XVIII YÜZYILIN BAŞLANGICINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU VE GÜNEY KAFKASYA
B. Osmanlı İmparatorluğu’nun Güney Kafkasya’ya Sefer
3. Osmanlı Dönemi Güney Kafkasya’da Sosyo‐Ekonomik Yapı
Osmanlı İmparatorluğu Güney Kafkasya’yı ilhak ettikten sonra buranın taksimi ve tahriri ile yetinmemiş savaş ve başka nedenlerle sosyo-ekonomik olarak bozulmuş olan durumun düzelmesine ve halkın refahını artırmak için çalışmıştır. Bu maksatla Osmanlı İmparatorluğu Safeviler döneminde mevcut olan esas vergileri bırakmak şartıyla bazı vergileri kaldırmıştır. Bundan başka kadınlardan, çocuklardan,
ihtiyarlardan, hastalardan ve engellilerden vergi almamıştır411.
Osmanlı hâkimiyeti döneminde Güney Kafkasya’da karşılaşılan en büyük sorunlardan birisi de kendi yerlerini terk ederek başka yerlere göç etmiş reayanın geri döndürülmesi olmuştur. Tahrir defterlerine bakıldığında Osmanlı döneminde Güney Kafkasya bölgesinde köylerin neredeyse yarısının boş olduğu görülmektedir. Bunun nedeni Osmanlı İmparatorluğu’nun Safevi Devleti’ne savaşa karar vererek yürümesi üzerine insanların can ve mallarını kaybetme tehlikesi korkusuyla daha emin yerlere göç etmesi olmuştur. Bundan başka halkın kendi yerlerini terk ederek başka yerlere göç etmesinde hâkimiyet boşluğundan yararlanan eşkıyaların baskınları ve mezhep farklılığının da büyük rolü olmuştur. Osmanlı ordusunun Güney Kafkasya’nın
407 İvecan, Revan, s. 63-64; Selçuk İlgaz, Osmanlı Hakimiyetinde Revan (Çuku Sa’ad) (XVI-XVIII.
Yüzyıllar Arasında Sosyo-Ekonomik Tarih), Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi,
Erzurum 2010, s.38.
408 Bilge, Kafkasya, s.222. 409 Bilge, Kafkasya, s.192.
410 Bilge, Kafkasya, s.196; Mustafazade, Osmanlı, s.134. 411 Mustafazade, Osmanlı, s.94.
88
içerilerine doğru ilerlemesi üzerine Sünnilerin kendilerini katledecekleri korkusuyla Şii
Azeriler kendi yerlerini terk ederek kaçmışlardır412.
Osmanlı İmparatorluğu kendi yerlerini terk ederek başka yerlere göç eden reayanın geri getirilmesi ve güvenliklerinin sağlanmasında gerekli olan tedbirlerin
alınması için yayınlanan fermanlarla bölge valilerine bildirilmiştir413. Bundan başka
Osmanlı İmparatorluğu reayayı kendi yerlerine getirmek amacıyla bölgenin söz sahibi olan ve dinlenilenleri davetçi olarak onlara göndermiş ve dönmeleri konusunda ikna
etmeye çalışmıştır414. Ayrıca Osmanlı İmparatorluğu Şiilere dokunulmayacağını ve
onların köleleştirilmeyeceğini ilan ederek kaçmış olan reayanın geri dönmesini
kolaylaştırmaya gayret etmiştir415.
Osmanlının Güney Kafkasya’yı zaptıyla doğan diğer bir sorun ise ticaretin zayıflaması olmuştur. Çünkü buranın ticari hayatı Rusya ve İran’la bağlantılı olduğundan, Osmanlı İmparatorluğu’nun bölgeye düzenlediği seferler sonucunda bu
ticaret yolları kapanmıştır416. Rusya kendisi için de büyük öneme sahip olan ticaret
yollarının açılması için 1724 yılının müzakerelerinde bu konuya değinmiş ve tüccarların her iki taraftan zapt edilmiş bölgelerde serbest gidip gelmelerini teklif etmiştir. Ancak Güney Kafkasya’daki Osmanlı orduları serdarı Arifi Ahmet Paşa, Rusya ile Osmanlı İmparatorluğu arasında daha sınırların kesinleşmediği, bölge sakinlerinin daha kendilerinin hangi devletin tebaası olduklarını bilmediklerini ve bundan dolayı her iki tarafın tüccarlarının soyulma ihtimalinin çok yüksek olduğundan buna izin verilmemesini ve Rusya’yla ticaretin yapılmasının yasaklanmasını Osmanlı hükümet
merkezine bildirilmiştir417.
Bundan kaynaklanmış olmalı ki, Tiflis reaya esnafı yerlerini terk ederek Revan’a göç etmişlerdir. Ayrıca Revan’a göç etmiş olan bu reayanın geri dönmesini isteyen Tiflis muhafızı bulunan İshak Paşa baskı uygulamıştır. Ancak Padişah onun bu
faaliyetlerinden haberdar olması üzerine bu işten vazgeçmesini bildirmiştir418.
412 İvecan, Revan, s.78-81; Sinan Bilgili, İran, Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan’da Osmanlı
Vakıfları (XVI-XVIII. Yüzyıllar), Ankar 2011, s.20.
413 Ali Sinan Bilgili, “18 Yüzyıl Osmanlı-Safevi Mücadelesinde Ermeniler”, Ermeni Atarştırmaları 2.
Türkiye Kongresi Bildirileri, C. I, Ankara 2007, s.44; Bilgili, “Osmanlı ve Safevi Hakimiyetlerinde Tiflis
(XVIII. Yüzyıl)”, s. 32; İvecan, Revan, s.84.
414 İvecan, Revan, s.83.
415 Mustafazade, Osmanlı, s.100; Hammer, Osmanlı, C. VII, s.323.
416 Dumbadze(Red.), Sakartvelos İstoriis Narkvevebi, s. 435; Mustafazade, Osmanlı, s.97. 417 Mustafazade, Osmanlı, s.97.
89
Ancak Osmanlı İmparatorluğu o bölgelerde ticaret hayatında yaşanmış bu krizi olduğu gibi bırakmamış ve ticaretin gelişmesi için bazı tedbirler almıştır. Arifi Ahmet Paşa Revan’ı zapt ettikten sonra hükümet merkezine bir arıza takdim ederek Revan’ın üç saatlik mesafeden geçen ve Hazar Denizi’ne dökülen Aras Nehri’nin bazı yerleri temizlenecek olursa sal ve kelekle zahire vesaire getirilebileceğini bildirmiştir. Eğer Zengi Nehri de temizlenecek olursa oradan yani Revan’dan üç saat mesafede olan Aras Nehri’nden Revan Kalesi’nin altına kadar zahire naklinin mümkün olacağı bildirilmiştir. Bunun üzerine derhal keşif yapılarak temizlik işlerine başlanılması
emredilmiş ve kısa sürede taşımacılık için hazır vaziyete getirilmiştir419. Ayrıca,
özellikle ipek ticaretinin genişlemesi için gümrük rüsumlarını azaltmıştır420. Yine
Revan’da ticaretin canlandırılması için kervansaray tamir edilmiştir421
Osmanlı dönemindeki önemli problemlerden biri de Güney Kafkasya’da özellile Kartli yani Tiflis Eyaletinin Car-Balaken Lezgi-Avarlar tarafından akınlara uğraması ve bunun karşısı alınamaması olmuştur. Lezgi-Avarlar zaman zaman Kartli topraklarına akınlar ederek kadın ve çocukları esir etmiş, hayvanlarını sürmüş ve ellerine geçirdiklerini götürmüşlerdir. Bu Lezgi-Avar akınları sonucu Kartli ve Kahetya
topraklarında tarım ve hayvancılık yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır422.
Osmanlı İmparatorluğu, Car-Balaken Lezgi-Avarların Kartli topraklarına olan bu akınlarını engellemek için Yusuf Paşa komutasında büyük bir ordu yollamıştır. Ancak
Car-Balaken Lezgi-Avarları Osmanlı ordusunu mağlup etmişlerdir423. Osmanlı
İmparatorluğu, hâkimiyeti altında olan Güney Kafkasya topraklarını Car-Balaken
Lezgi-Avarların akınlarını engellemek için anlaşma dahi yapmışsa da424 bunun çok da
faydası olmamış kısa bir süre sonra Lezgi-Avarların akınları yeniden başlamıştır. Bu akınlar Osmanlı hâkimiyeti döneminde devam etmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu Güney Kafkasya’da imar faaliyetlerine büyük önem vermiştir. Askeri harekâtın bitmesinin ardından Mimar İbrahim Ağa tarafından Tiflis ve
Celayir kaleleri onarıldığı gibi425 Gence Kalesi’nin istihkamlandırılması için iç kale
onarılmış ve 1726 yılının sonlarında Hansarayı etrafında dört kuleli kale inşa
419 Uzunçarşılı, Osmanlı, C. IV, s.178, dıpnot 132; Mustafazade, Osmanlı, s.98. 420 Mustafazade, Osmanlı, s.98.
421 Bilge, Kafkasya, s.514.
422 Berdzenişvili-Canaşia, Gürcüstan, s.270; Dumbadze(Red.), Sakartvelos İstoriis Narkvevebi, s.438;
Çkheidze, Sakartvelo, s. 40-41.
423 Batonişvili, Kartli, s. 511. 424 El-Cari, Salname, s.39.
90
edilmiştir426. Gence Kalesi’nin onarılması Gence Defterdarı İbrahim Efendi nezaretinde
Lağımcıbaşı Mustafa Ağa tarafından İstanbul, Trabzon, Erzurum, Tiflis ve Revan’dan getirilmiş olan usta ve neccarlar yapmışlardır. Bu usta, duvarcı ve neccarların ücretleri
Gence hazinesinden ödenmiştir427 Yine Arif Paşa’nın projesi dâhilinde Revan Kalesi
onarılmış, Vali Sarayı inşa edilmiştir. Revan’da bu tamirat ve inşalar için görevlendirilmiş olan Bina Emini Silahtar Hacı Mehmet Ağa ve Hassa Mimarı Lağımcıbaşı Mustafa Ağa tarafından Trabzon ve Gümüşhane’den ustalar getirilmiş ve
bu işler için gerekli olan malzemeler ise İstanbul ve Kars’tan temin edilmiştir428. Ayrıca
topların İstanbul’dan Güney Kafkasya’ya ulaştırılması güvenlik ve maliyesi sıkıntı
yarattığından Revan’da tophane kurulmuş, top ve humbara havanları dökülmüştür429.
XVIII. yüzyılda Güney Kafkasya’da Osmanlı egemenliği döneminde kurulmuş olan müesseselerinden biri Darphaneler olmuştur. 1725 yılında askereler ödenecek maaşların ve garnizon için yapılacak alımlarda kullanılacak paraların darp edilmesi amacıyla Padişah’ın emriyle Tiflis ve Revan’da Darphane açılmıştır. Tiflis Darphane
eminliğine Lam’i Halil Efendi, nazırlığına ise Abdurrahman Efendi getirilmiştir430.
Recep Paşa tarafından Revan’da kurulmuş olan Darphane nazırlığına ise Süleyman Bey
görevlendirilmiştir431. Güney Kafkasya’da 1732 yılında Osmanlılar tarafından kurulmuş
olan darphane Gence Darphanesi olmuştur. Bu Darphanede gümüş sikkeler
basılmıştır432. Tiflis ve Revan Darphanelerinde önceleri altın sikkeler basıldığı halde 24
ayar yerine 20 ayarın basılması üzerine 1728 yılının Şubat ayında İstanbul’dan
gönderilmiş olan fermanla altın sikkelerin basılması yasaklanmıştır433.
Osmanlı İmparatorluğu bölgede İslam dinin yayılması için çalışmış ve bu maksatla Mescit, Medrese ve Vakıf müesseselerini kurmuştur. Osmanlı Gürcüler arasında İslam dininin yayılmasına büyük önem vermiştir. Bu maksatla Tiflis’te bir çok Mescit, Medrese ve Vakıf kurduğu gibi orada İslam’ı anlatmak için Nakşibendî Tarikatine mensup Diyarbakırlı Şeyh İsmail’i görevlendirmiştir. Tiflis’e gelen Şeyh İsmail bir zafiye ve vakıf kurmuş ve buradaki misyonunu tamamladıktan sonra kendi
426 Mustafazade, Osmanlı, s.99; Faruk Muhrataroğlu, “Tarihin Gence Hafızası III”, Türk Dünyası
Araştırmaları, Sayı 113 (Nisan 1998), s.144.
427 Bilge, Kafkasya, s.521. 428 Bilge, Kafkasya,s. 513. 429 Bilge, Kafkasya, s.515. 430 Bilge, Kafkasya, s.491. 431 Bilge, Kafkasya , s.515.
432 Osmanlı Belgelerinde Karabağ, s.66; Bilge, Kafkasya, s.521. 433 Bilge, Kafkasay, s. 492, 515.
91
yerine halife olarak Tiflis Müftüsü Seyit Kasım’ı tayin ederek Diyarbakır’a
dönmüştür434.
Bundan başka Tiflis’te Osmanlılar tarafından Sultan III. Ahmet, İshak Paşa, Serasker İbrahim Paşa, onun kethüdası Mehmet Paşa, Hacı Davud adlarına ithafen
camiler, medreseler ve bunlara bağlı vakıflar kurulmuştur435. Osmanlı İmparatorluğu bu
gibi faaliyetlerinin sadece Tiflis’le sınırlandırmamış Gence’de Sultan III. Ahmet adına
bir cami vakfı kurmuştur436. Revan Eyaletinde Sultan III. Ahmet adına cami, medrese
ve vakıf, ondan sonra tahta geçen I. Mahmut adına mescit ve vakıf inşa etmiştir. Ayrıca Osmanlı Güney Kafkasya’da Ermeniler has olmak üzere Eçmiyazin Vakıf’ı
kurmuştur437.