• Sonuç bulunamadı

4. KarıĢık ve zor dil bilgisi kalıpları için, ana dilde uzun ve ayrıntılı açıklamalar verilir.

1.8. Tanımlar

Dil, insanlar arasında anlaĢmayı sağlayan doğal bir araç, kendisine özgü yasaları olan ve ancak bu yasalar çerçevesinde geliĢen canlı bir varlık, temeli bilinmeyen zamanlarda atılmıĢ bir gizli antlaĢmalar sistemi, seslerden örülmüĢ toplumsal bir kurumdur (Ergin, 1999: 3).

Dil, bir toplumu oluĢturan bireylerin düĢünce ve duygularının o toplumda ses ve anlam bakımından geçerli ortak ögeler ve kurallardan yararlanılarak baĢkalarına aktarılmasını sağlayan çok yönlü ve geliĢmiĢ bir sistemdir (Korkmaz vd. , 2001: 2)

Bir bildiriĢim aracı olan dil, basit değil, çok yönlü, çok güçlü bir sistemin aracıdır. Dil, insanı yücelten, onurlandıran, ona saygınlık kazandıran sosyal bir kurumdur. Ġnsanoğlu zekâsını, duygu ve düĢüncelerini dil ile dıĢa vurur, dil ile paylaĢır (Sağır, 2002: 1).

Dil, sözlü ve yazılı olarak iletiĢimde kullanılan, doğuĢtan hazır bulunarak edinilen, doğrudan doğruya insana özgü, çok güçlü, büyülü bir düzendir; düĢünme ve düĢünüleni aktarma dizgesidir (Aksan, 1999: 13).

Ana dili ise, baĢlangıçta anneden ve yakın aile çevresinden, daha sonra da iliĢkili bulunulan çevrelerden öğrenilen, insanın bilinçaltına inen ve bireylerin bir toplumla en güçlü bağlarını oluĢturan (Aksan, 1975: 427); insanın duygu ve düĢüncelerini baĢkalarına en güzel biçimde aktardığı dildir (Hengirmen, 1998: 30). Yıldız(2003), „ana dili‟ni, insanın çocukluktan itibaren tabii ortamlarda öğrendiği ve kendisini bütün iletiĢim alanlarında en rahat ve kolay ifade edebildiği dil olarak tanımlamaktadır. Ana

dili, gerçek anlamda ilk dil becerisinin aile ortamında ve bu ortamın temel direği olan ananın birincil iliĢkisiyle kazanıldığı için bu adla anılmaktadır (Ağca, 2001: 37).

Ana dili öğretiminin bireylere doğru, açık ve etkili bir iletiĢimi gerçekleĢtirebilecek dilsel becerileri kazandırma; onların düĢünce güçlerini geliĢtirme, yetkinleĢtirme ve toplumsallaĢma süreçlerine katkıda bulunma gibi temel amaçları vardır (Sever, 2004: 7). BaĢkalarının düĢünme güçlerini anlama yetisi, kiĢinin dilden yararlanma yeteneği ile sınırlıdır (Marshall, 1994: 37). Ana dili öğretimi, kendi kuralları ve mantığı içinde yalnızca dil öğretimini ilgilendiren bir konu değil, toplum hayatının bütün ögelerini yakından ilgilendiren yaĢamsal kavramlar bütünüdür (Yalçın, 2002: 15).

GöğüĢ (1988: 16), ana dili eğitiminin amaç ve iĢlevlerini Ģu Ģekilde belirtmektedir: Ana dili için saptanan dinlediğini, okuduğunu anlayabilmek; düĢüncesini, duygusunu anlatabilmek; dilin kurallarını öğrenmek; söz dağarcığını geliĢtirmek; kendi ulusunun edebiyatını ve dünya edebiyatını tanıyıp bunlardan zevk almak, dil ve edebiyat yoluyla ulusal kültürünü ve insanlık kültürünü tanımak amaçları, bütün uygar milletlerde aynıdır.

Ana dili eğitiminin, büyük ölçüde beceri kazandırmak oluĢu, onun öğretmeninde de bu becerilerin bulunmasını gerektirir. Beden eğitimi öğretmeninden bir Ģampiyon olması beklenmediği gibi Türkçe öğretmeninden de bir Ģair, öykücü ya da ileri yazar olması beklenmez. Ancak öğretmen, öğrencilere kazandırılması hedeflenen amaç davranıĢları taĢır nitelikte olmalıdır (GöğüĢ, 1978: 13).

Amaç, program ve yönetmeliklerde saptanan ve öğrencilerin davranıĢlarında gerçekleĢtirilmesi düĢünülen davranıĢ değiĢiklikleri (Öncül, 2000: 41).

Etkinlik, kazanımların gerçekleĢtirilmesi ve hedeflenen bilgi, beceri, tutum ve alıĢkanlıkların kazandırılması için yapılan ders içi ya da ders dıĢı her türlü uygulama ve çalıĢmadır.

Kazanım, öğretim sürecinde öğrencilerin edinebilecekleri bilgi, beceri ve alıĢkanlıklardır (MEB, 2005: 8).

Metin, belirli bir bildiriĢim bağlamında bir ya da birden çok kiĢi tarafından sözlü ya da yazılı olarak üretilen bir dil dizgesi bütünüdür. Bir baĢka deyiĢle, bildiriĢim değeri taĢıyan, eyleme yönelik devingen bir bütündür. BildiriĢim iĢlevi olmayan yazılı ya da sözlü bir belge, metin değildir. Kısaca metin, baĢı ve sonu ile kapalı bir yapı oluĢturan dilsel göstergelerin art arda geldiği anlamlı yapı olarak tanımlanabilir (Günay, 2000: 35).

Kongar ( 2005: 38) kültürü, doğanın ya da Tanrı‟nın yarattıklarına ek olarak insanoğlunun yarattıklarının tümü olarak nitelendirmiĢtir. Ona göre, her türlü araç gereç, makine, giyim kuĢam, inançlar, değerler, tutumlar bir kültürü oluĢturan ögelerdir. Bunun yanında kültür, toplu yaĢayan canlıların ortak olarak oluĢturduğu değerlerdir. Fakat toplu yasayan her canlı türü için bir kültürün varlığından söz edilemez.

Kaplan‟a göre ( 2006: 33) kültür, insanoğlunu diğer hayvanlardan ayıran taraf, tabiatın verdiği ile yetinmemesi, onu değiĢtirmesi, kendi emrinde kullanması ve aĢmasıdır. Bu maksatla vücuda getirilen maddi ve manevi her Ģey kültür sahasına girer.

Güvenç (1997: 17) ise kültürü canlı üstü bir varlık olarak değerlendirmiĢtir: “Ġnsan türü, bir canlı varlık olarak canlı üstü varlık alanını yaratıyor, ama aynı varlık alanı (toplum) da insanı daha doğduğu günden baĢlayarak sarıp kucaklıyor kurgulayıp programlıyor belli kalıplara dökerek âdeta yeni baĢtan yaratıyor. Kültürü taĢıyan toplum çevresi, insan yavrusunun canlı bedenini etkiliyor, davranıĢlarımızın programı olan kiĢiliğini oluĢturuyor.”

ġiir: 1. Zengin sembollerle, ritimli sözlerle, seslerin uyumlu kullanımıyla ortaya çıkan edebî anlatım biçimi.2. DüĢ gücüne, hayale, imgeye, gönle seslenen, anı, duygu, coĢku uyandıran, etkileyen Ģey. (TDK, Türkçe Sözlük)

“Edebiyatta ölçülü ve kafiyeli mısra kümeleriyle kurulan söz ve yazıya”(Pala, 2009) nazım denir.

Bir sorunu çözmek, bir konuyu öğretmek gibi amaçlara ulaĢmak için bilinçli olarak seçilen, izlenen düzenli yola YÖNTEM; eğitim öğretim faaliyetlerinde kullanılan yöntemin, kiĢiler, yer, zaman, fiziksel Ģartlar, araç ve gereçlere bağlı olarak uygulanıĢ Ģekline TEKNĠK; eğitim öğretim faaliyetlerine yön veren temel felsefe, anlayıĢ ve yaklaĢımlara da STRATEJĠ denir. (Özbay, 2008)

Bu çalıĢmada, Türkçe “amaç dil” olarak ifade edilmiĢtir. Türkçeye ve Türk kültürüne yabancı olanlar ile Türkiye Türkçesini öğrenmek isteyenler “hedef kitle” olarak zikredilmektedir. Ayrıca temel dil becerileri olarak “konuĢma, okuma, yazma, dinleme ve dil bilgisi” kazanımlarına yer verilmiĢtir. Kazanım ifadesiyle, çalıĢmanın amaçları ya da hedefleri kastedilmektedir.

2.BÖLÜM