• Sonuç bulunamadı

4. KarıĢık ve zor dil bilgisi kalıpları için, ana dilde uzun ve ayrıntılı açıklamalar verilir.

1.3. Problem durumu

Yapılan araĢtırmalar sonucunda Türkçenin yabancı dil olarak öğretilmesinde Ģiir metinlerinden yararlanılması yöntemine iliĢkin hiçbir çalıĢmaya rastlanmamıĢtır. Bununla birlikte, dolaylı da olsa konuya katkı sağlayacağı umulan bazı çalıĢmaların analizi yapılmıĢ buna göre problem durumu belirlenmiĢtir:

1992‟de Aydanur AltaĢ Özkan tarafından yabancıların Türkçeyi öğrenmeleri esnasında yaptıkları isim hâl ekleri yanlışları ve bu konunun değerlendirilmesi konulu bir yüksek lisans tezi hazırlanmıĢtır.

ÇalıĢmamızda, yazılı anlatım sırasında, yapılan isim hâl ekleri yanlıĢlarını değerlendirmeyi ve buna paralel olarak bu konunun veriliĢ yöntemini, üzerinde durulması gereken noktaları biraz olsun aydınlatmayı amaçladık. Bugüne kadar karĢılaĢtığımız ve Türkçe öğrettiğimiz gruplarda isim hâl eklerinin kullanımı yanlıĢlarının çok sık yapıldığını tespit ettik. Uygulamamız sırasında Türkçe bilme düzeyleri

ve ana dilleri farklı grupları ölçü olarak aldık. Bütün bu yanlıĢları inceleyerek bu yanlıĢların türlerini, oranlarını tespit etmeye çalıĢtık. Bunlara paralel olarak da isim hâl eklerinin öğretimi üzerinde bazı görüĢlerimizi sunduk. (Özkan, 1992)

Fatma Susar Kırmızı (2000) tarafından hazırlanan Türkçe öğretiminde karşılaşılan sorunlar ve bu sorunların öğretmen performansına etkileri adlı yüksek lisans tezinde öğretmen görüĢlerine göre Türkçe öğretiminde karĢılaĢılan sorunlar incelenmiĢtir.

Fatma Zeynep KoĢucu (2007) Türkçenin yabancılara öğretiminde ulaçların düzeylere göre incelenmesi isimli yüksek lisans tezinde baĢlığından da anlaĢılacağı üzere ulaçların (zarf fiil) ders kitaplarında geçen kullanımlarını dil seviyelerine göre ayırmıĢtır.

Dilek Pirinç (2010) yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde ortaçların incelenmesi ve öğretimi –Yeni Hitit Yabancılar İçin Türkçe Ders Kitabı Orta 2 Örneğinde- baĢlıklı yüksek lisans tezinde, özel olarak Hitit ders kitabı örneğinden hareketle ortaçların (sıfat fiil) öğretimi üzerinde durmuĢtur. Bu da dil bilgisi öğretimiyle ilgili bir tezdir.

Doğan Gedik‟in (2009) doğrudan, yabancılara Türkçe öğretimi (Ankara Üniversitesi TÖMER ve Gazi Üniversitesi TÖMER örneği) ismiyle zikrolunan yüksek lisans tezi ise özel olarak Ankara Üniversitesi TÖMER ve Gazi Üniversitesi TÖMER‟in Türkçe öğretirken hangi yöntem ve teknikleri kullandıklarını; kullanılan yöntem ve tekniklerin öğrenci baĢarısı üzerindeki etkilerini incelemiĢtir.

Mehmet Hâdi Benhür‟ün (2002) Türkçenin yabancılara öğretiminde tartışılmayan ana kavramlar isimli doktora tezinde daha çok Türkçe öğretiminin ilkeleri üzerinde durulmuĢtur.

Ramazan Zengin (1995) yabancı dil olarak Türkçenin öğretiminde alıştırmalar ismini verdiği yüksek lisans tezinde yabancılara Türkçe öğretimi kitaplarında bulunan alıĢtırmalara dikkat çekmiĢ; söz konusu alıĢtırmaları değerlendirmiĢtir.

Dilek Toprak (2010) yabancı dil olarak Türkçe derslerindeki çalışma biçimlerinde yeni yönelimler baĢlıklı yüksek lisans tezinde yabancılara Türkçe öğretimi alanında yazılmıĢ ders kitaplarından yola çıkarak eğitimde yeni bakıĢ açılarını ve dolayısıyla öğrenci çalıĢma biçimlerini değerlendirmiĢtir.

Nilüfer Ülker‟in (2007) “Hitit Ders Kitapları” örneğinde yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde kültür aktarımı sürecine çözümleyici ve değerlendirici bir bakış adlı yüksek lisans tezi bizim de çalıĢmamızda üzerinde durduğumuz dil kültür iliĢkisine dikkat çekmektedir:

ÇalıĢmada, kültür kavramının dille olan yakın iliĢkisi, yabancı dil öğretiminde kültürün yeri ve önemi, derste kültürü öğrencilere aktarma yolları ve günümüzde yabancılara Türkçe öğretmek amacıyla kullanılan ders kitaplarındaki kültür aktarımı belirli ölçütler çerçevesinde incelenmiĢ ve değerlendirilmiĢtir. (Ülker, 2007)

Ġbrahim Dilek‟in (1995) yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde özgün metinlerle çalışma yolları adıyla zikredildiği hâlde, söz konusu yüksek lisans tezinde daha çok “metin bilim” üzerinde yoğunlaĢtığı görülmektedir.

ġükran Dilidüzgün (1995) yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde yazınsal metinler baĢlıklı yüksek lisans tezinde, dil öğretiminde yazınsal metinlerin önemine dikkat çekmiĢse de tezin uygulama örnekleri sadece bir masal ve bir Ģiir metni olarak sunulmuĢtur. Bizim çalıĢmamızın sonunda oluĢturacağımız antoloji göz önüne alınırsa Dilidüzgün‟ün tezinde sunulan örnek, yabancılara Türkçe öğretimi alanında bir yöntem olabilecek kapsamda değildir.

Özlem Camkıran‟ın (2007) yabancı dil olarak Türkçe öğrenenler için şimdiki zamanın metinlerle öğretimi adlı yüksek lisans tezinde bizim de çalıĢmamızda kullanacağımız metinlerden yararlanma yöntemiyle yabancılara Türkçe öğretimi yoluna gidilmiĢtir. Ayrıca Camkıran, yine bizim çalıĢmamıza benzer olarak kullandığı metinleri çeĢitli görsellerle destekleme yolunu gündeme getirmiĢtir. Fakat Cankıran da Ģiir metinleri ile ilgili bir yöntem sunmamıĢtır.

Hüseyin Duru (2009)‟nun atasözleri ve deyimlerin yabancılara öğretilmesinde yöntem ve teknikler isimli tezinde Türkçenin yabancılara öğretilmesinde yeni yöntemler geliĢtirilmesi gereği üzerinde durulmuĢtur.

Serpil Özdemir (2010)‟in yabancı dil olarak Türkçenin öğretiminde halk hikâyelerinden yararlanma adlı tezinde ise bir metin türü olarak halk hikâyeleri seçilmiĢ ve yabancılara Türkçe öğretiminde bu hikâyelerden yararlanma yöntemlerine dikkat çekilmiĢtir.

Görüldüğü gibi yapılan çalıĢmalar genellikle Türkçenin öğretiminde karĢılaĢılan sorunlar ve dil bilgisi öğretimiyle ilgilidir. Bunlar dıĢında Ģiir türündeki metinlerin yabancılara Türkçe öğretiminde kullanılmasıyla ilgili çalıĢmalara rastlanmamıĢtır.

Bir dilin öğretilmesi aynı zamanda bir kültürün öğretilmesini gerekli kılar. “ Bir dili öğrenmek, kiĢinin hedef dili ve o dili konuĢanları yansıtan yeni bir kültürel bakıĢ açısı edindiği bir kültürlenme hadisesidir” (Aktuna, 2005). Alptekin‟e göre de (2002) yabancı dil bilmek birinin hedef dilin kültürü ve onu konuĢanları yansıtan yeni kültürel değerler ve yeni bir dünya görüĢü edindiği bir çeĢit kültürlenme sürecidir. BaĢka bir ifadeyle, yabancı bir dili öğrenmek, o dilin yaĢadığı kültürü de öğrenmek demektir. Bu gerçeğin göz ardı edilmesi ise kiĢinin yabancı dil öğrenimini zorlaĢtıracak; kiĢi hedef dilde dil bilgisi bakımından çok zor yapıları dahi rahatlıkla yazıp konuĢabilecek fakat hedef kültürle karĢı karĢıya geldiğinde kendini ifade etmekte zorlanacaktır. Yani, öğrenen kavram dünyasına kazandırdıklarını somutlaĢtıramadığı için öğrendiklerinin kalıcılığı olmayacak; Türkçeyi öğrenme süreci ezberle vakit geçirmekten öteye gidemeyecektir.

Bizim kültürümüzün en iyi yansımaları Ģarkıların ve türkülerin sözlerinde dolayısıyla Ģiir metinlerinde görülebilir. Özellikle, yabancıların Türkçenin zengin kavram dünyasını keĢfetmelerini sağlamada Ģiirler bir araç olarak kullanılabilir. Dahası “aralarında kafiye ya da ses benzerliği bulunan sözcüklerin seçilmesi de kelime öğretimini kolaylaĢtırır.” (Kıvrar, 2000) Ayrıca çalıĢmamız iki dilli ve iki kültürlülere Türkçe öğretimini, Türkçeyi ana dili dıĢında bir dil olarak öğrenmek isteyenleri de kapsamaktadır. Özetle, Türkçeye yabancı olanlara Türkçenin etkili bir Ģekilde öğretilmesinde yöntem sıkıntısı olduğu düĢünülmektedir.

ġiir türünde metinlerin Batı‟daki bazı dillerin öğretiminde kullanıldığı bilinmektedir. Fransızca, söz konusu yöntemin örneklerine rastlanan bir dildir. Ayrıca Rusça öğretiminde de Ģiir türünde metinlerin araç olarak kullanıldığı bilinmektedir. Fakat Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde Ģiir türünde metinlerin kullanıldığı bir yönteme rastlanmamıĢtır. Biz de çalıĢmamızda edebiyatımızda üzerinde durulmamıĢ olan “Ģiir metinleri aracılığıyla dil öğretiminin” kullanılması gerekli bir yöntem olduğu kanaati doğrultusunda, kültürümüzü en iyi yansıtan Ģiirleri seçerek; seçtiğimiz Ģiirlerin yabancıların kavram dünyasını zenginleĢtirmek amacıyla nasıl kullanılabileceğiyle ilgili bir yöntem sunduk. Bu çalıĢmanın yabancılara Türkçe öğretimi alanında bir ilk olması, alana sağlayacağı katkıyı daha önemli hâle getirmektedir.