• Sonuç bulunamadı

B. İlk Yüzyıl Hıristiyanlığının Kısa Tarihçesi

2. On İki Havari Ve Şahsiyetleri

2.9. Taday

Taday, havarilerden olup adı Sinoptik İnciller’de sadece birer defa geçer. Onun havari oluşunun dışında bilgi yoktur. Matta’da isminden Lebbeus678, Markos’ta Taday679, Luka’da ise Yakup Oğlu Yahuda680 şeklinde zikredildiği görülmektedir. Taday, Yeni Ahit’te, diğer havarilerden bazılarının fazlaca görüldüğü gibi öne çıkan bir havari değildir.681 Şu var ki, adı sıkça geçmese bile metinlerden anlaşıldığına göre Taday da diğerleri gibi hep İsa ile birliktedir.

Onunla ilgili rivayetler genellikle az olup, bu rivayetler apokrif mahiyet taşımaktadırlar.

Bunlardan birine göre Taday, diğer adıyla Lebbaeus, İbrani soyundan olup Ermeni asıllı Suriyelilerin yaşadığı Osroene’nin başkenti Edessa (Urfa)’dandır. Taday, Vaftizci Yahya’nın günlerinde; ibadet etmek, onun konuşmalarını dinlemek ve bir meleğe benzeyen yaşamını görmek amacıyla Kudüs’e gelmiştir. Vaftiz olduktan sonra Taday adıyla tanınmıştır. Daha sonra İsa’nın görünüşü, öğretisi ve mükemmel davranışlarını görerek onu örnek alıp öğrencisi olmuş ve Matta ile Markos’a göre de İsa tarafından Onikiler’den biri ve onuncu havari olarak seçilmiştir.682

Bir rivayete göre de, Taday’un Ermeniler arasında miladi 44-60 arasında sekiz sene görev yapmış olduğu iddia edilmektedir. Bununla Ermeni kilisesinin “apostolik” bir menşeye sahip bulunduğu ortaya konmak istenmektedir. Bu kilisenin değişmez

676 www.newadvent.org/cathen/14658b.htm (07.07.2003)

677 F. L. Cross-E. A. Livingstone, “Apocalypse of Thomas”, The Oxford Dictionary of the Christian

Church, s. 1370; M.S. Enslin, “Apocalypse Of Thomas”, The İnterpreter’s Dictionary Of The Bible, Volumes: R-Z, Ed. George Arthur Buttrick vd., New York, 1962, s. 634

678 Mat. 10:3 679 Mar. 3:18

680 Luk. 6:16; Res. İş. 1:13

681 Nichol D. Francis, “Thaddeus”, Seventh-day Adventis Bible Commentary, c. 5, s. 597 682 www.newadvent.org/fathers/0826.htm (01.10.2003)

keyfiyeti ve temel geleneği Havari Taday ile Bartelemeous’u ilk kurucuları ve otonom (muhtar) olarak Ermenilerin ilk aydınlatıcıları kabul etmesidir. Hemen bütün kiliseler, bütün Hıristiyan gruplar, bu iki kişinin havariliklerinde ittifak ediyorlarsa da, Ermenilerin bulundukları yerlere kadar gitmelerinde ihtilaf etmektedirler.683

Ermeni kilisesi ve genel Ermeni tarihçilerinin büyük çoğunluğunun, Ermenilerin Hıristiyan oluşunu 301 yılından başlatmaları; birinci rivayetin kesin olarak kabul görmediğinin delili olmalıdır. Ancak, 301 yılı, Ermenilerin toptan Hıristiyanlığı kabul edişinin tarihidir. Bu, daha önce onlar arasında Hıristiyan yoktu anlamına gelmemelidir. Çünkü Roma İmparatoru Tiberius’un (M.S. 30-37) son zamanlarında, İsa’dan sonra, Roma İmparatorluğu içinde, az da olsa Hıristiyan bulunmaktadır. Bu Hıristiyanlara “anarşist” gözüyle bakılmış, yanlış inançlara sahip oldukları kabul edilerek şiddetli işkencelere maruz bırakılmışlardır. Tiberius’tan sonraki imparatorlar zamanında da Hıristiyanlar zulüm ve işkencelere uğramışlardır. Bu zulüm ve işkencelerden kaçan ilk Hıristiyanlar, hem İncil’i yayma vazifesini yerine getirebilmek, hem de Hıristiyanlığı rahatça yayabilecekleri yerler bulmak gayesiyle her tarafa dağılmışlardır. Bu yerler arasında Ermenistan’ın bulunması ihtimal dahilindedir.684

Süryani düşüncesine göre İncil, bütün Suriye’den sonra Urfa’da yayılmıştır. Havarilerden Tomas, öz kardeşi Aday ve yardımcıları Agay ve Mara Urfa şehrine geldiklerinde Aday’ı urfa’da bırakan Tomas, Ortadoğu’da İncil’i yaydıktan sonra Hindistan’a ulaşmıştır.685 Aşağıda zikredeceğimiz “Taday’un İşleri” adlı apokrif kitaptaki Taday’un, Süryanilerce Thaday686 veya Aday olarak isimlendirildiği kanaatindeyiz.

2.9.2. Taday’a Atfedilen Apokrif Taday’ın İşleri

Havari Taday’a atfedilen “Taday’un İşleri” adlı apokrif bir kitap vardır. Yeni Ahit’te şahsı hakkında çok az bilgi bulunan Taday’un kimliği konusunda bazı detaylar gördüğümüz bu eser, onun misyon hareketi hakkında önemli bilgiler ihtiva etmektedir.687 Bu kitapta Taday’un, İsa tarafından Edessa krallığı halkına ve civar

683 Abdurrahman Küçük, Ermeni Kilisesi ve Türkler, s. 35-36; Bkz. Arus Yumul, “Günümüzde

Gregoryan Ermeni Kilisesi”, Dinler Tarihi Araştırmaları III, Ankara, 2002, s. 5

684 Abdurrahman Küçük, a.g.e., s. 36

685 Aziz Günel, Türk Süryaniler Tarihi, Diyarbakır, 1970, s. 31 686 Bkz. Aziz Günel, a.g.e., s. 442

687 Bkz. Paul J. Achtemeier, “Apocryphal New Testament”, Harper&Row Publishers, San Francisco,

bölgelere misyon amacıyla gönderildiği, bu bölgelerde İsa’nın mesajını yayma hususunda başarılı işler yaptığı anlatılmaktadır. V. yy. versiyonu olan olan bu eser, Edessa efsanelerini (Taday, Abgar ve İsa’nın mektuplaşmalarını) içerir.688

Bu kitaba göre, Edessa kentinin Abgar adında bir valisi vardır ve Mesih’in öğretisi, gösterdiği mucizelerin ünü Filistin dışındaki yerlerde yayılmış bulunmaktadır. Abgar, bunları işitir ve hayretler içinde kalır. Mesih’i görmeyi ister ancak kentini ve kentinin idaresini bırakacak durumda değildir. Yahudilerin kendisini hedef alan tepkilerinin yoğun olduğu ve bu sebeple birtakım entrikaların döndüğü günlerde Abgar, çaresiz bir hastalığa yakalanır. Haberci Ananias vasıtasıyla Mesih’e şu bilgilerin yazılı olduğu bir mektup gönderir: “Edessalıların kentinin valisi, çaresiz köle Abgar’dan Mesih olan İsa’ya. Senin, cinlere, şeytanlara, felçli insanlara ve kölelere yaptığın birçok mucizeyi işitmiş bulunuyorum. Bundan dolayı, sana kin besleyen aşağılık Yahudilerin hasetleri sebebiyle düzenledikleri entrikaların son bulmasını ve iyiliklerin bizleri de bulmasını diliyorum. Memleketim küçüktür ancak ikimize de yetecek kadar geniştir.” Abgar, Mesih’in nasıl göründüğünü, boyunun posunun, saçının, tek kelimeyle her şeyinin nasıl olduğunu hatasız bir şekilde öğrenmesini Ananias’a emrededer. Bunun üzerine Ananias gidip mektubu verir, İsa’nın yüzüne dikkatli bir şekilde bakar ve İsa’nın; kendi kalbinden geçenleri bildiğini düşünür, kalbini de arındırmasını temenni eder. Kendisine bir mendil verilen İsa, yüzünü onunla kurular. Yüzünün şekli kumaşa çıkınca, İsa ona şunu söyler: “Seni gönderene bunu ver ve bu mesajı da geri götür. Sana ve geldiğin kente selam olsun. İşte ben, dünyada acı çekmek, ataları övmek ve yeniden yükselmek için gönderildim. Sonra cennete götürüldüm. Sana, senin ve kentin için bütün doğruluklarda rehber olacak ve seni aydınlatacak olan öğrencim Taday’ı gönderiyorum.” Ananias geri dönünce Abgar, ondan haberi alır ve olduğu yere yığılıp kalır. Abgar, Taday gelmeden önce bir şey olacak diye hastalığından endişelenir. Bir süre sonra Taday, Abgar’a gider ve onu sağlıklı bulur, onu Mesih’in ortaya çıkmasıyla ilgili olarak bilgilendirir. Abgar ve bütün ailesini vaftiz eder. Yunanlıların ve İbranilerin büyük çoğunluğuna İsa’nın mesajını öğretir. Suriyelileri ve Ermenileri; Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adına vaftiz eder. Taday, Abgar’la birlikte putlarla dolu tapınakları yıktırıp kiliseler inşa ettirir. Halkın, kutsal ayinleri ve yapılması gereken dini görevlerin

688 M. S. Enslin, “Thaddeus”, The İnterpreter’s Dictionary Of The Bible, Ed. George Arthur Buttrick vd.,

kurallarını öğrenmesini sağlar. Kendisi, adeta öğrencilerinden biri gibi çalışır ve buradan ayrılıp Suriyelilerin ve Mesechaldelilerin yaşadığı, Suriye ve Mezopotamya arasındaki bölgede bulunan, Tigris Nehrinin yanındaki büyük Amiş kentine gider. İsa’nın; ölüleri diriltmek, her hastalığa şifa vermek ve cin, şeytan gibi ifritleri kovmak için havarilere kuvvet verdiği hususunda buradaki halkı aydınlatır. Bunu öğrenen kent halkı, hastalarını Taday’a getirirler. Taday da öğrencileriyle birlikte Mesih’in adını anmak ve ellerini hastaların üzerine koymak suretiyle iyileştirir. Hatta hastaların bazıları, onun yanına gelmeden evvel içlerindeki cinlerin çıkması sonucu iyileşmişlerdir. Halk çoğu zaman, Taday neredeyse onun yanında olup ne yaptığını gözlemlemeye çalışırlar. Taday’un günah çıkarması, vaftiz ettiği insanlar ve öğretisi her yerde duyulur. Beş yıl boyunca bu bölgede kalan Taday, inşa ettirdiği bir kiliseye öğrencilerinden birini görevlendirir, onlar için dua eder ve buradan ayrılarak misyonunu Suriye şehirlerinde sürdürür. Hastaları iyileştirmeye ve öğretisine devam eder. Daha sonra Phoenicia’nın bir sahil kenti olan Berytus’a gider. Ağustos ayının 21’inde hayatını kaybeder. Öğrencileri bir araya gelerek onu mezarına defnederler.689

Bir başka rivayete göre ise, “Taday’un İşleri”nde anlatılanlar aşağıda zikredeceğimiz gibi, bir efsane niteliği taşımaktadır. Buna göre, Taday ve Bartalameous’un Ermeniler arasında Hıristiyanlığı yaymak için gitmesi hadisesi, Roma İmparatoru Tiberius690 döneminde Urfa (Edessa) kralı olan Abgar’la ilgili bir efsaneye bağlanmaktadır. Bu efsane, M. 340 yılına doğru, tarihçi Eusebius tarafından ortaya atılmış ve V. Yüzyıl Ermeni tarihçisi Horenli Musa (Moise de Khorone) tarafından bazı ilavelerle genişletilmiştir. Horenli Musa’nın tarihinde yer alan bazı bilgilere göre, cüzam hastalığına yakalanmış olan Abgar, İsa adında birisinin ortaya çıktığını ve hastaları iyi ettiğini duymuştur. Bunun üzerine o, adamlarından Ananias ile İsa’ya bir mektup göndermiştir. Abgar, mektubunda, İsa’nın ya “Tanrı” veya “Tanrının oğlu” olabileceğine inandığını belirtmiş, bulunduğu yere gelip kendisini iyi etmesini istemiş ve Yahudilerin fenalıklarına karşılık kendisini koruyabileceğini belirtmiştir. İsa da Abgar’a yazdırdığı cevabında, onu iyileştirmek için oralara gitmesinin mümkün olmadığını, bulunduğu yerde bir vazifeyi yerine getirmekle mükellef olduğunu, daha sonra kendisini gönderen “Zat”ın yanına döneceğini, hastalığını iyi etmek, onunla

689 www.newadvent.org/fathers/0826.htm (01.10.2003)

beraber olanlara hayat vermek ve orada Hıristiyanlığı yaymak için havarilerinden birini göndereceğini bildirmiştir. Bu mektupla beraber İsa’nın yüzünü sildiği ve yüzünün izini taşıyan mendili gönderdiği de rivayetler arasındadır.691 Gönderilen bu havari de Abgar’ı iyileştirmiştir. İsa’nın mektubu ve bu hastalığından kurtulması karşısında heyecanlanan Abgar, Hıristiyanlığı kabul etmiş, vaftiz olmuş ve halkı da onunla beraber vaftiz olup, Hıristiyanlığı benimsemiştir. 494 yılında Roma’da yapılan bir synodda bu efsanenin uydurma olduğu Papa I. Gélase tarafından ilan edilmiştir. Bazı eski tarihçiler, Abgar isminin birbirine karıştırıldığını, Hıristiyanlığı kabul edenin V. Abgar değil, VIII. Abgar (saltanat süresi 176-213) olduğunu ve bu sonuncunun gerçekten Hıristiyanlığı kabul ettiğini ileri sürmüştür.692 Bazı kaynaklarda da dininden vazgeçip, Hıristiyanlığı kabul eden bu kral IX. Abgar’dır.693 Taday’un ölümüne ilişkin elimizde iki rivayet mevcuttur. Bunlardan birine göre Taday, Ermenistan’a, İsa’nın vasiyeti gereği Havari Tomas tarafından gönderilmiş ve orada Havari Bartalameus’la birlikte öldürülmüştür.694 Süryani inancına göre ise Aday (Taday), Urfa’yı Hıristiyanlaştırdıktan sonra, arkadaşı Agay ve Mara ile birlikte bütün Mezopotamya, Diyarbakır, Erbil ve Nusaybin gibi yakın doğunun önemli şehir ve eyaletlerinde İncil’i yaydıktan sonra tekrar Urfa’ya dönmüş ve burada ölmüş ve bizzat bina ettiği Urfa’daki kilisede gömülmüştür.695 Taday’un ölümünden sonra yardımcısı olan Agay aracılığıyla Hıristiyanlığın, Süfniler (Lice ve Silvan) civarında yayılmış olduğu ileri sürülmektedir.696

Yukarıda sözü edilen bilgilerin sıhhat derecesi ne olursa olsun, havarilerden ya da onların talebelerinden kimlerin bu bölgelere ulaştığına dair, kaynaklarda yeterli malumat bulunmamaktadır.

691 Rivayete göre, M.S. 942 yılında, Bizans İmparatoru Mevriki; İslam Halifesi Mütteki’ye elçilerini

göndererek, Urfa Kilisesi’nde bulunan İsa’nın yüzüne sürdüğü ve üzerinde resmi tasvir edilmiş olan mendili ister. Halife Mütteki, İslam bilginlerinin bu mendilin verilip verilmemesi hakkındaki fikirlerine müracaat eder. İslam bilginleri de “bu mendilden daha fazla bizim teberrük etmemiz gerekiyor” diyerek verilmesine karar verirler. Bkz. Aziz Günel, a.g.e., s. 93; Ayr. Bkz. Abdurrahman Küçük, a.g.e., s. 36-37; F.L. Cross–E.A. Livingstone, “Legend of Abgar ”, The Oxford Dictionary of Christian Church, s. 5

692 Sözü edilen ve İsa’ya mektup yazan Abgar M.Ö. 4-M.S. 50 yılları arasında yaşamıştır. Bkz. F.L

Cross–E.A. Livingstone, a.g.md., s. 5 Ayr. Bkz., Abdurrahman Küçük, Ermeni Kilisesi ve Türkler, s. 37; Süryaniler’e göre bu Abgar, İsa’nın yaşıtı ve Urfa hükümdarlığını idare eden Mano oğlu Ukomo (Kara) Abgar’dır. Bkz. Aziz Günel, a.g.e., s. 90

693 F.L Cross–E.A. Livingstone, a.g.md., s. 5 694 Abdurrahman Küçük, a.g.e., s. 38 695 Aziz Günel, a.g.e., s. 103

Belgede Hıristiyanlık`ta Havarilik (sayfa 134-139)