• Sonuç bulunamadı

Sen bir ceylan olsan ben de avcı Avlasam çöllerde saz ile seni Bulunmaz dermanı yoktur ilâcı Vursam yaralasam söz ile seni.

Kurulma sevdiğim gözelim deyin Bağlanma karayı alları geyin

Ben bir çoban olsam sen de bir koyun Beslesem elimde tuz ile seni.

Koyun olsan otlatırdım yaylada Tellerini yoldurmazdım hoyrada Balık olsan takla dönsen deryada DüĢersem toruma hız ile seni.

Veysel der ismini koymam dilimden Ayrı düĢtüm vatanımdan ilimden KuĢ olsan da kurtulmazdın elimden Eğer görsem idi göz ile seni.

(Alptekin, 2004). Mesela: olsan avlasam vursam yaralasam olsam düĢersem görsem

gibi metinden aldığımız kelimeler, Yağmur Kaçağı‟ndakilerden farklı olarak dilek-Ģart kipinin “eylemin yapılması dileğini bildiren” göreviyle kullanılmıĢtır. Yani bu iki Ģiirin hedef kitleye art arda sunulması, söz konusu ekin iki kullanımını da örneklemesi yanında Ģiir türünde olmaları dolayısıyla bilginin kalıcılığını da sağlayabilir.

EĞER

O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler, arkalarında doldurulması

mümkün olmayan boĢluklar bırakılmasaydı eğer.

Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile, en güzel yerde baĢlatılsaydı eğer.

Utanılacak bir Ģey değildir ağlamak, yürekten süzülüp geliyorsa gözyaĢı eğer

Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık, çalınan birinin kalbiyse eğer.

Korkulacak bir yanı yoktur aĢkların,

insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.

O kadar da yürek burkmazdı alıĢılmıĢ bir ses, hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.

Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar, kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.

Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla, öylesine delice bakmasalardı eğer.

Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.

Yerini baĢka Ģeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin, son sigara yudum yudum paylaĢılmasaydı eğer.

DüĢlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,

Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiĢ gibi duran zaman, beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer.

Rengi bile solardı düĢlerdeki saçların zamanla,

tanımsız kokuları yastıklara yapıĢıp kalmasaydı eğer.

O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi, yaĢanılası her Ģey yaĢanmıĢ olsaydı eğer.

O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar, son umut ıĢığı da sönmemiĢ olsaydı eğer.

Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneĢleri,

her kaybediĢin ardından hayat yeniden baĢlamasaydı eğer.

Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak Ģart olmazdı belki de, dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer.

Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,

namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer.

Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından, dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer.

Issız bir yuva bile cennete dönüĢebilirdi belki de, sıcak bir gülüĢle ısıtılsaydı eğer.

Yoksul düĢmezdi yıllanmıĢ Ģarap tadındaki Ģiirler böylesine, kulağına okunacak biri olsaydı eğer.

Ġnanmak mümkün olmazdı her aĢkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de, kartvizitinde 'onca ayrılığın birinci dereceden failidir' denmeseydi eğer.

Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar, ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer.

Issızlığa teslim olmazdı sahiller,

Kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamıĢ olsaydın eğer.

Sen gittikten sonra yalnız kalacağım. Yalnız kalmaktan korkmuyorum da, ya canım ellerini tutmak isterse... Evet, Sevgili,

Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu, kim uzanmak isterdi ince parmaklarına,

mazilerinde görkemli bir yaĢanmıĢlığa tanıklık etmiĢ olmasalardı eğer!

Can Yücel‟in “Eğer” adlı Ģiiri, “eğer” edatının kullanımı baĢta olmak üzere Sen Bir Ceylan Olsan Ben de Bir Avcı ve Yağmur Kaçağı isimli Ģiirlerde olduğu gibi dilek- Ģart kipinin kullanımıyla ilgili örnekler de içermektedir.

“Dilek-Ģart kipinin hikâyesi: 1.KonuĢan kimsenin geçmiĢ zamandaki dilekleri, yani yapılması ya da yapılmaması kendi elinde olmayan istekleri, Ģimdi hikâye etme, anlatma biçimidir. 2.KonuĢan kimsenin bir dileği, baĢka bir eylemin yapılmasına ya da yapılmamasına Ģart gösterdiği hikâye etme, anlatma biçimidir.” (Ediskun, 2003).

“Eğer” isimli Ģiirde, söz konusu kipin kullanım Ģekliyle ilgili örnekler bulunduğu gibi; bu kipin olumsuz kullanım biçimini gösteren kelimeler de bulunmaktadır: bırakılmasaydı, baĢlatılsaydı, soyunabilseydi, duyulmasaydı, bakmasalardı, ısıtılsaydı, olsaydın vb.

“Farsça asıllı eğer ve Ģayet edatları, Ģart ilgisini berkitmek için Ģart cümlelerinin baĢına getirilir.” (Ediskun, 2003). Can Yücel, bu Ģiirinde ahengi “eğer” edatı ve edatın kullanımına uygun olarak devamında getirdiği Ģart cümleleriyle sağlamıĢtır. Biz de söz konusu Ģiirin yabancılara “eğer” edatının öğretilmesinde ve Ģart ekinin diğer kullanımlarının pekiĢtirilmesinde önemli bir araç olacağı kanaatindeyiz.

VEDA

Elimde, sükûtun nabzını dinle, Dinle de gönlümü alıver gitsin! Saçlarımdan tutup, kor gözlerinle, YaĢlı gözlerime dalıver gitsin!

Yürü, gölgen seni uğurlamakta, Küçülüp küçülüp kaybol ırakta

Yolu tam dönerken arkana bak da, KöĢede bir lahza kalıver gitsin!

Ümidim yılların seline düĢtü, Saçının en titrek teline düĢtü, Kuru yaprak gibi eline düĢtü, Ġstersen rüzgâra salıver gitsin! (Kısakürek, 1992).

“Veda” Ģiiri, Necip Fazıl‟ın en güzel eserlerinden biridir. ÇalıĢmamızda bu Ģiiri iki açıdan örnek temsil etmesi için kullandık: Ġlk olarak koyu yazılmıĢ kelimelerde belirtildiği gibi “emir kiplerinin” kullanımını göstermek için. Ġkinci olarak da “- ıvermek, -ivermek” birleĢik fiillerinin kullanımlarına dikkat çekmek için.

“Emir Kipi: 1.Eylemin yapılmasını buyurur. 2.Buyurma olduğu için kendisinde tam bir hitap biçimi vardır. 3.Emir‟de öğüt vericilik de bulunduğu için birçok atasözümüz ve deyimimiz bu kiple kurulmuĢtur.” (Ediskun, 2003).

Metinde geçen “dinle, yürü, kaybol, bak” kelimeleri emir kipiyle çekimlenmiĢtir.

BirleĢik fiiller, iki ya da daha çok kelimenin birleĢip kaynaĢmasından oluĢan ve böylece yeni bir anlam oluĢturan fiillerdir. Haydar Ediskun (2003), Türk Dil Bilgisi kitabında birleĢik fiilleri önce dört öbeğe, sonra da her öbeği birtakım bölümlere ayırmıĢ; her öbekle ilgili örnekleri verdikten sonra onların yapı, anlam ve yazım özelliklerini belirtmiĢtir. Veda isimli Ģiirde örneklerini gördüğümüz “tezlik fiili” bu gruplamanın birinci öbeği içerisinde yer almaktadır. Tezlik fiili, temel fiilin gösterdiği eyleme çabukluk anlamı kazandırır.

ġiirde geçen “alıver, dalıver, kalıver, salıver” kelimeleri, tezlik fiilinin kullanımını hedef kitleye öğretmek için örnek teĢkil eder. Aynı zamanda Ģair, eserinde ahengi emir kipleri ve tezlik fiilleriyle sağladığı için öğrenilenlerin kalıcılığı da kolayca sağlanmıĢ olur.

OĞLUM’A

Dinle ahu zarım, kulak ver bana Kalbimin sesini, duyuver oğlum. GidiĢin bağrımı, buladı kana, Gel de Ģu ölümden, cayıver oğlum.

Kapkara kıĢ ettin, baharlarımı Melekler dinliyor, feryatlarımı Seller gibi akan, gözyaĢlarımı Ġçinde yangına, sayıver oğlum.

Hayalin gözümde, adın dilimde Arayıp dururum, seni her yerde Arada sırada, rüyama gel de Yürekte yaremi, sarıver oğlum.

Dağ taĢ inliyor, feryatlarımdan Tat almaz oldum, yaz baharımdan Eğer mümkünse, çık mezarından Gelip de koynuma, giriver oğlum.

Bilmem rahat mısın, karanlık yerde Yüreğim gark oldu, onulmaz derde O güzel baĢını, kaldırıver de PeriĢan halimi, görüver oğlum.

Hasret oldu bana, güzel gülüĢün Zehretti hayatı, ani ölüĢün

ġu an ne haldeyim, hele bir düĢün DüĢünde elimden, tutuver oğlum.

Dizimde dermandın, gözümde ferdin Ağlasam ağlardın, gülsem gülerdin Neden ellerimi bırakıverdin? ġimdi boĢluktayım, iniver oğlum.

Felek vurdu, suskun etti dilimi Kopardı dalımdan, gonca gülümü Bu ayrılık yaban, büktü belimi YetiĢ imdadıma, koĢuver oğlum.

Kırk beĢimde konan, talih kuĢumdun Hem canım sevgilim, hem baboĢumdun Çok erken kaybolan, mutluluğumdun Yaktıkça bağrımı, yakıver oğlum.

Özledim sesini, tatlı dilini NakĢettin beynime, en son hâlini Çaldın hayatımın, paydos zilini ġu benim hesabı, kesiver oğlum.

Her günümden iyi ettin dünümü, GidiĢinle, reva gördün ölümü Madem verdin bana, idam hükmünü Gel de Ģu ipimi, çekiver oğlum.

Takdir Allah‟ındır! Etmedim isyan. Lakin bu acıya, dayanmıyor can Sensiz bir hiçim ben, derdime inan Beni de yanına, alıver oğlum…

“Oğlum‟a” adlı Ģiir, Hüsamettin Bilge‟nin evladını kaybeden bir babanın duygularını dile getirdiği bir eserdir.

Koyu renkle yazılmıĢ yerlerde görüldüğü gibi Ģiir, “-Ivermek” tezlik fiili için örnekler içermektedir. “Veda” isimli Ģiirle birlikte ya da devam eden bir derste sunularak bu birleĢik fiilin kullanımı pekiĢtirilebilir

Ayrıca altı çizili ifadelerde görüldüğü gibi Ģiir, birçok deyim örneği içermektedir. Deyimlerin dilimizi öğrenenlere kazandırılması yabancılara Türkçe öğretimi alanında oldukça önemlidir. Oğlum‟a adlı Ģiir hedef kitlenin kavram dünyasını zenginleĢtirme amacımıza bu yönüyle hizmet edebilir.