• Sonuç bulunamadı

II Tahmasb’ın Avşarlı Nadir’i Hizmetine Alması ve Afganların İran Topraklarından Atılması Topraklarından Atılması

XVIII YÜZYILIN BAŞLANGICINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU VE GÜNEY KAFKASYA

B. II Tahmasb’ın İran’da Safevi Hâkimiyetini Yeniden Tesis

2. II Tahmasb’ın Avşarlı Nadir’i Hizmetine Alması ve Afganların İran Topraklarından Atılması Topraklarından Atılması

Diplomasi yoluyla Afganların Safevi topraklarından atılması için yapılan çabaların sonuçsuz kalması ve Safevi topraklarının Afganlar ve Osmanlı İmparatorluğu tarafından işgalinin daha da artması Şah II. Tahmasb’ı zor durumda bırakmıştır. Ama bütün bunlara rağmen Safevi hanedanlığının yeniden tesisinden vaz geçmeyen Şah II. Tahmasb (Güney) Azerbaycan’ın Osmanlılar tarafından işgalinden sonra Tahran’a

geçmiştir500. Şah Safevi topraklarındaki Afgan ve Osmanlı işgalcilerini tard etmek için

bu defa nüfuzlu ve güçlü yerli hanlarla anlaşma yoluna gitmiştir. Bu maksatla Kaçarların reisi olan Feth Ali Han ile anlaşarak onu Simnan hâkimliğine ve Safevi orduları komutanlığına getirip Afganlar üzerine yollamıştır. Şah’tan aldığı emir üzerine Feth Ali Han, Türkmen ve Kaçarlardan oluşan orduyla Afganlar üzerine yürümüştür. Tahran yakınlarındaki İbrahimabad mevkiinde baş gösteren savaşta Feth Ali Han

       498 Uzunçarşılı, Osmanlı, C, IV, s.186-187.

499 Kütükoğlu, “Şah II. Tahmasb”, s.320; Uzunçarşılı, Osmanlı, C, IV/1, s.187; Ateş, İran, s.94. 500 Kütükoğlu, “Şah II. Tahmasb”, s.321.

104

mağlup olarak önce Mazandaran’a sonrada Damgan’a kaçmıştır. Bu mağlubiyetten sonra Feth Ali Han ile Şah II. Tahmasb’ın arası açılmıştır. Hatta Feth Ali Han 1726

yılının Mayıs’ında Şah’ın üzerine yürüyerek onu mağlup etmiştir501. Ancak Feth Ali

Han Türkmenlerin Şah’ı desteklediğinden fazla ileri gidemeyerek onunla anlaşma

yoluna gitmiş ve bağışlanmasını isteyerek tekrar onun hizmetine girmiştir502.

Feth Ali Han’ın tekrar hizmetine girmesiyle yaklaşık 18.000 kişiye yakın bir ordu toplayan Şah 1726 yılında Astrabad’dan Afganların en zayıf bölgesi, aynı zamanda Şiilerin kutsal bölgesi sayılan Meşhet üzerine yürümeye karar vermiştir. Bu seferde Şah Feth Ali Han’ı vekilüd’d-devle tayin etmesine karşın nüfuzunu kırmak için ona karşı rakip çıkarma lüzumunu hissetmiştir. Bu maksatla etrafında bulunan ricalin tavsiyeleri üzerine, o günlerde kendisinden sıkça bahsettiren Afşarlardan olan Nadir’e Mazendaran mu’ayyirü’l-memalik’i Hasan Ali Beyi elçi olarak göndermiş ve hizmetine girmesini istemiştir. Şah’ın elçisini güzel bir şekilde karşılayan Nadir teklifi kabul ederek maiyetinde bulunan 5.000 kişilik Avşar kuvvetiyle 1726 yılının Eylül’de Habuşan’a

gelerek Şah ile görüşmüş ve onun hizmetine girmiştir503.

Şah II. Tahmasb 1726 yılının 29 Eylül’ünde Feth Ali Han ve Avşarlı Nadir’in komutanlığında yaklaşık 23.000 kişilik bir orduyla Habuşan’dan Meşhet üzerine yürümüş ve Kaleyi kuşatmıştır. Kalenin kuşatmasının uzamasıyla orduda Nadir’e karşı aşırı teveccühün gösterilmesi Feth Ali Han’da ona karşı bir kıskançlık duygusu oluşmuştur. Bu yüzden ordugahta fazla duramayarak Şah’tan erzak toplamak bahanesiyle Astrabada dönmek için izin istemiştir. Ayrıca Feth Ali Han, Nadir’in orduda artan nüfuzunu kırmak için Meşhet Kalesi hâkimi Melik Mahmut’a Safevi ordusunun hareket planına ait gizli bilgileri mektupla iletmeğe çalışmıştır. Ancak bu mektubun Nadir’in eline geçmesi ve Şah’ın da bundan haberdar olması üzerine Feth Ali

Han yakalanarak önce hapishaneye atılmış sonrada katledilmiştir504.

Meşhet Kalesi’nin kuşatılması üzerinden iki ay geçmesine rağmen herhangi bir sonuç alınamamıştır. Ancak Feth Ali Han’ın öldürülmesinden haberdar olan Meşhet Kalesi hâkimi Melik Mahmut bunu Safevi ordusunu yenmek için büyük fırsat olarak değerlendirmiş ve savaş için kale dışına çıkmaya karar vermiştir. Ancak Melik Mahmut kale dışında Safevilerle yaptığı savaşta mağlup olmuş ve kaleye sığınmak

      

501 Suleymanov, Nadir, s.124; Kütükoğlu, “Şah II. Tahmasb”, s.322; Karadeniz, İran, s.106. 502 Suleymanov, Nadir, s.125.

503 Ateş, İran, s.111-112; Suleymanov, Nadir, s.127.

105

mecburiyetinde kalmıştır. Ayrıca bu savaşta Melik Mahmut bir çok tecrübeli

komutanlarını kaybederek ağır darbe almıştır505.

Bu mağlubiyet Melik Mahmut’un etrafında bulunanlarda büyük etki bırakmış ve ona karşı güvensizlik oluşmaya başlamıştır. Melik Mahmut’un komutanlarından biri olan Pir Mehemmed isimli birisi Nadir’e haber göndererek eğer kendisine Meşhet hâkimliğini ve dokunulmazlığı verildiği taktirde kalenin Mirali kapısını gece yarısı kendisine açacağını bildirmiştir. Pir Mehemmed’in ihaneti sonucu Nadir 11 Kasım 1726

tarihinde Meşhet Kalesi’ni ele geçirmiştir506. Safeviler için hem dini açıdan hem de

Horasan gibi büyük bir yeri elinde tutma anlamına gelen Meşhet’in ele geçirilmesi Şah II. Tahmasb’ı sevindirmiştir. Meşhet’i Afganların elinden alması dolayısıyla Avşarlı

Nadir’i mükâfatlandırarak ona Tahmasb Kulu Han ismini vermiştir507.

Nadir Meşhet’i ele geçirdikten sonra Horasan Eyaletinin diğer hâkimlerine haber göndererek Şah Tahmasb’a itaat göstermelerini istemiştir. Ancak bu eyalette bulunan Kürt hâkimleri Nadir’in bu emrine ret cevabı vererek ona karşı hazırlıklar görmeye başlamışlardır. Kürtler üzerine yürüyen Nadir yaptığı mahalli savaşlarla onları itaati altına almıştır. Ancak Nadir’in Meşhet’e dönmesi üzerine Kürtler yine ayaklanmışlarsa

da her hangi bir başarı sağlayamamış ve her defasında mağlup olmuşlardır508.

Nadir, Horasan Eyaletinde Kürt hâkimlerine Şah II. Tahmasb’ın hâkimiyetini kabul ettirip asayişi sağladıktan sonra Meşhet’e dönerek Herat üzerine yürümek için hazırlıklara başlamıştır. Avşarlı Nadir’in Herat üzerine yürümesine karşılık Şah İsfahan üzerine hareket ederek Afganların hâkimiyetine son vermek istemiştir. Ama Nadir Şah Tahmasb’le yaranmış bu ihtilafı kısa sürede hallederek, Herat’ı ele geçirmeden İsfahan üzerine hareket etmenin tehlikeli olduğuna inandırmış ve onu Herat üzerine yürümeye

ikna edebilmiştir509.

Nadir Kulu Han bütün hazırlıklarını tamamladıktan sonra 1729 yılının Mayıs ayında 20.000 kişi ve 50 adet kale vuran top ile 40 deveye yüklenmiş zenburek toplardan oluşan 4.000 topçuyla Meşhet’ten ayrılarak Herat üzerine yola koyulmuştur. Safevi ordusunun Cam, Fermedabad ve Kariz yoluyla kendilerinin üzerine geldiğini haber alan Herat’da bulunan Afganlar buna karşı tedbirler almaya başlamışlardır. Ferah       

505 Suleymanov, Nadir, s.128; Ateş, İran, s.115.

506 Suleymanov, Nadir, s.128-129; Ateş, İran, s.115-116; Kütükoğlu, “Şah II. Tahmasb”, s.323. 507 Suleymanov, Nadir, s.129; Karadeniz, İran, s.108.

508 Suleymanov, Nadir, s.133-137.

509 Suleymanov, Nadir, s.144; Kütükoğlu, “Şah II. Tahmasb”, s. 325; Nadir’in Şahı Herat üzerine

yürümeğe ikna etmesine bakmayarak şahın etrafındaki ricali tarfından telkini sonucu Şah Tahmasb’le Nadir’in arası yinede açılmı ve Şah ona karşı askeri tedbirler görmesine bakmayarak onun nüfuzunu kıra bilmeyerek onunla anlaşmaya mecbur olmuştur (Karadeniz, İran, s.108; Suleymanov, Nadir, s. 145).

106

hâkimi Zülfükar Han’ın, Allahyar Han’ın, Gani Han’ın ve diğer Afgan han ve hâkimlerinin komutanlığı altında yaklaşık 60.000 kişilik ordu toplayan Afganlar Safevi ordusunu kalenin dışında karşılamak için Herat Kalesi’nden çıkarak Kafirkale mevkiine

gelmiş ve orada karargâh kurmuşlardır510.

1729 yılının 28 Mayıs tarihinde Nadir Kulu Han’ın komutanlık ettiği Safevi ordusu Kafirkale yakınlarında Afganlarla karşı-karşıya gelerek savaşa tutuşmuştur. Kafirkale mevkiinde Safevi orduları ile Afgan orduları arasında vuku bulan savaş üç

gün sürmüş ve Safevi ordularının galibiyetle sonuçlanmıştır511.

Bu savaştan sonra Allahverdi Han komutasında toparlanan Afganlar Safevi ordusuyla savaşa tutuşmuşlarsa da yine mağlup olarak geri çekilmişlerdir. Bu savaştan sonra Safevi ordusuna karşı savaşın boşuna olduğunu anlayan Allahverdi Han adamını gönderip kaleyi teslim ve Şah hâkimiyetini kabul etmeye hazır olduğunu bildirmiştir. Allahverdi Han’ın bu teklifi kabul edilmiş ve kendisi bu itaatinden dolayı Herat valiliğine getirilmiştir. Herat Safevi hâkimiyetine bağladıktan sonra Nadir Meşhet’e geri

dönmüştür512.

Nadir Kulu Han komutasunda Safevi ordularının Horasan ve Herat’ı ele geçirmesi Afgan lideri Eşref Şah’ı tedirgin etmiştir. Birkaç yıl önce yok etmeğe çalıştığı Safevilerin son üyesi Tahmasb’ın böyle kısa bir sürede yeniden kuvvetlenerek İsfahan’daki Afgan hâkimiyetini tehdit etmesi üzerine Eşref Şah derhal ordu toplanmasını ve savaş için hazır duruma getirilmesini emretmiştir. Ayrıca Eşref Şah’ın emri doğrultusunda gerçekleştirilen toplantıda Şah II. Tahmasb ve Nadir’in bertaraf

edilmesi için Horasan’a hücum edilerek tekrar ele geçirilmesine karar verilmiştir513.

Yapılan toplantıda alınmış kararlar doğrultusunda Eşref Şah topladığı 30.000 ordusuyla

Horasan’a doğru harekete geçmiştir514.

Eşref Şah’ın Horasan’a doğru harekete geçtiğini haber alan Nadir Kulu Han derhal hazırlıklar yaparak topladığı 25-30.000 kişilik orduyla 12 Eylül 1729 tarihinde Meşhet’ten ayrılarak Afgan ordusunun üzerine yürümüştür. Her iki tarafın orduları 29 Eylül’de Damga’nın kuzeydoğusundaki Mihmandost mevkiinde karşı-karşıya

gelmişlerdir515. Zikredilen tarihte baş gösteren savaşta Nadir’in komutanlık ettiği Safevi

      

510 Ateş, İran, s.118; Suleymanov, Nadir, s.146. 511 Suleymanov, Nadir, s.148-151; Ateş, İran, s.119. 512 Suleymanov, Nadir, s.153-154; Ateş, İran, s.119. 513 Suleymanov, Nadir, s.154.

514 Karadeniz, İran, s.108.

515 Eşref Şahın İsfahan’dan ayrılarak Horasan istikametind hareket etmesi Nadir Kulu Han’ın memnun

107

ordusunun şiddetli top ateşine fazla dayanamayan Eşref Şah’ın Afgan ordusu bozularak

Tahran’a doğru geri çekilmiştir516.

Eşref Şah mağlubiyetin intikamını almak için büyük sayıdaki ordularla savaşmanın imkansız olduğu iki dağın arasında yerleşen Har olarak isimlendirilen derede ordusunu yerleştirmiştir. Ancak Nadir, Eşref Şah’ın bütün bu planını gönderdiği keşifçiler tarafından öğrenmiş ve ona göre aldığı tedbirler sonucu Afgan ordularını

mağlup ederek Eşref Şah’ı İsfahan Kalesi’ne çekilmeğe mecbur etmiştir517.

Safevi ordusu karşısında üst-üste alınmış iki mağlubiyet üzerine İsfahan’a ricat eden Eşref Şah, İsfahan’ı vermemek için hazırlıklar görmeye başlamıştır. Bu maksatla hazineden yeteri kadar vesait ayrılarak ordunun sayısı, topların ve zenbureklerin miktarı

artırılmıştır518. Ayrıca Hemadan’daki Osmanlı orduları seraskeri Abdurrahman Paşa’ya

30.000 altın karşılığında 5.000 kişilik askeri yardımın göndermesi istenmiştir. Abdurrahman Paşa, Eşref Şah’ın müracaat üzerine altını aldıktan sonra orduyu göndermek istememiştir. Ancak daha önce Eşref Şah’la yapılan antlaşma gereğince yardım göndermek mecburiyetinde olduğundan Hemedan’ın sağ kolağası Yahya Ağa

komutasında 500 kişilik süvari birliğini Afganların yardımına göndermiştir519.

Safevi ordusunun İsfahan Kalesi üzerine hareket etmesiyle son bir hamle göstermek için Eşref Şah yeniden düzenlediği ordusu ve Osmanlı İmparatorluğu’ndan aldığı az sayıdaki destekle İsfahan’ın kuzeybatısında bulunan Mürçe-hort mevkiinde

karargah kurmuştur520. Nadir, Har deresi yakınlarındaki galibiyetten sonra İsfahan’a

çekilmiş olan Eşref Şah üzerine yürümeden önce savaşta ele geçirdiği esirler vasıtasıyla Eşref Şah’a haber göndererek teslim olmasını ve Şah II. Tahmasb’e itaat göstermesini bildirmiştir. Nadir tarafından gönderilmiş mektubu okuyan Eşref Şah çılgına dönmüş ve

mektubu yırtarak Safevi ordusunu karşılamak için Mürçe-hort mevkiine gelmiştir521.

13 Kasım 1729 tarihinde vuku bulan Mürçe-hort savaşında diğer iki savaşta olduğu gibi Safevi ordularına karşı fazla dayanamayan Afganlar mevcut olan top ve savaş levazımatlarını savaş alanında bırakarak İsfahan’a kaçmıştır. Orada da fazla

      

hareket etmek istemesine bakmayarak öncelikle onun İsfahan dışına çıkarmaya çalışmıştır. Çünkü Eşref Şahın İsfahan’dan uzaklaşması ordunu tecteçhizatınırlaştırmakla beraber askerlerini yoracaktı (Suleymanov, Nadir, s.155).

516 Ateş, İran, s. 122; Karadeniz, İran, s.109; Suleymanov, Nadir, s.158-160. 517 Suleymanov, Nadir, s.162; Ateş, İran, s.122.

518 Suleymanov, Nadir, s.163.

519 Abdi Tarihi 1730 Patrona İhtilali Hakkında Bir Eser, Haz. Faik Reşit Unat, Ankara 1943, s.9-10;

Ateş, İran, s.123.

520 Ateş, İran, s.123; Suleymanov, Nadir, s.164. 521 Suleymanov, Nadir, s.164.

108

duramayan Eşref Şah mal ve mülkü toparlayarak İsfahan’ı terk etmiş ve Şiraz’a çekilmiştir. Eşref Şah’ın İsfahan’ı terk ederek Şiraz’a çekilmesi üzerine Nadir komutasındaki Safevi ordusu, 16 Kasım tarihinde İsfahan’a girerek Mir Mahmut

tarafından son verilen Safevi hâkimiyetini yeniden sağlamıştır522.

Nadir Kulu Han İsfahan’ı ele geçirdikten sonra Tahran’da bulunan Şah II. Tahmasb’e adamlarını göndererek gelmesini bildirmiştir. Haberi alan Şah Tahmasb Tahran’ı terk ederek İsfahan’a yollanmış ve 29 Kasım 1729 tarihinde kente girmiştir. Halk tarafından büyük bir sevinçle karşılanan Şah II. Tahmasb tam yedi yıl sonra Mir

Mahmut tarafından işgal edilmiş babasının tahtına oturmuştur523. Şah II. Tahmasb

Nadir’i İsfahan’ı ele geçirmesi dolayısıyla ona vadettiği Horasan, Kirman ve Mazendaran’ın yönetimini bırakmıştır. Ayrıca kız kardeşlerinden Raziye Hanımı ona nikâhladığı gibi, diğer kız kardeşi Fatma Sultanı da onun büyük oğlu Rıza Kulu

Mirza’ya nikâhlamıştı524.

Nadir Kulu Han Şah Tahmasb tarafından mükâfatlandırıldıktan sonra Meşhet’e dönmek istemiştir. Ancak Şah buna izin vermemiş, Şiraz’a çekilmiş olan ve Safeviler üzerine yeniden hamle için hazırlık yapan Eşref Şah üzerine yollamıştır. Bunun üzerine son Afgan gailesini bertaraf etmek için 24 Aralık 1729 tarihinde İsfahan’dan Şiraz’a doğru harekete geçmiştir. Şiraz’dan 5-6 fersah mesafede Zerkan mevkiinde Eşref Şah ordusuyla karşılaşan Nadir Kulu Han onu mağlup ederek Şiraz’ı terk etmeye mecbur etmiştir. Nadir Kulu Han bu galibiyetten sonra Şiraz’ı ele geçirmekle Şah Hüseyin döneminde Afganlar tarafından işgal edilmiş Safevi topraklarını geri alınmıştır. Eşref Şah ise Zerken’da aldığı mağlubiyet üzerine Kandehar’a kaçtığı zaman yolda Belucların

hücumuna uğrayarak katledilmiştir525.

      

522 Suleymanov, Nadir, s.166-169; Ateş, İran, s.123; Kütükoğlu, “Şah II. Tahmasb”,, s.326; Karadeniz,

İran, s. 109-110. Dönemin Ermeni tarihçisi Abraam Erevantsi Nadir Kulu Han tarafından İsfahan

Kalesi’nin alınması İran kaynaklarından farklı olarak şu şekilde anlatmaktadır: “Şah II. Tahmasb’den İsfahan üzerine yürümeye izin alan Nadir Kulu Han Safevi ordusunu kendi isteği doğrultusunda düzenleyerek İsfahan üzerine yürümüş ve kentten 1 günlük mesafede karargah kurmuştur. Bundan haberdar olan Afganların Sultanı Eşref Safevi ordusunu karşılamak için büyük bir orduyla kaleden çıkmıştır. İki taraf arasında vuku bulan kanlı savaştan sonra Afganlar büyük kayıplar vererek kaleye çekilerek güçlenmişlerdir. Afganların savaş meydanını terk ederek İsfahan Kalesi’ne sığınmaları üzerine Nadir Kulu Han kale üzerine hareket ederek kuşatmıştır. Safevi ordusu tarafında kuşatmanın devam ettiği sürede Eşref Şah ve Afganlar gece yarısı gizlin olarak kaleyi terk ederek Şiraza çekilmişlerdir. Afganların İsfahan’ı terkinden haberdar olmayan Nadir Kulu Han kaleden herhangi bir karışılığın verilmemesi üzerine ümumi hücuma karar vermiştir. Kale üzerine ümumi hücuma geçen Safevi ordusu kalenin kapılarını içeri girdiğinde bomboş bulmuştur. Böylece İsfahan Kalesi Safevi ordusu tarafından alınmıştır”. (Erevantse, Omebi, s.47).

523 Suleymanov, Nadir, s.170; Karadeniz, İran, s.110. 524 Ateş, İran, s.124; Karadeniz, İran, s.111.

525 Karadeniz, İran, s.111; Suleymanov, Nadir, s.172-174; Erevantse, Omebis, s.47-48; Ateş, İran, s.124-

109