• Sonuç bulunamadı

ÇalıĢmamızın bu bölümü, Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde bir yöntem olarak sunduğumuz Ģiir metinlerinden yararlanma amacımıza hizmet edeceğini düĢündüğümüz örnekleri ve bu örneklerin değerlendirmelerini içermektedir. Metinler; dil bilgisi öğretiminde, kavram dünyasını zenginleĢtirme ve kelime öğretiminde kullanılmak üzere iki baĢlık altında sunulmuĢtur.

4.1.Dil bilgisi öğretiminde kullanılan Ģiirler

ĠSTĠKLÂL MARġI

Korkma, sönmez bu Ģafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl, Kahraman ırkıma bir gül... Ne bu Ģiddet bu celâl? Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl; Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklâl.

Ben ezelden beridir hür yaĢadım, hür yaĢarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmıĢ? ġaĢarım! KükremiĢ sel gibiyim; bendimi çiğner, aĢarım; Yırtarım dağları, enginlere sığmam taĢarım.

Garb‟ın âfâkını sarmıĢsa çelik zırhlı duvar; Benim îman dolu göğsüm gibi serhaddim var.

Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir îmânı boğar, “Medeniyyet!” dediğin tek diĢi kalmıĢ canavar?

ArkadaĢ! Yurduma alçakları uğratma sakın; Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın. Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın… Kim bilir, belki yarın… Belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri “toprak!” diyerek geçme, tanı! DüĢün altındaki binlerce kefensiz yatanı. Sen Ģehîd oğlusun, incitme, yazıktır, atanı: Verme, dünyâları alsan da, bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ? ġühedâ fıĢkıracak toprağı sıksan, Ģühedâ Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ, Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Ruhumun senden, Ġlahî, Ģudur ancak emeli: Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli; Bu ezanlar-ki Ģehâdetleri dinin temeli-

Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taĢım. Her cerîhamdan, Ġlâhî, boĢanıp kanlı yaĢım, FıĢkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'Ģım! O zaman yükselerek ArĢ‟a değer, belki, baĢım.

Dalgalan sen de Ģafaklar gibi ey Ģanlı hilâl! Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl. Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl: Hakkıdır, hür yaĢamıĢ, bayrağımın hürriyet; Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl. (Ersoy, 2006).

Türk dilinin öğretiminde bir yöntem olarak Türk edebiyatının en güzel örneklerinden demetler sunduğumuz çalıĢmamızda, yabancılara Ġstiklâl MarĢımızı sunmanın da gerekli olduğu kanaatindeyiz. Ġstiklâl MarĢımızı sunmamızdaki amaç, metinde bulunan kelimelerle ilgili onlara aĢinalık kazandırmaktır.

Ayrıca, koyu renkle yazılmıĢ yerlerde görüldüğü gibi Ġstiklâl MarĢımızda birçok “sıfat” bulunmaktadır. “Varlıkları niteleyen ya da belirten kelimelere sıfat denir. NitelenmiĢ varlığın niteliklerini bulabilmek için o varlığın isminden önce nasıl sorusunu getirip sorarız; alacağımız yanıt, bize o ismi niteleyen sıfatı gösterir, verir.” (Ediskun, 2003).

Mesela: Nasıl sancak? Al sancak Nasıl ocak? En son ocak Nasıl hilâl? Nazlı hilâl Nasıl ırk? Kahraman ırk

Nasıl bayrak? Hür yaĢamıĢ bayrak Nasıl millet? Hakk’a tapan Millet…

Ġstiklâl MarĢımız sıfatlar dıĢında, benzetme edatı “gibi” kelimesi için de örnekler içermektedir. Muharrem Ergin‟in (2004) “son çekim edatları” içerisinde değerlendirdiği “gibi” edatı, beraber bulunduğu ismin sonuna gelir ve onunla birlikte edat grubu adı verilen kelime grubunu meydana getirir. Ġsmin zarf hâlini teĢkil eden bu grup, zarf veya sıfat olarak kullanılabilmektedir.

Mesela: kükremiĢ sel gibi îman dolu göğsüm gibi rûh-ı mücerred gibi Ģafaklar gibi

Ġstiklâl MarĢımızı çalıĢmamızda kullanmaktaki asıl amacımız içerisindeki kelimeleri hedef kitleye kazandırmak olmamasına rağmen örneklerde de görüldüğü gibi, dolaylı olarak böyle bir sonuca da ulaĢtık. Metin içerisinde geçen zarfların, fiillerin ve çeĢitli kelime gruplarının da bu Ģekilde değerlendirilmesi mümkündür. Ġstiklâl MarĢımızın, aĢamalı kur sisteminin ileri seviyesindeki hedef kitleye sunulması amaca ulaĢılması bakımından daha yararlı olacaktır.

BĠR GÜN BAKSAM KĠ GELMĠġSĠN

Bir gün baksam ki gelmiĢsin

Bir güvercin gibi yorgun uzaklardan yâr Gözlerinde bir bitmez, bir tükenmez güzellik Saçlarında ilkbahar.

Bir gün baksam ki gelmiĢsin GülüĢünde taze serin bir rüzgâr… Ellerin yine eskisi kadar güzel

Çiçek açmıĢ dokunduğun bütün kapılar

Bir gün baksam ki gelmiĢsin Hasretin içimde sonsuzluk kadar. ġaĢırmıĢ kalmıĢım birdenbire çaresiz. DökülmüĢ yüreğime gökyüzünden yıldızlar.

Bir gün baksam ki gelmiĢsin

Ne yüzünde bir gölge, ne dilinde sitem var. Tozlu pabuçlarını gözlerime sürmüĢüm Benim olmuĢ dünyâlar...

(Bâkiler, 2006).

Yavuz Bülent Bâkiler‟in “Bir Gün Baksam Ki GelmiĢsin” adlı Ģiiri, Türkçe isim hâl eklerinin (-I, -A, -dA, -dAn) öğretilmesinde kullanılabilecek çok sayıda örnek içermektedir.

“Ġsimler, cümle içindeki görevlerine ve genellikle fiille olan ilgilerine göre, ya yalın durumda bulunurlar, ya da –i, -e, -de, -den çekim eklerinden birini alırlar. Cümledeki görevlerine göre ve fiile olan ilgilerine göre isimlerin bulunabilecekleri bu beĢ durumdan her birine ismin hâli denir.” (Ediskun, 2003).

Mesela: uzaklardan gözlerinde saçlarında gülüĢünde içimde yüreğime gökyüzünden yüzünde dilinde gözlerime

Ayrıca Ģiir, iyelik (sahiplik/ aitlik) ekleri ile ilgili örnekler de içermektedir. “Adlardaki iĢletme eklerinden biri de iyelik ekleridir. Bu ekler, adın karĢıladığı nesnenin kime veya neye ait olduğunu bildiren, sahiplik gösteren ve adlar ile adlar arasında bağlantı kuran eklerdir. Dolayısıyla getirildikleri adların dıĢında fakat o adlara ait olan, o adların malı sayılan nesneleri Ģahıs olarak gösteren eklerdir.” (Korkmaz, 2007).

Teklik

1.ġahıs – (I) m / - (U) m 2.ġahıs – (I) n / - (U) n 3.ġahıs – (I) – U, -sI / -sU

Çokluk

1.ġahıs – (I) mIz / - (U) mUz 2.ġahıs –(I) nIz / - (U) nUz 3.ġahıs –lar + I Mesela: baksam gelmiĢsin gözlerinde saçlarında baksam gelmiĢsin gülüĢünde ellerin dokunduğun hasretin içimde kalmıĢım yüreğime yüzünde dilinde pabuçlarını gözlerime sürmüĢüm benim