• Sonuç bulunamadı

Genel Güvenliğin Kasten Tehlikeye Sokulması Suçu

Bu suç 5237 sayılı TCK’nın 170. maddesinde; (1) Kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli olacak biçimde ya da kişilerde korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda;

a) Yangın çıkaran

b) Bina çökmesine, toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına neden olan

c) Silahla ateş eden veya patlayıcı madde kullanan, kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Yangın, bina çökmesi, toprak kayması, çığ düşmesi, sel veya taşkın tehlikesine neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Şeklinde düzenlenmiştir.

Genel Güvenliğin Kasten Tehlikeye Sokulması Suçu somut tehlike suçlarındandır. Tehdit suçu da bir tehlike suçu olduğu halde, TCK’nın 170.

77 “…İddianamede, sanığın katılana hitaben seni öldüreceğim, seni ortadan kaldıracağım, ananı

avradını sinkaf edeceğim biçimindeki sözlerinin geleceğe yönelik hayata, vücut veya cinsel dokunulmazlığa karşı tehdit suçunu oluşturacağı gözetilmeden, ayrıca hakaret suçundan da hüküm kurulması..” Yargıtay 4. CD., 20/03/2019 tarih, 2018/1051 E. 2019/4801 K.. UYAP (e.t 22.05.2019).

78 “Görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükmün temyizine gelince; sanıkların,

müşteki polis memurlarına söylediği “sizin bir çocuğunuz yok mu, sizin çocuklarınız var, hepinizin a... indireceğim, a.. koyduklarım, sinkaf edeceğim” şeklindeki sözlerin, hakaret kastıyla söylendiğinin anlaşılması karşısında, görevi yaptırmamak için direnme suçunun tehdit unsuru oluşmadığından beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi..” Yargıtay 18. CD., 02/04/2019 tarih, 2018/8038 E. 2019/6499 K.. UYAP (e.t 22.05.2019).

35

maddesinde tanımlanan suç tehdide nazaran daha yakın ve somut bir tehlikeye işaret etmektedir79.

Uygulamada bu suç ile tehdit suçunun somut olaya uygulanması noktasında herhangi bir tereddüt oluşmamaktadır. Sadece bu suçun silahla80 işlenmesi halinde silahla tehdit suçunun oluşup oluşmayacağı tartışıma konusu olabilmektedir.

5237 sayılı TCK’nın 170. maddesinin gerekçesinde somut tehlike suçu olduğu vurgulanan genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunda korunan hukuki yarar; kişilerin hayatları, vücut bütünlükleri ve mal varlıkları bakımından bir tehlikeye maruz kalmadan huzur ve güven içerisinde yaşama haklarıdır. Tehlikenin belirli kişi veya kişiler bakımından söz konusu olmasına gerek yoktur. Belirsiz sayıda kişinin, dolayısıyla toplumu oluşturan birçok kimsenin korunması amaçlanmıştır.

Açıklamalardan da anlaşıldığı üzere, 5237 sayılı TCK’nın 170. maddesinde düzenlenen suçun mağduru belirli bir kimse olmayıp toplumu oluşturan tüm bireylerdir. Tehdit suçunda ise mağdur gayri muayyen kişiler değildir, belirli kişi veya kişilerdir. Bu haliyle somut olayda eylemin yöneldiği kişi belirli bir kişi ise 106. madde belirli bir kimse değilse 170. madde uygulanacaktır81.

79 TARHAN, s. 68.

80 “…Yargıtay Ceza Genel Kurulunun istikrar bulan ve süregelen kararlarında da vurgulandığı

üzere; 5237 sayılı TCK’nın 170. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde düzenlenen genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun oluşabilmesi için, eylemin kişilerde korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda gerçekleşmesi yeterli değildir. Eylemde kullanılan silahın da anılan Kanun'un 6. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde belirtilen ateşli silah olması gerekmektedir. Ateşli silah ibaresinden ne anlaşılması gerektiğine ilişkin TCK’da bir tanım bulunmasa da, Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmelik’in “Tanımlar” başlıklı 2. maddesinin (e) bendinde ateşli silahın, “Mermi çekirdeği veya saçma tabir edilen özel şekil ve nitelikteki maddeleri, barut gazı veya bu neviden patlayıcı ve itici güç ile uzak mesafelere kadar atabilen silahları” ifade edeceği belirtilmiş, yine ateşli silah, Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlüğünde; “Patlayıcı madde aracı ile mermi atan top, tüfek vb. silah” şeklinde açıklanmıştır. Bu anlamda genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunda kullanılan silahın da, söz konusu tanımlara uygun olarak, mermi çekirdeği veya saçma tabir edilen özel şekil ve nitelikteki maddeleri, barut gazı veya bu neviden patlayıcı ve itici güç ile uzak mesafelere atabilme özelliğine sahip olması, diğer bir anlatımla gerçek bir silah olması gerekmektedir. Kurusıkı tabir edilen, ses ve gaz fişeği atabilen silahlar nitelikleri itibarıyla bu suç açısından silah sayılamayacaklarından, kuru sıkı tabanca ile ateş edilmesi eyleminin, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 36. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen “Gürültüye neden olma” kabahatini oluşturduğu kabul edilmelidir. YCGK. 07.03.2019 tarih, 2019/8 – 50 E., 2019/176 K. UYAP (e.t.02.04.2019).

81 “…Sanığın olay günü korkutmak amacıyla müşteki İkbal'in evine 5-6 kez, müşteki Ülfet'in evine

doğru ise 2 kez ateş ettiğine dair ikrarı, müşteki beyanları ve olay yeri raporlarına göre sanığın eyleminin her iki müştekiye yönelik ayrı ayrı silahla tehdit suçunu oluşturduğu halde suç vasfında yanılgıya düşülerek sanığın genel güvenliği tehlikeye sokmak suçundan cezalandırılması…”, Yargıtay 8. CD., 20.11.2018 tarih, 2018/9303 E. 2018/13021 K.. UYAP (e.t 04.01.2019).

36

IV- MUKAYESELİ CEZA HUKUKUNDA TEHDİT SUÇU

Genel olarak tehdit, tehlike suçu niteliğine sahiptir. Bu açıdan bakıldığında, mağdurun iç huzurunun bozulması amacı ile kötülük bildiriminde bulunulacağının ve zarar verileceğinin bildirilmesi suçun oluşması için yeterli olup, ayrıca fiilin mağdur üzerinde etkisi olup olmadığı, başka bir deyişle onun karar veya hareket serbestisini bozup bozmaması önemli değildir82.

Tehdit suçu, karşılaştırmalı ceza yasalarının hemen hemen bütününde hürriyete karşı suçlar kapsamında yaptırıma bağlanan bir suç tipi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun neticesi olarak da çoğunlukla bireysel özgürlüklere karşı bir suç olarak düzenlenmektedir. Aşağıda mukayeseli hukukta Almanya, İtalya, Fransız, İsviçre, İspanya, Rus, Polonya ve Avusturya ceza kanunlarının tehdit suçuna ilişkin düzenlemeleri üzerinde ana hatlarıyla durulacaktır.