye ve onun irade özgürlüğünü etkilemeye elverişli bir kötülük beyanının varlığını gerektirmektedir. Bu nedenle mağdurun somut olayda elverişli olmayan tehditten etkilenmiş olması halinde suç oluşmayacaktır128.

Bu görüşe katılmamaktayız. Failin suç işleme amacına, elverişli olmayan hareketlerle ulaşmasına rağmen cezalandırılmaması; kanunun, suç ve suçluyla mücadele amacıyla bağdaşmadığı kanaatindeyiz. Örneğin: arkadaşlarıyla sohbet etmekte olan bir kişi, hasmının oradan geçtiğini görünce tehdit kastıyla “şuna bir mesaj vereyim” deyip hasmına merhaba şeklinde el sallayıp tebessüm etmiş, mağdur da oradan korkarak kaçmıştır ve mağdurun korktuğu da hal ve hareketlerinden anlaşılıyorsa. Her ne kadar merhaba şeklinde el sallayıp, gülmek normal şartlarda tehdit için elverişli hareketlerden sayılmayacaksa da, taraflar arasında ki husumet, bir tarafın diğer tarafa kendini hatırlatması, varlığını hissettirmesi ve tehdit amacıyla bu eylemleri gerçekleştirmesi halinde tehdit suçunun oluştuğunu kabul etmek gerekecektir. Bu sebeple, böyle gelişen olaylarda hâkim somut olaya göre değerlendirme yapması daha doğru olacaktır.

Madde gerekçesinde “Suçun oluşması bakımından tehdit konusu kötülüğün gerçekleşip gerçekleşmemesi, önemli değildir. Tehdidin objektif olarak ciddî bir mahiyet arz etmesi gerekir. Yani, istenilenin yerine getirilmemesi hâlinde tehdit konusu kötülüğün gerçekleşeceği ihtimali objektif olarak mevcut olmalıdır. Sarf edilen sözler, gerçekleştirilen davranış muhatap alınan kişi üzerinde ciddî bir korku yaratma açısından sonuç almaya elverişli, yeterli ve uygun değilse, tehdidin oluştuğu ileri sürülemez. Failin söz ve davranışlarının muhatabı üzerinde ciddî şekilde korku ve endişe yaratacak uygunluk ve yeterlilik içerip içermediğinin her somut olayda araştırılması gerekir. Objektif olarak ciddî bir mahiyet arz eden tehdidin somut olayda muhatabı üzerinde etkili olması şart değildir. Kişi, fail, objektif olarak ciddî

127 TOROSLU, Ceza Hukuku Özel Kısım, s. 75-76. 128 TEZCAN/ERDEM/ÖNOK, s. 475.

50 bir mahiyet arz eden söz ve davranışlarla mağduru tehdit etmek istemiş olmasına rağmen; mağdur, bu söz ve davranışları ciddiye almamış olabilir. Bu durumda tehdit yine gerçekleşmiştir. Tehdidin gerçekleşip gerçekleşmemesi, muhatabı üzerinde etkili olup olmamasına bağlı tutulmamalıdır. Failin de kendisinin tehdit konusu tecavüzü gerçekleştirebilecek imkân ve iktidara sahip olduğu kanaatini karşı tarafta uyandırdığını bilmesi gerekir. Mağdurda bu kanaat uyandırıldıktan sonra, failin tehdit konusu tecavüzü gerçekleştirebilecek imkân ve iktidara gerçekte sahip olmamasının bir önemi yoktur. Mağdur tehdit konusu tecavüzün ciddî olduğuna hile kullanılmak suretiyle inandırılmış olabilir. Fakat batıl inançlara dayanılarak bir kötülüğe maruz bırakılabileceği beyanıyla bir kimse tehdit edilmiş olmaz” denilerek, tehdidin ciddi ve elverişli olması gerektiği vurgulanmıştır.

Gerçekleşmesi tehdit edilen kimsenin iradesine bağlı olmayan bir koşula bağlı olarak saldırı ve zarar tehlikesi yaratan tehditler de suç sayılır. İyileşme ümidi bulunmayan komadaki bir hastayı iyileştirmediği taktirde doktoru ya da yakınlarını öldüreceğini belirten failin eylemi objektif ölçülere göre iç huzur ve güvenlik duygusunu bozucu niteliktedir ve tehdit suçunu oluşturur. İnsan iradesi ve iktidarı dışında gelişen zarar yaratan kötülüklere ilişkin tehditler ise kural olarak suç oluşturmaz (Mağdurun tarlasında ekili ürünlerin üzerine yıldırım düşürmek tehdidi gibi)129.

Sonuç olarak, failin tehdit edilen kötülüğü gerçekleştirebilir olması veya gerçekleştirmek isteyip istememesi önemli olmadığı gibi mağdurun korkmuş olması veya olmaması ya da irade özgürlüğünün zorlandığını hissedip hissetmemesi de tehdidin elverişli sayılması için şart değildir130. Somut olayın koşulları ve eylem anı gözetilerek tehdidin elverişli olup olmadığı ve hukuki konuyu tehlikeye düşürüp düşürmediği hâkim tarafından nesnel olarak belirlenecektir.