• Sonuç bulunamadı

5. ÇALIġMA ALANININ ĠNCELENMESĠ

5.5. TARĠHSEL GELĠġĠM SÜRECĠ

Savur kelimesi, Süryanice olup ‗Savro‘ sözcük öğesinden türemiĢtir. Boyun anlamındaki savro, Süryanice‘de halen kullanılmaktadır (Akyüz, 1998). Bir baĢka kaynağa göre, Kumuk Türkleri‘nce kurulan Savur, ġuara adıyla da anıldı. Süryaniler ise kente Suara adını vermiĢlerdi (Yurt Ansiklopedisi, 1982-83).

Asur kralı Adadninari Ġ.Ö. 1300 yılında kuzey Suriye‘nin büyük bölümünü aldığı seferinde ġuru kentinden söz edilmekte, bu kentin de Savur olduğu ileri sürülmektedir. Ayrıca II. Asurbanipal Ġ.Ö. 883–859 yıllarında Asur egemenliği Fırat‘ın ötesine taĢımak için uğraĢırken ġuru kentinde bir isyan çıktığı ve Habur bölgesine sıçrayan bu isyanın üzerine gittiği ġuru‘nun da Savur olduğu bazı araĢtırmalarca saptanmıĢtır.

Bizanslıların Justinianus döneminde Tur Abdin‘de yaptıkları imarlar arasında Sauras olarak anılan Savur‘un da adı geçmektedir. Part‘lara baĢ kaldıran Sasan hanedanından ArdeĢen, Yönetimi devirerek, Sasani devletini kurdu ve bölge egemenliği

için Romalılarla savaĢtı. ArdeĢer‘in ölümünden sonra Sasani Devleti‘nin baĢına oğlu ġapur geçti. Suriye, Kilikya ve Kapadokya‘yı yağmaladı. Kent, bir adı da Staor olan bu kralla anılmıĢtır.

Savur‘un da içinde bulunduğu Mezopotamya halkı 1. yüzyıldan baĢlayarak 4. yüzyılın sonlarına doğru putperestlikten soyutlanmıĢ ve Hıristiyanlığı kabul etmiĢ, bölgede birçok kilise inĢa edilmiĢtir. Savur‘un merkezinde ve bugün cami olarak kullanılan bir kiliseyle, Kıllıt (Dereiçi) Köyü‘nde Mor Yuhanun Kilisesi, Mor Abay, Mor Theoduto, Mor ġabay ve Mor Dimet Manastırları bunlardandır (Akyüz, 1998).

Müslümanlığın bölgede yayılıĢı Halife Ömer dönemindedir. Mardin ve yöresi 990 yılında Mervanilerin, 1085 yılında Selçukluların, 1105 yılında Artukluların, 1401 yılında Akkoyunluların ve 1515 yılında Osmanlıların eline geçmiĢtir (Ayaz, 2003). Ġlk döneme ait Osmanlı düzenlemelerine göre Savur nahiyesi, 1518‘de Mardin Kazası‘na bağlıdır. 1530‘da Savur‘un kazaya dönüĢtüğü görülmektedir (Aydın ve ark., 2000).

Savur‘u da içine alan Kuzey Mezopotamya‘nın ilk tanınan halkı Hurri‘lerdir. Kuzey Suriye‘de bulunan Hurriler, daha sonra Mitanni Devletine katıldılar. Asur Kralı Adad- Nirari‘nin M.Ö.1300 yıllarında, Aramilere karĢı düzenlediği seferde Tur – Abdin‘i Savur geçidi yoluyla aĢmıĢ olabileceği sanılmaktadır (Erder, 1971). Asur Devleti Medler tarafından ortadan kaldırılınca, Mitanni–Hurri Devleti de bu konfederasyona katılmıĢtır (Ayaz, 2003).

M.Ö. 160- 139 döneminde Fırat kıyılarına kadar tüm Mezopotamya ve Savur bölgesi Partların egemenliğine geçmiĢtir. 38 yılına kadar Suriye, Diyarbakır ve aralarında Savur‘unda bulunduğu bölge Abgar Krallığı‘nın egemenliğinde kaldıktan sonra, Romalıların eline geçmiĢtir. Romalılar, Yukarı Mezopotamya‘ya yerleĢtikten sonra, baĢlayan Sasani saldırıları nedeniyle, savunma amaçlı kale ve kentler oluĢturdular. Nejat Göyünç, XVI. yüzyılda Mardin Sancağı adlı araĢtırmasında E.Honigmann‘a dayanarak, önce Roma sonra Bizans–Sasani mücadelesinde Mardin ve yöresinin önemli bir yer tuttuğunu, Ġranlıların bölgeye düzenledikleri saldırıları önlemek amacıyla, Hesnade- Kapha, Hısn-ı Keyfa (Hasankeyf) ve Tur-Abdin‘de Hatem-i Ta‘i kalelerini, Dara‘da Anastasiopolis adını verdikleri savunma merkezini, Magygıç (Mardin), Savur, Lorne savunma yerlerini inĢa ettirdiklerini aktarmaktadır (Ayaz, 2003). Müslüman Araplar‘ın, daha kuzeye yani Savur‘un coğrafya olarak bulunduğu bölgeye geliĢleri Halife Ömer dönemindedir. Ġyad Bin Ganem, 639 yılında Mardin, Habur, Nusaybin, Cizre, Hasankeyf, Kızıltepe, Savur ve Silvan‘ı ele geçirdi. Mardin ve yöresi 990 yılında Mervanilerin, 1085 yılında Selçukluların, 1105 yılında Artukluların,

1401 yılında Karakoyunluların, Akkoyunluların ve1515 yılında Osmanlıların eline geçmiĢtir (Ayaz, 2003).

5.5.1. Tarihsel Süreç Ġçerisinde, Kronolojik Olarak BelirlenmiĢ Ġdari, Sosyolojik, Ekonomik v.b. Bilgiler, Önemli Olaylar

 Subarular-Hurriler Dönemi

Sümer ve Akadlardan günümüze ulaĢan belgelerde, bugün Mezopotamya denilen Elcezire bölgesinde M.Ö. 3000 yılında Subartu, buraya yerleĢen oymaklara da Subaru denilmektedir.

Savur‘u da içine alan Kuzey Mezopotamya‘nın ilk tanınan halkı Hurri‘ler olarak bilinmektedir.

 Asurlular Dönemi

Bağımsız Asur Devleti‘nin M.Ö.2000 yılında Ġlusuma tarafından kurulduğu iddia edilmektedir. II. Adad-Nirari Aramilerin üzerine yürüyerek NaĢibina‘yı aldı. II.AĢurnasilpal döneminde ―ġuru‖ (Savur) kentinden bir isyan çıktı. II. AĢurnasilpal, Bit-Zamani Krallığı toprakları içerisinde bulunan Amida‘yi M.Ö.887 yılında kuĢattı. III. Salmanassar ise (M.Ö. 859–824), Babil‘i Pers körfezine değin topraklarına kattı ve Bit- Zamani Krallığı ortadan kaldırıldı. Asurluların Bölgemizdeki egemenliği, imparatorluk yıkılıncaya kadar sürdü.

1930‘lu yılların sonuna kadar Savur‘dan Musul‘a sallarla kavak ticareti yapıldığı bilinmektedir. Kesilen kavak tomrukları, Dicle Irmağına taĢındıktan sonra, ĢiĢirilen deri tuluklar üzerinde istif edilerek, Hasankeyfli ustalar ile birlikte Musul‘a götürülerek pazarlanır ve karayolu ile dönülürdü. Savurlulara yüklü paralar getiren bu ticaret Ģekli, Asur döneminde de yapıldığı 1845‘te Mezopotamya‘da kazı çalıĢmaları yapan Austen Henry Lyard tarafından da aktarılmaktadır.

 Part Dönemi

YaklaĢık M.Ö. 247 yılında ArĢak, Yunanlılara baĢkaldırarak, çıktığı bölgenin adı ile Partlar olarak anılan bir devlet kurdu. Partlar, siyasi bağımsızlıklarını geniĢleterek büyük bir güç olarak, Romalılara rakip oldular. Med‘lere saldırarak Fırat-Dicle arasındaki bölgeyi ellerine geçirdiler.

I.Mitridat (M.Ö. 160–139),Fırat kıyılarına kadar tüm Mezopotamya‘yı ve Savur bölgesini Part ülkesine kattı. Fakat Sahalar, Part ülkesini istila ettiler; ancak devlet kuramadılar.

 Roma Dönemi

Romalılar, Yukarı Mezopotamya‘ya yerleĢtikten sonra, baĢlayan Sasani saldırıları nedeni ile savunma amaçlı kale ve kentler oluĢturdular. Örneğin Nejat Göyünç, XVI. Yüzyılda Mardin Sancağı adlı araĢtırmasında E. Honigmann‘a dayanarak, önce Roma sonra Bizans-Sasani mücadelesinde Mardin ve yöresinin önemli bir yer tuttuğunu, Ġranlıların bölgeye düzenledikleri saldırıları önlemek amacı ile Hesnade-Kapha, Hısnı Keyfa(Hasankeyf) ve Tur-Abdin‘de Hatem-i Ta‘i kalelerini, Dara‘da Anastasiopolis adını verdikleri savunma merkezini, Magygıç (Mardin), Eaup‘aç (Savur), Noüpünç (Lorne) savunma yerlerini inĢa ettiklerini aktarmaktadır.

 Sasani Dönemi

Yunan kültürünü benimsemiĢ olan Part‘larla ulusal geleneklerine bağlı Pers‘ler arasındaki uzun savaĢ ve çekiĢme, Part‘ları oldukça güçsüzleĢtirmiĢti. Bir ayaklanma sonrasında Partlar mağlup edilerek Sasani Devleti kuruldu.

Savur tarihinin en görkemli dönemi Sasani Kralı ġapur döneminde olmuĢtur. Kent, bir adı da Staor olan bu ad değiĢtirmiĢtir. Staore kelimesinin de kökeni buraya dayanmaktadır.

 Müslüman Araplar Dönemi

Savur, Mardin ve yöresi, M.S. 990 yılında Abu Ali Bin Hasan Bin Mervan tarafından Mervaniler‘in ülkesine katıldı. Selçukluların bölgeyi ele geçirdikleri tarihe değin de Humeydiyye Kürtlerinden olan Mervaniler‘in elinde kaldı. Bu dönem, bölgelerin istikrar dönemi olmakla birlikte doğudan ve kuzeyden Selçuklular‘ın baskısı nedeniyle gelen Türkmen ve Kürt boylarının bölgede yoğunlaĢtığı dönemdir de. 1042 yılında Cizre ve Nusaybin Türkmenler tarafından yağmalandı. Batıya göç halinde bulunan Türkmen boyları, çöl olan bölümde yerleĢik Arap kabilelerin direniĢiyle karĢılaĢınca Kuzey Mezopotamya üzerinden batıya yöneldiler.

1085 yılında Savur, diğer bölge kentleri gibi Selçukluların egemenliğine girdi.  Artuklular Dönemi

1133 yılında Musul Emiri Zengi ile Mardin Emiri Artukoğlu Hüsameddin TemurtaĢ, anlaĢarak, Hısnı Keyfa Emiri Davud‘a saldırdılar, Amid önlerinde karargâh kurmuĢ olan Davut kaleye sığındı. Ancak yapılan bir günlük savaĢta yenilerek kaçtı. Oğlu Süleyman, Zengi‘ye tutsak oldu. Amid önünden uzaklaĢan iki emir, Davud‘a ait olan, Mardin yakınındaki ―Çavra‖ (Savur) Kalesi‘ni kuĢattılar. Zengi kaleyi ele geçirerek Artuklulara verdi.

 Karakoyunlular

Karakoyunlular Mardin ve dolayısıyla Savur‘da 1432 yılına değin egemenliğini sürdürmüĢtür. Karakoyunlu‘lar Akkoyunlular‘dan yöreyi tekrar alabilmek için savaĢmıĢ fakat alamamıĢlardır. Karakoyunlu komutan Rüstem Tarhan, bölgeyi 1451 yılında yağmalamıĢ fakat bütünüyle alamamıĢtır.

 Osmanlılar Dönemi

Tebriz‘in alınmasıyla sonuçlanan Çaldıran SavaĢı‘nın ardından Amasya‘ya dönen Yavuz Sultan Selim, beraberindeki Ġdris-i Bidlis-i‘yi Urmiye, Diyarbakır ve aradaki bölgeyi ġah Ġsmail‘e karĢı ayaklandırarak Osmanlıya bağlanması için halkı teĢvik etmek üzere yolladı. Ayaklandırmalardan sonra ġah Ġsmail‘e tarafından yönlendirilen askerle Osmanlılar savaĢmıĢ, galip gelen Osmanlı ordusu, Karaman Beylerbeyi Hüsrev PaĢa komutasında, Mardin‘i kuĢattı. SavaĢsız teslim olmaları halinde halkın malına ve canına dokunulmayacağı çağrısı üzerine halk kenti teslim etti.

Osmanlı ordusunun baĢında bulunan Bıyıklı Mehmet PaĢa, tarafından Mardin Kalesi ele geçirilmiĢtir. Mardin Kalesi‘nin ele geçirilmesinden sonra Savur Kalesi 15 Aralık 1516 yılında savaĢılmadan alınmıĢtır.

Mardin kalesi fethedildikten sonra 1518 yılında liva haline getirilerek Diyarbakır‘a bağlandı. Mardin kazasına bağlı bölgenin Mardin‘in bugünkü merkez ve Kızıltepe kazaları ile Mazıdağı ve Savur kazalarının bir kısım köylerini ihtiva etmektedir. 1526 yılında Savur, Mardin‘e bağlı bir nahiye olmuĢtur. Savur nahiyesinin de aynı tarihteki büyüklüğü ve iĢgal ettiği saha da Ģimdikinden çok farklıdır. Bu kaza kuzeyde Dicle‘ye kadar uzanmakta ve Diyarbakır‘ın bugünkü Bismil kazasını da muhtevi bulunmaktadır.

1518 yılında Savur‘a bağlı 51 köy ve 77 mezra bulunmaktadır. Savur 1530 yılında ayrı bir kaza haline getirilmiĢ ve 1540 yılında Nusaybin ve Berriyecik‘le birlikte Mardin sancağından ayrılıp Amid‘e bağlanmıĢtır. 1874 yılında Kaza-i Avine (ilçe merkezi) olmuĢtur. 1927 yılında Savur ilçe nüfusu 27586 kiĢidir.

1950‘li yıllara gelindiğinde Savur‘un alan olarak küçültülmeye baĢladığı görülmektedir. Bu küçültme hareketinde yöre siyasetiyle birlikte, ulaĢım da etkin rol oynadı. 1953 yılında Ömerli, ilçe yapılarak Savur‘dan ayrılmıĢtır. Ayrıca kenar köyler, Mardin, Çınar, Bismil gibi yerlere yollarla baĢlanınca idari ayrılığı doğal olarak hızlandırdı.